Ana SayfaGüncelÇelik’ten İlerleme Raporu’na tepki: AB, bildiri yayımlayan bir kuruma dönüştü

Çelik’ten İlerleme Raporu’na tepki: AB, bildiri yayımlayan bir kuruma dönüştü

HABER MERKEZİ – AB Bakanı Ömer Çelik, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilgili İlerleme Raporu’nu “Yapıcı ve yol gösterici olmaktan uzak” diye nitelendirdi.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Birliği’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili sert eleştiriler içeren İlerleme Raporu’yla ilgili açıklamalarda bulundu.

Rapora tepki gösteren Çelik, AB’nin uzun zamandır ‘bildiri yayımlayan bir kuruma dönüştüğünü’ söyledi ve rapor için “Yapıcı ve yol gösterici olmaktan uzak” nitelendirmesinde bulundu.

Çelik’in Avrupa Birliği Türkiye İlerleme Raporu’na ilişkin açıklaması şöyle:

‘AB, bildiri yayımlayan bir kuruma dönüştü’

Bizim yaptığımız değerlendirme ‘Eleştiri neden var’ değildir. Eleştiri bir haktır ama kalitesi ve doğruluğu önemlidir. Biz bu bakımdan eleştiriye açığız. Eğer objektif değerlendirmeler olursa biz bütün belgeleri, yararlanacağımız zeminler olarak değerlendiririz.

Objektif bir değerlendirme olmasını istedik ama bir kısmı yansımadı. Objektif değerlendirmeden uzak çeşitli bölümler var.

Raporun değerlendirme dönemine giren son bir yıllık dönem, tarihte görülmemiş konuların gündemde olduğu dönem olmuştur. Pek çok terör örgütünün saldırısına maruz kaldık, darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık.

Avrupa Birliği yeterli gelecek perspektifi üreten bir kurum değil şu aşamada. AB uzun zamandır bildiri yayımlayan bir kuruma dönüştü. Bunlar siyasi kurumlar mı, eleştiri üreten kurumlar mı, kafa karışıklığı yaratmaya başladı.

Yeni kapılar açamıyorlar. Sürekli siyasi diyalogdan bahsediyorlar. Bizim işimiz eylem üretmek. Yapıcı olmaktan, yol gösterici olmaktan uzak bir raporla karşı karşıyayız.

Avrupa Birliği’ne ait değerler ortak değerlerdir. Bu rapor ilişkilere hizmet edecek bir rapor değil. Katılım sürecinde nasıl ilerleyeceğimizi belirtmekten uzak. Siyasi pratikler konusunda yeterince ilerleme sağlayamıyorlar.

Türkiye ile AB arasında çok daha güçlü ilişkilerin kurulması gereken bir dönemden geçiyoruz.

15 Temmuz

AB’nin bu ilerleme raporunda darbe girişiminin kınanmasını olumlu değerlendiriyoruz. Ancak darbe girişimine yönelik mücadelenin yeterince anlaşılmadığını düşünüyoruz. Bunlara karşı aldığımız tedbirler orantılı ve hukuka uygun tedbirlerdir. Bu doğru düzgün anlaşılamamıştır.

Basın ve ifade özgürlüğü

Biz, reform yapmakla hükümetin siyasi varlığı arasında doğru bir ilişki kurduk. Yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konusunda raporda gerçekçi olmayan ifadeler var. Sürekli olarak anlatmamıza rağmen ifade özgürlüğü konusunda ‘Gazeteci, yazar, akademisyen’ falan diyorlar. AB içerisinde de böyle bir şey yok ama Türkiye söz konusu olunca mikroskop yerine teleskop kullanmayı tercih ediyorlar.

PKK ile mücadelede orantısız güç kullanıldığına yönelik ifadeyi kabul etmiyoruz. Bu AB’nin utanç vesikasıdır. Orantılılık sözü PKK konusunda ama kelimesini kullanmadan cümle kuran AB vizyonsuzluğunun simgesidir. DAEŞ konusunda hiçbir ‘ama’ya tahammül edemiyorlar, doğrudur; ama PKK da DAEŞ kadar acımasız bir örgüttür. Bu ilerleme raporunda PKK ile ilgili yapılan değerlendirmelerin hepsi Avrupa İnsan Hakları içtihatlarına aykırıdır. AB hukuku PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmektedir. Türkiye’de iç savaş varmış gibi bir ifade kullanılıyor.

HDP’li vekillerin tutuklanması

HDP milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili konuda da objektif bir değerlendirme yok. Dokunulmazlıkları HDP gündeme getiriyordu. Diğer partiler ‘Tamam’ dediğinde bu sefer onlar geri adım attı. Çünkü başka bir projenin peşindeydiler. Burada parlamentoya yönelik bir tavır yoktur. Pek çok milletvekili gitti ifade etti. Onlar bunu istediler. Bu başlı başına bir meseledir.

Katılım müzakereleri

Bizim eleştiriler karşısında ilerleyebileceğimiz somut alanlar katılım müzakereleridir. Biz eleştirilerden korksaydık, 23 ve 24’üncü fasılların açılmasından geri durmamız gerekirdi. Ben ısrar ediyorum. Gelin 23 ve 24’üncü fasılları açalım. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü konularını konuşalım.

Söylediklerinizle yüzleşmeye hazır mısınız? Bu fasılları açmadan eleştirilere devam ediyorsanız söz konusu şeyler bahanedir. AB ile yeni yollar bulma, köprüler kurma zamanıdır. İlişkilerin daha da güçlenmesi için fırsatları değerlendirmeliyiz.

Ekonomi

Raporda ekonomi ile ilgili değerlendirmeler de var. Kesintisiz büyüyen ekonomimiz darbe girişiminden bile etkilenmedi.

Bu raporda ekonomiyle ilgili konularda siyasi değerlendirmelere yer verilmiştir. Buna siyasi konular karıştırılmamalıdır. Siyasi konularda Türkiye’ye yaklaşım tutarlı değil. Bu konularda siyasi mülahazalardan uzak durulması ekonomik ilişkilerimiz açısından önemlidir.

  İlerleme Raporu açıklandı, Piri 'Türkiye'yle üyelik ilişkilerini donduralım' dedi

Erdoğan: Nihai kararınızı verin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD EXPO ve 20. Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde yaptığı konuşmada Avrupa Birliği’ne seslendi.

Erdoğan, Türkiye’yle müzakerelerin gözden geçirilmesini söyleyen Avrupalı parlamenterlere şöyle seslendi:

“Utanmadan, sıkılmadan kalkmış ne diyorlar, Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakereleri gözden geçirilmelidir diyorlar. Geç kaldınız ya, bir an önce gözden geçirin. Ama gözden geçirmekle kalmayın nihai kararınızı verin.”

Çavuşoğlu: Durdurmak istiyorsanız durdurun

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’ye yönelik yaptığı “Nihai kararınızı verin” açıklamasını destekleyen şu açıklamayı yaptı:

“AB Türkiye’yi oyalarken, suçlamalarda bulunurken, tam üyelik yerine başka önerilerle geldiklerinde ‘bize dürüst bir şekilde söyleyin’ dedi Cumhurbaşkanımız. Darbe girişiminden sonra da üyelik süreci durur gibi açıklamalar oldu. Biz de ‘Kararınızı verin’ dedik. Durdurmak istiyorsanız da durdurun. Bizi ikinci sınıf gördükçe ilişkilerimiz ilerleyemiyor. Bu mesaj ilk değildir.”