Antep’in İslahiye ilçesinde akciğer kanseri olan Şehmus Kurt’a depremden sonra konteyner verilmedi. Bunun üzerine ahırda kalmak zorunda kalan Kurt enfeksiyon kaparak, yaşamını yitirdi.
6 Şubat’ta Maraş merkezli olarak gerçekleşen depremlerden en çok etkilenen yerlerden biri de Antep oldu.
Antep’in İslahiye ilçesine bağlı Haltanlı (Altınüzüm) Mahallesi’nde yaşayan Şehmus Kurt, depremden sonra kalacak yer bulamadığı için 5 gün boyunca ailesiyle birlikte ön tarafı açık olan ahırda kalmak zorunda kaldı.
Akciğer kanseri rahatsızlığı olan Kurt, ahırda kaldığı sürede enfeksiyon kaptı.
Kurt’un kızı Revan Gülizar Doğan, depremin ilk saatlerinde yağan yağmur ve karda bahçede kaldıklarını, babasının rahatsızlanması üzerine ailesi ile beraber ahıra girmek zorunda kaldıklarını söyledi.
MA’dan Delal Akyüz’e konuşan Doğan, “Kendi imkanlarımızla paletler bulduk, halılar serdik, evde babamın sediri vardı, onu getirdik. En azından mikrobun içinde kalmayalım diye. İlk beş gün orada kaldık. Muhtarı aradık, çadır istedik ama yoktu. Ahırda el arabası içerisinde ateş yakıyorduk. Ancak ateşin dumanından etkileniyorduk. O süreçte kimseye çadır gelmedi. Babam rahatsız diye yetkililer bize ulaştı. Biz çadır ya da konteynır gönderin dedik. ‘Konteynır göndereceğiz’ dediler ama göndermediler. Bizde kendi imkanımızla bir şeyler yapmaya çalıştık” dedi.
Doğan, 58 yaşındaki babasını hastalandığının artması üzerine Hatay’daki hastaneye götürdüklerini dile getirdi.
‘Böbrek ve bağırsakları enfeksiyon kaptığı için sarılık geçirdi’
Babasının oradan da Adana’ya götürülüp, yoğun bakıma kaldırıldığını belirten Doğan, sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
7-8 gün orada kaldı. Ama yürüyemez hale geldi. Babamı Adana’ya götürdüklerinde, doktorlar enfeksiyon kapmış dediler. Böbrek ve bağırsakları enfeksiyon kaptığı için sarılık geçirdi. Babam hastaneden çıktı, o zamanda çadırımız yoktu. Daha sonra Kızılay çadır verdi. Ama oda su damlatıyordu, bu nedenle babam gelemedi. Halam Hatay’da kalıyor, biz de babamızı tekrar oraya götürdük. Orada da sürekli hastaneye gidip geliyordu. Hatay’dan köye gelmek istedi. Köye geldi, iki gün kaldı, durumu kötüleşince tekrar Adana’ya götürdük. Birkaç gün kaldı. Oradan tekrar Hatay’a halamın evine götürdük. En son 14 Mart’ta babam Hatay’da yaşamını yitirdi.
‘Bu saatten sonra hiçbir şey o günleri affettirmez’
Babası henüz hayattayken annesinin konteyner alabilmek için Kaymakamlığa başvuruda bulunduğunu ifade eden Doğan, kendilerine olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş olmadığını söyledi.
Yetkililer bize ‘hastanız var size öncelik vereceğiz’ dediler ama konteyner hala gelmedi. Annemler hala çadırda kalıyor. Bundan birkaç gün önce bize su geçirmeyen bir çadır getirdiler. Babam yaşamını yitirdi, yine kimse gelip sormadı. Aslında ilk 3 gün buraya kimse gelmedi. Eğer gelselerdi belki bir çok insan yaşıyor olurdu. Belki de çoğu insan donarak öldü. Çünkü hava çok soğuktu. En azından bir hafta sonrasında insanlara çadır getirebilirlerdi. Şu an herkesin psikolojisi bozulmuş. Özellikle çocukların psikolojisi bozulmuş. Bu konuda bizlerin desteğe ihtiyacı var. Bu saatten sonra hiçbir şey o günleri affettirmez.