anket - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com Sözün yükünü taşır Tue, 17 Jan 2023 08:15:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.3 https://gazetekarinca.com/wp-content/uploads/2020/07/cropped-karincalogo-512x512-1-32x32.jpg anket - Gazete Karınca https://gazetekarinca.com 32 32 PİAR’ın son anketi: 5 parti oy kaybetti, 3 parti oy artırdı https://gazetekarinca.com/piarin-son-anketi-5-parti-oy-kaybetti-3-parti-oy-artirdi/ Tue, 17 Jan 2023 08:15:45 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238806 PİAR Araştırma’nın ocak ayında gerçekleştirdiği ankete göre AKP, HDP ve İYİ Parti’nin oy oranı artıyor. CHP’nin de aralarında olduğu 5 partinin ise oy oranında düşüş yaşandı. Piar Araştırma, 7-9 Ocak tarihleri arasında 26 ilde 2 bin 611 katılımcı ile gerçekleştirdiği son anketinin sonuçlarını paylaştı. Şirketin bir önceki ayki yoklamasına göre 5 partinin oy kaybettiği ankette; […]

The post PİAR’ın son anketi: 5 parti oy kaybetti, 3 parti oy artırdı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
PİAR Araştırma’nın ocak ayında gerçekleştirdiği ankete göre AKP, HDP ve İYİ Parti’nin oy oranı artıyor. CHP’nin de aralarında olduğu 5 partinin ise oy oranında düşüş yaşandı.

Piar Araştırma, 7-9 Ocak tarihleri arasında 26 ilde 2 bin 611 katılımcı ile gerçekleştirdiği son anketinin sonuçlarını paylaştı.

Şirketin bir önceki ayki yoklamasına göre 5 partinin oy kaybettiği ankette; AKP, İYİ Parti ve HDP oylarını artırdı.

Gelecek Partisi aynı seviyede kalırken; CHP, MHP, Zafer Partisi, BTP ve DEVA bir önceki aya göre oy kaybı yaşayan partiler oldu.

Son ankette oyların partilere göre dağılımı ise şu şekilde gerçekleşti:

  • AKP: Yüzde 31,2
  • CHP: Yüzde 25,1
  • İYİ Parti: Yüzde 14,3
  • HDP: Yüzde 11,2
  • MHP: Yüzde 6,3
  • Gelecek Partisi: Yüzde 3,8
  • BTP: Yüzde 1,9
  • Zafer Partisi: Yüzde 1,6
  • DEVA Partisi: Yüzde 1,1

Piar Araştırma’nın geçen ayki anketiyle son anketi karşılaştırıldığında, AKP ve HDP’nin oylarında yüzde 1,4 oranında artış yaşandı. İYİ Parti ise yüzde 4 oranında oy artışı yaşadı.

HABER MERKEZİ

The post PİAR’ın son anketi: 5 parti oy kaybetti, 3 parti oy artırdı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Derya Kömürcü’yle söyleşi | HDP seçmeni çantada keklik değil https://gazetekarinca.com/derya-komurcuyle-soylesi-hdp-secmeni-cantada-keklik-degil/ Mon, 16 Jan 2023 11:14:16 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238650 Yöneylem Sosyal Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü, genel seçim sürecinde HDP’nin en kritik düğümü çözecek parti konumunda olduğuna işaret ediyor: “HDP oyları çantada keklik değil. HDP’nin Altılı Masa’dan beklentileri de üzerinde konuşulamayacak, aşırı talepler olmadığı için belli düzeyde bir ilişki ve saygı bekliyorlar. Bu uyarıyı Altılı Masa’nın alabileceğini düşünüyorum.” Seçim tarihi henüz […]

The post Derya Kömürcü’yle söyleşi | HDP seçmeni çantada keklik değil first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yöneylem Sosyal Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü, genel seçim sürecinde HDP’nin en kritik düğümü çözecek parti konumunda olduğuna işaret ediyor: “HDP oyları çantada keklik değil. HDP’nin Altılı Masa’dan beklentileri de üzerinde konuşulamayacak, aşırı talepler olmadığı için belli düzeyde bir ilişki ve saygı bekliyorlar. Bu uyarıyı Altılı Masa’nın alabileceğini düşünüyorum.”

Seçim tarihi henüz belirsizliğini koruyor. Fakat AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz haftalarda erken seçim sinyali verdi.

HDP kendi adayını belirlemek için çalışmalara başladığını ve seçime kendi adayı ile gireceğini duyurdu. Öte yandan HDP Kapatma Davası ülke gündeminde.

Altılı Masa’nın kimi aday olarak göstereceği ise hala belirsizliğini koruyor.

Genel seçim sürecinde Altılı Masa’nın durumunu, HDP’ye karşı tutumunu ve HDP’nin kapatılması ihtimalinin seçimlere nasıl yansıyabileceğini Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü ile konuştuk.

Altılı Masa, cumhurbaşkanı adayını hala netleştirememiş olmaktan dolayı eleştiriliyor. Bir yandan da adaylık konusunda en baskın ismin Kemal Kılıçdaroğlu olduğu anlaşılıyor. Altılı Masa, adaylığı durumunda Kılıçdaroğlu’na tam destek verir mi?

Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı hala belirsiz. Belki de toplumun şu anda Altılı Masa’dan beklediği yegane şey bir ortak aday belirlemesi. Diğer vaatler, politika önerileri, geçiş sürecinin nasıl olacağı, yeni Türkiye’nin kurumsal yapısı gibi konuların hiçbiri aslında seçmenlerin gündelik hayatında çok da merak ettiği konular değil. Ama cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve seçimi kazanıp kazanamayacağı seçmenler arasında en önemli konu olarak görülüyor. Altılı Masa, uzunca bir süre cumhurbaşkanı adayımız yıpranmasın, seçime daha çok var, bu süreçte yıpranır gibi argümanlarla ismi açıklamayı ertelediğini dile getirdi. Son iki üç ayda ise adayın yıpranmasından çok, aslında bir isim üzerinde uzlaşılamıyor hissi yarattı seçmende. Ve bu durum, yıpranmasın diye ismi açıklanmayan cumhurbaşkanı adayını daha ismi belli olmadan yıpranır hale getirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu şu anda herhalde ortak cumhurbaşkanı adayı olmaya en yakın isim. Altılı Masa’daki partilerin tamamı Kemal Bey’in cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi durumunda tam destek verir mi? Vermek zorundalar. Yani Altılı Masa’nın, hatta bunu Altılı Masa dışında kalan muhalefeti, Emek ve Özgürlük İttifakı’nı ekleyerek söylemek gerekir: Bütün muhalefetin bir arada destek vermediği bir aday cumhurbaşkanı seçilemez. Dolayısıyla burada bir kere isim belli olduktan sonra muhalif partilerin tamamının o ismin arkasında güçlü bir şekilde durması hatta kamuoyunda cumhurbaşkanı adayı olarak ismi geçen Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi siyasi figürlerin de aktif bir şekilde, açıklanan isme destek vermesi gerekir ki sonunda esas amaca ulaşılabilsin. İktidar değişikliği seçim yoluyla gerçekleştirilebilsin, Türkiye’deki tek adam rejimi son bulsun.

İçinde pek çok farklılığı barındıran Altılı Masa’nın Türkiye için umut vaat ettiğini düşünüyor musunuz? Seçim süreci ve seçim sonrasında Altılı Masa’nın sürdürülebilirliğini nasıl yorumluyorsunuz?

Altılı Masa’nın son birkaç ayda sergilediği dağınık görüntünün, ortak adayın açıklanması ve kampanyanın başlaması ile birlikte ortadan kalkabileceğini düşünüyorum. Yeni bir rüzgar yakalanabilir. Bu rüzgar Türkiye’nin sorunlarını çözecek bir özne vaadini içinde barındırır mı, insanlar Altılı Masa’ya ya da ortak cumhurbaşkanı adayına baktığında, Türkiye’nin sorunlarını ortadan kaldıracak siyasi yapı buradadır diyebilir mi diye soracak olursak; bu çok mümkün değil.

Önümüzdeki seçimin niteliğini iyi kavramamız gerekiyor. Önümüzdeki seçim aslında bir ara seçim niteliğinde yani rejimin oylanacağı bir seçim. Türkiye ‘tek adam’ rejimi ile mi yoluna devam edecek yoksa bunu sonlandırıp, yeni bir başlangıç yapabilecek mi? Bugün, umut veren şey değişiklik vaadi, iktidarın seçim yoluyla değiştirilmesi ve yeniden güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin ortaya konması… Sonrasında sorunlarımızı nasıl çözebileceğimizi tartışır hale geleceğiz. Altılı Masa da zaten bu değişim, iktidar değişikliği gerçekleştirildikten sonra büyük ölçüde misyonunu tamamlamış olacaktır. Evet belli bir vadede geçişi tamamlamak açısından yerine getirilmesi gereken politikalar, alınması gereken kararlar olacaktır. Bunların da hızlıca alınabileceğini düşünüyorum. Ama sonrasında, AKP’nin iktidardan düştüğü bir tabloda, Türkiye’de siyaset yeniden olgunlaşırken, açıkçası bu partiler de kendi programlarını, çözüm önerilerini, toplum öngörülerini geliştirip, seçmenlerle paylaşacak ve birbirleri ile yarışacaklardır diye düşünüyorum. Yani burada, Altılı Masa, Türkiye’yi bir yerden bir yere getirecek yeni siyasi oluşum olarak ortaya çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması, buna ilaveten de belli yerlerde milletvekilliği sayılarının arttırılması için bir işbirliği yapıyor aslında. Bir ittifak bile olduğu söylenemez Altılı Masa’nın.

Son araştırmanızın ardından “AKP 1,5 yıl boyunca devam eden istikrarlı oy kaybını durdurmayı başardı, üç aydır oyları artıyor” değerlendirmesini yapmıştınız. Bu değişimdeki etkenler neler? Muhalefetin ne yapması gerekiyor? Bu tablonun değişip değişmeyeceğinize dair öngörünüz ne?

AKP ve MHP’deki oy gerilemesi birdenbire olmadı. Son bir buçuk, iki yıl boyunca, ölçümlerimizde bizim gördüğümüz her ay küçük küçük ama istikrarlı bir oy kaybı olduğu… Bir aydan diğer aya geçerken baktığınızda çok büyük bir fark yokmuş gibi görünüyordu ama toplamda o küçük istikrarlı kayıpların anlamlı bir oy kaybına varmış olduğunu gördük. Hatta AKP’nin yüzde 30’ların altına indiğini, yüzde 28 civarında ölçüldüğünü bu yaz aylarında görmüştük. Tabii burada AKP’ye, MHP’ye oy vermekten vazgeçen yaklaşık 13 – 14 puanlık bir seçmen kitlesinden bahsediyoruz. Yani milyonlardan bahsediyoruz.

24 Haziran 2018’de AKP ve MHP’nin oy toplamı yüzde 52’nin üzerindeyken bugün bu rakamın toplamda yüzde 40’ın altına inmiş olması çok çarpıcı bir durum tabii. Dolayısıyla bu kaybın, vazgeçen seçmenlerin, nereye gittiği de önemli. Muhalefete gitmediler denemez ama ağırlıklı olarak bunlar gidecek bir yer bulmakta zorlanarak kararsızlar ve oy kullanmayacaklar içinde kendilerini konumlandırmaya başladılar. Son üç ayda gördüğümüz AKP oylarındaki bir miktar toparlanmanın da aslında bir seçim kampanyasının başlamasıyla beraber, kararsızlar ve oy kullanmayacaklar için, eski AKP ve MHP seçmenlerinin partilerine geri dönmesinden kaynaklandığını görüyoruz. Bu oran çok yüksek bir oran değil, seçim kazandırabilecek bir oran değil. Ama birtakım seçim ekonomisi uygulamalarının, birtakım popülist uygulamaların ve seçim şekerlerinin seçmenleri, özellikle de geçmişte bu partiye yakın, şu anda da kendini yakın hissettiği halde tepki duyan bazı seçmenleri ikna edebildiği görülüyor.

Ancak bunu muhalefet açısından değerlendirecek olursak, muhalefet kanadından iktidar kanadına bir geçişten söz edemeyiz. Muhalefetin oylarında bir kayıp görünmüyor. Dolayısıyla seçimi kazanabilmek için oylarını arttırmak ve bu kadar kutuplaşmış bir ortamda karşı tarafı ikna edip kendi tarafınıza geçirmek de çok mümkün görünmüyor. Burada muhalefet neler yapabilir; muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı belli olup, partiler de kendi kampanyalarını başlattığında gözlemlemek, ölçmek, o zaman karşılaştırmak gerekir.

Şu anda muhalefet sadece iktidarın yaptıklarını eleştirmekle sınırlı tutuyor kendini. Çok ciddi bir kampanyaya başladığı görülmüyor. Bunun belki pozitif etkisi olacaktır. Bundan daha önemlisi, muhalif seçmenler çok kırılgan çok kaygılı, seçimin bir daha kaybedilmesi durumunda bunun geri dönüşü olmayacak sonuçları olabileceğinden endişeli. Tam da bu yüzden psikolojik üstünlüğü kaybetmemek gerekiyor. Yani muhalefet liderlerinin de Altılı Masa’nın da genel olarak tüm kamuoyunun buna çok özen göstermesi gerekiyor. Siz ne kadar dağınık bir görüntü sergilerseniz seçmenlerde kazanamama kaygısını o kadar tetiklersiniz. Bu da beraberinde yılgınlığı hatta sandığa gitmeme durumunu getirebilir. Bu sebeple bence muhalefet açısından en önemli şey, kazanma inancını ve özgüvenini taze tutmak ve buradan ödün vermemek.

Araştırmanıza göre “Erdoğan’a asla oy vermem” ve “muhalefet adayına oy veririm” diyenlerin oranı %50 ve bu oran kemikleşiyor gibi görünüyor. Bu tablo seçime kadar bozulur mu, yoksa bu şekilde devam eder mi?

Önümüzdeki seçim öncelikli olarak bir cumhurbaşkanlığı seçimi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen ‘tek adam’ rejimi kurulduğu andan bu yana tek bir kişiye, cumhurbaşkanına, bu kadar yetki verildiği andan itibaren parlamento, partiler hatta bakanlıklar bile önemini yitirdi. Tek kişi her şeyi belirler hale geldi. Bu sebeple cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda seçmenlerin çok daha net kararları olduğunu görüyoruz.

Yaklaşık iki yıla baktığımızda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yeniden aday olması durumunda oy verir misiniz” diye sorduğumuzda yüzde 52’nin neredeyse hiç altına düşmeyen oranda seçmen kümesinin şu an “asla oy vermem” dediğini gördük. Bunlar karşısında Erdoğan’a kesinlikle oy veririm diyenler yüzde 40 civarına gelemedi. Hep yüzde 10-15 aralığında bir kararsızın var olduğunu gördük. Bu anlamda seçmenlerin yarısından fazlasının Erdoğan’ı desteklememek konusunda çok net olduğu söylenebilir. Bunu da belki şu şekilde değerlendirebiliriz; aslında Türkiye’nin en büyük siyasal gücü, ‘Erdoğan gitsin cephesi’ diyebileceğimiz bir cephe. Bu yüzde 52’nin üzerinde, bazen yüzde 60’a yaklaşan bu tepkisel kitlenin genel karakteri ise tamamen bir şeye karşı olmak aslında. Erdoğan’ın 20 yıldır süren iktidarına net bir şekilde karşılar. Dolayısıyla bu yüzde 50’nin üzerindeki muhalif kitlenin bir arada hareket etmesini sağlayacak bir muhalefetin seçimi kaybetme ihtimali yok.

