İran’da 16 Eylül’de Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından başlayan protestolar sürüyor. Eylemler devam ederken, İran devlet ajansı IRNA, ülke çapına yayılan protestolara ‘doğrudan dahli olduğu’ gerekçesiyle ABD’ye dava açılacağını duyurdu.
22 yaşındaki Mahsa Amini’nin saçı göründüğü gerekçesiyle ‘ahlak polisi’ tarafından öldürülmesinin ardından İran’da başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Gösterilerde şu ana kadar en az 215’ten fazla kişi hayatını kaybetti. Binlerce kişi ise gözaltına alındı.
Baskılara rağmen cumartesi günü Sine, Bane, Meriwan, Bokan ve Mahabad kentlerinde genel greve gidildi, esnaf kepenk indirdi.
Sine, Urmiye, Kirmaşan, Mahabad, Meriwan, Bokan ve Seqiz kentlerinde gençler eylem yaptı. Gençler, ateş yakarak, sık sık “jin, jiyan, azadî” sloganı attı.
İran’ın birçok kentinde de üniversite öğrencileri eylem yaptı ve okula gitmedi.
‘Dış güçler’ argümanı
Eylemlerin devam ettiği İran’da, hükümetin ‘dış güçler’ argümanı da sürüyor. Dini lider Ayetullah Ali Hamaney ile Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin eylemlerden ABD’yi sorumlu tutmasının ardından, İran Adalet Bakanlığı’na eylemlere “doğrudan dahil olduğu” gerekçesiyle ABD’ye dava açma yetkisi verildi.
İran resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre, İran Adalet Bakanlığı, “ABD’nin huzursuzluktaki doğrudan dahlinin ve bunun yol açtığı hasarın araştırılması amacıyla bir dava açmakla” görevlendirildi. IRNA, davanın hangi mahkemede açılacağına dair bir bilgi vermedi.
Suudi Arabistan ve İngiltere’ye suçlama
IRNA’nın haberinde, İran İnsan Hakları Yüksek Şurası Başkanı Kazem Gharibabadi’nin yabancı medya kuruluşlarının yanı sıra İngiltere ve Suudi Arabistan’a yönelik suçlamalarına da yer verildi. Buna göre Gharibabadi, BBC Farsça servisi veya Iran International gibi haber kanallarının protestocuları “kamu ve özel mülklerine saldırmaya teşvik ettiğini” ileri sürerek, “İran karşıtı tüm eylemlerin tüm kanıtlarıyla birlikte yargıya sunulacağını ve gerekli yargılamaların yakın bir gelecekte yapılacağını” dile getirdi.
Kazem Gharibabadi, “İngiltere ve Suudi Arabistan’ın bu yayınların yapılmasındaki katkısının da yargı erki tarafından göz ardı edilmeyeceğini” belirtip, bu tür kuruluşların yayınlarıyla eylemcileri terör eylemlerinde bulunmaları için eğittiğini iddia etti.
İran’da Mahsa Amini’nin ölümü sonrasında başlayan protestolar ülke genelinde devam ederken, Tahran yönetimi protestolarda “dış güçlerin dahli olduğu” iddiasını pek çok kez dile getirmişti.
İran’da başörtüsünü takmadığı için tutuklanan pek çok kadının, devlet televizyonunda CIA ve Mossad ajanı olduklarını “itiraf etmeleri” koşuluyla serbest bırakıldıkları biliniyor. Son olarak yaz aylarında, başörtüsünü kurallara uygun takmadığı gerekçesiyle tutuklanan sanatçı ve yazar Sepidah Rashno’nun devlet televizyonunda itirafı yayınlanmış ve bu ülke genelinde büyük bir öfkeye sebep olmuştu.