Saray’da yazılan bütçenin tek bir virgülü dahi değişmeden TBMM Genel Kurulu’na kadar geldiğini söyleyen HDP Milletvekili Rıdvan Turan, Meclis’in işlevsiz bırakıldığını savundu. 2023 bütçesini de eleştiren Turan, “Çözüm denenmişi denemekten geçmiyor. Kapitalizmin kurallarını bir ayet gibi telaki etmekten geçmiyor” dedi.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen HDP Milletvekili Rıdvan Turan, bütçe görüşmelerini ve AKP’nin ekonomi politikalarını değerlendirdi.
Bütçenin sınıfsal karakterini yorumlayan Turan, “143 milyar liralık bir Tarım Bakanlığı bütçesi içerisinde 54 milyar lira gibi bir miktar tarımsal desteklere ayrılmış. Bunun yoksul çiftçiye gideceğini kimse düşünmesin. Sermayeye bu kadar olağanüstü destek sağlarken emeğiyle geçinenlere, insanların doymasını sağlayanlara bu kadar az bir desteği sunmak bu bütçenin sınıfsal niteliğini açığa koyuyor” dedi.
Bütçe’nin ‘tam bir savaş bütçesi’ olduğuna dikkat çeken Turan, Kürt sorunun çözümsüzlüğünden yaratılan çatışma ve savaş ortamının bütçedeki karşılığını şu sözlerle özetledi:
460 milyar liralık bir savunma bütçesinden bahsediyoruz. 460 milyar liralık savunma bütçesi geçen yılın tam iki katıdır. Geçen yıl 230 milyar iken bu yıl 460 milyara çıkmıştır. Yani cebimizden çıkan her 8 liralık verginin 1 lirası İHA’ya, SİHA’ya, tanka, topa gidiyor.
‘İstihdam Avrupa’da yüzde 70, Türkiye’de yüzde 47’
Turan, işsizlik ve iktidarın istihdam politikalarına ilişkin “Türkiye’de yüzde 47’lik istihdam varken, AB’nin en kötü ülkesinde bu istihdam oranı yüzde 70’ler düzeyinde. Bizde bir puan arttırmayı iktidar büyük bir başarı olarak sunuyor ama işin geri planında Ali Cengiz Oyunu var” dedi.
‘Yatırım ya da katma değer üreten bir büyüme değil’
İktidarın arkasına sığındığı tek gösterge olan büyümenin de çöktüğünü söyleyen Turan, şöyle devam etti:
Dediler ki biz büyüme temelli iktisat politikasına sahibiz. İktidarın arkasına sığındığı tek gösterge olan büyüme de çöktü. Ekonomi üçüncü çeyrekten itibaren daralmaya başladı. Bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 6,7’lik bir büyüme söz konusuydu, 3’üncü çeyreğinde ise bu yüzde 3,9’a düştü. Burada anlaşılması gereken şey şu; bu büyüme ihracat, dışarıdan doğrudan yatırım ya da katma değer üreten sanayi ile olan bir büyüme değil. Bu büyümenin tek bir sebebi var o da hane harcamalarının artmış olmasıdır. Devletin buna kredilerle yaptığı katkıdır. Yüzde 19,9 artışla hane halkı tüketimi bu büyümenin sebebidir. Yani dışarıdan bir şey gelmiyor. Kendi cebimizdeki daha değersizleşmesin diye harcıyoruz. Çünkü iki gün sonra cebimizdeki 100 lira daha da değersizleşecek.
‘En büyük borç batağı…’
Türkiye’nin tarihinin en büyük borç batağına saplandığını söyleyen Turan, “İç-dış borç 16,5 trilyon liranın üzerine çıktı” dedi.
Çözümün ekonomide yeni bir paradigmanın kurulması olduğunu belirten Turan, neo-liberal politikaların terk edilmesi gerektiğini de söyledi:
Çözüm yok mu? Çözüm elbette var. Ancak çözüm denenmişi denemekten geçmiyor. Kapitalizmin kurallarını bir ayet gibi telaki etmekten geçmiyor. Neoliberal politikalara sarılmaktan geçmiyor. Çözüm bu ülkede yeni bir üretim ve paylaşım felsefesini; demokratik, kamucu, yerelci ve halkçı bir üretim ve paylaşım felsefesini hayata geçirmekten geçiyor. O nedenle son günlerde çok fazla alternatif ekonomi tartışmaları yapılıyor. Ama esası yaşanmış olanı, denenmiş olanı yeniden denemek değildir; esas olan yeni bir paradigmanın kurulmasıdır. İşte biz Çözüm Bütçesi adıyla bir bütçe önerisi oluşturduk. Burada kaynaklar esas olarak zenginlerden, servet sahiplerinden, atmosferi kirleten fabrika sahiplerinden toplanacak ve halkın geneline yayılacak. Önümüzdeki haftalarda HDP’nin Türkiye için nasıl bir ekonomi politikası ve programı önerdiğini tekrar paylaşacağız.