Sayıştay, çalışma koşullarının giderek zorlaştığı Karadon maden ocağında da tıpkı Amasra’daki gibi nitelikli işçi yetersizliğinin iş güvenliğini olumsuz etkilediği, solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında alınan önlemlerde aksamaların olduğu, tozların sürekli ortamda dolaşmasının infilak riskini artırdığına dair uyarılarda bulunmuş.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında yaşanan grizu patlamasında 41 maden işçisi hayatını kaybetti. Sayıştay’ın Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğü ile ilgili denetim raporunda üretim derinliğinin sıfırın altında 300 metreye ulaştığı; çalışılan damarlarda gaz içeriklerinin yüksek olduğu, ani gaz degajı ve grizu patlama riskinin arttığını belirtmişti. Ayrıca Sayıştay’ın raporunda sadece grizu patlamasına yönelik değil iş güvenliği önlemlerinin eksikliğine dair de çok sayıda vurgu var.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı halihazırda Armutçuk, Amasra, Üzülmez, Karadon ve Kozlu taşkömürü işletme müdürlükleri yer alıyor. Amasra patlamasının ardından sırayla bu maden ocaklarına dair yapılan Sayıştay raporlarını mercek altına aldık.
Haber dizimizde son olarak Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü Karadon TİM 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’nu inceliyoruz.
Çalışma koşulları giderek zorlaşıyor
Kömürün giderek daha derin kotlardan üretilmesi ile birlikte kömür-taş-insan malzeme nakil yollarının uzaması sonucunda, havalandırma ve su atımı şartlarının ağırlaşmasına paralel olarak enerji giderleri, nakliyat mesafeleri, süreleri ve aktarmalar ile üretime yardımcı işlerde çalıştırılan personel sayısı artmış olup neticesinde fiili çalışma süreleri, işgücü verimliliklerinin azaldığı belirtilen raporda, tavan baskısı ve degaj olasılığının artması ile de çalışma koşullarının da zorlaştığı vurgulanıyor.
Karadon TİM’de iş güvenliği ve tertip açısından dik damarlarda günlük ayak çalışma boyunun klasik yöntemle yüzde 25’ler civarında kalması, emeklilikler nedeniyle işçi sayısında görülen azalma, 2009 yılından bu yana bu azalmayı dengeleyecek düzeyde toplu işçi alımına izin verilmemesi, nakliyat, elektro-mekanik, barutçuluk, tamir tarama, hazırlık gibi sanatlarda ortaya çıkan işçi ihtiyacının geçici sanat değişiklikleri ile üretim, kazı işçilerinden giderilmesi gibi sorunların yaşandığı belirtiliyor.
Eksikliklerden dolayı zaman zaman iş durdurulmuş
Sayıştay raporunda ocakların derinleşmesi ve genişlemesi, derinlik ve genişlik olarak ocak açıklığının fazla olması, ocaklarda konsantrasyona/reorganizasyona gidilememesi, yeraltı nakliyat sistemi ve nakliyat sisteminin en önemli parçalarından olan tüvenan kömürün yerüstüne çıkarıldığı skip sistemi ile teçhiz edilmiş Çatalağzı Kuyusunun teknolojisinin eski olması nedeniyle zaman zaman arızalanması, Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince tespit edilen bazı noksanlıklar nedeniyle zaman zaman işin durdurulması, işgücü randımanlarında artış sağlayan pnömatik patlatma sistemi ile yapılan üretimin, çift kaçış yolu bulunmaması ve tali havalandırma yapılması nedeniyle durdurulması, ocaklarda zaman zaman Metan gazı, Karbonmonoksit gazı yükselmeleri (oksidasyon), ayak içerisinde jeolojik ve tektonik arızaların olumsuz etkileri, ayak içi jeolojisi ve tektonik yapıda üretim esnasında karşılaşılan sıkma, fay, damarın incelip kaybolması, aşırı su geliri gibi olumsuzluklar nedeni ile panonun üretim tamamlanmadan terkedilmek zorunda kalınması, ayak içindeki arızaların daha önceden tespit edilmesine olanak sağlayan dönümlü çalışma sisteminin işçi eksikliğinden dolayı yaygınlaştırılamaması gibi pek çok sorunun olduğu da kayıt altına alınıyor.
