Millet İttifakı bileşeni siyasi partiler, seçimlerde alınacak güvenlik önlemlerini anlattı, seçmenlere seslendi.
- Seçim güvenliğinin sağlanması için ıslak imzalı tutanakların önemine dikkat çeken İYİ Parti YSK Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk: Gençler geleceğine de, sandığa da sahip çıksınlar
- CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek: Hazırlıklarımız tamam, seçmenin iradesine sahip çıkacağız.
- DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ergen: Verilerin takibinin güvenli biçimde yapılabilmesi adına saydik.biz platformunu oluşturduk.
Türkiye 14 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı ve 28’inci Dönem Milletvekili seçimi için sandığa gidiyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) belirlediği takvim işlerken, yapılacak kritik seçimler öncesinde seçmenler, seçim güvenliğini tartışıyor. “Seçim güvenliği nasıl sağlanacak?” sorusu gündemde yerini aldı.
Electoral Integrity Project’in (Seçimde Dürüstlük Projesi) 2019 raporuna göre, seçimli otokratik rejim kategorisinde yer alan Türkiye, seçim dürüstlüğü açısından 165 ülke arasında 123’üncü sırada yer alıyor.
İçişleri Bakanlığı, 81 İl Valiliği’ne, 61 maddelik ‘Seçim Tedbirleri Genelgesi’ gönderdi. Ancak seçmenler ‘sandık güvenliği’ açısından endişeli. Siyasi Partiler, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve gönüllüler seçim güvenliği için kendi çalışmalarını sürdürüyor.
Muhalefet partilerinin temsilcileri de hem kendi partilerinde hem de dahil oldukları ittifakla birlikte sandık güvenliğine dair çalışmalar yürütüyor.
İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ergen seçim güvenliği çalışmalarına dair Gazete Karınca’ya konuştu.
‘Islak imzalı tutanaklar önemli’
Kanunun siyasi partilere vermiş olduğu yetkileri hatırlatan İYİ Parti YSK Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk, “Sandık kurullarında bir başkan memuru, bir yardımcı memur üye oluyor. Beş tane de o ilçeden en fazla oy almış partiden oluşuyor ve müşahitler de bulunabiliyor. Bunlar görevlerini doğru bir şekilde yaptığı sürece problem yaşama imkanı yok. İstanbul seçimlerinde bunu test ettik, ıslak imzalı tutanak alındıktan sonra artık hiç kimsenin bir şey yapma ihtimali söz konusu değil. Islak imzalı tutanak tapu demektir” diye vurguladı.
‘Seçim güvenliği tüm partileri ilgilendiriyor’
“Günün sonunda partililer olarak sandıklarda ne olduğunu az çok kestirebiliyoruz. Çünkü veriyi sandıktan alıyoruz” diyen Öztürk, YSK İlçe Seçim Kurulu’nda verileri girildiğini, ancak sayım sandıkta yapıldığı için birbiriyle örtüşmeyen verilerin olamayacağını belirtti.
Seçim güvenliğinin ya da dezenformasyonun tüm partileri ilgilendirdiğini ifade eden Öztürk, “Mesela İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım’ın ‘ben kazandım’ demesi bana göre provokatif bir eylemdir. Ak Parti ‘biz öndeyiz’ diyebilir. Biz görevimizi yapacağız, süreç içinde itirazlarımız olursa onların da takibini yapacağız” dedi.
Mülteci ve göçmenlere dair ise, en son 200 bine yakın bir veri aldıklarını söyleyen Öztürk, “3 milyon, 5 milyon gibi rakamlar ortada dolanıyor ama bunlar mümkün değil. Çünkü seçmen kütükleri partilerle paylaşılıyor. Olağandışı bir durum olduğunda kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Şu an olağandışı bir durum söz konusu değil” diye belirtti.
‘Gençler geleceğine de, sandığa da sahip çıksınlar’
Sandıklarda görev almanın önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, “Vatandaşlarımızı sandığa götürmek için elimizden geleni yapacağız. Seçmenin kanun gereği oy verme saatinden itibaren orada bulunma imkanı var. Sandıklara sahip çıkıldıktan sonra doğru sonuçlar alınacaktır. Hangi partiye gönül verirlerse versinler seçmenlerin sandıklarda görev almalarını istiyoruz. Önemli bir süreçteyiz ve hakikaten yüzyılın en önemli seçimi olacak. Gençler geleceğine de sandığa da sahip çıksınlar, en çok onlara güveniyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘Hazırlıklarımız tamam, seçmenin iradesine sahip çıkacağız’
Seçim güvenliği açısından seçmenlerin endişeli olmasının doğal olduğunu ifade eden CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise, şöyle konuştu:
Bugüne kadar yaşananları biliyorsunuz. Mühürsüz oylar konusu var, sonradan yasayı bu karara uydurdular. İstanbul seçiminin iptali gibi durumlar insanların güvenini sarstı. Ancak biz hem parti hem de ittifak olarak çok ciddi hazırlıklarımızı tamamladık. Her sandık kurulunda üyemiz ve müşahidimiz olacak. Sandıklar açıldığında seçmenler de, biz de sandık başında olacağız ve seçmenin iradesine sahip çıkacağız.
