Barınma sorununun ayukka çıktığı bu dönemde KYK yurdunda kalan Serkan isimli öğrenci, “Yurt fiyatlarını karşılayamayan pek çok arkadaşım cemaat ve tarikat yurtlarına gitti. Çünkü sistem buna mahkum ediyor öğrencileri” dedi. Yurtlardaki ortak alanlara gecelik ve şortla çıkmanın yasaklandığını belirten Zeynep ise aldığı bursun yarısını yurda verdiğini söyledi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz gün Saray’da düzenlenen Akademik Yıl Açılış Töreni’nde öğrencilerin yurt sorunu kalmadığını iddia ederek, “Mevcut yükseköğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsaf edin ya. Şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli öğrenci yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok. Bu noktaya geldik” dedi.
Peki Türkiye’de gerçekten de öğrencilerin yurt, barınma sorunları yok mu? YÖK verilerine göre Türkiye’de 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 8 milyon 296 bin 959 üniversite öğrencisi var. Bu öğrencilerden 3 milyon 761 bin 637’si de örgün öğretim öğrencisi.
2021-2022 döneminde özel ve devlet yurtlarının kapasitesi 1 milyon 223 bin 203 olurken 759 bin 838’i devletin yurt kapasitesini oluşturuyor. Kısacası örgün eğitime giden öğrencilerin yaklaşık sadece 5’te 1’i yurtlarda barınabilme hakkına sahip olabiliyor.
‘Odalarda bot ve kaban koyacak yerimiz bile kalmadı’
İzmir Çiğli Cihannüma KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan Zeynep geçen yıl 4 kişilik odalarının 5 kişiye yükseltildiğini bu yıl da 6 kişiye çıkarıldığını belirterek şunları söyledi:
Odalarımız 6 kişinin sığabileceği ve sağlıklı bir şekilde yaşayabileceği kadar büyük değil. Odada çamaşır serecek yerimiz bile yok. Bazı komodinleri sığdırabilmek için üst üste koymak zorunda kaldık. Giysi dolaplarımız çok küçük olduğu için eskiden bazalarımızın altına da bazı eşyalarımızı koyuyorduk fakat ranza sistemine geçtiğimiz için baza sayısı yarı yarıya düştü ve şu an kabanlarımızı, botlarımızı koyacak bir yerimiz kalmadı. Kitaplarımızı dahi sığdırmakta zorlanıyoruz.
‘Pek çok arkadaşımız yurt çıkmadığı için fahiş fiyatlarla eve çıkmak zorunda kaldı’
Çamaşır makinelerinin öğrenci sayısına göre yeterli olmadığını belirten Zeynep, “Bu yüzden çoğu hafta uzunca kuyruk haline gelen sıralar bekleyip çamaşır sırası bulamadan geri dönüyoruz. Nitelikli bir barınma söz konusu değil. Yeni yurtlar yapmak yerine gençleri küçücük odalara tıkıyorlar ve yine bir sürü arkadaşımız yurt çıkmadığı için fahiş fiyatlar verip eve çıkmak zorunda kaldı” diyerek KYK yurtlarının az olmasına tepki gösterdi.
‘Bursumun yarısı yurt ücretine gidiyor’
“Yemekler tek tipe döndüğü için bir çölyak hastasının, vejetaryenın yemek yiyebilmesi pek mümkün değil” diyen Zeynep “Doyurucu olmamalarının yanında ek verdiğimiz ücretler de çok pahalı. Şu an 850 TL kredi/burs desteği var ancak yurt fiyatı 400 TL. Bursumun yarısını zaten yurda veriyorum. Sosyal hayatımız bir yana bu kalan parayla geçinmek bile mümkün değil” ifadelerini kullandı.
‘Gecelikle ortak alana çıkmak yasaklandı’
Geçtiğimiz yıl kaldığı yurtta gecelik, kısa şort gibi kıyafetlerle ortak alanlara çıkmanın yasaklandığını da bildiren Zeynep, “8 katlı olan yurdumuzun yalnızca 3 katında çalışma odası var ve maksimum 10 kişi kapasiteli odadaki diğer kızlar uyurken ders çalışmamız neredeyse mümkün değil. Yurt giriş saatimiz 23.00 olduğu için sınav haftaları dışında kütüphaneye de gidemiyoruz ve hiçbir şekilde tolerans sağlanmıyor. İzin gün sayısı bir yıl için 75 günden 30 güne düşürüldü ve bu memleketimize gitmemiz için bile yeterli değil ki arkadaşlarımızın yanında kalmamız neredeyse imkansız çünkü kaydımızın silinme riskini göze alamayacak kadar yüksek ev kiralarıyla karşı karşıyayız” dedi.
