Fransa’da Solidaires sendikal dayanışma ağı bünyesindeki Sud Education eğitim sendikasının üyesi öğretmen Camille, hedeflerinin tartışmalı emeklilik yasasını getiren Macron hükümetini durdurmak olduğunu vurguladı: Eğer bu savaşı kaybedersek, Fransa’daki sosyal devletin geri kalanına da saldıracaktır.
Fransa hükümeti, emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılmasını öngören yasanın, gelecekte emeklilik sistemini finansal olarak desteklemeye devam edebilmek için şart olduğunu söylüyor.
Çalışma Bakanlığı’nın tahminlerine göre, prim ödeme süresinin uzatılması ve emeklilik yaşının 64’e çekilmesi, emeklilik sistemine yıllık 17,7 milyar Euro’luk katkı sağlayacak. Böylece şu an açık veren sistemde böylelikle gelir ve giderler 2027 yılında dengelenmiş olacak.
Ancak muhalefet ve sendikalar, gelir-gider dengesini sağlamanın yolunun yüksek gelirli kesimden daha fazla vergi alınması olduğunu söylüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen yılki seçim kampanyası sırasında emeklilik yaşını 65’e çıkaracağını açıklamıştı ancak tepkiler sonrası hükümet yasa tasarında emeklilik yaşındaki artışı 64’le sınırlandırmıştı. Sol partiler, tasarının yasalaşmasını geciktirmek için 7 binden fazla değişiklik teklifi yaptı.
Kamuoyu araştırmalarına göre halkın üçte ikisi bu değişikliğe karşı. Ocak ayından beri ülke çapında yapılan protesto gösterileri ve grevlere milyonlarca kişi katıldı.
Sendikalar 28 Mart Salı günü için de 10. kez grev çağrısı yaptı.
Emeklilik yasası Ulusal Meclis’ten oylanmadan geçti
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümeti, tartışmalı emeklilik yasasına karşı muhalefetin meclise getirdiği güven oylamasını az bir farkla kazanmıştı. Anayasa’nın 49. maddesinin 3. fıkrası, yasa tasarısının oylanmadan Ulusal Meclis’ten geçirilmesi için hükümete yetki veriyor fakat buna karşılık muhalefetin gensoru önergesi sunmasına da olanak sağlıyor. Gensoru önergesi, Meclisteki milletvekillerinin çoğunluğunun desteğini alırsa hükümet düşüyor.
Emeklilik yasa tasarısına karşı mecliste yapılan güven oylamasında muhalefetin oyları 278’de kaldı. Eğer 9 oy daha verilseydi yeni bir hükümet için süreç başlayacak ya da ülke seçime gidecekti. Bu sonuçla ülkede emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmayı öngören yasa önünde engel kalmadı.
Gazete Karınca’ya konuşan uluslararası Solidaires sendikal dayanışma ağı bünyesindeki Sud Education eğitim sendikasının üyesi öğretmen Camille, protestolar içinde yer alan insanların adalet talep ettiğini belirtti:
Hayatınız boyunca çalıştıktan sonra emekli maaşınızla biraz dinlenebilir ve hayatın tadını çıkarabilirsiniz. Şu anda hükümet bunu ortadan kaldırmak istiyor. Fransa’da sağlıklı yaşam beklentisi kadınlar için 64, erkekler için 63 yıldır. Yeni reformla birlikte birçok işçi, emeklilik yaşına geldiğinde sağlık sorunları yaşayacak ve emekliliğin tadını çıkaramayacak. Metro – boulot – caveau (Metro, iş, mezarlık) sloganı işte bu anlama gelmektedir.
Bazı sektörlerde grev yapan işçiler zorla çalıştırılıyor
Protestolarda Fransa’da günlük hayat olumsuz etkilenirken hükümetin gösterilerdeki tavrı da sertleşiyor. Ülke çapında şu ana kadar milyonlarca kişi emeklilik yasasını protesto etmek için sokağa çıktı. Göstericiler arasında ciddi şekilde yaralananlar oldu ve yüzlerce gözaltı yapıldı. Bordeaux kentinde belediye binası ateşe verildi. Gösteriler nedeniyle, geçen hafta İngiltere Kralı 3. Charles’ın Fransa gezisi ertelendi.
