19 Aralık katliamının 22. yılı vesilesiyle açıklama yapan HDP, “Cezaevlerinde hala katliam ve tecrit sürüyor” diye belirtti, faillerin cezasız bırakıldığını vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 19 Aralık Katliamı’nın 22’nci yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Partinin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Özdoğan ve Serhat Eren imzasıyla yayımlanan açıklamada, F Tipi uygulamalarına karşı açlık grevinin sürdüğü 19 Aralık 2000 tarihinde ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adıyla gerçekleştirilen katliamda, 30 mahpusun yaşamını yitirdiği, 300’e yakınının da yaralandığı hatırlatıldı.
“12 Eylül’den 19 Aralık’a: Cezaevlerinde zulüm ve işkence sürüyor” başlıklı açıklamada, “Katliamın talimatını veren dönemin siyasi sorumluları ile suçu işleyen failler cezasızlık politikasıyla korunmaya devam ediyorlar” ifadelerine yer verildi.
12 Eylül cezaevi vahşeti, 24 Eylül 1996’da Amed cezaevinde çivili kalaslarla gerçekletirilen katliam ve 19 Aralık katliamı, birbirinin devamı ve aynı zihniyetin ürünü olarak devreye konulmuş, söz konusu zihniyet ve uygulamalar bugün de cezaevlerindeki tecrit sistemiyle, saldırı ve işkence uygulamalarıyla ne yazık ki sürmektedir. Cezaevlerinde bulunan tutsakların ulusal ve uluslararası hukuktan kaynaklı hakları yok sayılarak, ağırlaştırılmış tecrit sistemi yönetim biçimi haline dönüştürülmüştür.
‘Tecrit cezaevi duvarlarını aşarak bütün ülkeye yayıldı’
Cezaevlerinde tecridin bir yönetim biçimi haline geldiği ve tüm ülkeye yayıldığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:
Cezaevlerinde bir yönetim biçimi haline gelen tecrit cezaevi duvarlarını da aşarak bütün ülkeye yayılmıştır. Tutsakların cezaevi koşullarında hastalıklarla mücadelesi, sağlık hizmetlerine erişim haklarının engellenmesi, infazlarının yakılması, çıplak aramalara maruz bırakılmaları, sosyal haklarının yasaklanması, kişiye özel infaz rejimlerinin uygulanması 19 Aralık’tan bu yana geçen 22 yıllık süreç zarfında katliam ve ağır tecrit politikalarının devam ettiğini göstermektedir.
Cezaevlerinde zamana yayılmış yaşam hakkı ihlaline yol açan politikalara son verilerek, hasta tutsakların derhal serbest bırakılması, tutsakların başta yaşam haklarının korunması, işkence ve kötü muamele uygulamalarının son bulması, sağlığa erişim haklarının sağlanması, mükerrer cezalandırma ve ağırlaştırılmış mutlak tecrit sistemine son verilerek ulusal ve uluslararası cezaevleri standartlarının uygulanmasına geçilmelidir.
19 Aralık katliamıyla yüzleşmek ve hakikatleri ortaya çıkarmak için devletten, arşivlerini açıklamasını, insanlığa karşı suç niteliğindeki bu katliamda sorumluluğu olanlar hakkında adli ve idari soruşturma başlatmasını talep ediyoruz. Bugün olmazsa da yarın mutlaka bu hakikatler ortaya çıkacak ve sorumlular işledikleri her suçun hesabını bağımsız yargı karşısında verecektir.