Ana SayfaGüncelAÇLIK GREVLERİ | Şakran’da 51. gün, hak örgütleri uyarıyor: ‘Talepler kabul edilmezse grev büyür’

AÇLIK GREVLERİ | Şakran’da 51. gün, hak örgütleri uyarıyor: ‘Talepler kabul edilmezse grev büyür’

HABER MERKEZİ – 9 cezaevinde süresiz dönüşümsüz, diğer cezaevlerinde ise süreli dönüşümlü açlık grevi sürüyor. Hak örgütlerinin açlık grevinin 51’inci gününe girdiği Şakran Cezaevi’nde grevde bulunan tutuklarla yapılan görüşmelere dair raporunda tutukluların sağlık kontrollerinin düzenli yapılmadığı belirtiliyor. Raporda ayrıca talepler yerine getirilmezse grevin büyüyeceğini ifade ediliyor.

9 cezaevinde 87 tutuklunun süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi sürüyor.

Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemleri Şakran’da 51, Sincan’da 42, Menemen’de 30, Van Cezaevi’nde 28, Tekirdağ T-1 29, Bolu F Tipi 10, Hatay F Tipi 5, Antalya ve Balıkesir Kepsüt cezaevlerinde ise 2’inci gününde.

Açlık grevi eylemi diğer cezaevlerinde ise süreli dönüşümlü olarak devam ediyor.

Kritik eşik

Devam eden açlık grevlerine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ile Sibel Yiğitalp, beraberindeki heyetle birlikte dün Şakran Cezaevi T2 ve T4 bölümü yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştirmişti.

Kürkçü, “Her ne kadar sabırla beklediysek de bir adım atabilecek noktaya gelinmediğini söyleyebiliriz. Endişemiz devam ediyor” demiş, Yiğitalp ise görüşmede bir cevap alamadıklarını belirterek “Kritik eşikteyiz. Çok kolay ve acele çözümler getirilmesi gerekiyor. Her geçen gün zamanı tüketiyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

Hak ve hukuk örgütlerinden Şakran raporu

Bugün de İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, açlık grevinin 51’inci gününe girdiği Şakran Cezaevi’nde grevde bulunan tutuklarla yapılan görüşmeleri raporlaştırdı ve bunu kamuoyu ile paylaştı.

İHD İzmir Şube yöneticisi avukat Ali Aydın tarafından açıklanan raporda tutukluların sağlık kontrollerinin düzenli yapılmadığı, talepler yerine getirilmezse grevin büyüyeceği belirtiliyor.

Raporun detayları şu şekilde:

Cezaevi yönetimi tüm etkinlikleri ‘askıya aldı’

Mahpushanedeki açlık grevine giren mahpuslar bir odada 10 kişi kalmaktadır. Kaldıkları odaların havalandırması sabah saat 08.00 ile akşam 19.00 arası açık bulunmaktadır. İstedikleri zaman havalandırmaya çıkmaktadırlar. Açlık grevinde oldukları için mahpushane idaresi tarafından tüm siyasi mahpusların eğitim, spor ve kültürel etkinlikleri askıya alınmıştır.

Mahpuslar 2 çay kaşığı tuz, çay, meyve suyu (karışık ve şeftali ağırlıklı), limon, bitki çayı, günde 1 veya 2 bardak nescafe ve su tüketmektedirler.

Açlık grevinde bulunan mahpuslar grev süresince sıvı ve ek madde ihtiyaçlarını kendi iradeleri ile almaktadırlar. Mahpushane idaresi ve doktorlar tarafından teknik anlamda hiçbir destek sunulmamıştır. Şöyle ki; TTB’nin açlık grevleri kitapçığına göre açlık grevine giren herkese KARBONAT gerekir iken mahpushane idaresi ve doktorlar tarafından kendilerine bu durum söylenmemiştir.

