Ana SayfaÇeviriAfrika açlıktan ölürken Avrupa tahıl stokluyor

Afrika açlıktan ölürken Avrupa tahıl stokluyor

Eğer hızlı hareket edersek açlık önlenebilir. Açlık içinde olan bir kuşakla karşı karşıyayız. Yemen’de her on dakikada bir beş yaşından küçük bir çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor.


Gérard Le Puill

Çeviri: İsmail Kılınç


Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Afrika’da milyonlarca açlık kurbanına yardım etmek amacıyla fon bulmak için Cenevre’de 25 Nisan’da yaptığı çağrı Fransız medyasında bu hafta pek yankı bulamadı. Silolarda milyonlarca ton tahıl uyurken, BM’nin Afrika’da gıda yokluğu nedeniyle yaşamları tehlikede olan 30 milyon kişiye yardım etmek için en son Şubat ayında yapmış olduğu çağrıdan beri beklediği fonların sadece yüzde 15’i toplanabildi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle Fransa’da süren tartışmalar, bir taraftan küresel piyasada belli başlı tarımsal ürünlerin fiyatlarının düşmesi ve diğer taraftan Afrika boynuzunda hüküm süren açlık konusunda soruları gündemden uzaklaştırdı. 25 Nisan’da BM genel sekreteri Yemen’de 17 milyon kişiyi ilgilendiren yani geçen şubat ayına göre sayıları 3 milyon daha artan insanları etkileyen açlık konusunda korku ve telaş içinde çağrıda bulundu: “Eğer hızlı hareket edersek açlık önlenebilir. Açlık içinde olan bir kuşakla karşı karşıyayız. Yemen’de her on dakikada bir beş yaşından küçük bir çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor” diyor Antonio Guterres Cenevre’deki BM bürosunda.

Afrika’da milyonlar açlıkla boğuşuyor

Çağrıyı duyan pek olmadı. Geçen Şubat ayında 2,1 milyar dolar toplamak için çağrı yapmıştı. Ama sadece yüzde 15’ini toplayabildi. Oysa, bugün Afrika’da en çok insanın açlık içinde olduğu ülkelerin başında Yemen bulunuyorsa da [Yemen Arap Yarımadası’nda bulunan bir Asya ülkesidir ancak yazar, açlık üzerine BM’deki bazı tartışmalarda da geçtiği haliyle Yemen’i Afrika ülkesi olarak anmıştır; -Sendika.Org’un notu], Güney Sudan’da 5 milyon, Nijerya’da 4,5 milyon, hayvan sürülerinin tümüyle öldüğü Somali’de 6 milyon aç insan bulunmaktadır; yarı çöl bölgelere alışkın olan binlerce hecin devesi bile ölümle pençeleşmektedir.

İnsanlar açlıkla boğuşurken belli başlı tahıl ihracatçısı ülkelerde tahıllar silolarda uyumaktadır. Talepten biraz yüksek olan bu arz, fiyatları düşürme amacıyla borsanın salonlarında kullanılmaktadır. Fransa’da Nisan ayı ortasında, Rouen limanına teslim edilen buğdayın bir tonunun fiyatı sadece 157 avro idi. Simsarlık büroları stokların gelişimini ve Batı Avrupa’da çok kuru geçen bahar iklimini yakından izlemektedirler. Gelecek temmuz ayında iyi bir hasat sağlamak için uygun bir yağış olmaması nedeniyle ne zaman fiyatlarda artışla oynamak gerektiği konusunda bekleme içindeler. Fransa, Avrupa Birliği’nde tahıl ihracatında ilk sırada yer alır ve yeşermekte olan buğday haftalardır yağmuru beklemektedir. Tarım Sendikası (FNSEA), önümüzdeki günlerde yağış beklense de, kimi bölgelerde yağışta azalma olacağı ve birkaç yıldan beri ilk kez azalma görüldüğünü ve durumun 1976 yılına benzediğini belirtmektedir. Bu da tahıl, et ve sütte düşük fiyatlarla karşı karşıya olan köylüleri kaygılandırmaktadır. Bitki enstitüsü Arvalis “Eğer kurak ve özellikle soğuk koşullar devam ederse, sulanabilir alanlarda bile azalan ve hatta belirsiz su varlığı nedeniyle durum daha da hassas olacaktır” diyor.

Silolarda fazlaca tahıl var ama tabaklar boş

2009 ila 2016 yıllarını ele alan Ziraat Odaları’nın 1060 No’lu dergisinde yer alan bir incelemeye göre Fransa’da bir ton buğday 2009 başı ile 2010 Haziran ayı arası ortalama 130 avroydu. 2010 yılının 6 ayından sonra 200 avroyu aştı ve 2011’in ilk üç ayında 250 avroya ulaştı. 2012’de 200 avroya indi ve yeniden 2013’de 260 avroya çıktı. 2014 yılında dünyada buğday hasatı iyi olduğundan, Fransa’da bir ton buğday fiyatı ortalama olarak 2014 yılında 200 avro, 2015 yılında 170 ve 2016 yılında 155 avro dolaylarında dolaştı.

Buğday siloda iyi saklanan bir tahıl olduğundan piyasaya verilen ve alınan miktarla oynamak kolaydır. Her üretici ülke için birkaç aylık gereksinmeleri karşılayacak güvenlik stoğu tutmak yeterlidir. Toplam 3 milyar nüfusa sahip Çin ve Hindistan böyle yapmaktadırlar. Yerel düzeyde hasat kötü olduğunda stokları istenen düzeyde tutmak için ithalat yapmak yeterlidir. Fakir ülkelerin stoklar yapma olanakları ve araçları yoktur ve net ihracatçı ülkeler fakir ülkelerin stok gereksinimi olmadığını ileri sürerler. Avrupa’nın piyasa yönetme konusunda bir politikası yoktur ve spekülasyonu tercih eder. Stok yapan kuruluşların silolarda tonlarca buğdayı varken ödemeye hazır olsalar bile açlıktan ölen ülkelerin tabaklarına koyacak buğdayları yoktur.

Böyle olunca, son üç yılda elde edilen iyi hasatlar Fransız tahılcılarına engel yarattı. 2015 yılında, fiyatlar çok düşüktü ama verimlilik iyiydi. 2016’da nemli ve karanlık bir bahar Fransa’da verimliliği yüzde 30 azalttı ve tohumun niteliğini bozdu. Fiyatlar düşük kaldı. Eğer 2017 hasatı da son üç yıl gibi iyi olursa fiyatlar aynı kalacaktır. Kuraklık nedeniyle verimlilik önemli ölçüde düşerse, birkaç ayda buğdayın ton fiyatı iki katına çıkabilir. 2007-2008 yıllarında böyle oldu ve tahıl ithal eden ülkelerde açlık isyanları ortaya çıktı.

Bu arada, Yemen’de çocuklar spekülatörlerin yönlendirdiği siyasi karar vericilerin genel kayıtsızlığı içinde ölmeye devam etmektedirler.


NOT: 28 Nisan 2017 tarihli L’Humanité gazetesindeki Fransızca orijinalinden Sendika.Org için çevrildi.