En fazla Karadon maden ocağında iş kazası meydana gelmiş
Karadon TİM’de meydana gelen 1.018 kaza, 2.855 kaza olan TTK toplamının yüzde 36’sı oranında. Karadon TİM’de yüzde 90 oranında emek yoğun klasik ağaç tahkimatlı yöntemle çalışılması, çalışma koşullarının ağırlığı, yorgunluk, dikkatsizlik, tedbirsizlik vb. faktörlerin yanı sıra, havzada derin yeraltı kömür madenciliği risklerinin fazla olması, havzanın karmaşık jeolojik yapısı, damar eğimlerinin fazla, devamlılıklarının belirsizlik taşıması ile uygulanan tahkimat sistemindeki noksanlıklar, insan geçiş yollarındaki bozukluklar ve tamamen insan gücüne dayanan çalışma koşulları nedeniyle 2019 yılında da iş kazaları olduğu belirtiliyor. Karadon TİM’de 2019 yılında 1018 iş kazası olmuş, bunun 1005’i (yüzde 99’u) yeraltında, 13’ü yerüstünde meydana geldi. Yeraltında meydana gelen 1005 kazada can kaybı olmazken, 1006 işçi yaralandı.
Ölümlere yol açabilen kazalar göçüklerden ve ani metan degajından kaynaklanıyor
Karadon TİM’de ciddi yaralanmalara ve ölümlere yol açabilen kazaların göçüklerden ve ani metan degajından kaynaklandığının belirtildiği raporda göçüklerin önemli bir bölümünün ayak, baca ve tabanlarda meydana geldiği, bunların; taş- kavlak düşmesi, yuvarlanması, posta geliriakması, tavan oturması, arın akması, püskürmesi şeklinde tanımlanan tahkimatla yakından ilgili durumlar olduğu ifade ediliyor.
Yeterli sayıda işçi tertip edilememesi nedeniyle iş güvenliği verimi düşüyor
Karadon TİM’de, iş zorluğu nedeniyle kanuni gerekliliklerin yerine getirilmesi durumunda işçilerin derhal emeklilik hakkını kullanması nedeni ile azalan işçi sayısına bağlı olarak, kömür kazı faaliyetinin yapıldığı ayaklarda yeterli sayıda işçi tertip edilemediği, ocaklarda konsantrasyona gidilemediği ve bu durumun başta iş güvenliği olmak üzere üretim ve işgücü verimliliklerini düşürdüğü bildiriliyor.
‘İşçi açığının giderilmesi zorunluluk arz etmektedir’ uyarısı
2019 yıl sonu itibarıyla; Karadon TİM için 2014 tarihli norm kadroya göre 1794 olması gereken pano üretim işçi sayısının 1.032 olduğu, 417 olması gereken hazırlık işçi sayısının 213’e düştüğü, 714 olması gereken nakliyat işçi sayısının 455’e, 395 olması gereken tarama söküm ve bakım işçi sayısının 149’a, 212 olması gereken mekanizasyon işçi sayısının 85’e, 140 olması gereken elektrik-elektronik işçi sayısının 103’e düştüğü kaydedilirken “Bu durum, üretim ve hazırlık faaliyetlerinin aksamasına üretimin düşmesine yol açtığı gibi barutçu, tamir tarama ve bakım, mekanizasyon, elektrik elektronik, sondaj gibi işçiliklerde deneyimsiz, kalifiye olmayan işçi çalıştırılması anlamına da gelmektedir. Mevcut durum itibarıyla yeraltında kazı, hazırlık, elektromekanik, nakliyat gibi işlerde ihtiyaç duyulan işçinin temin edilememesi halinde üretimin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra iş güvenliğine ilişkin olumsuz sonuçlar da ortaya çıkabilecektir. İşçi açığının giderilmesi zorunluluk arz etmektedir” uyarısı yapılıyor.
