Tüm eksikliklerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı Etlik Şehir Hastanesi’nde sağlık çalışanları isyan ediyor. VIP hasta odalarında deri koltukların dahi olduğunu belirten sağlıkçılar, “Servislerimizde ateş ölçer, makas, el dezenfektanlarımız bile yok” dedi.
Ankara’da geçtiğimiz aydan itibaren Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Etlik Zübeyde Kadın Sağlığı Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi’nin kapatılması önemli bir gündem oldu.
Kamuoyunda oluşan tepkinin ardından Sağlık Bakanlığı hastanelerin kapatılmayacağını açıkladı. Hastaneler kapanmazken mevcut kadroları ise bu süreçte Etlik Şehir Hastanesi’ne kaydırıldı.
Görev yeri nerdeyse her hafta değişen, bir hafta Bilkent Şehir Hastanesi’nde bir hafta Etlik Şehir Hastanesi’nde bir hafta da atandığı hastanede çalışan sağlık emekçisi Ayşe, “Biz sağlık emekçileri pin pon topu değiliz” diyerek yaşadığı bu sürece tepki gösterdi.
Etlik Şehir Hastanesi’ndeki servisleri açabilmek adına uzmanlık alanları dışında farklı servislerde görevlendirildiklerini kaydeden Ayşe, “Tek başıma 24 saat nöbet tutmak zorunda bırakıldım. Öte yandan çalıştığım serviste hastalara yabancıyım çünkü uzmanlık alanım değil. Bir hasta geldiğinde nasıl müdahale edeceğimi bilmiyorum. Ayrıca serviste o kadar çok eksiklikler vardı ki sanki bir iş yeri açıyormuşum da eksiklikleri tespit ediyormuşum gibi hissediyorum” dedi.
‘Ateş ölçer ne kadar ki onu da siz alın’
“Hastanın sisteme girişi yapılamıyor, bizler sisteme girişin nasıl yapılacağını bilmiyoruz” diyen Ahmet ise, “Hastaya kan istenilse kan barkodunun nasıl basılacağını bilmiyoruz. Ateş ölçer bile yok. ‘Ateş ölçer yok’ diyen arkadaşlarımıza ise ‘Bir ateş ölçer ne kadar ki onu da gidin siz alın’ şeklinde söylemler oldu. Bunu devletin karşılaması gerek. Burası bir devlet kurumu. Ateş ölçer olmadan kan taktığımız hastaya kan uymazsa ilk belirti ateşinin yükselmesidir. Annelerimizin ateşimizi ölçtüğü gibi bir hastanın ateşinin yükselip yükselmediğini kontrol ediyoruz” diye konuştu.
VIP hasta odaları deri koltuklarla dizayn edilmişken, servislerde ateş ölçer bile yok
Etlik Şehir Hastanesi’ne VIP hasta servislerinin de yapıldığını belirten Ayşe, “VIP hastanın odasının önünde güvenlik servisi var. Bu VIP hasta odaları adeta bir ev gibi, refakatçilere çift kişilik yatak odası ayrılmış, ayrıca toplantı odası ve salon da var. Mobilyalar deri, modern şekilde dizayn edilmiş ancak biz ateş ölçer bile bulamıyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.
‘Oksijen tüpü düştüğünde bir patlamaya yol açabilir, iş güvenliğimiz yok’
Oksijen tüplerinin içlerinin boş olduğunu belirten Ahmet ise, “Bunların içini günler sonra doldurtabildik. Oksijen tüpü arabalarının olması lazım sabitlemek için çünkü bunlar tehlikeli şeyler. Yanlışlıkla düştüğünde bir patlamaya yol açabilir. Bir oksijen arabası dahi yok. Devletin bunu temin etmesini bekliyoruz ancak bizler güvenliği olmayan bir ortamda oksijen tüpü aracı olmadan çalışıyoruz. Onkoloji Hastanesi’nde ışınlama cihazı yok. Onkoloji hastasına ışınlanmamış kan gönderilemez. Bu yüzden lösemi hastası yatırılamıyor” bilgisini verdi.
‘Entübasyon malzemeleri olmadığı için hastayı kaybedebiliriz’
Yoğun bakım cihazlarından olan defibrilatörün (şok cihazı) eğitimini almadıklarını bildiren Ahmet, “Bu cihazın kullanım eğitiminin bizlere verilmesi gerek. Entübasyon malzemelerimiz de yok. Entübasyon malzemeleri olmadığı için bir hastayı kaybedebiliriz. Bu kadar basit şeyleri bile temin etmek günlerimizi alıyor hastanede. Damar yolunu açmak için kullandığım bantı kesmek için gereken makas dahi yok. El dezenfektanlarımız yok, serviste alkol yok” dedi.
‘Hasta başlarında olması gereken oksijen ve vakum sistemleri de yok’
Onkoloji servisinin eczanesinin açık olmadığını belirten Ahmet, “Burada görevli arkadaşlar ilaç temin edebilmek için farklı servislere gidiyor. Dışardan gidip bir eczaneden alsak çok daha kolay. Hastaya damar yolu açmamız için gereken malzemeler bile Dışkapı Hastanesi’nden getirilmiş. Tedavi tepsimiz yok. Hasta ilaç kutularımız yok, poşetlerle ilaçları gezdiriyoruz, birbirine karışma ihtimali çok fazla hastaların ilaçlarının. Hasta başlarında olması gereken oksijen ve vakum sistemleri de yok. Bunlar ne zaman karşılanacak bilmiyoruz” diyerek karşılaştığı sorunları anlattı.
‘Yönlendirici levhalar tamamlanmamış, hastane içinde kayboluyoruz’
Hastane içinde de ulaşımın sağlanmadığını belirten Ayşe, “Hastane çok plansız şekilde yapılmış. Duvarda yönlendirici levhalar da tamamlanmamış. Hastane içinde kilometrelerce yürüyoruz, bazen kayboluyoruz. Hastaneye giden ise sadece 2 otobüs var. Kar yağacak, yağmur yağacak o zaman nasıl gideceğiz hastaneye, hastane içinde nasıl hareket edeceğiz?” diye sordu.
‘NST cihazı olmadığı için hamile hastanın yatışı yapılamadı’
Eksiklikler nedeniyle doğumhaneye hasta yatırılamadığını kaydeden Ahmet, “NST cihazsız bir doğum düşünülemez. Bu cihaz hastanın ve çocuğun kalp atışlarını takip ediyor. NST cihazı olmadığı için hamile hastanın yatışı yapılamadı. Riskli gebe servisinde doğum yaptırılmış. Bu sağlıklı bir süreç değil kadın doğumu için” şeklinde konuştu.
‘Az kişiyle çok iş yapıyoruz’
Hastaların randevu bulamadığını belirten Ayşe, “Etlik Şehir Hastanesi’ne kaydırılan personeller nedeniyle diğer hastanelerde de sağlıkçılar hastalara yetişemiyor. Hastaların sağlığı söz konusu. Her hastanede az kişiyle çok iş yapıyoruz. Diğer hastaneler işlevsizleştiriliyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.