Benim öngörüm seçim sürecinin bahsettiğim oranlarla devam edecek olması. Önümüzdeki dönemde de kampanyaların bir miktar etkisi olacaktır. Ama muhalefet dağılmadığı, bölünmediği, birbirleriyle rekabete düşmediği sürece ve HDP seçmenini küstürüp dışlayacak bir senaryo ortaya konmadığı sürece cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilme ihtimalinin çok fazla olduğunu düşünmüyorum. Zaten araştırmalarımızın da gösterdiği şey şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan oylarını arttıramıyor. Bir miktar kararsızı, oy kullanmayacağı ikna etse bile; karşı cepheyi zayıflatamadığı için hiçbir zaman yüzde 50+1’i bulabilecek gibi görünmüyor. Karşı tarafı ikna edemediğinizde yapabileceğiniz şey ki bence Erdoğan’ın en başarılı olduğu konu, siyasi mühendislik hamleleri. Bunun içinde seçim kanunu değiştirmek de var, çok çeşitli mekanizmaları devreye sokmak da var, muhalefeti bölecek çeşitli tartışmaları tetiklemek de var.

Burada en açığı; HDP ve Altılı Masa arasında bir anlaşmazlık ortaya çıkarmak ve HDP’nin kendi adayını çıkarmasını hatta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda seçimi boykot etmesini sağlamak. İşte o zaman muhalefet ve Erdoğan’ın oy oranları belli bir dengeye gelir. HDP de dahil, tüm muhalefetin bundan kaçınmak için her şeyi yapması gerekiyor önümüzdeki dönemde. En büyük riskin burada olacağını düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim tarihinin erkene çekilebileceği sinyalini verdi. Seçim tarihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şansını artırmak veya azaltmak açısından belirleyici bir faktör mü?

Erken seçim tartışmasının, seçmen tercihlerini belirlemek ya da partilerin cumhurbaşkanı adaylarının oy oranlarını etkilemek gibi bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Yani hangi tarihte yapıldığından bağımsız bir şekilde, oy oranları belli bir dengeye oturdu. Seçim kampanyaları sürecinde de belli değişiklikler olabilir. Ama bundan sonra seçimin tarihi esas belirleyici olmayacaktır.

Neden bir erken seçim tartışması yapıyoruz? Bunun birkaç boyutu var. Birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden aday olabilir mi olamaz mı? Yeniden aday olması için hangi formüller gerekir? Böyle bir tartışma var. Bu tartışma da siyasetçilerin tartışması… Çok da ciddiye alınıp üzerine yorum yapılacak bir şey değil. Hukuken görünen bir tablo var, hukukun uygulanıp uygulanmadığından emin olamadığımız bir ülkede yaşadığımız için de sadece birtakım varsayımlar üzerine yorum yapmamız gerekiyor. Ben de bunu çok tercih etmiyorum. İkincisi seçimin erken bir tarihe alınması yeni Seçim Kanunu’nun uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından önemli olacaktır. Çünkü yeni Seçim Kanunu’nun devreye girmesi için bir yıllık bir süre geçmiş olması gerekiyor. Eğer bir yıllık süre geçmeden seçim süreçleri başlatılırsa, seçimi eski yasa ile yapabiliriz, denebilir. Ama yine hukuken yazan şey ile pratikte uygulanan şeyin nasıl işleyeceğini bilmediğimiz için yine sadece yorum yapabiliyoruz. Ama şunu biliyoruz ki eski seçim yasası uygulanırsa bu muhalefetin işine gelecektir. Çünkü ittifakları anlamsızlaştıran yeni yasa yerine eski yasanın uygulanması, özellikle de Emek ve Özgürlük İttifakı için pozitif katkı sağlayacaktır. Çünkü eski yasayla oyların da devreye girmesiyle beraber ittifakın bir anlamı olabiliyordu. Şu durumda sadece barajı geçmeyi sağlamanın ötesinde milletvekilliği sayısına bir katkısı olmuyor küçük partilerin getirdiği oyların.

Hemen tüm anketlerde anahtar ya da belirleyici parti olduğu görülen HDP kendi adayını çıkaracağını duyurdu. Bir yandan da HDP’nin kapatılması gündemde. HDP’nin kapatılması seçimleri nasıl etkiler?

Evet gerçekten de özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi söz konusu olduğunda HDP en önemli, en kritik düğümü çözecek parti konumunda şu anda. Seçim yaklaştıkça, bu durumun ciddiyeti de herhalde herkes tarafından daha fazla idrak edilecek diye düşünüyorum. HDP’nin kapatılması, özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi söz konusuysa, çok büyük bir fark yaratmayacaktır. Buradaki önemli nokta Altılı Masa’nın böyle bir kapatmaya nasıl tepki verdiği ve ne kadar HDP ile dayanışabildiği… Çünkü bu tür bir mağduriyet karşısında HDP’li seçmenlerin kırılmasına, alınmasına, küskünleşmesine yol açabilecek tavırların sonuçta seçim tercihleri üzerinde de etkili olabileceğini öngörüyorum. Dolayısıyla burada, bütün muhalefetin özenli, dayanışmacı olması gerekiyor. Aksi takdirde kırgınlıklar kopuşu da beraberinde getirebilir.

Milletvekilliği seçimi söz konusu olduğunda, HDP’nin kapatılması bir handikap HDP açısından. Ama B planı, C planı, ittifak içinde çeşitli çözümler mutlaka üretilecektir. Sonuçta HDP seçmeni belki de Türkiye’deki en parti aidiyeti yüksek seçmen olarak değerlendirilebilir. Bu sebeple partisinin işaret edebileceği başka bir parti üzerinden de çok rahatlıkla, normalde HDP olarak girdiğinde alacağı oy oranına yakın bir oy alabileceğini öngörebiliriz.

Son seçime baktığımızda HDP, Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi. Ve bu kadar kitlesel büyük bir partinin kendi siyasetini izlemesi de bütün siyasi imkanları kullanarak kendi siyasi çizgisini hakim kılmaya çalışması da çok doğal. Cumhurbaşkanlığı seçimi de bunlardan birisi. Tam da bu yüzden cumhurbaşkanı adayı çıkarmayı düşünmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Ama bunun ötesinde, burada tabii ki Altılı Masa’ya bir uyarı olduğunu, mesaj olduğunu da görmek gerekiyor. HDP oyları çantada keklik değil. HDP’nin Altılı Masa’dan beklentileri de üzerinde çok konuşulamayacak, aşırı talepler olmadığı için belli düzeyde bir ilişki ve saygı bekliyorlar haklı olarak. Bu uyarıyı Altılı Masa’nın alabileceğini düşünüyorum.

Altılı Masa’da da aday ile ilgili birtakım müzakereler var, bakanlıklarla ilgili bazı görüşmeler yapılıyor. Eğer Altılı Masa gerekli mesajı alır ve buna uygun şekilde davranabilirse HDP’nin önümüzdeki süreçte son düzlükte, Altılı Masa’nın ortak adayı lehine adayını geri çekmesi de söz konusu olabilir. Hele de Kemal Kılıçdaroğlu gibi üzerinde daha kolay uzlaşılabilecek bir isim aday gösterilirse bunun olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Nasıl olsa ikinci turda seçim kazanılır, o yüzden bu kadarla da girilse bir şey olmaz düşüncesini çok sağlıklı bulmuyorum iki nedenden dolayı… Birincisi; ilk ve ikinci tur arasında geçecek iki haftalık süreçte Türkiye seçim güvenliğini tehlikeye atabilecek, istikrarsızlığı arttırabilecek çok çeşitli şeyler yaşayabilir. Benzer örneklerini daha önce yaşadık. Bundan daha ciddi risk ise ilk turda cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken eş zamanlı olarak parlamento seçimleri de yapılacak. Eğer mecliste muhalefet, Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecek ya da bunu referanduma götürebilecek bir çoğunluğu elde edemezse, bu durumun bir dengesizlik, istikrarsızlık yaratacağı vurgusuyla Erdoğan, ikinci turda kendisine oy isteyerek cumhurbaşkanı olabilir. Sonuçta Altılı Masa’nın vaadi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek iken eğer AKP ve MHP’nin oyları bunu engelleyebilecek sayıda milletvekilini meclise yerleştirecek orana ulaşırsa, o zaman ikinci turda seçmen halihazırda yüzde 80 olan enflasyonun yüzde 180’e çıkabileceğini düşünerek oy tercihlerini değiştirebilir. Buna da dikkat etmek gerekir.

The post Derya Kömürcü’yle söyleşi | HDP seçmeni çantada keklik değil first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İstanbul’da seçim anketi: AKP ve MHP’nin oyları yüzde 35,5’te kaldı  https://gazetekarinca.com/istanbulda-secim-anketi-akp-ve-mhpnin-oylari-yuzde-355te-kaldi/ Mon, 16 Jan 2023 08:30:35 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238653 ORC Araştırma, İstanbul’da ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ diye sordu. CHP ve İYİ Parti’nin toplam oy oranı yüzde 45,1 olurken, AKP ve MHP toplam yüzde 35,5’te kaldı. Seçimlere aylar kalırken ORC Araştırma, İstanbul özelinde seçim anketi gerçekleştirdi. Katılımcılara, “Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” diye soruldu, anketten ilginç sonuçlar […]

The post İstanbul’da seçim anketi: AKP ve MHP’nin oyları yüzde 35,5’te kaldı  first appeared on Gazete Karınca.

]]>
ORC Araştırma, İstanbul’da ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ diye sordu. CHP ve İYİ Parti’nin toplam oy oranı yüzde 45,1 olurken, AKP ve MHP toplam yüzde 35,5’te kaldı.

Seçimlere aylar kalırken ORC Araştırma, İstanbul özelinde seçim anketi gerçekleştirdi. Katılımcılara, “Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” diye soruldu, anketten ilginç sonuçlar çıktı.

2018 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı yüzde 51’e ulaşırken, Millet İttifakı da yüzde 35,9 oy almıştı.

ORC’nin bu anketine bakıldığında aradaki 15 puan kapanmasının yanında Millet İttifakı’nın kendi lehine 10 puan farkla öne geçtiği görülüyor.

Araştırmada, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki oy farkı dikkat çekti.

Katılımcıların yüzde 30,8’i AKP’ye oy vereceğini söyledi.

Yüzde 4,7’si tercihini Cumhur İttifakı’nın diğer paydaşı MHP’yi tercih edeceğini belirtti.

Ankete göre AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın İstanbul’daki toplam oy oranı yüzde 35.5’te kaldı.

Fark yaklaşık yüzde 10

Anket sonuçlarında, CHP ve İYİP’in yer aldığı Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’na yaklaşık 10 puanlık bir fark attığı görüldü.

CHP’nin İstanbul’daki oy oranı ankette yüzde 27,3 oldu.

İYİP ise yüzde 17,8 oy aldı.

Millet İttifakı’nın toplam oy oranı yüzde 45,1 oldu.

Öte yandan anket sonuçlarına göre, İstanbul’dan HDP’ye yüzde 8 oy çıktı.

Türkiye Değişim Partisi (TDP) yüzde 3,1 olarak ölçüldü.

Gelecek Partisi yüzde 2,7 oy aldı.

Deva Partisi yüzde 2 oldu.

Yeniden Refah Partisi’ne ise yüzde 1,1 oy çıktı.

HABER MERKEZİ

The post İstanbul’da seçim anketi: AKP ve MHP’nin oyları yüzde 35,5’te kaldı  first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Metropoll anketi: Seçmen Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamasını istiyor https://gazetekarinca.com/metropoll-anketi-secmen-millet-ittifakinin-cumhurbaskani-adayini-aciklamasini-istiyor/ Thu, 12 Jan 2023 18:04:35 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=238222 Metropoll Araştırma’nın anketine göre katılımcıların çoğunluğu Millet İttifakı’nın adayını hemen açıklamasını istiyor. Metropoll Araştırma şirketi, 2022 yılının aralık ayında cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir anket düzenledi. Şirketin yöneticisi Özer Sencar, anket sonuçlarını “Seçmen çoğunluğu muhalefet adayının hemen açıklanmasını istiyor” mesajı ile paylaştı. “Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını ne zaman açıklamalı?” sorusuna katılımcıların yüzde 48,3’ü “Hemen açıklamalı” yanıtı […]

The post Metropoll anketi: Seçmen Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamasını istiyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Metropoll Araştırma’nın anketine göre katılımcıların çoğunluğu Millet İttifakı’nın adayını hemen açıklamasını istiyor.

Metropoll Araştırma şirketi, 2022 yılının aralık ayında cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir anket düzenledi. Şirketin yöneticisi Özer Sencar, anket sonuçlarını “Seçmen çoğunluğu muhalefet adayının hemen açıklanmasını istiyor” mesajı ile paylaştı.

“Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını ne zaman açıklamalı?” sorusuna katılımcıların yüzde 48,3’ü “Hemen açıklamalı” yanıtı verdi. Yüzde 40’ı “Seçim süreci başladığında” derken yüzde 11,7 ise “Fikrim yok/Cevap yok” yanıt verdi. Adayın hemen açıklanmasını isteyenler arasında AKP ve MHP’ye oy vereceğini söyleyen seçmen çoğunlukta.

HABER MERKEZİ

The post Metropoll anketi: Seçmen Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamasını istiyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
HDP’nin aday çıkışı | Seçmendeki karşılığı ne oldu, muhalefete ne mesaj verildi? https://gazetekarinca.com/hdpnin-aday-cikisi-secmendeki-karsiligi-ne-oldu-muhalefete-ne-mesaj-verildi/ Wed, 11 Jan 2023 14:38:04 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=237978 HDP’nin Cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını açıklamasının ardından siyasetin farklı kesimlerinden farklı tepkiler geldi. Adaylık çıkışı ne anlama geliyor? Kürt seçmen bu kararı nasıl karşıladı? Muhalefet bu durumdan nasıl etkilenecek? Altılı Masa’nın HDP’ye yaklaşımında bir değişiklik olur mu? Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa seçmen hangi senaryolarla karşılaşır? Hepsini ve daha fazlasını Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü […]

The post HDP’nin aday çıkışı | Seçmendeki karşılığı ne oldu, muhalefete ne mesaj verildi? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
HDP’nin Cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını açıklamasının ardından siyasetin farklı kesimlerinden farklı tepkiler geldi. Adaylık çıkışı ne anlama geliyor? Kürt seçmen bu kararı nasıl karşıladı? Muhalefet bu durumdan nasıl etkilenecek? Altılı Masa’nın HDP’ye yaklaşımında bir değişiklik olur mu? Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa seçmen hangi senaryolarla karşılaşır?

Hepsini ve daha fazlasını Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç ile konuştuk.

