Ana SayfaGüncelOnur Yaser Can davası: Polis, gözaltı tutanaklarını değiştirmiş

Onur Yaser Can davası: Polis, gözaltı tutanaklarını değiştirmiş

HABER MERKEZİ – Karakolda çıplak aramaya maruz kalan ve işkence şikayetleri dikkate alınmadıktan sonra intihar eden Onur Yaser Can’ın davasında iki polisin yargılanmasına devam edildi. Yaser Can ile ilgili narkotik şubenin bilgisayarlarındaki belgelerde değişiklik yapıldığı tespit edildi. 

2010 yılında karakolda çıplak aramaya maruz kalan ve işkence şikayetleri dikkate alınmadıktan sonra intihar eden Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarında değişiklik yaptıkları iddia edilen Narkotik Şube Müdürlüğü’nde görevli iki polisin yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6. celsesi görülen davaya, baba Mevlüt Can ve kızı Ezgi Sevgi Can ile taraf avukatları katıldı.

Gözaltı tutanakları değiştirilmiş

Mahkeme Başkanı İsmet Karabulut, Ulusal Kriminal Büro tarafından 2 Eylül 2016 tarihli raporun gönderildiğini, raporda Onur Yaser Can ile ilgili narkotikteki bilgisayarlarda bulunduğu bildirilen toplam 11 belgeden sadece iki tanesine ulaşılabildiği ve bu iki belgelerde de değişiklikler yapıldığının tespit edildiğini belirtti.

Avukat Kanar: Amirler hakkında işlem yapılmalı

Rapor üzerine söz alan Can ailesinin avukatı Ercan Kanar, şunları söyledi:

Ulusal Kriminal Büro tarafından sunulan rapor, bizim iddiamızı tamamen doğrulamaktadır. Raporda, söz konusu belgelerde değişiklik yapıldığı yönünde ibareler mevcuttur. Soruşturmayı yürüten Komiser Hakan Aydın ve yardımcısı FETÖ soruşturması kapsamında Urfa’da tutuklanmıştır.

Uluslararası Sözleşmeler dikkate alındığında astın gerçekleştirmiş olduğu suç teşkil eden eylemlerden amir konumunda bulunan kişilerin de sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle amirler hakkında işlem yapılması talebimizi yeniliyoruz.

Avukat Kanar, ayrıca İnsan Hakları Vakfı’nda yargılama dosyasıyla ilgili özel mütalaa almak için başvuruda bulunduklarını belirterek raporun hazırlanması için süre verilmesini talep etti.

Baba Can: Basit bir sahtecilik dosyası değil

Onur Yaser Can’ın babası Mevlüt Can ise şöyle konuştu:

Son gelen raporda sahteciliğin varolduğu asıl ortaya çıkmıştır. Söz konusu sahtecilik bir amacı gerçekleştirmesi için yapılmıştır.

Olay sadece bir tarih, bir isim veya sicil numarasının düzeltilmesi şeklinde bir olgu değildir. Aslında varolan sahtecilik, oğlumun maruz kalmış olduğu işkencenin psikolojik ve cinsel baskının gizlenmesi ortadan kaldırılmasına yönelik bir eylemdir.

Burada sadece bu dosya kapsamındaki sanıklar değil, idari soruşturma kapsamında ifadesi alınan tüm şahısların dinlenmesi gerekir.

Soruşturma örgütlü bir şekilde gerçekleştirilen ve oğlumun ölümüyle sonuçlanan bir vakadır. Akabinde bu adaletsiz uygulamaya karşı eşimi de kaybettim. Bu nedenle bu dosyaya, sadece basit bir sahtecilik dosyası olarak görülmesi yanlıştır.

Mimar olacak olan oğlumun kaybı, sadece benim kaybım değil aynı zamanda ülkenin kaybıdır. Yargılamanın en başından itibaren bu olaya basit bir sahtecilik davası olarak değil, oğlumun ölümüyle sonuçlanan bir olay gözüyle bakıp örgütsel kapsamda oğlumun ölümüne sebebiyet veren tüm şahısların tespit edilerek yargılanması gerektiğini düşünüyoruz.

Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can da ağabeyinin ölümüne neden olan amir konumundaki kişilerin de davaya dahil edilmesini talep etti.

Duruşma ertelendi

Savcı İsmail Özmumcu ise mütalaasında bu mahkemedeki dava konusunun evrakta sahtecilik olduğunu belirterek “Buradaki davanın sahtecilik olduğunun unutulmaması ve asıl bu zabıt değişikliğinin neden yapıldığının araştırılarak mahkemeye de bu taleplerin yapılması gerektiği şeklinde düşünüyoruz” dedi.

Mahkeme heyeti, şikayetçi tarafa özel bilirkişiden alacakları raporu sunması için süre verilmesine, rapor geldikten sonra diğer taleplerin değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Ne olmuştu?

Onur Yaser Can, 2010 yılında, Narkotik Şube’de iki defa ifade verdikten sonra üçüncü kez ifadeye çağrılınca intihar etmişti. Onur Yaser Can’ın ardından, annesi Hatice Can da Mart 2014’de intihar etti.

Onur Yaser Can öldüğünde 28, annesi Hatice Can 57 yaşındaydı.

Can ailesi, Onur Yaser’i alıkoyan ve ifadesine giren polisler hakkında “işkence, görevi kötüye kullanma ve cinsel saldırı”dan suç duyurusunda bulunsa da, savcı Muammer Akkaş takipsizlik kararı verdi.

Dava 2014’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.

Avukat Ercan Kanar’ın polislerin yargılanmasına dair ve amirlere dava açılmamasına karşın yaptığı tüm itirazlar reddedildi.

Yazdıkları tutanakta değişiklik yaptıkları bilirkişiyle saptanan polisler Sonay Gündoğdu ve Salih Bahar ise “evrakta sahtecilikten” suçlu bulundu.