Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Gezi tutsaklarına, Boğaziçi direnişine ve Masha Amini protestolarına destek.
Bu yıl 59’uncusu düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ‘En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü alan Erol Babaoğlu, “Ödülü, ekmek kadar temiz, su gibi aydın Mücella Yapıcı ve Gezi tutukluları ile paylaşıyorum” ifadelerini kullandı. Babaoğlu’nun konuşması büyük alkış aldı.
En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan Erol Babaoğlu, filmin hikayesinin “iyileşmemiz kurtulmamız gereken zihniyeti” gösterdiğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı:
Ödülü bu zihniyete karşı mücadele eden herkesle paylaşmak istiyorum. Erkeklik komplekslerini güçle ve kompleksle, sömürüyle bastırmaya çalışanlardan, savaş çığırtkanlarından kurtulabilmemiz, çakallar sofrasından kalkabilmemiz için, ağır uykulardan uyanmamız, vicdanı hatırlayarak adil ve çok sesli bir dünyayı kurabilmemiz için mücadele eden, üreten, varlığını ortaya koyan herkesle bu ödülü paylaşmak istiyorum.
Babaoğlu, İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ‘ahlak polisi’ tarafından ‘kıyafet kurallarına uymadığı’ gerekçesiyle alındığı gözaltında hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protestolara da atıfta bulundu.
Cahide Sonku Ödülü Çiğdem Mater’e
Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Cahide Sonku Ödülü, Gezi Davası tutuklularından Çiğdem Mater‘e verildi. Mater’in adının anons edilmesi uzun süre alkışlandı.
Ödülü Çiğdem Mater adına Zümrüt Burul aldı. Mater’in adının anons edilmesi uzun süre alkışlandı.
Emin Alper’den Boğaziçi direnişine selam
Geceye damga vuran konuşmalardan biri de Emin Alpler’in konuşması oldu. Emin Alper, Boğaziçi Üniversitesi’nde süren direnişe selam gönderdi ve şöyle konuştu:
Bu ödülü Şerif Gönen’den almak çok büyük bir onur. Her şeyden önce jüri üyelerine çok teşekkür ediyorum. Çiğdem’den bahsedecektim ama o kendi adına konuştu. Benim yönetmem olmamda Boğaziçi Üniversitesi’nin büyük bir katkısı vardır. Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum. Bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan saldırıdan gerçekten utanıyorum. Ama Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Kazanacak. Sadece Boğaziçi Üniversitesi değil, zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak. Gezi direnişçileri kazanacak. Hemen yanı başımızda diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak. Zalim mollalara direnen kadınlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara zorbalara şunları söylüyor: Kazanamayacaksınız. Tarih sizin yanınızda değil. Yıllar sonra hatıranızın önünde eğilecek kimseyi bulamayacaksınız.