Oda dışında sağlık kontrolü dayatması

Grevin ilk 30’ncu gününe kadar tutuklulara, cezaevi idaresi ve doktorlar tarafından Benexol B12 250mg ilaç verilmiş ve bu ilaç tutuklular tarafından günde bir adet kullanılmıştır.

Benexol B12 ilaçta az miktarda B1-B6 ve çok miktarda B12 bulunmaktadır. Bu ilaç kullanımı sırasında yapılan tahliller sonucunda açlık grevinde bulunan mahpusların B12 değerleri yüksek çıkmıştır. Bu nedenle kullanılan ilaç değiştirilmiştir. Açlık grevinin 30. gününden sonra Neuvitan 50 mg ilaç verilmiştir. Neuvitan 50 mg ilaç günde 1 adet kullanılmaktadır. Ayrıca D vitamini eksikliği için hafta da 1 kere olmak üzere Devit 3 ilacı verilmiştir. Bu ilaç ampul şeklinde olup, suya karıştırılarak alınmaktadır. 04 Nisan tarihinden geriye dönük son iki haftadır kullanılmaktadır.

Açlık grevine giren mahpuslara ilk 20 gün boyunca oda dışında ve koridorda sağlık kontrollerinin yapılması gerektiği dayatıldığı bildirilmiştir. Ancak açlık grevine giren mahpuslar bu yöntem dayatmasının sağlıklı olamayacağı gerekçesiyle bu yöntemi reddetmişlerdir.

İlk 20 günden sonra sağlık kontrolleri

İlk 20 günden sonra açlık grevinde bulunan mahpusların mahpushane doktoru ve sağlıkçıları tarafından odada muayene işlemi yapılmaya başlanmıştır. Mahpushane doktoru açlık grevinin başladığı tarihten 4 Nisan tarihine kadar toplamda 3 defa açlık grevine giren mahpusları ziyaret etmiştir. Bu ziyaretlerde doktor 2 defa odada ayaküstü sağlık durumlarını sormuş ve 1 defa ise oturarak sağlık durumlarına ilişkin bilgi almış ve detaylı sağlık kontrollerini yapmamıştır.

İlk 20 günden sonra odaya hafta içi her gün sağlıkçı gelmektedir. Öğleden önce günde bir defa odaya gelen sağlıkçılar, günlük tansiyon ve kilo ölçümü yapmaktadır.

Mahpuslar hafta sonları revire götürülmek istenmişlerdir. Ancak açlık grevine giren mahpuslar revire gitmek istememişlerdir. Çünkü her revire gittiklerinde odadan çıkıp tekrar odaya gelene kadar infaz memurlar, jandarma ve diğer görevliler tarafından provoke edici, aşağılayıcı, onur kırıcı insanlık dışı söylemler ile karşılaştıklarını iddia etmişlerdir. Bu yüzden idareye revire gitmemek için dilekçe verdiklerini bildirmişlerdir.

İzmir Aliağa T-2 Mahpushanesi’nde çalışan 2 sağlıkçı bulunmakta olup, bunlardan bir tanesi mahpuslara hitaben ‘zamanımızı alıyorsunuz’ tarzında söylemlerde bulundukları belirtilmiştir.

Doktora ulaşılamıyor

Gerektiği durumlarda doktora ulaşılamamaktadır. Örneğin açlık grevinde bulunan bir mahpus, açlık grevinin 20. gününde yüksek ateş şikâyetiyle odadaki diğer mahpuslar tarafından mahpushane doktoruna ulaşılmaya çalışılmıştır. Ancak mahpushane doktoru hiçbir şekilde odaya gelmemiştir. Sağlıkla ilgili genel sorunlar; tansiyon düşmesi, yükselmesi, göz kararması, halsizlik, mide bulantısı, yutkunmada zorlanma, dil ve boğazda tortu toplanması sorunları ortaya çıkmıştır.

Şakran T Tipi 3 Nolu Cezaevi’ndeki genel durum

15 Şubat 2017 tarihinde 5 mahpus açlık grevine başlamıştır. Bu mahpushanede açlık grevcileri ayrı ayrı odalarda bulunmaktadır. Genellikle odalarda azami 18 kişi olarak kalmaktadırlar.

