Ana SayfaGüncelAladağ yurt katliamı davası: ‘Sanık müdür, duruşmadan önce ailelerin hesabına para yatırmış’

Aladağ yurt katliamı davası: ‘Sanık müdür, duruşmadan önce ailelerin hesabına para yatırmış’

HABER MERKEZİ – Aladağ’da 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 24 kişinin de yaralandığı yurt yangınıyla ilgili açılan aralarında yurt müdürünün de bulunduğu tutuklu 7 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanıklardan yurt müdürü ile yöneticiler itfaiye ve elektrik şirketini suçladı. Duruşmada söz alan mağdur çocuklar, yangın merdiveninin 2 yıldır kilitli olduğunu söylerken, aileler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden de şikayetçi olduklarını belirtti. Duruşmadan bir gün önce yurt müdürü Cumali Genç’in talimatıyla ailelere 550 bin TL para yatırıldığını söyleyen avukat Can Atalay, “Bu dava parayla satılmayacak bir davadır” dedi. Mahkeme heyeti 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 17 Temmuz’a erteledi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım Salı akşamı Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirmiş, 24 öğrenci ise yaralanmıştı.

Katliamın ardından aralarında yurt müdürünün de bulunduğu 7 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya çocuklarını kaybeden 10 aile müşteki sıfatıyla katıldı.

Duruşmada, tutuklu sanıklar yurt müdürü Cumali Genç, yurt çalışanı Mahmut Deniz, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş ve Mahir Kılınç hazır bulunduruldu.

14 baro başkanı, milletvekilleri ve bir çok sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmaya katılanlar arasındaydı.

Yapılan kimlik tespitinin ardından başlayan duruşma salonundan sanık yakınlarını çıkaran mahkeme heyeti, salonda yer olmadığı gerekçesiyle sanık ve mağdur yakınlarından birer kişinin duruşmaya katılmasına karar verdi.

Ardından haklarında “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların savunmasına geçildi.

Yurt müdürü itfaiyeyi sorumlu tuttu

Tutuklu sanıklardan yurt müdürü Cumali Genç, savunmasına yangında kızıyla birlikte 12 kişinin yaşamını yitirdiğini ve yangında hayatını kaybeden çocuğunun cenazesine katılamadığını, şu anda büyük bir acı yaşadığını belirterek başladı. Yangının saat 19.20’de çıktığını itfaiye ve halkla birlikte yangına müdahale ettiklerini dile getiren Genç, şunları söyledi:

Yangın 3’üncü katta çıkmamıştır. Yangın iç tesisatta değil birinci elektrik panosundan çıkmıştır. Yangın ana panodan çıkmıştır. Tanıklarda ve öğrenciler yangının girişte olduğunu beyan ediyor. Yangın söndürme tüplerimiz vardır. Yangın günü tüplerimiz bakımda idi. Bunun bakımda olduğuna dair belgemizde var.

Yangın tatbikatı yapmadıklarını kaydeden Genç, “Merdivenlerimiz açıktı ve kolları da üzerindeydi” diye belirtti. Olay yerine gelen ilk itfaiye ekibinin yetersiz olduğunu savunan Genç, yangının yayılması ve çocukların yaşamını yitirmesinden itfaiye ekibini suçladı.

Dernek yöneticisi de elektrik şirketini suçladı

Daha sonra ise sanıklardan Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticisi Mahir Kılınç’ın savunmasına geçildi. Yurdun derneklerine bağlı olduğunu ve 45 yıldır çocuklara hizmet verdiklerini ifade eden Kılınç, kendisinin de esnaf olduğunu ve sosyal sorumluluk için yurdun hizmetinde olduğunu söyledi. Kılınç, tüm yetkinin yurt müdürü Genç’e ait olduğunu vurguladı.

Elektrik şirketinin tüm ilçede elektrik sayaçlarını değiştirdiğini ve yurtta yetkili kimse olmadığı için sayaca müdahale etmiş olabileceğini iddia eden Kılınç, yangının elektrik sayacının değiştirilmesi ile çıkmış olabileceğini savundu.

‘Yurt müdürü sorumlu, itfaiye suçlu’ iddiaları

Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticisi Ramazan Dede ise yaşlı olduğu için savunmasının avukatı tarafından yapılacağını ifade etti.

