‘Türkiye’deki 250 bin Suriyeli çocuk nerede ve nasıl yaşıyor?’

ANKARA – CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, uzmanlara göre Türkiye’de 250 bin Suriyeli çocuğun “refakatsiz” olarak nerede ve nasıl yaşadığının bilinmediğini ifade etti. Türkiye’deki “Refakatsiz Mülteci Çocuklar”ın durumu için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını isteyen Sarıhan, uluslararası hukuka ve mevcut yasalara göre yapılması gereken yükümlülükleri de hatırlattı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 23 Nisan vesilesiyle yaptığı açıklamada devlet korumasına alınmadığı için çeteler tarafından para karşılığı evlendirilmeye, illegal işlerde çalışmaya zorlanan ve ‘ucuz iş gücü’ olarak kullanılan çocuklar için yetkilileri göreve çağırdı.

Sarıhan, Türkiye’deki “Refakatsiz Mülteci Çocuklar”ın durumu için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

Avrupa Polis Teşkilatı’nın (EUROPOL) Avrupa’daki kayıp göçmenlerle ilgili raporunda; ailesini savaşta ya da göç yolunda kaybetmiş yaklaşık 26 bin çocuğun Avrupa ülkelerine ulaşmış olduğu ancak son iki yıl içinde söz konusu çocuklardan en az 10 bininin kaybolduğunun belirtildiğine dikkat çeken Sarıhan, uzmanlara göre Türkiye’de 250 bin Suriyeli çocuğun “refakatsiz” olarak nerede ve nasıl yaşadığının bilinmediğini ifade etti.

Uluslararası hukuka ve mevcut yasalara göre yapılması gereken yükümlülükleri hatırlatan Sarıhan, şu ifadeleri kullandı:

Usulünce yapılmayan işlemler ve yerine getirilmeyen sorumluluklar nedeniyle binlerce çocuk iltica sistemine giremeyerek, refakatsiz olmalarına rağmen devlet korumasına alınmamakta ve çeteler ya da kişiler tarafından seks işçiliğine, illegal işlere, köleliğe ve para karşılığı evlendirilmeye zorlanmaktadır. “Refakatsiz Çocuklar”ın ucuz işgücü olarak kullanılması ise bir diğer problem olarak kayıtlara geçmektedir. Nerede ve nasıl yaşadığı bilinmeyen söz konusu refakatsiz çocuklar, eğitim, sağlık gibi temel haklardan ve sosyal hizmetlerden yararlanamamaktadır.

Sarıhan, İçişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarının, çocuk şube müdürlüklerinin ve göç idaresinin eşgüdüm halinde çalışması gerektiğini belirterek mülteci çocukların haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurguladı.

Eksiklikler

Sarıhan, gözlemlenen hukuksal problemler ile sosyal hizmet alanından yaşanan eksiklikleri ise şöyle sıraladı:

• “Geçici Koruma” sağlamakla yükümlü kurum ve kuruluşlarla “Refakatsiz Çocuklar”a hizmet vermekle yükümlü kurum ve kuruluşların işbirliği içinde ve eş güdümlü olarak çalışmaları gerekirken aralarında sağlanamayan koordinasyon nedeniyle etkili bir uygulama ortaya konulamamaktadır.

• Özgürlüğünden yoksun bırakılan, yetişkinlerle birlikte idari gözetim altında tutulan çocuk hakkında ivedi karar verilmesinin sağlanması konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Geri gönderme merkezlerinde idari gözetim altında tutulan ve tıbbi araştırma ve diğer prosedürler için aylar boyunca kalan çocukların bu süre içinde uluslararası veya geçici korumaya erişimleri mümkün olmamaktadır.

• Türk Medeni Kanunu, Çocuk Koruma Kanunu’nun (4., 6. ve 44. maddeleri) ilgili maddelerinde “ vasi” atanmasına yönelik hüküm açıkça belirtilmişken Geçici Koruma Yönetmeliği’nde ise “vasi” atanmadan herhangi bir hukuksal işlem yapılması olanaksızken, bu yasa ve yönetmelikler gözetilmeden “vasi” atama işlemi yapılmadan çocuklara yönelik işlemler yapılmakta ve “vasi” atama işlemi ötelenmektedir hatta hiç gerçekleştirilmemektedir. Bu uygulama, çocukların hukuksal güvencesini ortadan kaldırırken Avrupa Sosyal Şartı’nda öngörülen sosyal hizmet ve sosyal korunmaya yönelik hak ve yükümlükler de yerine getirilmemektedir.