27 Mart 2023 Pazartesi
Gazete Karınca
Örnek Resim
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Son 50 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Son 50 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçim 2023 | Diyarbakırlı genç seçmenlerin talepleri neler?

    Seçim 2023 | Diyarbakırlı genç seçmenlerin talepleri neler?

    Seçime 51 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 51 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

  • MARAŞ DEPREMİ
    Maraş’ta yıkım kararı olan iki aile sağlık merkezi kullanıma açıldı

    Depremde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliği tespit edilemedi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Boğaziçi Hayvan Barınağı cumhurbaşkanı kararıyla boşaltılıyor

      Boğaziçi Hayvan Barınağı cumhurbaşkanı kararıyla boşaltılıyor

      ABD’de hortum: En az 23 kişi yaşamını yitirdi

      ABD’de hortum: En az 23 kişi yaşamını yitirdi

      İran sınırında 5.6 büyüklüğünde deprem: Van’da da hissedildi

      İran sınırında 5.6 büyüklüğünde deprem: Van’da da hissedildi

      Maraş’ta 4.7 büyüklüğünde deprem

      AFAD: Maraş’ta 5.3’lük deprem meydana geldi

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

    Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    ‘İsmim üzerinde bir mutabakat olursa itiraz etmeye hakkım olmaz’

    Kılıçdaroğlu’ndan çadır kent paylaşımı: Parti devleti son bulacak

    Demirtaş’a 2 yıl 6 ay hapis cezası

    Demirtaş: AKP’nin muhalefet partilerine sızdırdığı ajan provokatörler bu seçimle ifşa olacak

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    Mecliste kadın temsiliyeti ne düzeyde?

    Mecliste kadın temsiliyeti ne düzeyde?

    Afganistan’daki kadınlar Taliban yasaklarına karşı sokakta

    Afganistan’daki kadınlar Taliban yasaklarına karşı sokakta

    İstanbul’da bir kadın katledildi

    Batman’da bir kadın evde ölü bulundu

    Ocak ayında 31 kadın katledildi

    Kadın cinayeti: Rıza Beler, Umıda Tulyaganova’yı öldürdü

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Son 50 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Son 50 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçim 2023 | Diyarbakırlı genç seçmenlerin talepleri neler?

    Seçim 2023 | Diyarbakırlı genç seçmenlerin talepleri neler?

    Seçime 51 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 51 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

  • MARAŞ DEPREMİ
    Maraş’ta yıkım kararı olan iki aile sağlık merkezi kullanıma açıldı

    Depremde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliği tespit edilemedi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Boğaziçi Hayvan Barınağı cumhurbaşkanı kararıyla boşaltılıyor

      Boğaziçi Hayvan Barınağı cumhurbaşkanı kararıyla boşaltılıyor

      ABD’de hortum: En az 23 kişi yaşamını yitirdi

      ABD’de hortum: En az 23 kişi yaşamını yitirdi

      İran sınırında 5.6 büyüklüğünde deprem: Van’da da hissedildi

      İran sınırında 5.6 büyüklüğünde deprem: Van’da da hissedildi

      Maraş’ta 4.7 büyüklüğünde deprem

      AFAD: Maraş’ta 5.3’lük deprem meydana geldi

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

    Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    Seçime 49 gün kala günün öne çıkan gelişmeleri neler?

    ‘İsmim üzerinde bir mutabakat olursa itiraz etmeye hakkım olmaz’

    Kılıçdaroğlu’ndan çadır kent paylaşımı: Parti devleti son bulacak

    Demirtaş’a 2 yıl 6 ay hapis cezası

    Demirtaş: AKP’nin muhalefet partilerine sızdırdığı ajan provokatörler bu seçimle ifşa olacak

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    Mecliste kadın temsiliyeti ne düzeyde?

    Mecliste kadın temsiliyeti ne düzeyde?

    Afganistan’daki kadınlar Taliban yasaklarına karşı sokakta

    Afganistan’daki kadınlar Taliban yasaklarına karşı sokakta

    İstanbul’da bir kadın katledildi

    Batman’da bir kadın evde ölü bulundu

    Ocak ayında 31 kadın katledildi

    Kadın cinayeti: Rıza Beler, Umıda Tulyaganova’yı öldürdü

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Gazete Karınca
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa Yazarlar Ruşen Seydaoğlu

Jin jîyan azadî ve kadınların saçları

Ruşen Seydaoğlu

26 Ekim 2022 Çarşamba - 10:37
- Manşet, Ruşen Seydaoğlu, Yazarlar
Jin jîyan azadî ve kadınların saçları
Share on FacebookShare on Twitter

Hemen herkes Jina için saçını kestiğine göre saçın tarihsel anlamları üzerinde durmanın tam zamanıdır. Çünkü hiç şüphe yok ki birçok kadın molla rejimleri yüzünden saçını örtmek zorunda bırakılan kadınlara, onların verdikleri mücadelede yanlarında olduklarını göstermek için bunu yaptı. Onlara saldıranlara o kadınların yalnız olmadığının mesajı verilmeye çalışıldı. Jina katledildiği için elbette ortalık ateşe de verilebilirdi ama saç kesmek de değerliydi. Ben meselenin “artık erkek egemen sisteme tek bir saç telini bile vermek istemeyenler” tarafındaydım ama bu, saçını kesenlere karşı hırıltıyla homurtu arasında sesler çıkaranların seslerini kesmek için verilen mücadeleye dahil olmamı engellemedi. En çok da saçlar kesilirken atılan jin jîyan azadî sloganı bu ortaklığı yarattı.

Babaannesi tüm hayatı boyunca dökülen saçlarını bile çöpe atmayan, döküldükleri yerden tek tek toplayan, köydeyken taşların arasında saklayan, şehre geldikten sonra karyolasının altında biriktiren bir kadın olarak saçları hep önemsedim, hatta uzun süre neden önemsediğimin farkında bile değildim. Sonra yani jineolojî atölyelerine başladıktan sonra bu hikâyenin pek de sıra dışı olmadığını, Kürt kadınlarda yaygın bir gelenek olduğunu gördüm.

Sebepler değişiyordu. İslamiyet’in etkisiyle saçların “namahrem” erkeklerden saklanması gerektiğini düşündüğü için bunu yapanlar, güzelliğin sembolü olduğu ve herkesle paylaşılmaması gerektiğini düşündüğü için bunu yapanlar, büyüden korktukları ve saçlarının kötü büyülerde kullanılacağını düşündüğü için bunu yapanlar ve daha fazlası vardı. Bir de doğrudan bağı yokmuş gibi görünse de genç yaşta kaybettikleri sevgililerinin, eşlerinin, babalarının mezar taşına saç örgülerini kesip bırakanlar vardı. Erkek egemen sisteme, aile meclisinin kararlarına, baba, ağabey, koca zulmüne karşı bir eylem olarak saçını kesen kadınlar da bu hikâyenin ortağıydı.

İkonik olan ise saçın ya da örgünün omuzdan sırta doğru savurulup özgürleşmek için direnildiği sahnelerdi.

Saç meselesiyle hemhal oldukça hikâye ilginçleşti. Örneğin Yıldız Cıbıroğlu’nun Kadın Saçı-Büyü ve Türban kitabının bir bölümünde saçın arkaik anlamları üzerine oldukça ilginç tartışmalar yürütüyordu. Elbette milattan önce 30 binlere kadar gitmeye takatim yoktu ama 3 binlere kadar gitmeyi gözüm kesti. Ta o zamanlar, dişil ruhun kozmik yaratıcılığını anlatmaya çalışan kadınların yaptığı heykelciklerden bahsediyordu. Üretim-tüketim ilişkilerinde etkin olan kadının fenomenleşmesinin soyut anlatımı olarak görüyordu bu heykelcikleri ve kollara, bacaklara form verdikleri gibi bu uzuvlara ve etrafa dolanan saçlara da form vermişlerdi. Bu, saçın yaratıcılıkla bağı olduğunun bilgisiydi, kadın bilgisiydi işte. Güzellik kaygısının ise erkek cinsinin değerli bir kimlik olarak görülmeye başlamasıyla heykelciklerde etkili olduğunu söylüyordu.