Şu andaki açlık grevi 50. gününe girmiştir. Grev nedeniyle mahpusların birbirleriyle yalnız görüşmelerine izin verilmemiştir. Bazı mahpuslara 40. gününde, bazılarına 44. gününde sadece bir kez doktor gelmiştir.

Genellikle kilo, tansiyon, nabız, vücut ısısı ölçümleri haftanın 5 günü bir hemşire tarafından yapılmaktadır ama hafta sonları hiç bir sağlık elemanının gelmediğini, diğer cezaevlerinde olduğu gibi T3’te de odada bulunan havalandırmanın kullanıldığı ve OHAL gerekçe gösterilerek hiçbir etkinlik yaptırılmadığı belirtilmiştir. Daha önceki uygulamalar açlık grevi olmasına rağmen herhangi bir esneklik gösterilmeden devam etmektedir.

Tutukluların sağlık durumları

Açlık grevindeki mahpuslarda baş dönmesi, idrar renginde değişiklik, uyku dengesinde bozulma, mide bulantısı, mide krampı, odaklanamama, görmede bulanıklık, kabızlık, karın kasılması, bazıları konuşurken çabuk yorulma, bazılarında eller ve ayaklarda soğukluk belirtileri vardır. Kilo kaybı 10 ile 16 kilo arasındadır.

Genel anlamda açlık grevindeki mahpusların durumları iyi, algı açık, zihinsel aktivitelerde sorun olmadığı gözlenmiştir. Mahpuslar bol sıvı tüketmekte, meyve suyu, limonata, belirlenen oranda tuz-şeker karışımı, bitki çayları alınıyor ancak şimdiye kadar hiç karbonat kullanılmamıştır. Mahpuslar, içerisinde 250 mg B1,250 mg B6 ve bir miktarda B12 olduğu söylenen komplex bir vitamin (Beneday) almaktadırlar. 20’nci günden itibaren 1’er tane 35’nci günden itibaren ikişer tane kullanmaktadırlar.

Bir kez doktor ziyareti gerçekleşmiş, diğer zamanlarda haftada 5 gün hemşire gelmektedir. Hafta sonları hemşire de gelmemektedir. Hafta sonları revire gitmeleri için zorlanmakta olup ancak mahpuslar hafta sonu revire gitmeyi kabul etmediklerini belirtmişlerdir.

Açlık grevine giren bazı mahpuslar aynı odada bulunmalarına rağmen çoğu ayrı ayrı odalarda bulunmaktadır. Yanlarında başka insanlar da vardır. Genellikle 8-10 kişilik odalarda kalmaktadırlar. 22 Şubat’tan itibaren aynı nedenlerle süresiz dönüşümsüz açlık grevine dahil olmuşlardır.

Kadın Cezaevi’nde 3 kişi 22 Şubat’ta, 2 kişi 25 Şubat’ta açlık grevine girmişlerdir. Odaların bulunduğu havalandırmalar kullanılmakta ve açlık grevine giden mahpusların birbirleriyle görüşme talepleri idarece kabul edilmediği belirtilmiştir. Açlık grevindeki kadın mahpusların sağlık durumlarının kontrolü için doktor bir kere gelmiş ancak haftanın 5 günü sağlıkçılar tarafından kontrolleri yapılmakta. Hafta sonları da gardiyanlarca nabız ve tansiyon ölçülerinin yapıldığını belirtmişlerdir.

Açlık grevindeki kadın mahpuslar günde 1 litreye yakın su tükettiklerini, bunun yanı sıra limonata, meyve suyu, havuç suyu, bitki çayları, tuz-şeker su karışımı içtiklerini belirtmişlerdir. İlaç olarak sabah ve akşam olmak üzere iki tane Benexol verildiği, Saf B1verilmediğini, karbonat verilmediğini belirtmişlerdir.