Ardından savunma yapan Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticisi Mustafa Öztaş, diğer sanıklar gibi itfaiyenin yetersiz olduğunu savunarak itfaiyenin yetersizliğinden ötürü yangının büyüdüğünü ve çocukların yaşamını yitirdiğini ileri sürdü. Öztaş, Genç’in her konuda sorumlu olduğunu vurguladı.

Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur da 40 yıldır hizmet içerisinde olduğunu belirterek, itfaiyeyi suçladı.

Sanıklar, cezanın geri bırakılmasını talep etti.

Tedbir olarak yangın tüpü ve merdiven gösterildi

Mağdur avukatlarının sorularını yanıtlayan sanıklar, yurdun tesisatının eski olmadığını ve yurdun tadilatının yapıldığını ileri sürdü. Avukatların, “Yangın günü yurdun sorumlusu kimdir?” sorusuna sanıkların kaçamak cevap vermesi dikkat çekti.

Avukatlar, yurt müdürü Genç’e yurdun Milli Eğitim Müdürlüğü denetlenmesi sonrası kendilerine eksiklerinin bildirip, bildirilmediğini ve yurtta yangınla ilgili tedbir alınıp alınmadığı sorularını yöneltti. Sorulara kaçamak cevaplar veren Genç, yangın tedbirleri olarak yangın söndürme tüpleri ve yangın merdivenlerini gösterdi.

Genç, eksikliklerin giderilmesi için Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü’ne başvurduklarını ve belletmenlerin yurdun iç işleyişinden sorumlu olduğunu kendilerinin ise yurdun ihtiyaçlarını karşıladıklarını savundu.

Mağdur ile sanık avukatları arasında soru sorma şekli nedeniyle yaşanan tartışma sonrası mahkeme heyeti duruşmaya 1 saat ara verdi.

‘Yangın merdiveni 2 yıldır kilitliydi’

Verilen aranın ardından duruşma, mağdur çocukların ve ailelerinin beyanları ile sürdü.

Yangından yaralı olarak kurtulan çocuklardan Fatma Zehra Altun, yangın merdiveninin kapalı olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:

Kilitliydi. İki yıldır kapalıydı. Yangın tüpleri önceden vardı. O gün bakmadım.Yangın merdiveni plastik ve sürekli kilitliydi. Anahtar üstünde değildi. Kapalı olduğunu açılmayacağını biliyordum ama denedim açılmadı.

Yaralı kurtulan Seda Topbaş da yurtta bir yıldır kaldığını ifade ederek şunları söyledi:

Bir an ışık kesildi. Yangın kokusu geldi. Biz de kapılara koştuk. Kapılar kilitliydi. Her zaman kilitliydi. Biz de atladık yaralandık. Yangın tüplerini görmedim. Şikayetçiyim.

Topbaş, yangın ile ilgili tatbikat yapılmadığının altını çizdi.

‘Milli Eğitim Müdürlüğü yönlendirdi’

Mağdurlardan Gülcan Bagir ise, duman gelmeye başladığında yangın merdivenine bakmadığını çünkü kilitli olduğunu bildiğini vurguladı. Camdan atladığını dile getiren Bagir, “İki yıldır yangın eğitimi verilmedi. Geldiğimden beri yangın kapıları kilitliydi” şeklinde konuştu.

Bagir’in babası İsmail Bagir da, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve yurtla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yönlendirmesi ile çocuğunu yurda yerleştirdiğini dile getiren baba Bagir, sorumluların yargılanması istedi.

Topbaş’ın babası Mustafa Topbaş, olay günü çocuğuna saat 02.30’da hastanede ulaşabildiğini ifade ederek, şunları aktardı:

Kimin ilgilendiğini bilmiyorduk . Milli Eğitim’in yönlendirmesi ile yeni yurt yapılana kadar çocuklarımızı gönderdik. Şikayetçiyim.

‘Milli Eğitim’den ve herkesten şikayetçiyim’

Yangında yaralı kurtulan Neslihan Aydoğdu’nun annesi Teslime Aydoğdu, iki yıl boyunca yurt yetkililerinin köylerine gelip, çocuklarını yurda verilmesini istediğini vurguladı.

