Ana SayfaGüncelGazi Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı

Gazi Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı

HABER MERKEZİ – Gazi Katliamı’nda yaşamını yitirenler Gazi Mahallesi’ndeki eski Karakol’a düzenlenen yürüyüşle anıldı.

İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te yapılan katliamın 22’nci yıldönümünde, anma düzenlendi.

Aralarında Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği, Hacı Bektaşi Anadolu Kültür Vakfı, Gazi Cemevi, Alevi Bektaşi Federasyonu bileşenleri, Alevi Kültür Dernekleri gibi çok sayıda Alevi kurumu, Gazi Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Gazi Cemevi önünde bir araya gelerek, eski Karakol’a yürüdü.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Birleşik Haziran Hareketi (BHH) ve Sultangazi Hayır Platformu’nun da destek verdiği yürüyüşte, “İnsanlığa karşı işlenen katliamları kınıyoruz, Gazi, Ümraniye şehitleri ölümsüzdür” yazılı pankart açıldı.

“Suruç için Hayır”, “Gazi için Hayır”, “Bu abluka dağıtılacak” yazılı dövizleriyle katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüşte, “Gazi katliamını unutma, unutturma”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gazi’nin hesabı sorulacak” sloganları atıldı.

Yürüyüşlerini eski Karakol’da sonlandıran kitle, burada yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunarak, katliamın gerçekleştiği yere karanfiller bırakıldı. Daha sonra geldikleri yönden tekrar yürüyen kitle, bu kez yol boyunca yaşamını yitirenlerin bulunduğu yerlere karanfiller bıraktı.

Yürüyüşlerini Gazi Mezarlığı’nda sonlandıran kitle burada açıklama yaptı. Açıklamayı, katliamda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz’ın ablası Kibar Poyraz yaptı.

Gazi Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başlayan Poyraz, şunları söyledi:

22 yıldır acı çeken anne babalar olarak hangi sebepten dolayı böylesi unutulmaz bir acıyı bize yaşattılar anlamış değilim. Devletin kontrgerilla çeteleri kahvehanelerde oturan insanların üzerine ateş eden ve insanları sokağa dökenleri yargılamadığı gibi ölü ve yaralılarına sahip çıkan halka ise devlet güçleri tarafından saldırılmıştır.

 

“Tek kurtuluşumuz birlik ve dayanışmadır” diyen Poyraz, Nazım Hikmet’in “Hava kurşun gibi ağır, bağır bağırıyorum” dizeleriyle konuşmasına son verdi.

Açıklamanın ardından mezarlara karanfiller bırakıldı. Mezarlık ziyaretinin ardından yaşamını yitirenler için lokma dağıtıldı.

Ne olmuştu?

12 Mart 1995’te Gazi Mahallesi’nde üç kahvehane ile bir pastane, otomobilden açılan ateşle tarandı. Ölümleri protesto etmek isteyen ve karakola yürüyen halka ateş açıldı, 22 kişi yaşamını yitirdi. Ümraniye’de de halkın üzerine açılan ateşte beş kişi hayatını kaybetti. Resmi kayıtlara göre 300 kişi yaralandı.

20 polise Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı, dava “güvenlik gerekçesiyle” Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Dava, Kasım 2001’de, üç şehir gezdikten sonra sonuçlandı.

Polis Ahmet Albayrak hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 50. maddesine göre indirim yapılarak 3 yıl 24 ay hapis cezası ve 9 ay kamu hizmetlerinden geçici mahrumiyet kararı verildi. Mehmet Gündoğan ise bir kişi öldürmekten 1 yıl 8 ay hapis ve 3 ay kamu hizmetlerinden yasaklı olma cezası aldı.

İkisinin cezası da 4616 sayılı İnfaz Yasası’na göre ertelendi. 18 polis ise beraat etti. Ceza alan polisler de davadan kısa süre sonra polisliğe geri döndü.

Öldürülenlerin yakınları, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Mahkeme, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesinde düzenlenen yaşam hakkı ve 13. maddesinde düzenlenen milli makamlara başvuru yollarının kapatılması hükümlerine aykırı davrandığı sonucuna vardı. Türkiye tazminata mahkum oldu.


Fotoğraflar dihaber’den alınmıştır.