Mide ağrısı, bulantı, kusma, kabızlık, uyku düzensizliği, idrara sık çıkma, baş dönmesi, deride dökülme, saç dökülmesi, halsizlik, dikkat dağınıklığı, kas ağrısı, genel vücut yorgunluğu, yüksek sese karşı hassasiyet, 5-8 arası kilo kayıpları vardır. Bilinç, algı açık ve genel görünümün iyi olduğu belirtilmiştir.

T4’te grev 37’nci gününde

Açlık grevindeki mahpusların her birinin ayrı ayrı odalarda kaldıkları, 3 kişinin aynı odada, diğerlerinin ayrı ayrı odalarda kaldığı belirtilmiştir. Mahpusların odaların bulunduğu havalandırmayı kullandıklarını ve grevcilerin bir araya getirilmediği belirtilmiştir.

24 Mart’ta doktorun sadece bir kere gelip tansiyon ölçüp gittiği belirtilmiştir. Doktor geldiğinde de mahpuslarla alay edici bir tavır sergilediği belirtilmiştir. Revire çıkmak istediklerinde mahpushane doktorunun mahpushanede olmadığını sadece haftada iki-üç gün geldiğini, revire gidişte kimlik dayatması olduğu için gitmediklerini belirtmektedirler. Sağlık personeli tarafından tansiyon, kilo, şeker kontrolü yapılıyor. Bazen gardiyanlar da tansiyon ölçüyor.

Düzenli kilo ölçümü yapılmamaktadır. Sadece B12 alıyorlar. Bazıları kokusundan dolayı vitamini alamıyor.T4’ün farklı blok ve koridorlarına dağıtılmış koğuşlarda kalınıyor. Aynı koridorda adli tutuklu hükümlü (örneğin tecavüz sanıkları) kaldığı koğuşlar var.

Sürekli baskının olduğu, hiçbir hakkın kullandırılmadığı iddia edilmektedir. Günlük çay, meyve suyu, su, kahve, limonata tüketilmekte, karbonat alınmamaktadır. Sık idrara çıkma, idrar renginde koyulaşma, baş dönmesi, yoğunlaşmada dağınıklık, kabızlık, gözlerde ağrı, denge kaybı, bulantı, mide krampı, uyku bozukluğu, zaman zaman ateşlenme, tuvalete çıkınca yanma-ağrı, tansiyon düşüklüğü var. 8 ile 13 kilo arasında kilo kayıpları olduğu belirtilmiştir.

‘Eylem daha da yayılabilir’ uyarısı ve duyarlılık çağrısı

Raporda “açlık grevinde olan mahpuslara yapılan ziyaretler sonucunda mahpusların talepleri yerine getirilene kadar açlık grevlerine devam edecekleri, talepleri yerine getirilmedikçe de açlık grevine katılan mahpus sayısının artacağı kendileri tarafından görüşmelerde dile getirilmiştir” deniliyor.

“Açlık grevinde olan mahpusların sağlık durumlarının gün ve gün kötüye gittiği ve sağlık durumları açısından ruhen ve fiziken geriye dönüşü olmayan ağır hasarlar oluşacağı ihtimali yüksektir” denilen raporda,  bu günlerde açlık grevlerinde oluşacak en ufak bir olumsuzluğun diğer mahpushanelere de olumsuz anlamda sıçrayacağı ifade ediliyor.

Söz konusu raporda “Hem yetkilileri hem de kamuoyunu duyarlılığa davet etmekteyiz” deniliyor.

Açlık grevcilerinin talepleri

Cezaevlerinde açlık grevi eyleminde olan tutukluların temel talepleri şöyle:

  • Cezaevlerindeki insani koşullarının iyileştirilmesi.
  • Düşünceleri ve siyasal çalışmaları nedeni ile aralıksız olarak sürdürülen gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi, halka yönelik askeri ve siyasi baskının sona erdirilmesi.
  • Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması.