Onur Haftası Komitesi’nden yasak kararına tepki
HABER MERKEZİ – İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, İstanbul Valiliği’nin ‘Onur Yürüyüşü’nü yasaklaması kararına tepki gösterdi. Komite, valiliğin yasak kararında yer alan “toplumun farklı kesimlerinden ciddi tepki gösterilmesi” ifadesi ile nefret suçu işleyenlerin tehditlerinin meşrulaştırıldığını belirtti.
İstanbul Valiliği, LGBTİ aktivistlerin ve gönüllülerin 25. İstanbul Onur Haftası etkinlikleri kapsamında 25 Haziran’da İstiklal Caddesi’nde düzenleyeceği Onur Yürüyüşü’nü yasakladı. Valilik gerekçesinde yürüyüşe “toplumun farklı kesimlerinden ciddi tepkiler” olduğunu ileri sürdü.
Yasak kararına İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nden tepki geldi.
Yasak kararının kanunlara ve anayasaya aykırı olduğunu belirten komite, kararda kullanılan “toplumun farklı kesimlerinden ciddi tepki gösterilmesi” ifadesi ile valiliğin nefret suçu işlediğini belirtti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Altını bir kez daha çizmek istiyoruz ki bizler şehrin bir yerinde değil her yerindeyiz, bir gün değil her gün sesimiz çıksın istiyoruz. Bir kez daha diyoruz ki ‘Alışın, Burdayız, Gitmiyoruz!
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası 1993 senesinden beri düzenlenmekte olup, 2002 senesinden beri İstiklal Caddesinde yapılan onur yürüyüşü ile sona ermektedir. Bu sene 15. si düzenlenecek olan İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşüne İstanbul Valiliği web siteleri üzerinden yaptıkları açıklama ile izin verilmeyeceğini açıklamış bulunmaktadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, en temel insan haklarından biri olan ifade özgürlüğünün bir parçasıdır ve gerek anayasal gerek uluslararası sözleşmelerce koruma altına alınmıştır. Bu yasak gerek AİHM içtihatları, gerek uluslararası sözleşmeler, gerek iç hukuktaki kanun ve anayasaya aykırıdır.
Ayrıca yapılan açıklamada Valiliğe 2911 sayılı kanun hükümleri uyarınca usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı söylenmiştir. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ekibi olarak 5 Haziran 2017 tarihinde yazılı başvuru yaparak İstanbul Valiliği ile görüşme talebinde bulunmuş olduk. Ayrıca verdiğimiz dilekçe ile onur haftası ve yürüyüş tarihleri ve yürüyüşün planlanan konumu da valiliğe bildirilmiştir.
Valilik açıklamasında “toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği” ifadesi lgbti+’ların da bu toplumun bir parçası olduğu gerçeğini göz ardı etmekte. Bundan da önemlisi nefret suçu işleyen grupların ve kişilerin tehditlerini “hassasiyet” adı altında meşrulaştırmaktadır.
“Turistlerin güvenliği ve kamu düzeni” ifadeleri ise yıllardır on binlerce kişiyle kutlanan, yurt dışından katılımcıların da olduğu barışçıl yürüyüşü görmezden gelerek barışçıl yürüyüşümüz hakkında farklı bir algı yaratmaya çalışmaktadır.
Umuyoruz ki valilik barışçıl toplanma hakkının yeterli güvenlik önlemleri dahil devlete getirdiği yükümlülüklerin farkına vararak bu kararından vazgeçer ve 25 Haziran Pazar günü 15. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için bir kez daha saldırı kararı vermek yerine, toplumu birleştirici, sağduyulu ve insan haklarına saygılı bir tutum alarak, barışçıl ve güven içinde açıklama yapmamız için alan sağlar.