Bizimle ilgili kısmına gelirsek; bugün çağdaş sanatçılarda bile etkisini gördüğümüz ama kökenlerinin binlerce yıl öncesine dayandığı imgelemlerden biri başa ve rahme yüklenen anlamların ortaklığıydı. İkisi birden yaratıcılıkla, doğurma yeteneğiyle, tasarlama gücüyle, akılla, tanrısal sözle, üretimle ilişkilendirilmişti. Heykelciklerle anlatılmak istenenin de bu olduğunu dile getiriyordu. Saç o zamandan beri ölüm ve bereket büyülerinin vazgeçilmezidir diyordu ve erkek merkezli dinlerin-yönetimlerin ortaya çıktığı ilk zamanlarda bile bu büyülerin devrede olduğuna dair ispatları vardı. Ama zaten Zeus’un Athena’yı başından doğurması da tesadüf olamazdı. Sonrası malum, kadınların yaptığı buluşlar unutturulmuş; ama yılan saçları, büyücülük ve şeytanlıkları daima canlı tutulmuştu.

Tüm bunlara inanmak için milyonlarca sebebim var. Pozitivizmin, bilimciliğin kaba ispat arayışına ihtiyacım olmaksızın sebeplerim var. Her şeyden öte babaannem var, atölyelerde hikâyelerini dinlediğim kadınlar var. Kadının kendini istemediği cinsellik ısrarından korumak için binlerce yıl önce icat ettiği “örtünme” fiilinin bugün saçlarını örtmesi için bahane edilmesine, bu kaba yaklaşıma itirazım var. Ben ve “onun” arasında ya da “benim” inancım ile başlayan bütün sözlere “özel olan politiktir” diye haykırasım da var. Dinciliği, çarşafın altından şortuyla ve minileriyle çıkarak, modernistlik diniyle protesto edenlere ne denli dogmatik olduklarını haykırasım var.

Molla rejimlerinin kanunları ve uygulamaları karşısında, mecbur bırakıldıkları ve başka yolları olmadığı için saçlarını kesen, kazıtan ama en nihayetinde sokaklardan da vazgeçmeyen kadınlar için saçından bir tutam kesmekten daha fazlasını yapma imkânı varken bunu neden tercih etmediğimizi tartışmaya ihtiyacım var.

Özgürlük gibi şahane bir arzunun örtünmeye ya da modernizmin medeniyet ölçülerine hapsedilmesi ile jin jîyan azadî sloganının bu denli yaygınlaşması üzerine daha fazla konuşmamız gerekiyor. Bugün, gururla dünyanın her yerinde kullanılan bir slogan olduğunu söylerken tam da dünyanın her yerinde kullanıldığı için herhangi bir şeyin popülerleşmesinin, beraberinde kimi riskler de getirdiğini hesaba katmak gerekiyor. Özgürlük, kadın ve yaşam arasında kurulan bağın popüler kültüre kurban edilmeden, temsil ettiği değerleri sürekli tartışarak, daha çok anlatarak ve üzerine yeşerdiği mücadelenin hakikatini hatırlayarak çığlıklara dönüşmesini sağlamak gerekiyor.

Kürt kadın hareketi, ev içindeki şiddetle sokakta direnirken yaşanılan polis şiddetinin, Cudî’deki ağaç kıyımıyla kadın kırımının, Cumartesi İnsanlarının direnişiyle Şenyaşar ailesinin direnişinin, Nevin Yıldırım’la Fatma Altınmakas’ın, Ayşe Gökkan’la, Leyla Güven’le Konca Kurişin, Canan Kaftancıoğlu’nun ya da Ezgi Molla’nın yaşadığı saldırıların kadın kimliğine, kadın kültürüne ve varoluşuna dönük olduğunu, erkek egemen sistemin tüm bu saldırılarla kadınların varoluşuna, kimliğine, kültürüne saldırdığını gören bu yüzden de o sistemi değiştirecek kimliği inşa eden tutumuyla yarattı jin jîyan azadî sloganını.