‘Şehrinde oy kullanmak isteyen depremzedeler var’
Depremzedelerin oy kullanabilmesine değinen Erkek, depremzedelerle ilgili sorumluluğun en başta hükümete ait olduğunu söyledi. Nakillerini aldıranların bulundukları yerin seçmeni olacağını kaydeden Erkek, “Birçok depremzede illerinde değil, dönüp oy kullanmak isteyenler var. Haklı olarak kentlerinde oy kullanmak ve oraya sahip çıkmak istiyorlar. Bu depremzedelerin taşınması ve yardımcı olunması lazım. Biz de, büyükşehir belediyelerimiz de bu konuda çalışıyor ancak asıl sorumluluk ülkeyi yönetenlerde” diye vurguladı.
‘Millet İttifakı’nın ‘Seçim Güvenliği Komisyonu’ organize oldu’
Millet İttifakı’nın oluşturduğu ‘Seçim Güvenliği Komisyonu’ ile “seçim güvenliğinin omurgasını ortaya koyduklarını” belirten DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ergen de, şunları söyledi:
Millet İttifakı’nın, 200 bin sandığa bizzat 200 bin kişiyi koyarak, seçimin başlangıcından sonuna kadar tutmak üzerine bir organizasyonu var. Oylar sayıldıktan sonra ise, ıslak imzalı tutanakların il ve ilçe merkezlere gidilerek sisteme girilmesi ve YSK ile karşılaştırılması süreci organize ediliyor.
DEVA seçim güvenliği için dijital platform oluşturdu
Parti olarak sandıklardan çıkan verilerin kolay ve güvenilir olabilmesi için ‘saydik.biz’ adlı dijital platform geliştirdiklerini söyleyen Ergen, şu bilgileri paylaştı:
Daha çok gönüllüleri eğiterek bu işi yapmaya çalışan STÖ’ler var, Oy ve Ötesi Derneği gibi. Biz de bunları tamamlayıcı nitelikte bir çalışma yaptık. 200 bin sandık, 50 bin tane sandık merkezi var. Sandıklarda tutanaklar belirlendikten ve imzalar atıldıktan sonra, kapıya asılacak. Biz o 50 bin kişiyi bulmaya çalışıyoruz. Orada 15 dakikasını ayırarak, belgelerin fotoğrafını çekecek ‘saydik.biz’ uygulaması üzerinden sisteme yükleyecek.
Sandığa gidemediniz ama katkı vermek istiyorsunuz o zaman siteye giriş yaparak, ‘veri gir’ bölümüne bastığınız zaman önünüze birisinin çektiği tutanak gelecek. Buradaki rakamları yandaki kutucuklara yazacaksınız. Böylelikle çekilen fotoğrafları dijital ortama aktarmış ve dijitalleştirmiş olacağız. Akabinde kendi sandık birleştirme tutanaklarımızı kurmuş olacağız. Bu rakamları YSK verileriyle karşılaştırarak, anormal bir durum çıkarsa itiraz hakkımız oluşacak.
‘Oluşturduğumuz platformla doğrulamasını yapacağız’
Seçim güvenliğinde birkaç kademe olduğuna dikkat çeken Ergen, şunları söyledi:
Seçmen kütüğü yazılırken bir güvenlik önemli. Gerçekten oradaki kişinin seçmen olma yetkinliği var mı? O kişi yalnızca bir tane mi oy kullanacak? Birden fazla oy kullanıyorsa bu sorun var demektir. Oy kullanmaya gelen kişi oyunu kendi öz iradesiyle veriyor mu? O kişinin birden fazla oy vermemesi için ne yaptık? Oylar usulüne uygun mu sayılıyor? Sayıldıktan sonra tutanaklar YSK’da doğru mu geliyor? Bunların hepsi güvenlik konusu. Farklı hatalar olabilir, yanlışlıkla 3 yerine 30 yazabilir. Bu platformla doğrulamasını yapmaya çalışıyoruz. Bunlar kesin çözüm değil ama farkındalık artırmak için önemli bir etken.
‘Oy verdiğiniz sandıkta sonucu bekliyorsanız en güvenli sandık odur’
Her seçmenin kendi sandığına sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Ergen, “Eğer oy verdiğiniz sandıkta sonucunu bekliyorsanız en güvenli sandık odur. Bize ‘Sandık güvenliği için ne yaptınız?’ diyen seçmene ‘bu konuda siz ne yapacaksınız?’ diyoruz açıkçası” ifadelerini kullandı.
‘Millet İttifakı ezici çoğunlukla kazanmayı hedefliyor’
Demokratik bir yönetimde seçim güvenliğinin konuşulmaması gerekilen bir konu olduğunu ifade eden Ergen, “Örnekleri yaşandı bu ülkede, o yüzden Millet İttifakı ilk turda ezici çoğunlukla kazanmayı hedefliyor. İstanbul seçimlerindeki gibi ufak farkla değil, ezici çoğunlukla kazanılması gerekiyor ve bu noktada farkındalığın artması lazım” dedi.