The post HDP’nin aday çıkışı | Seçmendeki karşılığı ne oldu, muhalefete ne mesaj verildi? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Son anket: Erdoğan karşısında sadece Kılıçdaroğlu kazanabiliyor https://gazetekarinca.com/son-anket-erdogan-karsisinda-sadece-kilicdaroglu-kazanabiliyor/ Mon, 09 Jan 2023 08:55:43 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=237538 Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin anketine göre Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nın önünde. HDP’nin kendi adayını çıkarması gerektiğini düşünenler çoğunlukta. Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında sadece CHP lideri Kılıçdaroğlu kazanabiliyor. HDP’nin tavrı belirleyici olacak. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 23 Aralık 2022 – 2 Ocak 2023 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye geneli yaptığı anket çalışmasının […]

The post Son anket: Erdoğan karşısında sadece Kılıçdaroğlu kazanabiliyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin anketine göre Millet İttifakı, Cumhur İttifakı’nın önünde. HDP’nin kendi adayını çıkarması gerektiğini düşünenler çoğunlukta. Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında sadece CHP lideri Kılıçdaroğlu kazanabiliyor. HDP’nin tavrı belirleyici olacak.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 23 Aralık 2022 – 2 Ocak 2023 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye geneli yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

İstanbul, Adana, İzmir, Konya, Balıkesir, Edirne, Samsun, Antalya, Kocaeli, Antep, Ağrı, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt, Muş, Şırnak, Kars ve Van kentlerini kapsayan ankette katılımcılara üç ayrı soru formu yöneltildi.

En önemli sorun ekonomik kriz

“Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 65,8’i “Ekonomik Kriz/İşsizlik”, yüzde 7,2’si “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”, yüzde 5,4’ü “Demokrasinin Olmayışı”, yüzde 4,9’u “Kürt Sorunu”, yüzde 3,4’ü “Muhalefetsizlik”, yüzde 3,2’si “Hukuk Sistemi”, yüzde 2,7’si “Sorun Yok” yanıtlarını verdi.

“Çatışma ve şiddet politikaları ile sınır ötesi operasyonların mevcut ekonomik krizi etkilediğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 41,5’i “Kısmen” derken yüzde 25,2’si “Evet”, yüzde 24,1’i “Hayır” yanıtı verdi.

Anayasa değişikliği görüşmesi

“Anayasa değişikliği ile görevli AKP heyetinin HDP ile görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlar ise şöyle:

  • Yüzde 26,2 “Olumlu”
  • Yüzde 20,4 “Ne olumlu ne olumsuz”
  • Yüzde 15 “Olumsuz”
  • Yüzde 10,1 “Çok olumsuz”
  • Yüzde 8,1 “Çok olumlu”
  • Yüzde 20,2 “Yanıt yok”

Millet İttifakı birinci sırada

Ankette Millet İttifakı’na oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 32, Cumhur İttifakı’na oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 30,7 olarak ölçüldü.

Hangi partiye oy verirsiniz?

“Bu Pazar bir genel seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna kararsızlar dağıtıldıktan sonra verilen yanıtlar şöyle:

  • AKP: Yüzde 33,2
  • CHP: Yüzde 28,5
  • İYİ Parti: Yüzde 13,3
  • HDP: Yüzde 13,1
  • MHP: Yüzde 6,5
  • DEVA Partisi: Yüzde 2,9
  • Saadet Partisi: Yüzde 0,8
  • Gelecek Partisi: Yüzde 0,7
  • TİP: Yüzde 0,6
  • Zafer Partisi: Yüzde 0,4

“Hali Hazırda Var Olan Hangi İttifaka Oy Verirsiniz?” sorusunun “Bu Pazar Bir Genel Seçim Olursa Hangi Partiye Oy Verirsiniz?” sorusu ile karşılaştırmasına baktığımızda, ittifak çatısı altındaki parti seçmenlerinin ezici çoğunluğu oy vermeyi düşündüğü partilerin dâhil olduğu ittifaklara oy vereceğini belirtmesine karşın, HDP’ye oy vereceğini belirten katılımcıların yüzde 48,3’ünün ‘Oy Verdiğim Parti İçinde Olursa Ancak Oy Verebilirim’, yüzde 26,2’sinin ‘Hayır, Hiçbir Şekilde Oy Vermem’, yüzde 19,8’i ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’na Oy Veririm’ demesi dikkat çekti.

Ortak adaya oy verme eğilimini ne belirleyecek?

“Muhalefetin belirleyeceği ortak adaya oy verme eğitiminizi ne belirleyecek?” sorusuna yüzde 44 “Desteklediğim partinin tavrı”, yüzde 23,7 “Adayın taahhütleri”, yüzde 15,3 “Adayın profili”, yüzde 13,3 ise “Hiçbir şekilde oy vermem” yanıtları verdi.

HDP’nin tavrı belirleyici

Ankette çarpıcı sorulardan birisi de “Haziran 2023 tarihinde yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı seçimlerini sizce hangi parti veya ittifakın adayı kazanır?” sorusu oldu.

Katılımcılar bu soruya yüzde 33,5 ile Cumhur İttifakı, yüzde 21,6 Millet İttifakı, yüzde 18,2 ile de HDP’nin destekleyeceği aday yanıtlarını verdi.

HDP ilk turda aday çıkarmalı mı?

Katılımcıların yüzde 33,8’i HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda aday çıkarması gerektiğini belirtirken, yüzde 21,2’si “aday çıkarmayıp seçmenlerini tercih konusunda yönlendirmemeli“ görüşünü savundu.

“Aday çıkarmayıp Millet İttifakı içerisindeki ortak adayı desteklesin” diyenlerin oranı yüzde 20,2 olurken, “Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatısı altında aday çıkarmalı” diyenlerin oranı yüzde 10 oldu.

Erdoğan’a karşı sadece Kılıçdaroğlu kazanıyor

İkili adaylardaki oy verme tercihinde ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında diğer adaylara göre önde görülüyor.

Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 36,8 olurken, Erdoğan’a oy vereceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 35,8 olarak ölçüldü.

Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan arasında bir oylama yapıldığında ise katılımcıların yüzde 33,6’sı İmamoğlu, yüzde 35,9’u ise Erdoğan yanıtı verdi. Sonuçlara göre Erdoğan’ı sadece Kılıçdaroğlu geçiyor.

İran’daki protestolar

Sonbahardan bu yana İran’da süren protestolara dönük algıyı ölçebilmek amacı ile araştırma grubuna “İran’da Son Aylarda Yaşanan Kitlesel Eylemleri Nasıl Değerlendiriyorsunuz? sorusu da yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 30,6’sının “Kadın Öncülüğünde Gelişen Rejim Karşıtı Bir Hareket”, yüzde 19,5’inin “ABD ve Batı Dünyasının Rejim Karşıtı Politikaları Sonucu Kışkırtılmış Bir Hareket”, yüzde 15,8’inin “Sadece Temel Hak ve Özgürlükleri Genişletmeye Dönük Bir Hareket”, yüzde 14,2’sinin “İran Halklarının Rejime Karşı Ortak Hareketi” yanıtlarını verdikleri görüldü.

Şiddet dalgalarının seçmen üzerindeki etkisi

Geçtiğimiz aylarda yaşanan diğer bir olay ise Taksim’de yaşanan patlama ve ardındaki operasyonlar oldu.

Bu tür şiddet dalgalarının seçmen üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla katılımcılara, “İstanbul Taksim’de Geçtiğimiz Ay Yaşanan Bombalı Patlama ve Ardından Suriye’nin Kuzey/Kuzey Doğusuna Gerçekleşen Operasyonlar/Sınır Ötesi Operasyonlar Oy Verme Davranışınızı Nasıl Etkiliyor?” sorusu yöneltildi.

Görüşmecilerin, yüzde 66’sı “Etkilemiyor”, yüzde 15,2’si “Oy Verdiğim Partiye Daha Sıkı Sarılmama Yol Açıyor”, yüzde 8,5’i “Kararsız Kalmama Neden Oluyor”, yüzde 6,5’i “Sandığa Gitmeyi Düşünmüyorum” yanıtların verdi.

HABER MERKEZİ

The post Son anket: Erdoğan karşısında sadece Kılıçdaroğlu kazanabiliyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kadir Atalay’la söyleşi | AKP dağılır, Altılı Masa dağılmaz https://gazetekarinca.com/kadir-atalayla-soylesi-akp-dagilir-altili-masa-dagilmaz/ Thu, 22 Dec 2022 07:37:25 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=234169 Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dahi çeşitli girişimleri olmasına rağmen Altılı Masa’nın dağılmamasının halkın nezdinde karşılık bulmasının göstergesi olduğunu belirterek, “Altılı Masa Türkiye siyasetinde olmayan bir durumu yaşatmaktadır. Farklı düşünce ve programlara sahip partilerin bir siyasi erdem içerisinde birliktelik sağladıklarını görmekteyiz” dedi. Seçim tarihi henüz belirsizliğini koruyor. Fakat partilerin ve ittifakların olası […]

The post Kadir Atalay’la söyleşi | AKP dağılır, Altılı Masa dağılmaz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dahi çeşitli girişimleri olmasına rağmen Altılı Masa’nın dağılmamasının halkın nezdinde karşılık bulmasının göstergesi olduğunu belirterek, “Altılı Masa Türkiye siyasetinde olmayan bir durumu yaşatmaktadır. Farklı düşünce ve programlara sahip partilerin bir siyasi erdem içerisinde birliktelik sağladıklarını görmekteyiz” dedi.

Seçim tarihi henüz belirsizliğini koruyor. Fakat partilerin ve ittifakların olası cumhurbaşkanı adayları ülke gündeminde sık yer almaya başladı.

Cumhur İttifakı’nın adayı ‘son kez’ aday olacağının sinyalini veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ken, HDP kendi adayını belirlemek için çalışmalara başladığını duyurdu. Altılı Masa’nın ise kimi aday olarak göstereceği hala belirsizliğini koruyor.

Gelecek yıl yapılacak seçimler yaklaşmışken araştırma şirketleri de verilerini paylaşmayı sürdürüyor. Altılı Masa’nın seçim çalışmalarını ve olası cumhurbaşkanı adayını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylık durumunu, HDP’nin seçime kendi adayı ile girmesinin etkilerini ve Kürt seçmenin seçimlerdeki rolünü Piar Araştırma Şirketi Başkanı Kadir Atalay ile konuştuk.

Kadir Atalay

Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı hala belirsiz. Adayların netleşmemiş olmasından dolayı eleştirilere maruz kalıyorlar. Bir yandan da Altılı Masa için en baskın aday Kemal Kılıçdaroğlu görünüyor. Altılı Masa, adaylığı durumunda Kılıçdaroğlu’na tam destek verir mi?

Altılı Masa belki de en doğru stratejiyi adayı belirlememekle yaptı. Çünkü siyasette bir konu ne kadar sıklıkla konuşulursa o derece kişilerin dikkatini çekmeyi başarır. Aday belirlememekle rakip partilerin en çok konuştuğu konu haline geldi ve bu sayede de sistem ve benzeri konuların konuşulmasına neden oldu. Şayet aday belirlenmiş olsa idi, Altılı Masa’nın politikaları ve eleştirileri değil de sadece belirlenen kişi konuşulacak ve kişi ile sınırlı bir kampanya yürütülecekti. Erdoğan da Altılı Masa yerine bir kişiyi muhatap alma rahatlığına kavuşacaktı. Bu nedenle seçim kampanyasının çok öncesinde seçim ve propaganda faaliyetine başlamak adayı yıpratır ve giderek performansının düşüşüne yol açar. Bu açıdan stratejiyi siyaset bilimi açısından yerinde buluyorum.

Altılı Masa artık dönülmez bir çizgiyi aşmış durumda. Herhangi bir parti bir nedenle bu masadan ayrılırsa kendi siyasal hayatına ciddi zarar verir. Seçmenlerin birçoğu Altılı Masa’daki partilere muhalefette olması nedeniyle oy vermektedir. Bu açıdan Altılı Masa’nın belirleyeceği aday oy birliği ile seçilmese dahi seçmene oybirliği ile seçilmiş görüntüsünü vereceklerdir. Kemal Kılıçdaroğlu ise Altılı Masa’da lokomotif görevini üstlenmiş ve bu günlerin gelmesinde ağırlıklı bir görev üstlenmiştir. Bu açıdan tam destek verecekleri kanaatini taşımaktayım.

Pek çok farklılığı barındıran Altılı Masa’nın Türkiye için umut vaat ettiğini düşünüyor musunuz? Seçim süreci ve seçim sonrasında Altılı Masa’nın sürdürülebilirliğini nasıl yorumluyorsunuz?

Altılı Masa, Türkiye siyasetinde olmayan bir durumu yaşatmaktadır. Farklı düşünce ve programlara sahip partilerin bir siyasi erdem içerisinde birliktelik sağladıklarını görmekteyiz. Gün geçtikçe de bu birliktelik güçlenmekte ve büyüme eğilimi göstermektedir. Diğer yandan siyasi dizayn ve siyasi mühendislikte çok başarılı olan Erdoğan’ın dahi çeşitli girişimleri olmasına rağmen bu birlikteliği dağıtamaması da gösteriyor ki halk nezdinde karşılık bulmuş ve umut vermiştir.

Seçim yapılıp bittikten sonra bu seçim için amaç gerçekleşmiş ve sona ermiştir. Seçim sonrası ise artık başka bir seçim evresine girer. Çok uzun ve orta vadeli sürdürülebilirlik iddiası siyasal partilerin doğasına aykırıdır. Ayrışacaklar ve düzeyli bir birliktelik yaşama seviyesine evrileceklerdir. Olması gereken de budur.

Asıl önemli olan soru, seçim kaybedildiğinde Cumhur İttifakı’na ne olacağıdır. İşte asıl dağılma ve siyasal hayattan çekilmeler burada yaşanacaktır. Anadolu’daki, ‘yorgan gitti kavga bitti’ kavramında olduğu gibi Cumhur İttifakı’nın birleşmesini sağlayan iktidar kaybedilince, tekrar kendi ayarlarına dönecek ve birbirleri ile tekrar kavga etmeye başlayacaklardır. Diğer yandan AKP’yi ayakta tutan Erdoğan faktörü ortadan kalkınca AKP’nin dağılma ve yok olma sürecini yakından izleyeceğiz. ANAP ve DYP’nin yaşadığı bir süreci yaşayacakları kaçınılmazdır. Zira merkez partiler gücü oranında ve güçlü liderleriyle ayakta kalırlar.

Seçmenin en büyük ilgi duyduğu ve AKP’nin de en zayıf olduğu alan ekonomik gelişmelerdir. Millet İttifakı geleceği bu güne taşıyarak güncel sorunlara eğilmeyi ıskalarsa bu AKP’nin defterine kar olarak yazılır.

Altılı Masa’nın parlamenter sisteme geçişi önceliklemesinin seçmen üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seçim bir süreç ve sonuç evresinden oluşur. Parlamenter sisteme geçiş sonuç sonrası evresini ilgilendiriyor. Yani seçim sonrasını. Ayrıca bunu gerçekleştirmek için sonuç evresinde sizin kazanan taraf olmanız gerekiyor. Hangi parti süreç evresini seçmenin anlayacağı ve kabulleneceği bir dille sürdürür ve tamamlarsa sonuçta kazanan da o olacaktır. Güncel hayatta seçmenin büyük çoğunluğunda parlamenter sisteme geçiş arzusu bulunmamakta ve hatta bu konuyu tam anlamıyla bilmemektedir. Bilinmeyen ve anlaşılmayan bir alanda seçimi kilitlemek AKP’nin işine gelir. Çünkü asıl sorunları unutturur. Seçmenin en büyük ilgi duyduğu ve AKP’nin de en zayıf olduğu alan ekonomik gelişmelerdir. Millet İttifakı geleceği bu güne taşıyarak güncel sorunlara eğilmeyi ıskalarsa bu AKP’nin defterine kar olarak yazılır. Dolayısıyla Millet İttifakı’nın bu alanı boş bırakmaması ve her an bu yarayı kaşıması ve kabuk bağlamasının önüne geçmesi gerekir.

