Amasra’da 41 madencinin ölümüyle ilgili konuşan Bahçeli, “Amasra’yı konuşuyorken Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklıdır. Felakete siyasi içerik katmak için el ovuşturan kim varsa bize göre samimi değildir. Sayıştay’ın raporlarını servis edip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Amasra’da 41 madencinin maden ocağının patlaması sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili konuştu.
“Sosyal medyadan provokasyona heves edenler, ortamı kızıştırmak için devreye girenler hem alçak hem de ahlaksızdır” diyen Bahçeli, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait Amasra’daki maden ocağıyla ilgili ihmalleri sıralayan Sayıştay raporunu paylaşanları hedef gösterdi:
Malum patlamaya yol açan kusur, ihmal değerlendirilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Bu konunun biz de sonuna kadar takipçisi olacağız. Ancak maden ocağındaki patlamayı bahane ederek felakete siyasi içerik katmak için el ovuşturan kim ya da kimler varsa bize göre samimi değildir.
Amasra’yı konuşuyorken Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır.
‘Suçlu ve sorumlu arayışına girenler araştırılmalıdır’
Biz patlamış veya alev almış maden ocağından kardeşlerimizin bulunup çıkarılmasını bekliyorken sosyal medyadan provokasyona heves edenler, ortamı kızıştırmak için devreye girenler hem alçak hem de ahlaksızdır.
Henüz acılarımız çok tazeyken, henüz işçilerimiz toprak altından çıkarılmamışken Sayıştay’ın 2017 ve 2019 raporlarında söz konusu maden ocağıyla ilgili bölümleri birdenbire servis edip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır.
‘Olacak iş midir?’
Bahçeli, şöyle devam etti:
Deniliyor ki mezkur Sayıştay raporları eksi 300 metrede dahi kazı yapılmasının neden olduğu risklere dikkat çekmiş, alınması gereken önlemler de madde madde sıralanmış. Belirli bir süreyle denetim görevini yapan denetçiler her şeyi biliyor görüyor da bir tek söz konusu müessese müdürlüğünün işçi, memur, mühendisleri mi ne tedbir alacaklarını bilmiyorlar? Olacak iş midir? Böyle bir iddia aklın ve mantığın neresiyle bağdaşacaktır. Biz Sayıştay raporlarının değerini, muhtevasındaki tespit ve teklifleri elbette inkâr etmiyoruz, es geçmiyoruz.