Kürt kadın hareketi, kadına yönelik şiddeti, ayrımcılığı tarihsel olarak ele aldığı için yaşam olarak siyasetin en esaslı meselesinin bunun ortadan kaldırılacağı özsavunmayı yaratması gerektiğini savundu. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde kadınlar özgürleşene ve birleşip kendi sistemini inşa edene kadar mücadeleye devam edeceğinin sözünü verdi. Tam da bu yüzden İspanya’dan Şili’ye, Almanya’dan Belçika’ya, Tunus’tan Fas’a, Mısır’a, Lübnan’a kadar yayıldı. Suriye, Türkiye, Irak ve İran’da ise kendi yurdunu savunmanın, kendi yurdunda kendi sistemiyle yaşamanın mücadelesine devam etti. Jin jîyan azadî sloganı böyle yaratıldı.

Yani Kürt kadın hareketi bu üç kelimeyi inanılmaz derin bir felsefenin özeti olarak bir araya getirdi. Kimilerine eğlence konusu olan neolitikten, kabaca reddedilen dinler tarihinden, erkeklerinmiş sanılan felsefeden, yeni çağın dini olan pozitivizmden toplumsal hakikatin bilgisini ince ince çıkardı, yeniden yorumladı ve her bir kadının saç teliyle, o saç tellerinin anlam derinliğiyle bilgiyi yaşamla, eylemle birbirine bağladı. Az değil onlarca yıl direndi bunun için.


Ruşen Seydaoğlu kimdir?

LL.M. Avukat, 1988’de Amed’de doğdu. 2011’de Dicle üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans eğitimini tamamladı. Yüksek lisans eğitimini, İstanbul Bilgi Üniversitesinde İnsan Hakları Hukuku alanında aldı ve “Sivil İtaatsizliğin İlkesel Özellikleri ve Meşru Dayanakları Bağlamında Hevsel Vakası İncelemesi” konulu teziyle 2019’da tamamladı. 2012’den bu yana Diyarbakır Barosu’na bağlı olarak avukatlık yapıyor.

2006-2014 yılları arasında kadının insan hakları alanında faaliyet yürüten, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele eden aynı zamanda DÖKH (Demokratik Özgür Kadın Hareketi) bileşeni olan Selis Kadın Derneği’nde; 2012-2015 yılları arasında DTK (Demokratik Toplum Kongresi)’nin hukuk çalışmalarında yer aldı. 2018’den bu yana Jineolojî dergisinin yayın kurulu üyesi. Kadınların ve Kürtlerin statü ve hukuk mücadelesine dair yazıları yayınlandı, bu alandaki çalışmaları devam ediyor. 

Etiketler: ruşen seydaoğlu

SON YAZILAR

Lice’de çocuğa işkence yapan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

Lice’de 14 yaşındaki çocuğa işkence yapan 3 polis tutuklandı

26 Mart 2023
İsrail Savunma Bakanı görevden alındı

İsrail Savunma Bakanı görevden alındı

26 Mart 2023
Şair Ahmet Telli’nin davası ertelendi

Şairlerden Ahmet Telli’ye destek bildirisi

26 Mart 2023
Erdoğan 14 Mayıs’ı işaret etti: Kritik bir tercihin arifesindeyiz

Erdoğan 14 Mayıs’ı işaret etti: Kritik bir tercihin arifesindeyiz

26 Mart 2023
HDP İstanbul İl Örgütü’ne bir ay arayla ikinci kez saldırı

HDP’ye ikinci kez saldıran kişi yine serbest bırakıldı

26 Mart 2023
Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

Kılıçdaroğlu: Toplumun her kesimi için adaleti bu topraklara getireceğiz

26 Mart 2023

VİDEO HABER

Mevcut Oynatılan

Yeşil Sol Parti’yi daha önce duydunuz mu?

Yeşil Sol Parti’yi daha önce duydunuz mu?

Yeşil Sol Parti’yi daha önce duydunuz mu?

Video
Kadir Atalay yanıtladı: İttifakların son durumu seçim denklemini nasıl etkiler?

Kadir Atalay yanıtladı: İttifakların son durumu seçim denklemini nasıl etkiler?

Video
Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

Özel
‘Bu, Akşener’in intihar mektubudur’

‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın son kararı taviz olarak görülmemeli’

Video
2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

Video

Gazete Karınca

  • HAKKINDA
  • KÜNYE
  • TÜM HABERLER

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
  • MARAŞ DEPREMİ
  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
  • TOPLUMSAL CİNSİYET
  • YAZARLAR
  • VİDEO

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!