Ekrem İmamoğlu da genç yaşında siyaset kariyerini noktalamak istemeyecektir. İmamoğlu’nun asıl amacının parti liderliği olacağını düşünüyorum.

Yargının ‘Ahmak’ kararıyla siyasi yasak getirmesi, İmamoğlu ve CHP’yi nasıl ve ne kadar etkiler? Kararın ardından Saraçhane buluşmasıyla Altılı Masa seçim için start vermiş oldu mu sizce?

Türkiye seçmeni mağdurdan taraf olmayı kendine ödev edinmiştir. Böyle bir olayın başına gelmesi Ekrem İmamoğlu için mağdur pozisyonu yaratıyor tabii ki. Türkiye siyasetinde sürekli bir hakaret varken, ‘ahmak’ kelimesi kullandığı için siyasi yasak getirilmesi seçmenin tepkisini çekiyor. Ancak bu durumun Altılı Masa içerisine etki edeceğini pek düşünmüyorum, etki edecek gibi de görünmüyor. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun 19 Aralık’ta yaptığı açıklamaya baktığımız zaman ‘Hem Mansur Yavaş hem de Ekrem İmamoğlu günü geldiğinde aday olmayacaklarını ilan ederler’ dediğini görüyoruz. Burada her ikisinin de Genel Başkan’a karşı çıkmayacağı sonucu çıkıyor. Ayrıca Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı hedefi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü genç bir siyasetçi. Altılı Masa’nın sunduğu anayasa taslağına göre bir kişi bir kere cumhurbaşkanı olabilecek. Ekrem İmamoğlu da genç yaşında siyaset kariyerini noktalamak istemeyecektir. İmamoğlu’nun asıl amacının parti liderliği olacağını düşünüyorum.

Saraçhane toplantısının seçim startı olduğunu düşünmüyorum. Saraçhane’de Ekrem İmamoğlu kendi PR çalışmasını yaptı. Bu sebeple Saraçhane toplanmalarının seçim çalışmasıyla bir alakası olmadığı kanaatindeyim. Asıl seçim startı 3 Aralık’ta CHP’nin Vizyon Toplantısı’nda verildi. Vizyon toplantısı çok başarılı bir seçim çalışması, seçim süreci başlangıcıydı. Çünkü bu toplantıda doğru mesajlar verildi. Kılıçdaroğlu kendi kadrosunu tanıttı, ki bu siyasette çok önemlidir. Seçim yalnızca bir genel başkanla gidilecek bir şey değildir, kadronun güçlü olması çok önemlidir. Bu anlamda vizyon toplantısı çok başarılıydı.

Son anketinizde AKP ile CHP baş başa gözüküyor. Peki son aylarda yaşanan gelişmeler bu tabloyu ne yönde değiştirdi? Gözlemleriniz ve verileriniz bize ne söyler?

Son aylarda yaptığımız anketlerde AKP ve CHP’nin oylarında pek değişiklik yok ancak Cumhur İttifakı’nda MHP oylarının yükseldiğini görüyoruz. Eski seçimlerde, seçim yaklaştığı dönemde AKP oylarında yükseliş görülürken, bugün seçmenlerin aynı davranışı sergilemeyeceğini öngörebiliriz.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘son kez’ aday olacağı sinyali verdi. Erdoğan’ın kendisi için ‘son kez’ oy istediği önümüzdeki seçimler, AKP için ne anlam ifade ediyor; sizce AKP nasıl bir seçim süreci yaşayacak?

Bu açıklama ilk defa yapılmıyor. Zira geçmişe dönersek son birkaç seçimdir aynı söylemlerin söylendiğini görmekteyiz. Ancak köyün yalancı çobanının akıbetine uğrama ihtimali de bulunmaktadır. Geçmişte bunu söylerken AKP güçlü ve topluma sürekli zenginlik veren ve hayal vaat eden bir konumdaydı. Erdoğan giderse bu ülke çöker endişesi vardı. Ancak şimdi yaşananlar tam tersi. Erdoğan sayesinde çöken bir ekonomi ve fakirleşen bir halk var. Gelecekte de zenginlik vaat etmiyor. Tam tersi endişe vaat ediyor. Dolayısıyla geçmişteki söylemi ile aynı etkiyi sağlayacağını düşünmüyorum. Nitekim sağlamadığı görüldü ki, partinin en yüksek organlarındaki kişiler dahi Erdoğan’ın fani olduğu ve gideceğini satır aralarında söylemeye başladılar. Bu sebeple AKP içerisinde Erdoğan’ı tasfiye etme hareketinin başladığını düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ‘Mayısta yapılacak, nisanda yapılacak bir seçim erken seçim değildir. Erken seçim olabilmesi için en az altı ay, bir yıl içinde yapılması gerekir’ dedi. AKP bu söylemle kendi kalesine gol attı. Yani Erdoğan, bundan 20 yıl önce Necmettin Erbakan’a yaptığı şeyin aynısını şu anda yaşıyor. Erdoğan, Erbakan’ı yaşlı olduğu için, çevresindeki kadrolar yaşlı insanlardan oluştuğu için artık onların siyaseti bırakmaları gerektiğini ve gençlere yol açması gerektiğini söylemişti. Bu şekilde AKP’yi kurdu. AKP içindeki genç siyasetçiler kendi ikballerine baktığı zaman net bir net bir sonuç göremiyorlar, çünkü AKP içindeki siyasi ikbal yalnızca Erdoğan ve Erdoğan’ın çevresindeki çok sınırlı bir çemberden oluşuyor. Bu kişilerin dışında AKP’de hiç kimsenin siyasi olarak yeri garanti değil. Bu yüzden gençler kendi siyasi ikballerini oluşturmak, oluşturabilmek için partideki Erdoğan ve Erdoğan’ın çevresindeki siyasetçilerin artık bırakmasını istiyorlar. Bu yönüyle de hamleler yapıyorlar diye düşünüyorum. Özlem Zengin’in yaptığı açıklama Erdoğan’ın adaylığının önünü kapatıyor. Çünkü Erdoğan 3’üncü kez aday olamayacak. Aday olabilmek için formüller arıyor ve eğer ki muhalefet onay vermezse zaten aday olamıyor. Özlem Zengin’in yaptığı açıklama da bunu söylüyor; nisanda bile seçim kararı alınsa aday olamaz. AKP içerisinden Erdoğan’ın yolu kesiliyor.

Hemen tüm anketlerde anahtar ya da belirleyici parti olduğu görülen HDP kendi adayını çıkarmak için çalışmalara başladığını duyurdu. HDP’nin kendi adayı ile seçime girmesi sonuçları nasıl etkiler?

Seçim atmosferine girince partilerin siyasal tercihlerinde olumlu veya olumsuz yönde değişikliklere gittiklerini hep yaşadık. HDP eğer seçim atmosferinde Erdoğan tarafından HDP seçmenini heyecanlandıracak bazı tavizleri alamaz ise HDP bu seçimde Cumhur İttifakı’nı sona erdirmek için elinden geleni yapacak, buna Millet İttifakı lehine aday çıkartmamak da dahil. Eğer Erdoğan’dan bazı sinyaller alırsa ikinci tur öncesi elini güçlendirmek için aday çıkartıp seçimin ikinci tura kalmasını arzu edeceklerdir. Aksi durumda AKP ve ortağı MHP, söylemlerini daha da artırarak seçime giderlerse HDP’nin Millet İttifakı’nın adayı kim olursa olsun Millet İttifakı tarafında yer alması kaçınılmaz olacaktır. Aday bile göstermeyerek seçimi ilk turda bitirmeyi arzulayacaklardır.

Önceki seçimlerde AKP’ye oy veren ve bir bölümü kararsızlaşan muhafazakar Kürt seçmenin tercihlerinde bir değişiklik var mı? Kürt seçmen tercihlerinde seçime giderken bir değişiklik öngörüyor musunuz?

Muhafazakar Kürt seçmen eskiden, muhafazakar AKP’ye oy vermekte ve din referansını öncelemekte idi. Ancak artık AKP’de din referansının sadece seçimlerde kullanıldığını, güncel hayatta daha çok MHP ekseninde milliyetçi ve devletçi referansların ön planda tutulduğunu Kürt seçmen de görmektedir. Kürt seçmenin en çok sıkıntı çektiği alan da devletçi icraatlardır. Dolayısıyla Kürt seçmeni HDP dışında ikinci parti AKP seçeneği gittikçe zayıflamaktadır. Bunun yerine geçmişte Kürt seçmene sıcak gelen CHP din referanslı çıkışlarıyla da muhafazakar Kürt seçmene daha çok ulaştığı anketlerde de görülmektedir. Nitekim Erdoğan bunu gördüğü için muhafazakar Kürt seçmeni kendisine gelmiyorsa CHP ye de gitmesin mantığı ile orada daha çok muhafazakar Kürt partilerinin kurulmasını veya var olanların saha genişletmesine destek olmaktadır.

Asıl tehlike, muhalefetin şimdiden seçimleri kazandık havasına kapılmasıdır. Bir an önce kendilerini bu bakış açısından kurtarması lazım. Nitekim muhalefetin yaptığı her siyasal hareket seçmen tarafından satın alınmaktadır.

Seçimler için nasıl bir atmosfer öngörüyorsunuz ve seçimlerden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Erdoğan seçimi kazanmak için devlet imkanları dahil bütün kozlarını oynayacaktır. Erdoğan bu seçimin rahat olmayacağını bilmektedir. Ancak asıl tehlike, muhalefetin şimdiden seçimleri kazandık havasına kapılmasıdır. Bir an önce kendilerini bu bakış açısından kurtarması lazım. Nitekim muhalefetin yaptığı her siyasal hareket seçmen tarafından satın alınmaktadır. Yapılan mitingler ve en son CHP’nin yaptığı ‘İkinci Yüzyıl’ tanıtım toplantısı da seçmende olumlu yanıt bulmuştur. Ancak bunu tam saha pres şeklinde boşluk bırakmadan Altılı Masa’daki her partinin sürekli yapması gerekiyor. Henüz seçim atmosferine girilmemesinin de etkisiyle bunu tam manasıyla göremiyoruz. Ancak bugün itibariyle muhalefet ekonomiyi önceleyerek ve ciddi bir hata yapmadan propaganda sürecini tamamlarsa avantajlı taraf olduğu şüphesizdir. Anlaşılan o ki metal yorgunluğu kartını bu sefer seçmen Erdoğan üzerinde gösterecektir.

  Azad Barış’la söyleşi | Kürt seçmenin Altılı Masa'ya yönelik tutumu nasıl?
  Özer Sencar'la söyleşi | Asgari ücrette artış oranı seçim tarihini belirler
  Kemal Özkiraz ile söyleşi | 'Yurttaş en başta güvenebileceği bir aday ister, fenomen değil'

The post Kadir Atalay’la söyleşi | AKP dağılır, Altılı Masa dağılmaz first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Azad Barış’la söyleşi | Kürt seçmenin Altılı Masa’ya yönelik tutumu nasıl? https://gazetekarinca.com/azad-barisla-soylesi-kurt-secmenin-altili-masaya-yonelik-tutumu-nasil/ Tue, 20 Dec 2022 09:28:12 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=234066 Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Azad Barış, CHP’nin Kürt seçmen nezdinde bir miktar oy artışı kaydettiğini ifade ederek, “Kürt seçmenin genel olarak Altılı Masa olarak isimlendirilen muhalefet cephesine karşı tutumunun pozitif olduğunu söylemek mümkün değil” dedi. Önümüzde yıl yapılacak seçimin tarihi henüz netleşmedi. Ancak partilerin ve ittifakların olası cumhurbaşkanı adayları ile Kürt […]

The post Azad Barış’la söyleşi | Kürt seçmenin Altılı Masa’ya yönelik tutumu nasıl? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Azad Barış, CHP’nin Kürt seçmen nezdinde bir miktar oy artışı kaydettiğini ifade ederek, “Kürt seçmenin genel olarak Altılı Masa olarak isimlendirilen muhalefet cephesine karşı tutumunun pozitif olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.

Önümüzde yıl yapılacak seçimin tarihi henüz netleşmedi. Ancak partilerin ve ittifakların olası cumhurbaşkanı adayları ile Kürt seçmenin tutumu ülke gündeminde daha sık yer almaya başladı.

AKP ve MHP’nin oluşturduğu ‘Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ken, Altılı Masa’nın kimi aday olarak göstereceği hala belirsizliğini koruyor. HDP ise kendi adayını belirlemek için çalışmalara başladığını duyurmuştu.

Seçimlere kısa bir süre kalmışken araştırma şirketleri de verilerini paylaşmayı sürdürüyor. Kürt seçmenin önümüzdeki seçimdeki rolü ve Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına bakışını, HDP’nin seçime kendi adayı ile girmesinin olası etkilerini Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi Genel Direktörü Dr. Azad Barış’la konuştuk.

Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi ile ilgili kısaca bilgiler verebilir misiniz? Hangi konularda ne tür çalışmalar yapmaktasınız?

Dünyada ve Türkiye’de büyük siyasi, toplumsal, iktisadi ve kültürel dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde, bu değişim dinamiklerini anlamaya çalışan bir kuruluş olarak 2020’de araştırma merkezimizi kurduk. Küresel ve bölgesel ölçekte yaşanan değişimler, yeni bilgi üretim ve biçimleri, yeni politika ve strateji ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Bu ihtiyaç doğrultusunda bizler de bağımsız araştırmacılar, akademisyen ve uzmanlarla kamuoyu araştırmaları, saha çalışmaları, proje analizleri, risk değerlendirmeleri, raporlama ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak iletişimsel stratejilerin dönüşüm noktalarından hareketle özellikle Türkiye’de demokrasi, eşitlik, toplumsal barış, sığınmacı-mülteciler, gençlik dinamikleri, kuşaklar ve sürdürülebilir çevre ve kent politikaları gibi konularda analizler, araştırmalar ve politika önerileri üretmekteyiz. Bu çalışmaları evrensel normlar çerçevesinde gerçekçi ve toplumcu politikaların inşasına katkı sunmak amacıyla yapan bağımsız bir düşünce merkeziyiz. Bağımsız derken, tamamıyla renksiz ve kimlik difüzyonu yaşayan bir merkez asla değiliz. İlkesel olarak demokrasi spektrumunda duran ve evrensel değerler merkezini önemseyen bir fikriyata sahibiz.

Hangi alanlarda araştırmalar yapmaktasınız, şimdiye kadar yaptığınız araştırmalarla ilgili genel hatlarıyla bilgi verir misiniz?

Spectrum House olarak çalışmalarımızı siyasi, toplumsal, ekonomi gibi temel konularda yapmaktayız. Araştırma alanlarımız çeşitli olmakla birlikte özellikle demokratikleşme, toplumsal barış, çatışma çözümleri, gençlik ve kuşaklar, ekonomi politikaları, göç ve sığınmacılar gibi konularda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en temel sorunlarından biri olan Kürt meselesi ve ona bağlı olarak Kürtlerin siyasi eğilimlerini, toplumsal taleplerini anlamaya yönelik saha araştırmaları çalışmalarımızın ağırlıklı ekseriyetini oluşturmaktadır. Yine Kürt toplumunun değişim dönüşüm dinamiklerini anlamaya çalışan ve çatışmalı süreçlerin sonlandırılmasına katkı sunacak yeni strateji ve politika önerilerini politika yapıcılara, kurumlara ve aktörlere sunmaktayız.