‘Yeraltı madenciliğinde arzulanmayan durumlar oluşabilir’
Öte yandan, ağaç tahkimatlı arka göçertmeli klasik uzun ayaklarda, ayak arınını tümünün bir üretim vardiyasında kazılamamasının; ayak içindeki tavan basınçlarının kazılamayan bölümler üzerine yoğunlaşmasına, ayak arkasının düzgün bir hat halinde kırılamamasına ve tavan tahkimatına gelen yük dengesinin bozulmasına, tahkimat problemleri ile uzun süre bekleyen tahkimatta deformasyonlara, ilave tahkimat yapma zorunda kalınmasına, göçükler nedeniyle iş kazalarına, ayak arkasında ve arınlarda kızışma (oksidasyon), ocak yangınları gibi yeraltı madenciliğinde arzulanmayan durumlara neden olduğu, iş sağlığı ve iş güvenliğini etkilediği de raporda ifade ediliyor.
‘Faaliyet raporu, mevzuatla belirlenen içeriğe sahip değil’
Karadon TİM 2019 yılı Faaliyet Raporu’nun incelenmesi sonucunda; faaliyet raporunda, 2019 yılı bütçesinde öngörülen hedeflere neden ulaşılamadığının gerekçelerinin açıklanmadığı ve faaliyet raporları hazırlama hakkındaki mevzuatta belirlenmiş diğer asgari içerik konularının bazılarının da eksik olduğu tespit ediliyor.
Ayrıca, hazırlık işçilerinin önemli bir bölümünün (aylık ortalama 121 hazırlık işçisi) geçici sanat değişikliği ile ihtiyaç duyulan, tamir tarama bakım, nakliyat, mekanizasyon, elektrik-elektronik gibi diğer sanatlarda çalıştırılması da taş içi hazırlıkların azalmasına neden olduğu bildiriliyor ve “2019 yılında Gelik ve Kilimli İşletmelerinde, hazırlık ve pano ayak üretim işçilerinden yapılan takviye ile iş güvenliği açısından zorunluluk arz eden toplam 309 m göçük açma, 960 m tamir tarama ve 150 m söküm işleri yapılmıştır” bilgisi veriliyor. Konuya ilişkin ise önlem alınması uyarısında bulunuluyor.
Karadon TİM idari para cezası ödemiş
İş kazası geçiren veya meslek hastalığı tespit edilen işçilerin e-bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde ve ilgili mevzuatta belirtilen şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmemesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından müessese işyerlerinde yapılan teftişlerde eksiklikler tespit edilmesi nedeniyle Karadon TİM tarafından idari para cezası ödendiği tespit ediliyor.
‘Solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında alınan önlemlerde aksamalar var’
Karadon TİM ocaklarında meslek hastalıklarının önlenmesi ve iş güvenliği açısından solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında alınan önlemlerin zaman zaman aksadığı, yeraltı işyerlerinde Tozla Mücadele Yönetmeliğinde belirtilen maruziyet sınır değerlerinin aşıldığı da raporda kayıt altına alınıyor.
‘Tozların sürekli ortamda dolaşmaları infilak riskini artırıyor’
Yeraltında kömür kazısı ve nakli sırasında oluşan kömür tozları havalandırma ile bütün ocağa yayılmakta, tane boyutu çok küçük olan (200 mesh ve altı) tozların sürekli ortamda dolaşmaları hem infilak riskini artırmakta hem de solunabilir toz konsantrasyonunun artması çalışanların sağlığını olumsuz etkilediği kaydedilirken toz konsantrasyonu nedeniyle meslek hastalığına yakalanan işçilerin açtıkları davalar neticesinde Karadon TİM’in 2015 yılında 8,6 milyon TL, 2016 yılında 6,14 milyon TL, 2017 yılında 5,7 milyon TL, 2018 yılında 1,75 milyon TL, 2019 yılında 2,87 Milyon TL meslek hastalığı (pnömokonyoz) tazminatı ödediği, bunların bir bölümünün alt işveren işçilerine ait olduğu ifade ediliyor.
46 işçiye meslek hastalığı tanısı konulmuş
2019 yılsonu itibarıyla müessesede meslek hastalığı (pnömokonyoz) tanısı konulmuş 46 işçinin bulunduğu, 93 işçinin de henüz tanı konulmamasına rağmen şüpheli durumda olduğu da raporda belirtiliyor.