İstanbul barajlarındaki su seviyesi kritik seviyeye ulaştı. Büyükçekmece Baraj Gölü’nde su seviyesinin düşmesiyle tarihi yapılar ortaya çıktı, iki baraj kurumanın eşiğine geldi. İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz ise “Su seviyemizin yüzde 30’a düşmesine rağmen kısa ve uzun vadede İstanbul için bir su sıkıntısı görmüyoruz” dedi.
İstanbul’da yağış azlığından dolayı barajların doluluk oranları alarm vermeye devam ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre bugün (21 Ocak) ölçülen doluluk oranı yüzde 30,3 olarak kayıtlara geçti. Bu, son 10 yılın en düşük doluluk oranı anlamına geliyor.
Büyükçekmece Baraj Gölü’nde tarihi yapılar ortaya çıktı
DHA’da yer alan habere göre, İstanbul’un en büyük barajlarından biri olan Büyükçekmece Baraj Gölü’nde de doluluk oranı yüzde 33,47 olarak ölçüldü.
Barajdaki su seviyesindeki azalmanın ardından İkinci Dünya Savaşı sırasında yapılan tarihi ‘Çakmak’ savunma hattının bazı bölümleri gün yüzüne çıktı.
En dolu baraj yüzde 36,51’le Terkos oldu
İstanbul’un en fazla su bulunan barajı ise yüzde 36,51’lik ölçümle Terkos oldu. Toplam kapasitesi 162 milyon metreküp olan Terkos’ta yaklaşık 59.23 milyon metreküp su kaldığı belirtildi.
Ölçülen bu oran son 10 yılın ikinci en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında ise doluluk oranı yüzde 90’lara yaklaşmıştı.
Baraj gölünün birçok bölümünde su çekilmelerinin izleri görülürken, su olan bölümlerin ise sığlaştığı görüldü.
İstanbul’un diğer iki barajı da kurumanın eşiğinde. Doluluk oranının en düşük ölçülen baraj yüzde 4,39 ile Papuçdere Barajı oldu. Kazandere Barajı’nda ise doluluk oranı sadece yüzde 4,68.
İstanbul’a su sağlayan barajlardaki son durum şöyle:
- Alibeyköy Barajı: Yüzde 16,47
- Büyükçekmece : Yüzde 33,47
- Darlık : Yüzde 27,94
- Elmalı : Yüzde 27,84
- Istrancalar : Yüzde 26,35
- Kazandere : Yüzde 4,68
- Ömerli : Yüzde 33,49
- Papuçdere : Yüzde 4,39
- Sazlıdere : Yüzde 36,11
- Terkos : Yüzde 36,51
İSKİ: Su sıkıntısı yok
İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz ise “Su seviyemizin yüzde 30’a düşmesine rağmen kısa ve uzun vadede İstanbul için bir su sıkıntısı görmüyoruz” dedi.
Solmaz, şunları ifade etti:
Dip suyu diye bir kavramdan bahsediliyor. Dip suyu diye bir kavramı ben literatürde duymadım. Ayrıca bizim göllerimizde, istediğimiz su kalitesine uygun yerlerden su çekmekteyiz. Dolayısıyla kalitemizde bir problem yaşamıyoruz. Her gölümüzü bir yıl içerisinde tamamından fazlasını kullanmış oluyoruz. Bizim barajlarımız hidroelektrik için yapılmış barajlarla karşılaştırılıyor. Bu barajlarda su sürekli üst kottan kullanılır. Bunların dibinde bataklık gibi bir zemin oluşma ihtimali var. Fakat biz suyun tamamını değişik seviyelerden alarak, bir yıl içinde devrettirdiğimiz ve bunu arıtma tesislerimizde işlediğimiz için bizim dip su kavramı yoktur.
Bülent Solmaz, “İstanbul’un yağış noktası dediğimiz Melen’den Istrancalar’a kadar 400 kilometrelik bölgede yeterli yağış aldığımız anda biz bunu İstanbul’un her noktasına sorunsuz ve su kalitesini garanti edecek şekilde ulaştırıyoruz. İstanbullunun hayatına tehlikeye sokacak bir suyun verilmesi düşünülemez bile” diye belirtti.