Spectrum House şimdiye kadar İstanbul’da yaşayan HDP’li seçmenlerin yerel yönetimlerle ilgili algı, tutum ve eğilimleri; Kürt Z kuşağının kimlik, aidiyet, sosyal hayat, din, cinsiyet ve gelecek tasavvurlarıyla ilgili eğilimleri ve sığınmacılar ile ilgili tutum ve davranışları; Suriyeli sığınmacılar ve yerel toplum için politika önerileri; Döngüsel ekonomi ve Türkiye’de döngüsellik derecesinin ölçülmesi; anayasa ve toplumsal sözleşme ve Kürt seçmen eğilimi gibi konularda saha araştırmaları, policy briefler ve anket çalışmaları gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra hem ulusal hem de uluslararası birçok emsal kurum ve kuruluşla sempozyum, çalıştay ve atölyeler yapmaktayız.

Yapılan kamuoyu yoklamaları neticesinde seçimleri kaybetme endişesine kapılan siyasal iktidarın rasyonel herhangi bir strateji oluşturamadığından baskı mekanizmalarına başvurarak seçimi her koşulda almaya odaklandığını görüyoruz.

Geçen haftalarda Kürt seçmenlerin 2023 seçimlerine yönelik algı, tutum ve beklentilerini ölçmeye odaklanan bir araştırma raporunuz yayınlandı. Bu raporda öne çıkan talep ve başlıklar neler?

Türkiye’nin içinden geçtiği ağır, siyasi, toplumsal ve iktisadi sorunlar, 2023 seçimlerini Türkiye’nin ve bölgenin geleceği için oldukça önemli kılmaktadır. Bu salt Türkiye’nin jeostratejik konumu açısından değil hem onun iç dinamikleri hem de jeopolitik konumundan mütevellit kritik bir öneme sahiptir. Özellikle 2023 seçimlerinin Türkiye’nin siyasi geleceği, toplumsal huzuru ve ekonomik istikrarı açısından tarihi önemde bir seçim olduğunu, hem iktidar hem muhalefet hem de HDP’nin öncülük ettiği Emek ve Demokrasi İttifakı’nın bu seçimlere biçtiği rol ve ortaya koyduğu vizyon açısından görmek mümkündür. Dolayısıyla bu seçimle beraber Türkiye ya jeostratejik konumuna göre içeriden kapsayıcı, dışarıya açık bir jeopolitik strateji oluşturacak ya da içeriden baskıcı ve dışarıya karşı jeopolitik olarak yenik düşmüş bir yapı olarak adım atacaktır.

O nedenle yaklaşan seçimlerle beraber seçimlerin nasıl sonuçlanacağına dair ilgi artarken hem siyasi analizler hem saha araştırmaları çoğalmakta hem de batı başta olmak üzere dünyanın dikkati Türkiye’ye dönmektedir. Bu bağlamda özellikle seçimlerin nasıl ve hangi koşullarda yapılacağı hususu önem kazanmaktadır. Özellikle siyasal rejimin son yedi yıldır uyguladığı kutuplaştırıcı siyaset ve gerilim atmosferinin seçimlerin yaklaşmasıyla beraber daha da keskin bir şekle büründüğünü hem siyasi ve hukuki yaptırımlardan hem de kurulan yeni yıkıcı retorikten görüyoruz. Dolayısıyla seçimlerin demokratik bir atmosferde yapılamayacağı şimdiden anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle yapılan kamuoyu yoklamaları neticesinde seçimleri kaybetme endişesine kapılan siyasal iktidarın rasyonel herhangi bir strateji oluşturamadığından baskı mekanizmalarına başvurarak seçimi her koşulda almaya odaklandığını görüyoruz. Yapılan kamuoyu yoklamaları ve saha araştırmaları Kürt seçmenin önümüzdeki seçim sonuçlarının iktidar ya da muhalefet lehine veya aleyhine sonuçlanmasında anahtar konumda olması nedeniyle en çok Kürt seçmenin partisi olarak kabul gören HDP’ye yönelme ağırlık kazanmıştır. HDP veya Kürt seçmenin belirleyici konumu veya anahtar rolünü oynayacağının, yaptığımız saha araştırmalarıyla da örtüştüğünü özellikle belirtmek isterim. Dolayısıyla son olarak yaptığımız araştırmayla Kürt seçmenin seçimlere dair nasıl bir eğilim içinde olduğunu ve oy verme davranışlarını belirleyen faktörleri ortaya koymaya çalıştık.

Genel anlamda araştırma raporumuzun bulguları ve saha gözlemlerimize bakıldığında, bir önceki seçime nazaran AKP’nin oylarının çok ciddi bir şekilde düştüğü ve bu düşüş eğiliminin devam ettiği; HDP’nin kendi oylarını büyük oranda koruduğu ve kısmi de olsa bir artış eğilimi içinde olduğu, CHP’nin Kürt seçmen nezdinde bir miktar oy artışı kaydettiğini görmekteyiz. AKP oylarındaki düşüşün 2015 sonrası izlenen güvenlikçi, militarist politikalarla ilgili olduğu ve bu durumun da Kürtlerde bir kırılma yarattığı ortaya çıkmaktadır. Yine Kürt seçmenin kimlik, anadili ve temel taleplerine cevap verecek politikalar üretilememesinin bu kırılmada belirleyici olduğu anlaşılmaktadır.

HDP’nin kendi oylarını büyük oranda koruduğu ve kısmi de olsa bir artış eğilimi içinde olduğu, CHP’nin Kürt seçmen nezdinde bir miktar oy artışı kaydettiğini görmekteyiz.

AKP oylarında ciddi bir düşüş görülürken, AKP’den uzaklaşan Kürt seçmenin %27,1 gibi yüksek bir oranının herhangi bir muhalefet partisini tercih etmemesi oldukça dikkat çekicidir. Araştırmamızda HDP’yi destekleyen her 10 kişiden 7’sinin HDP ve bileşenlerini tercih edeceklerini söylemesi, HDP’nin genişleme politikalarının destek gördüğünü ve HDP’lilerin partisinin 3. Yol olarak ifade ettiği alternatif siyaseti onayladıklarını göstermektedir. Yine araştırmamızda DEVA, Gelecek Partisi ve Zafer Partisi başta olmak üzere seçime ilk defa girecek partilerin Kürt seçmen tarafından tercih edilmediği bunun yanı sıra İYİ Parti’nin de Kürt seçmen nezdinde herhangi bir karşılığı olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Araştırma raporumuzda her 10 seçmenden 9’una yakınının Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Alevi bir adaya oy verme konusunda hiçbir çekincelerinin olmadığı, benzer şekilde her 10 seçmenden 9’unun kadın bir cumhurbaşkanı adayını desteklemesi ise dikkate değer bir bulgu olarak ön plana çıkmıştır.

Kürt seçmenin seçimlerde beklentileri neler?

Kürt seçmenin siyasal, toplumsal, ekonomik, idari gibi birçok alanda beklentilerinin olduğunu söyleyebiliriz. Kürt seçmenin öncelikli beklentisinin ülkenin geri kalanında olduğu gibi ekonomik darboğazın bir an evvel düzeltilmesi ve Kürt meselesi başta olmak üzere toplumsal barışın sağlanması gibi temel problemler bağlamında netlik kazandığını belirtebiliriz. Dolayısıyla saha çalışmamızın verilerinden de orta ortaya çıktığı gibi Kürt seçmenin ağırlıklı ekseriyeti Türkiye’nin en büyük sorunu olarak ekonomiyi görürken ondan bir puan aşağıda Kürt sorunu ön plana çıkmaktadır.

Buradan hareketle kritik bir öneme sahip olan Kürt oylarının alınması için hangi taraf olursa olsun, toplumsal barış, hak, hukuk ve adalet gibi temaların yanı sıra iktisadi krizin aşılması hususunda projeler öne çıkarılmadan hiçbir tarafın kazanma şansı olduğunu düşünmüyorum. Siyasal iktidara karşı oldukça mesafeli olan Kürt seçmenin aynı zamanda Millet İttifakına da oldukça eleştirel baktığını belirtmek gerekir. Bunun yanı sıra HDP’ye de çok önemli mesajları olan politik bir seçmen kitlesinden bahsedebiliriz. Hem saha gözlemleri hem de elde ettiğimiz verilerin bütününden ortaya çıkan başka bir sonuçsa, HDP’nin Meclis’te güçlü bir şekilde temsil edilmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kürt seçmenin taleplerine duyarlı bir adaya destek verilmesidir.

Kürt seçmenin genel olarak Altılı Masa olarak isimlendirilen muhalefet cephesine karşı tutumunun pozitif olduğunu söylemek mümkün değil.

Kürt seçmenin Altılı Masa’ya karşı tutumu nasıl?

Türkiye seçmen ortalamasının çok üstünde bir politikleşme süreci yaşayan Kürt seçmenin hem siyasal partilerin söylemlerini hem ülkenin gündemini hem de seçimlere yönelik hazırlıkları en iyi izleyen kitle olduğunu söylemek gerekir. Bu kadar hassas bir politik kitlenin tabii ki Altılı Masa ile ilgili de net bir fikri ve duruşu olduğunu özellikle söylemek gerekir.

Kürt seçmenin genel olarak Altılı Masa olarak isimlendirilen muhalefet cephesine karşı tutumunun pozitif olduğunu söylemek mümkün değil. Altılı Masa içinde yer alan bazı siyasi partilerin Kürtlerin temel hak ve özgürlük taleplerine ilişkin güvenlikçi, yasakçı ve AKP-MHP’yi aratmayan karakterinin Kürt seçmen tarafından tepkiyle karşılandığı görülmektedir. AKP’den kopan Kürt seçmenin tarafsız kalması ve Altılı Masayı oluşturan partileri desteklememe yönündeki tutumu bu durumu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Kürt seçmenin bu bağlamdaki politik algısı siyasal rejim ile Altılı Masa arasında pek büyük bir fark kalmadığı, hatta makasın tamamıyla kapandığı yönündedir. Başka bir ifadeyle Kürt meselesi, demokrasi ve adalet bağlamındaki duruşları gittikçe birbirine benzemekte, hatta homojenleşmektedir. Yani egemen siyasal rejim, Türk-İslam sentezini veya cami cemaatini temsil ederken diğeri Cumhuriyetin kurucu kodları olarak nitelendirilen kuruluş yıllarının kışla kültürünü temsil etmektedir. Nitekim ikisinin de ortak paydası ve üzerinde problemsiz bir şekilde uzlaşı sağladıkları esas şeyse Kürt karşıtlığıdır. Bahsetmeye çalıştığım bu durum, yaptığımız araştırmaların birçoğunda net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu verili olgu dikkate alınmadan, siyasi olarak bir eksen değişikliğine gidilmeden hiçbir tarafın (Cumhur ve Millet ittifakları) Kürt seçmeni ikna edibileceğini düşünmüyorum.

Araştırma raporumuzda Kürt seçmenin Altılı masaya karşı tutum ve beklentilerinin önemli oranda HDP’nin pozisyonuyla paralellik gösterdiğini görmekteyiz. HDP’nin bu konudaki tutumu, iktidar cephesi ve Altılı Masaya karşı Emek ve Demokrasi İttifakının kurulmasının Kürt seçmen nezdinden ciddi bir şekilde destek gördüğü ve bu stratejinin devamından yana bir tutumun ortaya çıktığını söylemek mümkün.

Kamuoyunda Kürt seçmenin Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na karşı koşulsuz bir şekilde Altılı Masayı destekleyeceğine yönelik beklentilerin sahada hiçbir karşılığının olmadığı, Kürt seçmenin bu bloka karşı tutumunda birçok değişkenin belirleyici olduğu görülmektedir. Araştırmamızın bulguları ve saha gözlemlerimizden hareketle, Kürt seçmen Altılı Masa içinde yer alan bazı partilerin Kürt meselesinin çözümü konusunda AKP-MHP’nin de gerisinde olduğunu bilen bir politik bilince sahip olduğunu söyleyebiliriz. Altılı Masada yer alan bazı partilerin ırkçı, ayrımcı ve dışlayıcı politikalarından oldukça rahatsızlık duyduklarını söyleyebiliriz. O nedenle Altılı Masanın mevcut kabuğu kırmadan yeni bir siyasal söyleme başvurmadan, salt söylemsel veya retorikle Kürtleri ikna edemeyeceğini bilmesi lazım. Bundan dolayı da Altılı Masa ile ilgili tutumun büyük oranda HDP’nin ortaya koyacağı politik ve stratejik tutumla paralellik göstereceğini araştırmamızın bulgularından hareketle söylemek mümkün.

Araştırma bulgularımızdan hareketle, Kürt seçmenin ekseriyeti nezdinde özellikle etnik kimlik, cinsiyet ve mezhep gibi faktörlerin ideal cumhurbaşkanı tercihinde pek belirleyici olmadığı, kadın ve Alevi bir adayın da önemli oranda desteklenebileceği yönünde bir eğilimin olduğu ortaya çıktı.

Kürt seçmen nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor? Kriterleri neler? Kılıçdaroğlu’nun adaylığı durumunu nasıl değerlendiriyorlar?

Araştırma raporumuzda Kürt seçmenin nasıl bir cumhurbaşkanı profili istediğine ilişkin çokça soru yer almaktaydı. Bunların bulgularını birleştirecek olursak, Kürt seçmenin Türkiye’nin mevcut siyasi, toplumsal, ekonomik sorunlarına çözüm olabilecek bir aday profili ile ilgili muhalefet partilerinden herhangi bir ismin ön plana çıkmadığını söyleyebiliriz. Kürt seçmen ilk turda büyük oranda HDP’nin kendi adayını, ikinci tur ihtimalinde ise HDP’nin işaret edeceği adayı destekleme eğiliminde. Elbette bu durumun birçok sebebi var ve araştırma raporumuzda bunların detaylarına ilişkin bulguları kamuoyu ile paylaştık.

Kürt seçmenin nasıl bir cumhurbaşkanı profili istediği, bu profilin Kürtlerin temel kimlik, anadili ve kolektif haklarına nasıl yaklaştığına göre şekillenmektedir. Özellikle Erdoğan’ın 2015’ten beri uyguladığı güvenlikçi ve Kürtlerin temel hakları konusunda MHP’yle benzeşen politikalarının, Kürt seçmende barışçıl, diyalog yanlısı ve mevcut sorunlara çare olabilecek bir aday beklentisini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Bu beklentinin hâlihazırda karşılandığını söylemek ise oldukça güç. Kürt seçmenin en temelde adaya değil o adayın nasıl bir programa sahip olduğuna ve kendi sorunlarının çözümünde nasıl bir politika izleyeceğine odaklandığını söyleyebiliriz.

Yine araştırma bulgularımızdan hareketle, Kürt seçmenin ekseriyeti nezdinde özellikle etnik kimlik, cinsiyet ve mezhep gibi faktörlerin ideal cumhurbaşkanı tercihinde pek belirleyici olmadığı, kadın ve Alevi bir adayın da önemli oranda desteklenebileceği yönünde bir eğilimin olduğu ortaya çıktı. Bu bağlamda iktidar ve bazı siyasi çevreler tarafından salt “Alevi” olmasından dolayı muhtemel bir seçimde dezavantajlı olduğu, Kürtlerden oy almayacağı ifade edilen muhalefetin muhtemel adaylarından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt seçmen nezdinde antipatik bulunmadığını söyleyebiliriz.

Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu ile ilgili tutumu büyük oranda kendisinin genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne bakışlarıyla da paralellik göstermektedir. CHP’nin Cumhuriyet’in kurucu özne rolünü bilen, CHP’ye karşı tarihsel hafızası diri bir bakış açısının Kılıçdaroğlu ile ilgili tutumu şekillendirdiğini söyleyebiliriz. Kılıçdaroğlu’nun Kürt meselesi başta olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm üretebilecek bir vizyon ortaya koyma konusunda pek ikna olmasalar da Erdoğan karşısında HDP’nin ve Kürt meselesi konusundaki aktörlerin de onayıyla desteklenebileceğini söyleyebiliriz.

Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İmamoğlu’nun da Kürt seçmen nezdinde hem olumlu bir imaja sahip hem de İstanbul seçimleri bağlamında önemli bir aktör olarak yer edindiğini belirtmek gerekir. Yaptığımız son araştırmada Millet İttifakının muhtemel adaylarından biri olarak en yüksek desteği İmamoğlu’nun Kürt seçmenden aldığını belirtebiliriz.

Güncel şartlar göz önüne alındığında ve araştırmanızın bulgularından hareketle hem AKP hem de Erdoğan’ın Kürt seçmen açısından karşılığı ne?

Kürt seçmen hem Erdoğan hem de AKP’yle ilgili 20 yıllık bir hafızaya sahip, yekpare olmayan bir seçmen grubu. Erdoğan ve AKP’ye destekleri de zaman içinde farklılaşan, Erdoğan ve AKP’nin Kürt meselesi ve Türkiye’nin temel sorunlarına yaklaşımına göre şekillenen büyük bir kümeden bahsediyoruz. Kürt seçmenin İlk dönemlerinde (2002) mağdur, çözümden yana bir profil ortaya koyan Erdoğan’a desteklerinin özellikle 2015’ten sonra değişiklik gösterdiğini görmekteyiz. Araştırma raporumuzun alt kırımlarından da hareketle, Kürt seçmenin bugün Erdoğan ve AKP’yi büyük oranda devletle özdeşleşen bir figür ve parti olarak gördüğünü söyleyebiliriz.

Daha önceki seçim sonuçları ve yapılan kamuoyu araştırmalarından hareketle, Erdoğan’ın Kürt meselesinin çözümü konusunda gerçekleştirdiği makas değişikliği, devletin Kürt meselesi konusundaki tarihsel güvenlikçi politikalarını temsil eden bir siyasetin yürütücüsü olması Kürt seçmen tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. Özellikle kayyım uygulamaları Kürtlerin iradelerine doğrudan bir müdahale olarak algılanmakta ve tepkiyle karşılanmaktadır. Bu politikanın Erdoğan ve AKP tarafından uygulanması, Kürt seçmeni hem HDP etrafında konsolide etmekte hem de Erdoğan ve AKP’ye mesafeli bir noktaya çekmektedir.

Elbette Erdoğan ve AKP çok farklı boyutlarda bir dağıtım, bölüşüm, rant, statü, nemalanma ve mevki ağıyla rıza üretmekte ve bu rıza üretiminin yüzlerce yıllık bir arka planı var. Bu durum bugün HDP’den sonra en çok desteklenen partinin AKP, HDP’nin işaret edeceği adaydan sonra en çok desteklenen ismin Erdoğan olmasıyla daha net anlaşılmaktadır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Kürt seçmen yekpare bir seçmen grubu değil ama bu seçmen grubunun Erdoğan ve AKP konusunda herhangi bir beklenti içinde olmadığını araştırma raporumuzun bulguları ortaya koymaktadır. Erdoğan’ın yakın dönem Kürt-Türk ilişkilerinin en büyük siyasi figürlerinden biri olması, risk alma potansiyelinin oldukça yüksek olması, Özal’dan sonra daha aleni bir diyalog sürecinin mimarı olması gibi faktörlerin özellikle gri alandaki Kürt seçmen için belirleyici olabileceği gerçeğini de hatırda tutmak gerekir.

Önümüzdeki seçimlerin 1 Kasım 2015 seçimlerinin bir replikası ve bunun da çatışma üzerine kurulu bir seçim süreci olacağına dair birçok yorum ve bu yorumlara dayanak olabilecek birçok gelişmeden bahsedebiliriz.

Mevcut veriler ve gelişmeler ışığında seçimlere nasıl bir atmosferde girileceğine dair bir çerçeve çizebilir misiniz? Ve seçimlerde nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Her şeyden önce önümüzdeki seçimlerin hem iktidar hem muhalefet hem de Kürtler açısından Türkiye siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olacağını belirtmek lazım. Bu seçim bütün siyasi taraflar için ayrı ayrı siyasi sonuçlar barındırabilecek bir seçim. Hem bölgesel hem de küresel gelişmelerle de kesişen bu durum 2023 seçimlerini sadece Türkiye için değil bölge için de oldukça önemli kılmaktadır. Dolayısıyla seçim sürecinin sadece Türkiye’nin iç dinamiklerine göre değil, bazı bölgesel gelişmelerle de birleşebileceğine dair birçok veri ve gelişmeden de bahsedebiliriz.

Rojava ve Güney Kürdistan başta olmak üzere Suriye ve Irak’ta heves edilen siyasi maceraperestlikler, Akdeniz, Ege, Kıbrıs ve Trakya’da Yunanistan ile gittikçe tırmandırılan gerginlik ve yapılan hazırlıklar, Kafkasya’da, Ermenistan-Azerbaycan savaşında yaşanan gelişmelerle beraber ivme kazanan yayılmacı arzular üzerine kurulu dış politikanın seçim süreci atmosferinin önemli bir ayağını oluşturacağını söylemek mümkün.

Yine içeride muhalefete yönelik baskılar, Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı, HDP’ye yönelik devam eden kapatma davası gibi konular önümüzdeki seçim atmosferinin iç politikadaki ayağını oluşturacaktır. İmamoğlu kararı iktidar cephesinin seçim sürecini yargı üzerinden dizayn edebileceğine dair bir gelişme olarak anlaşılacağı gibi HDP’ye yönelik davada muhtemel kapatma kararının emarelerini de barındırıyor diyebiliriz. İktidarın seçimlere demokratik teamüller, adil rekabet, demokrasi, kapsayıcılık ve çoğulculuk üzerine kurulu bir atmosferde gidemeyeceğine dair birçok emareden bahsedebiliriz.

Önümüzdeki seçimlerin 1 Kasım 2015 seçimlerinin bir replikası ve bunun da çatışma üzerine kurulu bir seçim süreci olacağına dair birçok yorum ve bu yorumlara dayanak olabilecek birçok gelişmeden bahsedebiliriz. Elbette hem Türkiye hem bölge hem de dünya 2015 şartlarında değil ve çatışmaya, polarizasyona dayalı bir siyasi konseptin ne derece destek göreceği meçhul, lakin dünyada da gittikçe ivme kazanan bir sağ, milliyetçi ve ırkçı histerinin Türkiye’de de inşa edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Seçim sürecinde benzer bir atmosferin söz konusu olacağına dair çokça emare görmekteyiz.

Mevcut veriler ışığında hem iktidar hem de muhalefet cephesi açısından seçim matematiğinin kesinliğine dair bir bulgudan bahsetmek mümkün değildir. Yüzyıllık Türkiye siyasi tarihinin en kritik ve önemli seçimi olacak olan önümüzdeki seçimlerin sonuçlarını önemli oranda Kürtlerin oyunun belirleyeceğini ifade edebiliriz. Bu olgusal hakikatten hareketle eğer demokrasiye yakın, kucaklayıcı ve çoğulcu bir aday çıkarılırsa, Kürt seçmenin desteğini alarak ilk rauntta mevcut cumhurbaşkanını devirmek kuvvetle muhtemeldir ama eğer siyasetin eski alışkanlıklarıyla hareket edilir, ülke ve halk menfaati yerine kişisel ajandalar öne çıkarsa kaybetmek de bir o kadar kaçınılmaz olacaktır.

Elbette Türkiye’nin mevcut siyasi, toplumsal ve ekonomik sorunlarının müsebbibi olan iktidar partisinin hâlâ seçimlere ortak olmasının önemli sebepleri vardır. Bütün bunlara rağmen yine de aklın kötümserliğine karşı iradenin iyimserliği demeyi tercih ediyor, başka bir yolun açılabileceğine dair ümidimi korumak istediğimi belirtebilirim.

  Özer Sencar'la söyleşi | Asgari ücrette artış oranı seçim tarihini belirler
  Kemal Özkiraz ile söyleşi | 'Yurttaş en başta güvenebileceği bir aday ister, fenomen değil'

The post Azad Barış’la söyleşi | Kürt seçmenin Altılı Masa’ya yönelik tutumu nasıl? first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Elon Musk’tan anket: ‘Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?’ https://gazetekarinca.com/elon-musktan-anket-twitter-yoneticiligini-birakayim-mi/ Mon, 19 Dec 2022 12:13:50 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=233968 Sosyal medya hesabından “Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?” diye soran Elon Musk’ın anketine katılan kişilerin yüzde 57,5’i ‘evet’ dedi. Elon Musk, 18 Aralık akşamı “Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?” başlığıyla bir anket düzenledi. Twitter’da 17.5 milyondan fazla kişinin oy kullandığı anket katılanların yüzde 57.5’si ‘evet’ oyu verirken, katılımcıların yüzde 42.5’i ise ‘hayır’ dedi. Twiter’ın yeni patronu, anketi […]

The post Elon Musk’tan anket: ‘Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sosyal medya hesabından “Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?” diye soran Elon Musk’ın anketine katılan kişilerin yüzde 57,5’i ‘evet’ dedi.

Elon Musk, 18 Aralık akşamı “Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?” başlığıyla bir anket düzenledi.

Twitter’da 17.5 milyondan fazla kişinin oy kullandığı anket katılanların yüzde 57.5’si ‘evet’ oyu verirken, katılımcıların yüzde 42.5’i ise ‘hayır’ dedi.

Twiter’ın yeni patronu, anketi başlatmasının ardından yaptığı paylaşımlarda, ayrılma konusunda ‘ciddi’ olduğunu belirtirken, “Ne dilediğine dikkat et, çünkü onu elde edebilirsin” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

The post Elon Musk’tan anket: ‘Twitter yöneticiliğini bırakayım mı?’ first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İttifakların oy oranlarını sıralayan Ağırdır: Cumhurbaşkanı seçimini Kürtlerin oyu belirleyecek https://gazetekarinca.com/ittifaklarin-oy-oranlarini-siralayan-agirdir-cumhurbaskani-secimini-kurtlerin-oyu-belirleyecek/ Fri, 02 Dec 2022 20:07:36 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=231721 İttifakların oy oranlarını sıralayan Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 2023 seçim senaryolarını değerlendirdiği yazısında “Cumhurbaşkanı seçimini bir bakıma Kürtlerin oyu belirleyecek” dedi. Konda Araştırma’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, ittifakların oy oranı ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Artı Gerçek’in haberine göre Ağırdır, Gazete Oksijen’de yayımlanan yazısında, “Siyasi tercihlerin dışında, her 100 seçmenin 80’i ekonominin […]

The post İttifakların oy oranlarını sıralayan Ağırdır: Cumhurbaşkanı seçimini Kürtlerin oyu belirleyecek first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İttifakların oy oranlarını sıralayan Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, 2023 seçim senaryolarını değerlendirdiği yazısında “Cumhurbaşkanı seçimini bir bakıma Kürtlerin oyu belirleyecek” dedi.

Konda Araştırma’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, ittifakların oy oranı ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Artı Gerçek’in haberine göre Ağırdır, Gazete Oksijen’de yayımlanan yazısında, “Siyasi tercihlerin dışında, her 100 seçmenin 80’i ekonominin gidişatından, 70’i yönetim sisteminden memnuniyetsiz” dedi ve ekledi:

Öte yandan hala bir kesim seçmen kimliğinden, karşı tarafa olan duygusal mesafesinden düşünmeye ve siyasal pozisyon almaya devam ediyor. Yayınlanan araştırmalara bakıldığında muhalefete dönük yüzde 60-65, iktidara dönük 35-40 gibi iki büyüklük açık biçimde gözleniyor.

‘Seçmenin yüzde 65-70’inin kararı belli’

“Öte yandan anketlerdeki siyasi tercihlere dair sayılara bakınca seçmenin yüzde 65-70’inin kararı belli” diyen Ağırdır, “Bu seçmenlerin hastalık, seyahat gibi zorunlu haller dışında sandığa gidecekleri de anlaşılıyor. Geri kalan 30-35 seçmenin sandığa gitme arzusu ya da isteksizliği siyasi tabloyu belirleyecek” yorumunu yaptı.

İttifakların durumu

Ağırdır, yazısında ittifakların oy oranına ilişkin ise şu yüzdeleri paylaştı:

  • Cumhur İttifakı: Yüzde 40-42
  • Altılı Masa: Yüzde 42-44
  • Emek ve Özgürlük İttifakı: Yüzde 11-13
  • Diğerleri: Yüzde 4-5

‘HDP ile uzlaşma gerekecek’

Ağırdır, oy oranlarının ortaya çıkardığı tabloyu da şu sözlerle yorumladı:

Bu sayıların ima ettiği şu: Meclis’te iktidar blokunun veya Altılı Masa’nın sayısal milletvekili çoğunluğunun olamayacağı bir tablo yüksek ihtimal. Yani Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin Meclis çoğunluğuna sahip olamayacak. Özelikle de iktidar blokunun Meclis’te çoğunluğa ulaşma ihtimali oldukça düşük. Bu durumda Meclis’te her bir yasa değişikliği için ya iki büyük blokun uzlaşması ya da HDP ile uzlaşma gerekecek.

‘Kürt seçmen Erdoğan’ı desteklemiyor’

“Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden bakıldığında ise, ikinci altılı masayı oluşturan HDP ve diğerlerinin Erdoğan’ı destekleme ihtimali neredeyse imkansız görünüyor” diyen Ağırdır, “Kürt seçmenin yüzde 70’inin de Erdoğan’a vaatleri ne olursa olsun kimliklerinden, son beş yılda yaşananlarından, kayyum politikalarından, sınır harekatlarından dolayı destekleme ihtimalleri yok” ifadelerini kullandı.

Bekir Ağırdır, şöyle devam etti:

Fakat bu seçmenin henüz içine sinerek, güvenerek muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına oy vereceğine dair emareler de oldukça düşük. Altılı Masa’nın adayının kim olacağına ve adayın Kürt meselesine nasıl cevaplar ürettiğine bağlı olarak karar verecekleri anı bekliyorlar. Cumhurbaşkanı seçimini bir bakıma Kürtlerin oyu belirleyecek diyebiliriz.

HABER MERKEZİ

The post İttifakların oy oranlarını sıralayan Ağırdır: Cumhurbaşkanı seçimini Kürtlerin oyu belirleyecek first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Cumhurbaşkanlığı seçim anketi: Erdoğan’ın rakibi önde https://gazetekarinca.com/cumhurbaskanligi-secim-anketi-erdoganin-rakibi-onde/ Sat, 19 Nov 2022 07:33:40 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=229164 MAK Araştırma’nın son anketine göre, cumhurbaşkanlığı seçiminde “Erdoğan’ın rakibi kim olursa kesinlikle ona veririm” diyenlerin oranı yüzde 44 oldu. “Rakibi kim olursa oyumu Erdoğan’a veririm” diyenler ise yüzde 36’da kaldı. MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, Sözcü’den Saygı Öztürk’e 1-8 Kasım 2022 tarihli son anket sonuçlarını paylaştı. Katılımcılara “Bugün itibarıyla Erdoğan’a ve rakibine […]

The post Cumhurbaşkanlığı seçim anketi: Erdoğan’ın rakibi önde first appeared on Gazete Karınca.