Mecbur kalınca Milli Eğitim’in yönlendirmesi ile çocuklarını yurda yerleştirdiklerini kaydeden anne Aydoğdu, yurdu gezdiğini ve yurdun bir odasında çok sayıda yatak olduğunu gördüğünü, çocukların orada kaldığını belirtti. Anne Aydoğdu, şöyle devam etti:

Bunlar yalan söylüyorlar. Çocuklarımızı çatır çatır yaktılar. Çocuklarımızı din üzerinden yaktılar. Milli Eğitim’den ve herkesten şikayetçiyim. Bize para teklif ediyorlar, bunların adamları. Biz adalete güveniyoruz. Adalet istiyoruz.

Mahkeme başkanı: Cemaatin de ifade özgürlüğü var

Cemaat yurtlarının durumuna dikkat çeken Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, devletin çocukları cemaatin kucağına attığını belirtti. Dava ile ilgili hazırlanan iddianameye değinen Küçük, ek bir iddianamenin hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, sanıkların olası kasıtla yargılanmasını istedi. Küçük, “Freni olmayan kamyonun trafiğe çıkarılması olası kasıt ise bu dava da olası kasıttır” dedi. Baro başkanının cemaatle ilgili cümleleri sarf ettiği sırada mahkeme başkanının, “Onlar da kendi düşüncelerini yayıyorlar. Onların da ifade özgürlüğü vardır” açıklaması dikkat çekti.

Küçük ayrıca Adana Barosu başta olmak üzere 13 farklı baro davaya müdahil olduklarını açıkladı.

‘Sanık duruşmadan önce ailelerin hesaplarına para yatırmış’

Duruşmadan bir gün önce yurt müdürü sanık Cumali Genç’in avukatına talimat vererek mağdur olan ailelerin her birinin hesabına para yatırıldığını belirten mağdurların avukatı Av. Can Atalay ise “Her bir ailenin hesabına 550 bin yatırılmış” diyerek duruma tepki gösterdi.

Atalay, “Bu dava parayla satılmayacak bir davadır. Kız çocuklarının yanmış bedenleri parayla ölçülmez” dedi. Atalay, yangın faciasından hemen sonra devlet kurumlarında yurtla ilgili belgeler hazırlandığını ifade ederek, Aladağ’da bu konuyla ilgili tanık olmasını istedikleri kişilerin ise cemaatin baskısı ile bunu reddettiğini söyledi. Soruşturma aşamasında yurt binasının yıkılmasını eleştiren Atalay, yurt binasının yıkılması ile delillerin karartmaya çalışıldığını ifade etti.

Baroların müdahillik talebi kabul edildi, ek iddianame talebi reddedildi

Avukatların savunmasının ardından mütalaasını açıklayan savcı baro başkanlarının davaya katılma taleplerinin kabulüne, Adana Baro Başkanlığı’nın ek iddianame hazırlanma talebinin reddine karar verilmesini istedi. Savcı, tehdit edildiklerini belirten mağdur yakınlarının Aladağ Cumhuriyet Savcılığı’na başvurularını, Aladağ Cumhuriyet Başsavcının haklarında inceleme devam eden kamu görevlileriyle ilgili soruşturma sonucunun kalmadığı gerekçesiyle reddini istedi. Savcı, tutuklu 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti ise tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Temmuz’a erteledi.

 

 

Aileler: Yavrularımızı göz göre göre yaktılar, hesap sorulsun

Duruşma öncesi katliamda çocuklarını kaybeden aileler, adliye önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya davayı takip eden Sosyal Haklar Derneği yöneticileri ve avukatlar da katıldı.

Aileler adına konuşan Teslime Aydoğdu, adalet istediklerini belirterek “Bizim canımız yandı. Gözünüzden sakındığımız yavrularımızı göz göze göre yaktılar. Hesabı sorulsun” dedi.

Sosyal Haklar Derneği avukatlarından Avukat Can Atalay da, çocukların Milli Eğitim İlçe Müdürü tarafından yurda yerleştirildiğini hatırlattı ve adalet talebini yineledi.

‘Umarız mahkemede de bir hukuk cinayeti yaşanmaz’

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz ise, köyde okul olsaydı bu cinayetin yaşanmayacağını dile getirerek, “Umarız mahkemede de bir hukuk cinayeti yaşanmaz” dedi.

  'Deliller yok ediliyor': Aladağ'daki yurt dava görülmeden yıkıldı