24 NİSAN | 1915’ten bugüne uzanan Ermeni portreleri
HABER MERKEZİ – Ermeni Soykırımı, 102. yılında, Türkiye ve dünya genelinde çeşitli etkinliklerle anılıyor. Gazete Karınca’dan da Arto Tunçboyacıyan’dan Djivan Gasparyan’a, Kim Kashkashian’dan Brenda Vaneskeheian’a dek soykırımdan kurtulmayı başaranların hikâyelerini okuyabilirsiniz.
Ressam, yönetmen ve yazar olan Vahe Berberyan “1.5 milyon insan omuzlarımızda oturuyor ve biz ileri gitmeye çalışıyoruz, bu tabii ki çok zor” sözleriyle anlatıyor Ermenilerin yükünü.
Grammy Ödüllü Ermeni sanatçı Arto Tunçboyacıyan ise “Soykırım bizim için sadece 24 Nisan demek değil, aynı zamanda yaşamımızın büyük bir parçası demek. Bana göre 25 Nisan, Ermeni olarak ileriye bakmak için daha da önemli” diyor.
Hikayesi Antep’ten Arjantin’e uzanan ve Arjantin’deki cuntacıları yargılayan isimlerden biri olan eski yargıç León Carlos Arslanian da katıldığı o tarihi dava için “Dava benim için sembolikti. Ermenilerin başına ne geldiğini kabul ettiğim şeyle bir bağlantı kurmamı sağladı” diyor.
Soykırımdan kurtulan Ermeni bir ailenin Tarsus’tan Halep’e, oradan da Yunanistan’a ve Buenos Aires’e uzanan öyküsünü ağzından dinlediğimiz Arjantinli rock sanatçısı Brenda Vaneskeheian da “Eğer bir suç cezasız kalırsa, başkaları da suç işleyebilir; adalet çığlığının yükseldiği nokta tam da buradadır ve ‘Bir daha asla’ diye talep etmemiz bundandır” diye anlatıyor.
Dünyaca ünlü “duduk ustası” Djivan Gasparyan ise “Herkesin kalbinde keder olsa da ağıt yakmaya gerek yok” diyor ve yazdığı bir şarkıda ağzından şu sözler dökülüyor: “Yaşamaya devam etmeliyiz. Dünyevi yaralar iyileştirilebilir fakat gönül yarası iyileştirilemez”. Gasparyan, duduğunun melodisiyle Ermenilerin silinmez yaralarını, yaşama ve yaratma tutkusunu bütün dünyaya anlatıyor.
Aşağıdaki bağlantılardan soykırımdan kurtulmayı başaranların ve onların ailelerinin hikâyelerinin tamamını okuyabilirsiniz.