Yaklaşan seçimlerin öneminin farkında olan bir seçmen grubu varsa, bunun HDP tabanı olduğu sanırım herkesin teslim edeceği bir gerçektir. Çünkü AKP-MHP faşizminin zulmüne en fazla maruz kalanlar onlar. Üyeleri katledilen, yöneticileri, kadroları tutsak edilen, polis şiddetiyle darp edilen, kemikleri kırılan, sakat kalan onlar. Kayyumlarla iradesi yok sayılan, seçtiği vekillerinin dokunulmazlığı hem de diğer bütün partilerin oylarıyla kaldırılan onlar. Verdiği vergilerden partisine ödenecek yasal hakkı gasp edilen, kapatılma tehdidiyle eli kolu bağlanan onlar. Dolayısıyla tek adam rejimine son vermenin, AKP-MHP ve türevleri dışındaki partilerin ortak mücadelesiyle mümkün olacağının bilincinde olanlar ve bunu en fazla isteyenler de onlardır…
HDP yönetiminin Millet İttifakı’nı oluşturan neoliberal milliyetçi partilerle hiç de aynı dünya görüşünde olmamasına rağmen diyalog kurma ve ortak aday konusunda bu kadar ısrarcı olmasının nedeni de budur. Ancak bu tutumlarının, hangi adayı gösterirlerse onu desteklemek zorunda oldukları şeklinde algılandığı da bir gerçek. Halklara ve kendilerine güveni olmayan ve çaresizlikle Millet İttifakı’nın kuyruğunda solculuk oynayanların bunu anlaması zor. HDP’nin kendi adayını ilan etme kararına altılı masadan da daha fazla tepki verip saldıranlar da bunlar. Üçüncü bir seçeneğin varlığı ve duruşu altılı masanın ayaklarını yere bastırırken bu arkadaşların tükenmişliklerini de görünür kılıyor. Hırçınlıkları bundandır.
Gazetemizde yer alan sayın Yüksel Genç’in duyurduğu kıymetli çalışma “seçmen ve gündem araştırması,” başta söz ettiğim gerçeği doğruluyor. Muhalefetin ortak adayına oy vermek söz konusu olduğunda HDP seçmeninin sadece %44’ü partisinin tavrını dikkate alacağını söylüyor. %28 “Adayın Tavrına”, %20 “Adayın Profiline” bağlı derken, %18 hiçbir şekilde muhalefetin ortak adayına oy vermeyeceğini ifade etmiş. Yani, Emek ve Özgürlük ittifakı “oy ver” çağrısı yapsa dahi seçmenin %66’sı (en azından %48’i) bunu değil, adayı dikkate alacağını söylüyor. Altılı masa liderleri ortak karar verdikten sonra, adayın kim olacağına bağlı olarak oy verecek seçmen yüzdesi kaç olabilir dersiniz?
Kendi adayını açıklama kararı üzerine, her zaman yaptıkları gibi, sözcülerinin bulunmadığı ekranlarda HDP’ye don biçenlerin ıskaladığı gerçek budur. Onlarda göremediğimiz, HDP’yi var eden, siyasetini belirleyen omurgadır. Bu nedenle umutluyuz…
Bahadır Altan kimdir?
Hava Harp Okulu’ndan mezun oldu. Hava Kuvvetleri, Anadolu Üniversitesi SHYO, THY ve Pegasus’ta pilotluk ve öğretmenlik yaptı. 12 Eylül döneminde üsteğmen rütbesindeyken iki kez gözetim altına alındı. THY’den sendikal çalışmaları nedeniyle işten atıldı, Gökkuşağı Hareketi adıyla sendikal bürokrasiye karşı alternatif bir model kurarak mücadele etti. Çözüm Süreci ve sonrasında barış mücadelesinde aktif rol aldı. İki dönem Barış Bloğu’nun eş sözcülüğünü yürüttü. ADAM-Der üyesi. Airkule’de havacılıkla ilgili yazılar yazdı, halen Gazete Karınca’da yazıları yayımlanmakta.