Sur’a kepçeler girdi: ‘Başımıza da yıksalar terk etmeyeceğiz’

HABER MERKEZİ – Sur’da yasak kapsamı dışında olan fakat “kentsel dönüşümle” yıkımın hedefindeki Alipaşa ve Lalebey mahallelerine sabah saatlerinde girdi. Yurttaşların mahalleyi terk etmesi için her iki mahallenin de suyu kesilirken, kepçeler daha önce boşaltılan evleri yıkmaya başladı. Mahallelerini terk etmemekte kararlı olan Surlular yıkıma tepki gösteriyor.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te ilan edilen “sokağa çıkma yasağı” sırasında yaşanan çatışmalar sonrasında 6 mahallede binlerce ev ve işyeri yıkımın hedefi oldu.

7 bin yıllık tarihi ve kültürel yapının da tahrip edildiği ilçede, halen yasağın sürdüğü 6 mahalleden eser kalmazken şimdi de yasak kapsamı dışındaki Alipaşa ve Lalebey mahalleleri yıkımın hedefinde.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sur Kaymakamlığı tarafından her iki mahallede yapılacak “kentsel dönüşümle” binlerce kişi zorla yerinden edilecek.

Son bir ayda defalarca cami ve zırhlı araçlardan “Evinizi boşaltın, suyunuzu ve elektriklerinizi keseriz” anonsları yapılırken, Surlular ise evlerini terk etmemek için tüm baskılara rağmen direniyor.

Bu sabah saatlerinde DİSKİ önce mahallerin sularını kesti. Ardından DİSKİ’ye ait kepçeler Sur’a girerek her iki mahallenin girişini kazmaya çalıştı.

Surluların tepkisi üzerine kepçeler kazma işlemini durdurdu.

Ardından kepçeler zırhlı polis araçlarıyla mahallelere girerek daha önce boşaltılan bazı evleri yıkmaya başladı.

dihaber’e konuşan Alipaşa Mahallesi’nde yaşayan 70 yaşındaki Naşide Uyanık, Sur’u terk etmeyeceğini belirterek şunları söyledi:

Sur bizimdir, bu topraklar bizimdir, annemizin, babamızın topraklarıdır. Bize bırakılan bu mirası vermeyeceğiz. Burada olmazsam nefes alamam o yüzden bırakıp gitme niyetim de yok.

‘Kepçelerle çocukluk anılarımızı yıkmak istiyorlar’

Bir başka mahalleli Mürvet Saylık ise şunları belirtti:

Herkes bilsin ki Sur’u bırakıp gidenleri ve Sur’u yalnız bırakanları hiç kimse affetmeyecek. Çünkü Sur bütün insanları ve insanlığı bugüne kadar barındırdı. Şimdi sıra bizde.  Kepçelerle çocukluk anılarımızı yıkmak istiyorlar. Hayvanları nasıl doğasından koparıp başka bir yere götüremezseniz, bizi de yurdumuzdan koparıp bir yere götüremezsiniz. Bizim gideceğimiz bir yerimiz yok. Sur’daki insanlar başka yerde yaşayamaz. Herkes bize destek olması lazım.

‘Evimi vermem’

50 yıldır Sur’da yaşayan 68 yaşındaki Azize Akay da iki katlı evi olduğunu ve evine 24 bin TL değer biçildiğini gözleri dolarak anlatıyor. Akay şöyle konuştu:

Ya bizi öldürün ya da bırakın Sur’da kalalım. Nereye gideceğiz? Memleketimizde göçebe mi yaşayalım? Nereye gidelim? Ne olursa olsun evimi vermeyeceğim, bir yere de gitmeyeceğim Sur’dayım gelin beni öldürün.

‘Başımıza da yıksalar Sur’u terk etmeyiz’

Sur’da doğup büyüyen 25 yaşındaki Uğur Kaya da “Benim tarihimi benden alınıp başkasına vermesini istemiyorum” diyerek duruma tepki gösteriyor.

Kaya şu ifadeleri kullandı:

Sur’un bütün derdini ve cefasını biz çekmişiz. Şimdi de bizi çıkartıyorlar. Anılarımızı bırakıp hiç bir yere gitmiyoruz. Başımıza da yıksalar gitmeyiz. Bizleri çıkartıp başkalarını getirip yerleştirilmesi ne kadar ahlaki, vicdani ve mantıklı olabilir.

‘Başımızı veririz Sur’u vermeyiz’

1975 yılında Lice’nin Sîsê köyünden göç ederek Sur’a yerleşen Mevlut Dağtaş adlı yurttaş da zorla evlerinde çıkartılmaya çalışıldıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

Onlarca yıldır aldığımız evlerimizden ne çıkmak istiyoruz ne de satmak istiyoruz. Babamı ve kardeşimi burada kaybettim ve toprağa vermişim nasıl çıkabilirim? Elektrik ve suyumuzu kesip bizi çıkartmak isteyenler hiç mi insanlıktan nasibini almamışlar. Bu yetkililerden hiç mi merhamet yok. Hepimizi canlı canlı yakıp öldürseler ancak böyle çıkarız buradan. Yoksa biz kendi rızamızla çıkmayız. Başımızı ve bedenimizi veririz ancak evlerimizi vermeyiz. Bizleri tankla topla öldürmesine razıyız ama buradan çıkmayız. Yetkilerini kullanıp zorla bizleri göç etmek istiyorlar.