Yasa tasarısının güvencesiz insanları daha da olumsuz etkilediğini söyleyen Sud Education eğitim sendikası üyesi Camille, hükümetin greve çıkan çalışanları zorla çalıştırmanın yollarını aradığını ifade etti:
Geç yaşta çalışmaya başlayan kişilerin asgari emekli aylığına hak kazanabilmeleri için 64 yaşından sonra da çalışmaları gerekecek. Bu aynı zamanda işsiz olan insanlar ya da çocuklarını büyütmek için çalışmayı bırakan kadınlar için de geçerli. Bu nedenle emeklilik reformu özellikle kadınları ve güvencesiz insanları kötü etkiliyor.
Normalde grevcilere yaptırım uygulamak yasaktır. Eğitim sektöründe baskı altında olanlar çoğunlukla sözleşmeli personeller, onlar işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya… Basında Çalışma Bakanı’nın patronlardan, yöneticilerden grevcilere yaptırım uygulamak için mümkün olan tüm yasal yolları kullanmalarını isteyen bir belge yayınlandı. Örneğin, grevciler benzincilerde ya da çöp toplayıcılarında olduğu gibi işyerlerini bloke ederlerse bu işler için hükümet personeli zorla çalıştırıyor. Polis memurları o işçileri işe dönmeye zorlamak için evlerinden almaya gitti.
‘Bu savaşı kaybedersek, Fransa’daki sosyal devletin geri kalanına da saldıracaktır’
Grevin hayatı durdurma noktasına getirmesine rağmen halkta ciddi bir karşılık bulduğunu belirten Camille, gözlemlerini söyle aktardı:
Macron halkı rahatsız eden konuşmalar yapıyor ve aynı zamanda hükümet halkı yoksullaştırıyor. Halkın grevi desteklediğini kendi gözlemimle de söyleyebiliyorum. Geçen eylemde birkaç saat boyunca bir yolu kapattık. Düzinelerce sürücüyle konuştuk. Üç dört kişi dışında herkes grevi destekledi. İnsanlar, ‘Yaptığınız şey çok güzel, bir saat boyunca arabada mahsur kalmış olsak bile yanınızdayız’ dediler. Sık sık şunu da duyuyoruz: ‘Macron kendini kral sanıyor, bu böyle devam edemez.’
Hükümetin geri adım atmaması halinde sol kanadın başka alanlarda tavizler vereceğini vurgulayan Camille, “Bugün hedefimiz Macron hükümetini durdurmak… Eğer bu savaşı kaybedersek, Fransa’daki sosyal devletin geri kalanına da saldıracaktır. Ayrıca, yeni bir göç yasası ve iş yasası istediğini zaten açıkladı. Aslında bu reformu durdurmanın yanında söz konusu iki yasayı da engellemek zorundayız.” dedi.
Kitleselleşen tepki, hükümeti çıkış yolu aramaya itiyor
Camille hükümetin, emeklilik yasasını zorla kabul ettirdiğinden beri gösterileri şiddetle bastırmayı tercih ettiğini belirterek, bunu hükümetin kırılganlığı olarak değerlendirdi:
Her büyük grev gününde yüzlerce kişi tutuklanıyor. Bunların çoğu 48 saate kadar gözaltında tutulduktan sonra yargılanmadan serbest bırakılıyor. Polis cop ve göz yaşartıcı gaz kullanarak gösterilere şiddetle saldırıyor. Geçtiğimiz Perşembe günü polisin attığı gaz bombaları nedeniyle bir eğitim çalışanı baş parmağını, bir demiryolu çalışanı da gözünü kaybetti. Yüzlerce yaralıdan bahsetmiyorum bile; açık kafatasları, kırık kemikler… Gözaltılar sırasında cinsel şiddet uygulandığına dair tanıklıklar da var. Artık polis için herhangi bir kısıtlama yok! Düzeni sağlamaktan sorumlu olan polisin görevi insanları yaralamak ve korkutmak değil. Ancak yine de grevcilerin kararlılığı zayıflamıyor. Kitle iletişim araçları bile artık polisi eleştiriyor ve bu ilk kez oluyor. Bu da hükümetin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.
Hükümet, protestoların büyümesinin ardından krizden çıkış yolu arıyor. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada yeni emeklilik yasası etrafında dönen tartışmaları sona erdirmek için muhalefet ve sendikalar ile görüşeceğini belirtti.
Borne aynı zamanda tartışmalı yasaları parlamentonun onayı olmadan bir daha yürürlüğe koymaya kalkmayacağını da aktararak “Doğru yolu bulmalıyız, sakinleşmemiz gerek” dedi.