Hrant Dink katledilişinin 16’ncı yılında Ankara’da anıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı anmada konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Türkiye geleceğine güvenle bakmak istiyorsa geçmişiyle yüzleşmeli” dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 16’ncı yıldönümünde Ankara’da anıldı. Hrant Dink Anma İnisiyatifi tarafından gerçekleştirilen anma için çok sayıda kişi İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. Anma etkinliğinde “Hrant İçin Adalet İçin”, “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeniyiz!” dövizleri taşındı, Ermenice ezgiler çalındı ve Ahmet Arif’in “Anadoluyum” şiiri okundu.
Anma etkinliğine aralarında İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, akademisyen Fikret Başkaya ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
‘Yargılama sonucunda hukuk katliamı da yaşandı’
Açıklamayı İHD Ankara Şube Eş Başkanı Sevil Turgut okudu. Hrant Dink cinayetinde karanlıkta kalan hiçbir nokta olmamasına rağmen davanın neredeyse 15 yıl sürdüğünü belirten Turgut, katil ve azmettiricilerin bir kısmının ceza aldığını ancak yargılama süreci ve sonucunda gerçek bir hukuk katliamı yaşandığını dile getirdi. Turgut şunları kaydetti:
Her şey göstere göstere oldu. Tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in ‘Kırmızı Pazartesi’ romanındaki gibi; 6 ay önceden bütün bir kasaba Hrant’ın öldürüleceğini biliyordu. Silahlı talimler yapılıyordu ve son anda tetikçi değişse de tetiği kimin çekeceği bile biliniyordu. Davanın ilk yıllarında cinayeti Ergenekon’un işlettiği iddia edilirken, siyasi atmosfer yön değiştirince azmettirici olarak FETÖ işaret edildi. Bir tetikçi, birkaç figüran ve birkaç FETÖ’cü polis şefine fatura edilse de, hakikati bütün dünyanın bildiği ‘taammüden işlenmiş bir devlet cinayeti’ olarak tarihe yazıldı.
Dink ailesinin yargılamaların yenilenmesi talebi ret edildi
HDP Milletvekili Garo Paylan’ın kendisine yönelik suikast planını ifşa ettiği halde hiçbir savcının harekete geçmediğini söyleyen Turgut, Ermeni Soykırımı konusundaki meclis konuşmasının da tutanaklardan çıkarıldığına dikkat çekti. Turgut, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
Bir başka şekilde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sedat Peker’in açıklamalarına cevaben; ‘Bu ülkenin en önemli meselelerinden biri Hrant Dink cinayetidir. Bu cinayette kullanılan silahları temin eden Sedat Peker’dir, Sedat Peker’e bu olanağı sunan da Veli Küçük ve Özel Harp Dairesi’dir. Ben, kişilerden değil, bir sistemden söz ediyorum’ açıklaması yaptı. Dink Ailesi’nin avukatları, Soylu’nun açıklamaları üzerine yargılamanın yenilenmesini talep ettiyse de bu talep reddedildi.
‘Türkiye geleceğine güvenle bakmak istiyorsa geçmişiyle yüzleşmeli’
Daha sonra basın açıklamasında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da, “Her yıl Hrant’ı anıyoruz ve her yıl adalet arayışımızdan bahsediyoruz” diyerek şöyle devam etti:
Cumhuriyet’in 100. yılına girdik ve bu 100. yılında bir kez daha insan hakları savunucuları olarak şunu hatırlatmak istiyoruz; Türkiye geleceğine güvenle bakmak istiyorsa önce geçmişiyle yüzleşecek. Geçmişle yüzleşmenin bir yolu da Ermeni Soykırımı ile yüzleşmekten geçiyor. Farklı etnik ve inanç yapılarına yapılan katliam ve soykırımlarla yüzleşmekten geçiyor. Yüzleşmek için de hakikat gerekiyor. Hakikatleri araştırmalıyız ve kabul etmeliyiz. Hala bu topraklarda hakikat inkar ediliyor ve adalet arayışı devam ediyor. Hrant bir barışseverdi, Hrant bir gazeteciydi, Hrant bir insanseverdi. Ona kıydılar. Ancak biz bu topraklara barışı getireceğiz.
‘Bu ülkede demokrasi mücadelesi güvercinle kurdun mücadelesidir’
Daha sonra HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül söz aldı. Bu topraklarda yüzyıllardır güvercin ile kurdun mücadelesinin devam ettiğini söyleyen Bülbül “Hrant Dink’i anmak, hakikati, adaleti, insanlığın tüm yüce değerlerini anmaktır. Zalimler tarafından planlı olarak katledilen Hrant Dink’in katilleri bugün kimisi bakanlıkta kimisi başka görevlerde. Aslında dediği gibi ‘güvercin tedirginliği’. Bu ülkede demokrasi mücadelesi zaten güvercin ile kurdun mücadelesidir. Biz bu topraklarda hep güvercini, birileri de dişine kan kokusu değen kurdu temsil etmekte” diye konuştu.