]]>
MAK Araştırma’nın son anketine göre, cumhurbaşkanlığı seçiminde “Erdoğan’ın rakibi kim olursa kesinlikle ona veririm” diyenlerin oranı yüzde 44 oldu. “Rakibi kim olursa oyumu Erdoğan’a veririm” diyenler ise yüzde 36’da kaldı.

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, Sözcü’den Saygı Öztürk’e 1-8 Kasım 2022 tarihli son anket sonuçlarını paylaştı.

Katılımcılara “Bugün itibarıyla Erdoğan’a ve rakibine oy verme davranışınız nasıl olur?” sorusu yöneltilen ankette, seçmenlerin yüzde 44’ü “Erdoğan’ın rakibi kim olursa kesinlikle ona veririm” derken, “Oyumu Erdoğan’ın rakibine bağlı olarak Erdoğan’a da verebilirim, rakibine de, farklı birine de verebilirim” diyenler ise yüzde 14 oldu.

“Rakibi kim olursa oyumu Erdoğan’a veririm” diyenlerin oranı ise yüzde 36 olarak belirtildi. “Kararsız ya da cevap vermek istemeyenlerin” oranı ise yüzde 6’da kaldı.

Hangi ittifakın adayına oy verirsiniz?

Ankette katılımcılara yöneltilen bir diğer soru ise “cumhurbaşkanlığı seçiminde hangi ittifakın adayına oy verecekleri” oldu.

Millet İttifakı’nın adayına oy vereceklerini belirtenlerin oranı yüzde 41’i bulurken, Cumhur İttifakı’nın adayına oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 40’da kaldı.

Bu ittifakların dışında farklı bir adaya oy verebileceğini belirtenler yüzde 11, adaya bağlı kanaatini değiştireceğini belirtenler yüzde 4, kararsız ve cevap vermeyenlerin oranı da yüzde 4’te kaldı.

Ankette “Yarın seçim olsa oyunuzu hangi siyasi partiye verirsiniz?” sorusuna katılımcıların yanıtı ise şöyle oldu:

  • AKP: Yüzde 32,3
  • CHP: Yüzde 24,4
  • İYİ Parti: 15,5
  • HDP: 7,5
  • MHP: 6,5
  • DEVA: 2,4
  • Gelecek Partisi: 1,2
  • Yeniden Refah: 1,2
  • Zafer Partisi: 1,1
  • BTP: 1,1

Diğer partilerin oy oranları ise yüzde 1’in altında kaldı. Yüzde 3 ise kararsız ya da cevap vermeyenlerden oluşuyor.

HABER MERKEZİ

The post Cumhurbaşkanlığı seçim anketi: Erdoğan’ın rakibi önde first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Areda Araştırma’dan ‘Millet İttifakı’nın adayı kim olsun?’ anketi https://gazetekarinca.com/areda-arastirmadan-millet-ittifakinin-adayi-kim-olsun-anketi/ Fri, 11 Nov 2022 07:20:49 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=227767 Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı halen belirsizliğini koruyor. 14 Kasım’da toplanacak Altılı Masa’nın adayını açıklaması ise beklenmiyor. Areda Araştırma, seçmene “Sizce Millet İttifakı’nın adayı kim olmalıdır?” sorusunu yöneltti. 2023 yılının haziran ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı’nın adayı olduğunu açıklarken, Millet İttifakı’nın adayı ise henüz belirsizliğini koruyor. […]

The post Areda Araştırma’dan ‘Millet İttifakı’nın adayı kim olsun?’ anketi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı halen belirsizliğini koruyor. 14 Kasım’da toplanacak Altılı Masa’nın adayını açıklaması ise beklenmiyor. Areda Araştırma, seçmene “Sizce Millet İttifakı’nın adayı kim olmalıdır?” sorusunu yöneltti.

2023 yılının haziran ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı’nın adayı olduğunu açıklarken, Millet İttifakı’nın adayı ise henüz belirsizliğini koruyor.

Areda Araştırma, yaptığı ankette seçmenlere “Sizce Millet İttifakı’nın adayı kim olmalıdır?” sorusunu yöneltti.

Ankete katılanların yüzde 41,3’ünün tercihi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana.

Kılıçdaroğlu’nu yüzde 19,1 ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş takip etti.

Listenin üçüncü sırasında yüzde 9 ile tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yer aldı.

İmamoğlu ise yüzde 3,3 ile 6’ncı sırada yer aldı.

 

HABER MERKEZİ

The post Areda Araştırma’dan ‘Millet İttifakı’nın adayı kim olsun?’ anketi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Anket: HDP’siz ‘Millet İttifakı’ adayı Erdoğan’ı geçemiyor https://gazetekarinca.com/anket-hdpsiz-millet-ittifaki-adayi-erdogani-gecemiyor/ Sat, 22 Oct 2022 12:12:41 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=224733 MetroPOLL’ün cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin eylül ayı anketinin sonuçları yayımlandı. HDP’nin oyları eklenmediğinde ‘Millet İttifakı’nın iki adayının oyları ‘Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ı geçemiyor. Özer Sencar, yöneticisi olduğu araştırma kuruluşu MetroPOLL’ün “Türkiye’nin Nabzı Eylül 2022” başlıklı araştırmasından bazı bulgular paylaştı. Sencar’ın Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, araştırmanın ‘Cumhurbaşkanlığı Seçim Senaryoları: 1. Tur, Çoklu Aday’ sonuçları yer aldı. […]

The post Anket: HDP’siz ‘Millet İttifakı’ adayı Erdoğan’ı geçemiyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
MetroPOLL’ün cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin eylül ayı anketinin sonuçları yayımlandı. HDP’nin oyları eklenmediğinde ‘Millet İttifakı’nın iki adayının oyları ‘Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ı geçemiyor.

Özer Sencar, yöneticisi olduğu araştırma kuruluşu MetroPOLL’ün “Türkiye’nin Nabzı Eylül 2022” başlıklı araştırmasından bazı bulgular paylaştı.

Sencar’ın Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, araştırmanın ‘Cumhurbaşkanlığı Seçim Senaryoları: 1. Tur, Çoklu Aday’ sonuçları yer aldı.

17-20 Eylül arasında gerçekleştirilen çalışmada, 28 ilden 2 bin 119 seçmene “Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda adaylar; Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Yavaş ve HDP adayı olursa hangisine oy verirsiniz?” sorusu yöneltildi.

Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve HDP adayı olursa;

  • Halkın yüzde 42’si Erdoğan’a
  • Yüzde 23’ü Kılıçdaroğlu’na
  • Yüzde 17’si Yavaş’a
  • Yüzde 12’si HDP adayına oy vereceğini söyledi.

Bu sonuçlar, HDP’nin oyları eklenmediğinde ‘Millet İttifakı’nın iki adayının oylarının, ‘Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ı geçemeyeceği anlamına geliyor.

HABER MERKEZİ

The post Anket: HDP’siz ‘Millet İttifakı’ adayı Erdoğan’ı geçemiyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
‘Hangi partiye oy vermezsiniz’ sorusuna en çok verilen yanıt AKP https://gazetekarinca.com/hangi-partiye-oy-vermezsiniz-sorusuna-en-cok-verilen-yanit-akp/ Thu, 20 Oct 2022 10:46:46 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=224322 İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından yapılan ankette ‘hangi partilere asla oy vermezsiniz’ sorusuna en çok verilen yanıt, AKP oldu. İstanbul Ekonomi Araştırma, 2023 yılında en geç Haziran ayında gerçekleşmesi beklenen seçimlerle ilgili olarak insanların hangi partilere oy vereceklerine ve vermeyeceklerine ilişkin bir anket çalışması yaptı. “Bu Pazar genel seçim olursa hangi partiye kesinlikle oy vermezsiniz?” sorusuna […]

The post ‘Hangi partiye oy vermezsiniz’ sorusuna en çok verilen yanıt AKP first appeared on Gazete Karınca.

]]>
İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından yapılan ankette ‘hangi partilere asla oy vermezsiniz’ sorusuna en çok verilen yanıt, AKP oldu.

İstanbul Ekonomi Araştırma, 2023 yılında en geç Haziran ayında gerçekleşmesi beklenen seçimlerle ilgili olarak insanların hangi partilere oy vereceklerine ve vermeyeceklerine ilişkin bir anket çalışması yaptı.

“Bu Pazar genel seçim olursa hangi partiye kesinlikle oy vermezsiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 40,4’ü AKP’ye asla oy vermeyeceğini söyledi.

AKP’den sonra oy verilmeyeceği söylenen partiler sırasıyla HDP, CHP, MHP ve İYİ Parti.

Son sonuçlar ile karşılaştırdığında ‘kesinlikle oy vermeyeceği parti’ AKP olanların oranında 3, HDP olanların oranında ise 2 puanlık bir yükseliş olduğu belirtildi.

HABER MERKEZİ

The post ‘Hangi partiye oy vermezsiniz’ sorusuna en çok verilen yanıt AKP first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yüksel Genç: Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’na verdiği destek sabitlenmedi https://gazetekarinca.com/yuksel-genc-kurt-secmenin-kilicdarogluna-verdigi-destek-sabitlenmedi/ Wed, 28 Sep 2022 16:46:34 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=220984 Kürt seçmenin eğilimini ölçmek için yaptıkları anket çalışmasında Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu’nun birinci sırada çıktığını söyleyen Yüksel Genç, “Demokrat söylem ilgi görüyor. Ancak bu destek sabitlenmedi, tedirgin bir seçmen grubu var” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken adaylık tartışmaları da hız kazandı. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin 16 ilde Kürt seçmenin eğilimini ölçmek için yaptığı anketten çarpıcı sonuçlar […]

The post Yüksel Genç: Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’na verdiği destek sabitlenmedi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Kürt seçmenin eğilimini ölçmek için yaptıkları anket çalışmasında Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu’nun birinci sırada çıktığını söyleyen Yüksel Genç, “Demokrat söylem ilgi görüyor. Ancak bu destek sabitlenmedi, tedirgin bir seçmen grubu var” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken adaylık tartışmaları da hız kazandı. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin 16 ilde Kürt seçmenin eğilimini ölçmek için yaptığı anketten çarpıcı sonuçlar çıktı. Araştırma merkezinin koordinatörü Yüksel Genç, anket çalışmasının sonuçlarını Gazete Karınca’ya değerlendirdi. Değerlendirmeden öne çıkan hususlar şöyle:

‘Kılıçdaroğlu birinci sırada’

Biz bir süredir bölgede Kürt seçmene ağırlıklı olarak cumhurbaşkanı adaylığının ikili olması halinde mevcut iki adaydan kime vereceğini soruyoruz. Bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu faktörü son üç çalışmadır birinci sırada öne çıkıyor. Daha öncesinden kısmen Ekrem İmamoğlu öndeydi. Aralarında küçük bir fark vardı. Fakat şimdi Kılıçdaroğlu birinci olarak ortaya çıktı.

‘Demokrat söylem ilgi görüyor’

Aradaki fark çok ciddi. Şu çıkıyor ortaya; Kürt seçmenin çok önemli bir kısmı Cumhurbaşkanı karşısında yer alacak bir adaya oy verme eğilimini güçlü bir biçimde taşıyor. Bu konuda motivasyonu yüksek, talep ve isteği yüksek. Çünkü diğer adaylarla ilgili sorularımıza da gelen yanıtlara baktığımızda Erdoğan karşısında kim aday ise neredeyse hepsi mevcut cumhurbaşkanından daha fazla oy alıyor. Bu aslında Erdoğan’ın bölgede ne denli yıprandığını gösteriyor. Oy tercihleri arasındaki farkları gözettiğimizde de Kılıçdaroğlu gibi biraz daha demokrat söylem silsilesini kullanan isimlerin sağ ve ülkücü isimlere nazaran çok daha fazla teveccüh gördüğü görülüyor. Aslında biraz da Kürt seçmenin olası bir cumhurbaşkanlığı seçiminde tercih etmek istediği adayın profiline dair ipuçları veriyor.

‘Kılıçdaroğlu’na destek sabitlenmedi’

Hemen özetle birkaç şeyi söylemek gerekiyor. Birincisi; CHP’nin bölgedeki oy artışlarının nedeni CHP’nin Kürt sorununa dönük ortaya koymuş olduğu söylem, çözüm söylemi. İkincisi bu çözüm söylemi ve niyetinin henüz proje, inandırıcı, güven verici bir politik yönelime dönüşmemiş olması nedeniyle bu seçmenin hareketli olduğunu, tedirgin bir seçmen grubu olduğunu, sabitlenmemiş olduğunun altını çizmek gerekiyor. Üçüncüsü; CHP’nin oy artışındaki en önemli nedenlerden biri mevcut iktidar siyasetini oluşturan ve bölgedeki ikinci parti konumundaki AKP’nin yeniden iktidar olmama olasılığı üzerinden ortaya çıkmış olan yeni durumu değerlendiren bir grup seçmenin beklenti düzlemi ile ilgili. Tüm bunların kendisini bölge açısından birlikte düşünmekte fayda var.

‘Boykot eğilimi de söz konusu’

HDP seçmeninin çok büyük bir kısmı mevcut ittifaklar içerisinde HDP’nin yer almasını istemiyor. İkincisi HDP seçmenin çok önemli bir kısmı aslında ortaya çıkmış olan ayrımcı tutumlarla da bağlantılı olarak HDP’nin kendi adayını çıkarabilme olasılığını zorlamasını, ortak aday konusunda da siyasetin belli pazarlıklar yapmasını tercih ediyor.

“Hangi ittifaka oy verirsiniz?” söylemine HDP’ye oy vermiş her üç seçmenden ikisi “ancak siyasetim içinde olursa o ittifaka oy veririm” diyor. Yine HDP’ye oy veren seçmenin yüzde 21’inin biraz fazlası “Bir ittifakla HDP hareket ederse hiçbirine oy vermem” diyor. Bir boykot eğilimini ifade ediyor cumhurbaşkanlığı seçimi açısından.

HDP seçmeninin mevcut Millet İttifakı’na oy verebilme koşulunun HDP’nin onun içerisinde ve seçmenini tatmin edecek biçimde yer alması zorunluluğuna işaret ediyor. Bunu son bir yıldır belirgin bir biçimde ölçüyoruz. HDP seçmeni mevcut ortak adaylar içerisinde kendisini tatmin eden bir isim yer almaması halinde başka eğilimleri de tartışmaya açıyor. Boykot eğilimi, farklı üçüncü aday eğilimi, bu aday üzerinden kendi gücünü konsolide etme seçim sonrasına güçlü bir siyaset olarak çıkma eğilimi gibi eğilimleri de ifade ediyor.

The post Yüksel Genç: Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’na verdiği destek sabitlenmedi first appeared on Gazete Karınca.

