HDP’yi kapatma davası ve hazine yardımının kesilmesine karşı Altılı Masa’nın tavrını değerlendiren HDP Dayanışma Kurulu Üyesi Nurten Ertuğrul, “Tepkisizlikleriyle bir nevi HDP’ye yapılan bu hukuksuzluğa örtülü olarak onay verme durumuna düşmüşlerdir” dedi. Son yıllarda muhalefete yönelik baskılarla ‘insanlık onurunun ayaklar altına alındığını’ söyleyen Onur Hamzaoğlu ise “Tüm sol sosyalist yapılar kendi kimlik ve sözlerini koruyarak bu süreçte tutum alarak bir araya gelmeli” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını açıklamasının ardından tüm partiler seçim çalışmalarına hız verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise seçimlere hem partilerine yönelik kapatma davası, hem de hazine yardımı hesaplarına bloke konulması eşliğinde hazırlanıyor.
Bileşeni olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı ile kendi adayını çıkaracağını açıklayan HDP, olası bir parti kapatma durumunda ise alternatifsiz olmadıklarını ilan etti.
HDP Danışma Kurulu Üyeleri de önceki gün yaptıkları açıklama ile “Bütün muhalif parti ve seçmenler, HDP’ye yönelik saldırılara karşı tutum almalı” çağrısı yaptı.
Gazete Karınca’ya konuşan HDP Danışma Kurulu üyelerinden Prof. Onur Hamzaoğlu ve Nurten Ertuğrul, bu süreçte muhalefetin üzerine düşen görevlere dikkat çekti.
İktidarın, tüm muhalif özneler üzerindeki baskıyı artırdığına vurgu yapan Onur Hamzaoğlu, şunları söyledi:
Gördüğümüz dört ittifak var. Bu dönemde şunu söylememiz gerekiyor: ‘Son 20 yıldır yaşadıklarımız, ve özellikle son birkaç yıl, hele ki 2022 yılı, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı, yaşama dair umut, beklenti ve heyecan, toplumun büyük bir kesiminde, özellikle işçilerde, emekçilerde, ötekileştirilenlerde, gençlerde, kadınlarda, cinsel yönelim ve tercihleri için mücadele edenler üzerinde neredeyse ortadan kaldırıldı’ diyebiliriz.
‘Seçim sonrası sürecinin nasıl kurulacağı önemli’
Bu seçimin herkes için bir umut olduğunu kaydeden Prof. Hamzaoğlu, “Bu umudu boşa çıkarmamak için hiçbir fire vermememiz gerekiyor. AKP-MHP-Vatan Partisi ittifakını bu sandıkta bertaraf etmek mümkün ama bize yetmez. Türkiye’nin bundan sonraki sürecinin nasıl kurulacağı da önemli. O bakımdan bu süreçte Emek ve Özgürlük İttifakı’na diğer ittifakların da –sol, sosyalist yapıları kast ediyorum- desteği kıymetli” dedi.
Hamzaoğlu, Meclis’te daha çok sol ve sosyalist ismin olmasının önemini vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesi sürecinin kolektif olmasının yanı sıra, yapılacak diğer faaliyetleri de, hep birlikte yapmak çok mühim. Türkiye halklarına umut, heyecan vermek, onları sandığa yönlendirmek için sol sosyalist yapıların –hangi ittifak içinde olduğuna bakmaksızın- bir arada olması önemli. Bunun en azından umudu geliştireceğini düşünüyorum. Dilerim tüm yapılar, kendi kimlik ve sözlerini koruyarak, bu süreçte tutum alarak bir araya gelebilirler.
Benim dileğim şu ki: milletvekili sandıkları için sol sosyalist yapıların birer ikişer milletvekilinin olması ile bu ülkede solcular olarak neleri talep ettiğimiz, Meclis kürsüsünden topluma ulaştırılabilir. Ve o dönemki iktidar heyeti her kim olacaksa, Meclis’te yapılan düzenlemeler konusunda halk daha kolay aydınlatılabilir. Ve oraların daha halkçı, daha eşitlikçi olması, toplum için yasal düzenlemelerin bu yönde gerçekleşmesi için katkı sunulabilir. O bakımdan da bu süreçteki dayanışmayı ve birlikte yol yürümeyi önemsiyorum.
‘Altılı Masa sessizliği ile HDP’ye yapılanları onaylıyor’
Muhalefetin, HDP’ye yönelik baskılara karşı gerekli tepkiyi göstermediğini dile getiren Nurten Ertuğrul ise şu ifadeleri kullandı:
HDP’nin kapatılması ve partinin hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulmasının, ülkenin gündemine oturması gerekirken, Altılı Masa’dan bireysel tepkiler dışında maalesef bütüncül ve güçlü bir tepki göremedik. Altılı Masa bu sessizlik ve tepkisizlikleriyle, bir nevi HDP’ye yapılan bu hukuksuzluğa örtülü olarak onay verme durumuna düşmüşlerdir.
Muhalefet HDP ile demokratik ortak bir zeminde buluşması gerekirken, HDP ve bileşenlerini ve onların nezdinde milyonlarca seçmenin iradesine uygulanan bu ötekileştirme politikasında onları yalnız bırakmışlardır.
‘HDP oyları olmadan muhalefet seçimi kazanamaz’
“Maalesef Altılı Masa’nın HDP seçmenine olan yaklaşımı ‘Kürt oylarını nasıl alabiliriz’in ötesine geçememiştir” diyen Ertuğrul, bu durumun demokrasi söylemlerini rafa kaldırmak anlamına geldiğini kaydetti.
Masa, Kürtlerin ve bileşenlerinin taleplerini ve siyasi felsefelerini gündemine almadığı sürece, iktidarı altın tepsiyle Cumhur ittifakına sunmanın ötesine gidemeyecek ve iki yıldır sürdürmüş oldukları demokrasi söylemini rafa kaldırmış olacaktır. Gayet açık ve bariz bir gerçek vardır ki; HDP seçmeninin oyları olmadan muhalefetin seçimi kazanması mümkün değildir.
Bu sebeple 2019 belediye seçimlerinde denenmiş ve muhalefeti başarı götürmüş olan geniş bir seçim ittifakı yeniden oluşturulmalıdır. Bu seçim ittifakının HDP’nin destek verip sonra kenara çekileceği bir sözde ittifak değil, aksine tıpkı Altılı Masa’da bulunan her bir partinin vaad edilen yeni sistemde aktif söz sahibi olabileceği gibi HDP’nin de kendi seçmeninin iradesini temsil edebileceği, gerçek bir demokrasi ittifakı olması elzemdir.
HDP Danışma Kurulu Üyeleri Avukat Severel Ballıkaya ve Yazar Ayşegül Devecioğlu da kapatma davası ve cumhurbaşkanın hangi niteliklere sahip olması gerektiğini Gazete Karınca’nın youtube kanalına değerlendirdi.