‘Sistem öğrencileri cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum ediyor’
Üniversiteyi kazandıktan sonra nerede nasıl kalacağına dair büyük bir kaygı yaşadığını belirten öğrencilerden Serkan, “Çünkü çevremde maddi durumları çok da yeterli olmadığı halde hem KYK yurdu çıkmayan hem de burs başvuruları kabul edilmeyen tanıdıklarım vardı. KYK yurdunun bana çıkmadığı durumda ailemin maddi olarak büyük bir sıkıntı içine düşeceğini bildiğim için kaygılandım” dedi.
Çevremde KYK yurduna yerleşemediği için özel yurtlarda fahiş fiyatlara konaklamak zorunda kalan birçok arkadaşım oldu. Bu fiyatları karşılayamayan pek çok arkadaşım ise cemaat ve tarikat yurtlarına gitti. Çünkü sistem buna mahkum ediyor öğrencileri. Çalışan insanlar bile geçinmekte zorlanırken öğrenciler çok büyük sıkıntılar yaşıyor.
‘4 kişilik odalar 6 kişilik oldu’
KYK yurt başvurularının açıklanmasıyla birlikte Ankara’da Hüseyin Gazi KYK Erkek Öğrenci Yurdu’na yerleştirildiğini öğrenen Serkan, yurda yerleştiğinde de pek çok sorunla karşılaştığını belirterek “İnternet sitesinde kontenjanı dört kişilik olduğu belirtilen odaların kontenjanları altıya çıkartılmıştı. 6 kişi sığdırılmaya çalışıldığı için inanılmaz bir karışıklık ve kaos vardı. Oda sistemi dört tekli yatak iken üçlü ranza sistemine geçildiği için insanlar yerleşemiyordu. Yataklar ve dolaplar eksikti” dedi.
‘Bazalar ranzaya çevrildi’
“Tek kişilik yataklar özünde ranza olmadığı için sonradan bir iskelete monte edilip kaynak yapılmıştı. Yurda yerleştiğimde henüz ranzaların merdivenleri monte edilmemişti. Aşağı yukarı on gün yatağa tabiri caizse tırmandım. Bu süreçte bir yerimi sakatlamadığım için şanslı olduğumu söyleyebilirim” diyen Serkan, “Öte yandan oda 6 kişilik olmasına rağmen 4 çalışma masası var ve 6’ya tamamlanmayacak” bilgisini verdi.
‘Ekstra’ olarak ücretli yemek’
Yurda aylık 495 TL verdiğini, kayıt için de 1000 TL depozito ücreti ödediğini bildiren Serkan, “Tuvalet ve banyoların havalandırmasında ciddi bir sıkıntı var. Tuvalet kokusu gitmiyor. İnternet bağlantısı çok zayıf. Sadece internete bağlanmak ve mesaj göndermek bile çoğu zaman bir çileye dönüşüyor. Yemek ise ‘ekstra’ olarak sunulan ürünler dışında ücretsiz. Ama çoğu zaman ücretsiz yemekler de hızla bitiyor” diye konuştu.
‘Sabah kahvaltıda üç beş zeytin, bir parça peynir’
Akşam yemeklerinin doyuruculuk açısından tatmin ettiğini ancak sabah kahvaltıların çok eksik olduğunu belirten Serkan, “Üç beş tane zeytin, bir parça peynir biraz da reçel ya da helva veriliyor, bunların yanında da bir sıcak oluyor (menemen, yumurta vs.) ancak ebatları açısından asla doyurucu değil” dedi.
‘Yurdun son giriş saatinin 23.00 olması çok kısıtlayıcı’
11 katlı yurtta yaklaşık 2000 bin kişinin kaldığını kaydeden Serkan, “Asansörler genelde bozuk oluyor. Çamaşırhaneden sıra almak ve kıyafet yıkamak ayrı bir dert. Aynı sıkıntılar kurutma ve ütüleme kısmında da geçerli. Yurda son giriş saatinin ise 23.00 olması çok kısıtlayıcı. Bu birçok sosyal ve kültürel aktiviteye katılmamı engelliyor” ifadelerini kullandı.