HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını, kararın seçimler sonrasına bırakılması gerektiğini belirttiklerini aktardı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisine dönük kapatma davasındaki gelişmelere dair Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
Kapatma davası kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduklarını belirten Sancar, “Anayasa Mahkemesi bu davanın temelden yoksun olduğunu, ilk kararından belirtti. Bu ilk karar, iddianamenin iadesi kararıydı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın davayı açmaya yönelik ilk iddianamesi, Anayasa Mahkemesi tarafından oy birliğiyle geri gönderilmişti. Gerekçe ise bunun temelden ve delilerden yoksun olmasaydı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı daha sonra yeni bir iddianame hazırladığını belirterek, yeniden Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi” ifadelerini kullandı.
‘HDP, AKP ve MHP’nin hedefinde’
Davadan önceki sürece değinen Sancar, partilerinin AKP ve MHP tarafından hedef gösterildiğini söyledi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı iddianameyi Anayasa Mahkemesi’ne 17 Mart 2021’de teslim etti. Yani MHP’nin kongresinin yapılacağı tarihten bir gün önce. Bu tür sembolik hamleler, daha sonraki süreçlerde de devam etti. Özetle bu dava siyasi nitelik taşımaktadır. Bu davanın amacı demokratik siyaseti baskı altına almak, HDP’yi tasfiye etme planlarını hayata geçirmektir.
‘Anayasa’yı inkar’
HDP’nin hazine yardımının kesilmesi için banka hesaplarına konulan bloke kararını hatırlatan Sancar, “Hazine yardımının yatırılacağı hesaplara bloke koyma kararı tamamıyla ve apaçık bir şekilde Anayasa’nın, kanunların ve Anayasa Mahkemesi’nin varlık nedenlerinin inkarı anlamına geliyor. Buna karşı itiraz hakkımız var. Bu tedbir kararına karşı itiraz süresi 4 Şubat’ta sona erecek. Bu ayrı bir süreç olarak değerlendirilmelidir. Bununla ilgili kısa bir açıklamayı sonra yine yapacağım” dedi.
Sancar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in AYM’ye 10 Ocak’ta yaptığı sözlü açıklamasını da hatırlatarak, şunları kaydetti:
Bugünkü başvurumuzun konusunu da Türkiye’de seçim sürecine, demokrasiyle ilgili bütün ilkelere büyük zararlar verme ihtimalini gözeterek, Anayasa Mahkemesi’nden talepte bulunduk. Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuruda, biz bu davayla ilgili bütün muhakeme işlemlerinin 18 Haziran 2023 seçimleri sonrasına bırakılmasını talep ettik. AYM bu davayla ilgili işlemleri durdurmalıdır. Nedenlerini ve gerekçelerini sıralayacağım, bir iki daha bilgi daha aktarmam gerekiyor.
Seçim belirsizliği
Sancar, erken seçin tartışmalarına da değindi.
Seçimler normal olarak 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacak. Eğer başka bir karar alınmazsa, bu seçimler için 18 Haziran 2023 seçimleri için resmi süreç 19 Nisan 2023’te başlayacaktır. Ancak yine çeşitli kulis bilgileri ve doğrudan iktidar temsilcilerinin açıklamaları 14 Mayıs’ın da seçim tarihi olarak düşünüldüğünü gösteriyor. Eğer seçimler 14 Mayıs’a alınacak olursa, seçim süreci resmen 12 Mart 2023’te başlayacak. Ortada ciddi bir belirsizlik var. Bu belirsizlik HDP’yi bir kıskaca alma planından öteye hedefler içeriyor.
Anayasa Mahkemesi, evrensel hukuk ilkelerine bağlı davranarak, bağlı kalarak, uygun davranarak, davayla ilgili bütün muhakeme işlemlerini 18 Haziran 2023 sonrasına ertelemelidir. Bunu en ivedi şekilde karar altına almalıdır.