]]>
16 bölge ilinde seçim anketi: Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında açık ara önde https://gazetekarinca.com/bolge-illeri-anketi-kilicdaroglu-erdogan-karsisinda-acik-ara-onde/ Fri, 16 Sep 2022 10:17:30 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=220168 Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin bölge illerinde yaptığı ankete göre AKP oylarında düşüş yaşanırken HDP oylarında yükseliş sürüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında açık ara önde. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 26-30 Ağustos 2022 tarihleri arasında gündem ve seçmen eğilimine dair, Kürt kentlerinden Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Muş, Bingöl, […]

The post 16 bölge ilinde seçim anketi: Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında açık ara önde first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin bölge illerinde yaptığı ankete göre AKP oylarında düşüş yaşanırken HDP oylarında yükseliş sürüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında açık ara önde.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 26-30 Ağustos 2022 tarihleri arasında gündem ve seçmen eğilimine dair, Kürt kentlerinden Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Muş, Bingöl, Bitlis, Adıyaman, Kars, Dersim ve Iğdır’da, bin 501 haneyle yüz yüze yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Öncelikli sorun ekonomi

Yüzde 3 hata payının verildiği sonuçlara göre, katılımcılara, Türkiye’nin öncelikli sorunu soruldu. Buna göre katılımcıların yüzde 71,6’sı ekonomik Kriz ile işsizlik, yüzde 9,3’ü Kürt Sorunu, yüzde 3’ü Eğitim sistemi, yüzde 2,9’u Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yüzde 2,5’i hukuk sisteminin mevcut durumu, yüzde 2,4’ü demokrasinin olmayışı, yüzde 2,2’si muhalefetsizlik, yüzde 2,1’i mülteci sorunu dedi. Kürt sorununu en büyük sorun olarak tarifleyenlerin oranında ciddi artışlar görüldüğü ifade edildi.

Kürt sorununun temel sorunlara etkisi

Kürt sorununun ülkenin temel sorunlarına etkisine ilişkin katılımcılara yöneltilen soruda ise katılımcıların yüzde 66,1’i Kürt sorunun ülkenin temel sorunlarına etki ettiğini söylerken, yüzde 6,6’sı ise “Böyle Bir Sorun Yok” cevabını verdi.

Yine ankette sorulan “Kürt Sorununun Demokrasi Sorununa Ne Ölçüde Etki Ettiğini Düşünüyorsunuz?” sorusuna katılımcıların toplamda yüzde 64,1’i “etkiliyor” cevabını verdi. “Kürt Sorunu Hukuk Sistemi Sorununa ne ölçüde etki ediyor” sorusuna ise katılımcıların yüzde 63,1’i “Etkiliyor” şeklinde cevap verdi. Yine Kürt sorununun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sorununa etkisine de cevap veren katılımcıların 60,5’i “etkiliyor” yanıtını verdi.

Kürt sorunu ve ekonomik kriz ilişkisi

Ankette yer alan diğer dikkati çekici konu ise Kürt sorununun şiddetle çözülmesi ile yaşanan ekonomik kriz arasındaki ilişkiye verilen cevap oldu. Katılımcılara sorulan “Çatışma ve şiddet politikaları ile sınır ötesi operasyonların mevcut ekonomik krizi etkilediğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 67,2’si ‘Evet’, yüzde 14,2’si “Hayır”, Yüzde 11,1’i ise “kısmen” cevabını verdi.

HDP’nin oyları yükselişte

Katılımcılara yönlendirilen bir diğer soru ise, ‘24 Haziran 2018’de gerçekleşen genel seçimlerde hangi partiye oy verdiniz” sorusu ile “Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz? soruları oldu. İlk soruya cevap veren katılımcıların yüzde 36,4’ü HDP, yüzde 25,5’i AKP, yüzde 6,5’i CHP, Yüzde 3,7’si MHP, yüzde 2’si İYİ Parti, yüzde 0,9’u Saadet Partisi, yüzde 0,6’sı Hüda-Par ve yüzde 24,3’ü ise ‘Oy Kullanmadım’ cevabını verdi.

“Bu pazar bir genel seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna ise, katılımcıların yüzde 39,6’sı HDP, yüzde 16,4’ü AKP, yüzde 12,3’ü CHP, yüzde 4,4’ü İyi Parti, yüzde 3’ü Deva Partisi, yüzde 2,6’sı MHP, yüzde 1,3’ü Gelecek Partisi, yüzde 0,7’si Saadet Partisi, yüzde 0,6’sı Hüda-Par, yüzde 0,3’ü TİP, yüzde 0,3’ü Vatan Partisi, yüzde 0,2’si Zafer Partisi ve yüzde 0,2’si Yeniden Refah yanıtı verirken; yüzde 8,4’ü “kararsızım”, yüzde 9,7’si ise “oy kullanmayacağım” cevabını verdi.

Kararsızlar dağıtıldıktan sonra

Kararsız ve oy kullanmayacağını söyleyen seçmen dağıtıldıktan sonra partilerin aldığı oy oranları şu şekilde; HDP yüze 48,6; AKP yüzde 20,1; CHP yüzde 15; İYİ Parti yüzde 5,4; DEVA Partisi yüzde 3,7; MHP yüzde 3,2; Gelecek Partisi yüzde 1,5; Saadet Partisi yüzde 0,8; Hüda-Par yüzde 0,7, TİP yüzde 0,3; Vatan Partisi yüzde 0,3; Zafer Partisi yüzde 0,2; Zafer Partisi yüzde 0,2; Yeniden Refah yüzde 0,2.

En çok kararsız seçmen AKP’de

AKP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 57,4’ünün yine AKP’ye, CHP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 90,8’inin yine CHP’ye, HDP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 92,7’sinin yine HDP’ye, MHP’ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 57,1’inin yine MHP’ye oy vereceği ölçülmüştür. En büyük kararsız seçmen grubunun AKP ve MHP’de biriktiği, AKP’ye önceki seçimde oy verenlerin öncelikli olarak ve sırasıyla DEVA, CHP ve HDP’ye belli oranlarda kaydığı tespit edilmiştir.

Kılıçdaroğlu önde görülüyor

Ankette dikkat çeken bir diğer konu da Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki aday olması durumunda seçmenin oy tercihi oldu. “Bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa aşağıdaki iki aday karşınıza gelse hangisine oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlar şöyle;

%20,5’i Recep Tayyip Erdoğan, %45’i Kemal Kılıçdaroğlu
%20,3’ü Recep Tayyip Erdoğan, %39,4’ü Ekrem İmamoğlu
%20,3’ü Recep Tayyip Erdoğan, %28,9’u Ali Babacan,
%20,2’si Recep Tayyip Erdoğan, %28,1’i Mansur Yavaş,
%20,3’ü Recep Tayyip Erdoğan, %24,4’ü Meral Akşener

HABER MERKEZİ

The post 16 bölge ilinde seçim anketi: Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında açık ara önde first appeared on Gazete Karınca.

]]>
MetroPOLL Araştırma: Ekonomi yönetimini başarısız bulanların oranı yüzde 75 https://gazetekarinca.com/metropoll-arastirma-ekonomi-yonetimini-basarisiz-bulanlarin-orani-yuzde-75/ Sun, 31 Jul 2022 12:34:22 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=216698 Metropoll Araştırma’nın temmuz ayı anket sonuçlarına göre ekonomi yönetimini başarırız bulanların oranı yüzde 75,5 olarak ölçüldü. MetroPOLL Araştırma’nın kurucusu ve Yöneticisi Özer Sencar, temmuz ayında ekonomi yönetimine dair yaptıkları anketin sonuçların sosyal medya hesabından paylaştı. Katılımcılara “Son zamanlarda ülkemizde ekonominin iyi mi yoksa kötü mü yönetildiğini düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 75,5’i “Kötü yönetildiğini düşünüyorum” […]

The post MetroPOLL Araştırma: Ekonomi yönetimini başarısız bulanların oranı yüzde 75 first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Metropoll Araştırma’nın temmuz ayı anket sonuçlarına göre ekonomi yönetimini başarırız bulanların oranı yüzde 75,5 olarak ölçüldü.

MetroPOLL Araştırma’nın kurucusu ve Yöneticisi Özer Sencar, temmuz ayında ekonomi yönetimine dair yaptıkları anketin sonuçların sosyal medya hesabından paylaştı.

Katılımcılara “Son zamanlarda ülkemizde ekonominin iyi mi yoksa kötü mü yönetildiğini düşünüyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 75,5’i “Kötü yönetildiğini düşünüyorum” yanıtı verirken yüzde 22,5’i “İyi yönetildiğini düşünüyorum” yanıtını verdi. “Fikrim yok/cevabım yok” yanıtı verenlerin oranı ise yüzde 2 olarak ölçüldü.

2018 milletvekili seçiminde oy verilen partilere göre dağılım yapıldığında ise AKP’ye oy verenlerin yüzde 51’i, MHP’ye oy verdiğini söyleyenlerin ise yüzde 69,3’ü “Kötü yönetildiğini düşünüyorum” yanıtı verdi.

HABER MERKEZİ

The post MetroPOLL Araştırma: Ekonomi yönetimini başarısız bulanların oranı yüzde 75 first appeared on Gazete Karınca.

]]>
MetroPOLL: Halkın yüzde 69’u TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor https://gazetekarinca.com/metropoll-halkin-yuzde-69u-tuikin-acikladigi-enflasyon-oranina-inanmiyor/ Tue, 05 Jul 2022 08:40:17 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=214995 MetroPOLL anketine göre halkın yüzde 69’u TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor. AKP’ye oy vereceklerini söyleyenlerin ise yüzde 45,8’i ENAG’ın açıkladığı rakamları doğru buluyor. MetroPOLL Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar, sosyal medya hesabından “TÜİK mi, ENAG mı doğru rakamı veriyor” başlıklı anket sonucunu paylaştı. Buna göre halkın yüzde 69’u yıllık enflasyonun ENAG’ın açıkladığı gibi yüzde […]

The post MetroPOLL: Halkın yüzde 69’u TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
MetroPOLL anketine göre halkın yüzde 69’u TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor. AKP’ye oy vereceklerini söyleyenlerin ise yüzde 45,8’i ENAG’ın açıkladığı rakamları doğru buluyor.

MetroPOLL Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Özer Sencar, sosyal medya hesabından “TÜİK mi, ENAG mı doğru rakamı veriyor” başlıklı anket sonucunu paylaştı.

Buna göre halkın yüzde 69’u yıllık enflasyonun ENAG’ın açıkladığı gibi yüzde 160 olduğunu düşünüyor. TÜİK’in yüzde 74’ünü doğru rakam olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 23,9. “Fikrim yok/cevabım yok” yanıtı verenlerin oranı yüzde 7,2.

“Bu pazar bir milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusuna verilen yanıtlara göre dağılım yapıldığında ise AKP’ye oy vereceklerini söyleyenlerin yüzde 45,8’i ENAG’ın açıkladığı rakamları doğru buluyor.

HABER MERKEZİ

The post MetroPOLL: Halkın yüzde 69’u TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına inanmıyor first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sosyo Politik anketi: AKP ve MHP oy kaybediyor, HDP yüzde 14’e yaklaştı https://gazetekarinca.com/sosyo-politik-anketi-akp-ve-mhp-oy-kaybediyor-hdp-yuzde-14e-yaklasti/ Tue, 21 Jun 2022 09:50:38 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=213786 Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin anketine göre AKP ve MHP oy kaybı yaşarken HDP’nin oyu yüzde 13,8’e ulaşıyor. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 1-12 Haziran 2022 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye geneli anket çalışması gerçekleştirdi. Adana, Adıyaman, Ankara, Batman, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Mardin, Mersin, Muğla, Samsun, Urfa ve Van’ı […]

The post Sosyo Politik anketi: AKP ve MHP oy kaybediyor, HDP yüzde 14’e yaklaştı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin anketine göre AKP ve MHP oy kaybı yaşarken HDP’nin oyu yüzde 13,8’e ulaşıyor.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 1-12 Haziran 2022 tarihleri arasında gündeme ve seçmen eğilimine dair Türkiye geneli anket çalışması gerçekleştirdi. Adana, Adıyaman, Ankara, Batman, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Mardin, Mersin, Muğla, Samsun, Urfa ve Van’ı kapsayan 16 kentte bin 563 kişi ile gerçekleşen çalışmaya yüzde 3 hata payı yüzde 98 güven aralığı verildi.

AKP-MHP’de oy düşüşü

Araştırma grubuna yöneltilen “24 Haziran 2018’de gerçekleşen genel seçimlerde hangi partiye oy verdiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 39’u AKP, yüzde 23,2’si CHP, yüzde 11,4’ü HDP, yüzde 5,8’i MHP, yüzde 10,6’sı İYİ Parti, yüzde 1’i Saadet Partisi, yüzde 9’u ise “Oy kullanmadım” yanıtını verdi.

Ankette sorulan “Bu pazar bir genel seçim olursa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna yanıt veren katılımcıların yüzde 26,4’ü AKP, yüzde 25,3’ü CHP, yüzde 12,1’i HDP, yüzde 4,2’si MHP, yüzde 13,8’i İYİ Parti, yüzde 1,2’si Saadet Partisi, yüzde 4’ü DEVA Partisi, yüzde 1’i Gelecek Partisi, yüzde 6,9’u “Kararsızım” yanıtı verdi. Katılımcıların yüzde 5,2’si ise “Oy kullanmayacağım” şeklinde yanıtladı.

HDP’nin oyu 13,8’e çıktı

İçinde ilk defa oy kullanacak seçmenin de yer aldığı 18-24 yaş grubunda ise katılımcıların yüzde 32,7’si CHP’ye, yüzde 20,4’ü AKP’ye oy vereceğini söyledi. Öte yandan, “Oy kullanmayacağım” diyenler ve “Kararsızlar” dağıtıldıktan sonra AKP yüzde 30, CHP yüzde 28,7, İYİ Parti yüzde 15,7, HDP yüzde 13,8, MHP yüzde 4,8, DEVA Partisi yüzde 4,5, Saadet Partisi yüzde 1,4, Gelecek Partisi yüzde 1,1 oy alıyor.

HABER MERKEZİ

The post Sosyo Politik anketi: AKP ve MHP oy kaybediyor, HDP yüzde 14’e yaklaştı first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yöneylem’den yeni anket: Erdoğan’ın oyu yüzde 34 https://gazetekarinca.com/yoneylemden-yeni-anket-erdoganin-oyu-yuzde-34/ Mon, 23 May 2022 16:37:58 +0000 https://gazetekarinca.com/?p=210884 Yöneylem’in son anketine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 34; muhalefet adayı yüzde 51,8 oranında oy alabiliyor. Yöneylem’in, 12-15 Mayıs tarihleri arasında 2 bin 400 kişiyle görüşerek yaptığı “Türkiye Siyaset Paneli Mayıs 2022” anketinin sonuçları açıklandı. Seçmenlerin cumhurbaşkanlığı seçimi tercihlerinin sorulduğu ankette, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 34 olarak ölçülürken; muhalefet adayına […]

The post Yöneylem’den yeni anket: Erdoğan’ın oyu yüzde 34 first appeared on Gazete Karınca.

]]>
Yöneylem’in son anketine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 34; muhalefet adayı yüzde 51,8 oranında oy alabiliyor.

Yöneylem’in, 12-15 Mayıs tarihleri arasında 2 bin 400 kişiyle görüşerek yaptığı “Türkiye Siyaset Paneli Mayıs 2022” anketinin sonuçları açıklandı.

Seçmenlerin cumhurbaşkanlığı seçimi tercihlerinin sorulduğu ankette, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 34 olarak ölçülürken; muhalefet adayına oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 51,8 olarak kaydedildi.

27 ilde gerçekleştirilen ankette, kararsızların oranı yüzde 6,8 olarak, oy kullanmayacağını belirtenlerin oranı yüzde 7,4 şeklinde ölçüldü.

 

Grafik: Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi

 

HABER MERKEZİ

The post Yöneylem’den yeni anket: Erdoğan’ın oyu yüzde 34 first appeared on Gazete Karınca.

]]>