3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Türkiye’deki milyonlarca engellinin sorunları ve talepleri ile muhalefetin gündeme taşıdığı söylemleri derledik.
Türkiye’de engelli nüfusu konusunda net bir sayı olmamakla birlikte TÜİK’in 20 yıl önce yayımladığı veriler, engelli nüfusunun toplam nüfusa oranının yüzde 12’den fazla olduğunu söylüyor. Bu orana göre, engelli sayısı 8.5 milyonun üzerinde.
Yine TÜİK’in rakamlarına göre Temmuz 2020’de çalışabilen engellilerin işgücüne katılım oranı ancak yüzde 22. Yasal zorunluluktan dolayı ‘engelli işçi çalıştırma kotası’nda kamu kurumlarındaki personel açığının ise 8 binden fazla olduğu belirtiliyor.
2020 yılındaki engelli kamu personel sınavına 100 bine yakın engellinin katıldığını belirten Engelliler Konfederasyonu, kendi işini kurmak isteyen engellilere verilen hibelere erişimin ise yönetmelikte yapılan ‘küçük oynamalar’ ile fiilen engellediğine dikkat çekiyor.
Geçen yıl 225 bin 959 kişinin engelli aylığı kesildi
Engeliler için bir diğer temel konu ise engelli ödenekleri.
Haziran ayında 40-69 oranlarında engellilik için aylık bin 124 lira, yüzde 70 ve üzerinde engellilik için bin 687 lira olarak tayin edilen engelli aylığı, yakını için de bin 124 lira olarak belirlendi.
CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, saha çalışmalarında maaşının kesilmesinden yakınan çok sayıda yurttaşla karşılaşması üzerine ödeneği kesilen engelli sayısını öğrenmek için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na soru önergesi verdi.
Ünver “Yönetmelik ile binlerce engelli mağdur edildi fakat Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gerçekler bilinsin istemiyor. Verileri gizleyerek AKP’nin sosyal yardım sömürüsünü sürdürebileceğini zannediyor” derken, Bakanlık tarafından soru önergesine verilen yanıtta 2021 yılında 225 bin 959 kişinin engelli aylığının, 54 bin 249 kişinin ise engelli yakını aylığının iptal edildiği kaydedildi.
Kendisi de görme engelli bir danışmanla çalışan CHP Milletvekili Veli Ağbaba, önceki yıllarda yaptığı açıklamalarda hükümetin engellilere yaklaşımını şöyle özetlemişti:
2002 yılından bu yana engellilerle ilgili mevzuatta sürekli değişiklik yapılıyor. Ancak engellilerin yaşamları mevzuatlardaki gibi değişmiyor. AKP engellilere söz vermekten öteye gitmiyor. Ortada engelliler için oluşturulmuş, ayakları yere basan bir devlet politikası maalesef yok. AKP kendi çıkardığı yasayı uygulamakta bile aciz. Devlet bu konuda taşın altına elini koymalı, kendi kurumlarını geliştirerek özellikle engellilerin eğitimi ve istihdamı konusunda bir devlet politikası oluşturmalıdır.
‘Lütuf değil, devletin görevi’
HDP Milletvekili Musa Piroğlu da Meclis’te yaptığı konuşmada engellilerin sorunlarına ve taleplerine dikkat çekerken, engelliler için yapılanların lütuf değil, görev olduğunu vurguladı. Piroğlu, “Devlet bu görevin binde birini bile yapmıyor” dedi.
Engellilerin tüm medikal ve ihtiyaç malzemelerinin kamu tarafından ücretsiz karşılanmasını istediklerini dile getiren Piroğlu, kamudaki engelli çalıştırma kotasının yüzde 10’a, engelli ödeneklerinin de asgari ücret seviyesine çıkarılmasını talep etti.
Piroğlu, yoksulluk ve hastalıkla mücadele eden engellilerin önündeki engellerin de kaldırılmasını istedi.
Engelliler, önlerindeki engellerin kaldırılmasın istiyor. Bugün engellilerin çok büyük bir bölümü yoksullukla mücadele ediyor. Alım güçleri düştükçe hayata tutunma imkanları ortadan kalkıyor. Gündelik ihtiyaçlarını sürdürmek için alt bezi almakta, sonda almakta bile zorlanıyorlar. Hatta çoğu alamıyor. Yoksullukla ve hastalıklarla boğuşuyorlar.
Yapılan EKPP sınavının sonuçlarının uygulanmasını ve atamaların yürürlüğe girmesini istiyorlar. Engelliler hayata girmek, çalışmak istiyorlar.
Asgari ücretin bile dibinde olan, açlık sınırının bile en dibinde olan engelli ödeneklerinin en azından asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyorlar. Engelli anneleri sigortalı olmak ve emeklilik hakkı istiyorlar.
Engelliler, otomobil ÖTV’sinin düzenlenmesini ve alınabilecek bir seviyeye getirilmesini istiyorlar.
Engelliler; ayrımcılığın sona erdirilmesini, devletin üstüne düşenleri yapmasını bekliyorlar. Yani sözün özü engelliler toplumsal hayata eşit yurttaşlar alarak katılmak istiyor. Engelliler; bunun önündeki engellerin kaldırılmasını, devletin sosyal devlet olmasını istiyorlar
HDP Engelliler Komisyonu ise 3 Aralık Engelliler Günü kapsamında “Engelliler İçin Yeni Bir Yaşam Mümkün” başlıklı bir panel düzenledi.
Panelde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, engellilerin yaşadığı sorunlara rağmen bütçede engellilere ayrılan payın yüzde 2’nin altında olduğunu söyledi.
Toplumun dörtte birine tekabül eden engellilerin temel meselesinin eşit yurttaşlık olduğunu vurgulayan Sancar, şunları dile getirdi:
Engelliler politikası için talep ettiklerimiz de eşit yurttaşlık temelinde bir özgürleşmedir. Toplumun bu kadar büyük bir kesimini oluşturan bir kesimi olan engelliler özgürleşmedikçe toplum özgürleşemez. Ezilen, dışlanan, baskı altında tutulan inanç ve etnik kimlikler özgürleşmedikçe hiçbir toplum kesimi özgürleşemez. Kürtler özgürleşmedikçe Türkler ve diğer halklar da özgürleşemez. Aleviler özgürleşmedikçe diğer inanç grupları özgürleşemez. Engelliler özgürleşmedikçe, kendini sağlamcı ideolojinin güzel örnekleri olarak gören diğer insanlar, bizler de özgürleşemeyiz. O nedenle özgürleşme ancak bir bütün olarak toplumun bütün ezilenlerinin ve dışlananlarının ortak hedefi ve mücadelesiyle gerçekleşebilir. Bunu en çok gündeme taşıması gerekenler yine bizatihi bu baskıların ve sömürünün mağduru olanlardır. Bütün bu toplum kesimlerini bir siyasal özneye dönüştürecek birlikteliği yaratabilirsek bu iktidarı politikaları ile birlikte göndeririz. Ama aynı zamanda sistemi değiştirmenin de yollarını açarız.