Ana SayfaGüncelKobani Davası: Avukatlar duruşma salonunu terk etti

Kobani Davası: Avukatlar duruşma salonunu terk etti

HABER MERKEZİ – HDP’li siyasetçilerin ‘sanık’ konumunda bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası başladı. Savunma avukatlarının önemli bir kısmının duruşma salonu dışında bırakılması üzerine içerideki avukatlar salonu terk etti. Duruşma öncesi açıklama yapan HDP eşbaşkanları ise “Bu hukuki değil siyasi bir davadır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan dava Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

IŞİD’in Kobani’ye saldırdığı Ekim 2014’te “sınırın insani yardımlar için açılması ve IŞİD’e verilen desteğin sona erdirilmesi” amacıyla Türkiye’de başlayan protestolardan HDP sorumlu tutularak 6 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması saat 09:30’da Sincan Cezaevi Adliyesi’nde başladı.

Tutuklu siyasetçiler Günay Kubilay, Alp Altınörs, Beyza Üstün, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz, Ali Ürküt, Ayla Akat Ata, Sebahat Tuncel, Bülent Parmaksız, İbrahim Binici, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Nezir Çakan, Zeki Çelik, Ayşe Yağcı, Berfin Köse, Meryem Adıbelli, Pervin Oduncu ve Dilek Yağlı duruşma salonunda yerini aldı.

HDP’nin Meclis Grubu’yla katıldığı duruşmayı, yurt dışından heyetler, baro başkanı ve temsilcilerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum örgütlerinden de çok sayıda kişi takip ediyor.

Avukat ve baro başkanlarına engel

Davada 100 kişilik avukat sınırlaması olduğunu söyleyen güvenlik güçleri, aralarında baro başkanlarının da olduğu 60 kadar avukatın içeriye alınmasına izin vermedi. Savunma avukatlarının önemli bir kısmı duruşma salonu dışında bırakıldı.

Duruşmayı izleyici salonundan takip etmeleri istenen avukatların itirazı üzerine arbede yaşandı.

Mahkeme heyetinin salona girmesi sonrası avukatlar, dışarıda bulunan avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı, pandemi nedeniyle daha fazla avukatın alınmayacağını söyledi.

Avukatlar, ‘avukatlar gelmeksizin salonda bulunan avukatların da çıkacağını’ söylemesi üzerine mahkeme başkanı, “Olabilir, avukatlarla zorla duruşma yapmıyoruz” dedi.

Mahkeme başkanı avukatları dinlemeden yoklamaya başladı. Avukatlar ise alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi.

Meslektaşlarının salona alınmadığının tutanak altına alınmasını isteyen avukatların bu talebi de karşılanmadı.

Avukatlar duruşma salonunu terk etti

Mahkeme heyeti bütün tepkilere rağmen kimlik tespitlerine geçerken, avukatların salona alınmaması ve savunma hakkının engellenmesi üzerine içerideki avukatlar da salonu terk etti.

Mahkemeden alkışlarla uğurlanan avukatlara SEGBİS’le bağlanan HDP’liler de alkışlarıyla destek verdi.

Duruşma salonunda avukat kalmamasına rağmen mahkeme başkanı, kimlik tespitlerine devam etme kararı aldı.

Tutuklu siyasetçilerden itiraz

Tutuklu siyasetçilerden Alp Altınörs, “Avukatım olmadan kimlik tespiti yapılması hukuki değildir. Her aşamada müdafi desteğinden yararlanma hakkım vardır. Müşteki avukatlarının hepsi burada ama bizim avukatlarımız yok” diyerek avukatların salona alınmasını talep etti.

Mahkeme başkanı, bunun üzerine “Çağırın gelsin” dedi. Altınörs ise bunu mahkeme başkanının yapması gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, Alp Altınörs’ün sözünü keserek tutuklu siyasetçilerden Ayhan Bilgen’in kimlik tespitine geçti.

Ayla Akat Ata ise “Bu koşullarda kimlik tespiti için bile sorularınıza yanıt vermem mümkün değil. Bu davanın böyle, avukatsız başlamış olması siyasi bir dava olduğunun ispatıdır” ifadelerini kullandı.

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Emine Ayna, sorulan sorulara “Avukatım olmadan sorularınıza yanıt vermeyeceğim. Avukatımın salona girmesini talep ediyorum” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Duruşma salonunun kapısı açık, isteyen girer” diyerek yanıt verdi.

Ardından Beyza Üstün’ün kimlik tespitine geçildi. Üstün, “Savunma hakkımı kullanmam için avukatlarımın burada olması gerekiyor. Avukatlarım olmadan kimlik tespitleri de dahil hiçbir sorunuza yanıt vermeyeceğim” dedi.

Üstün, “Hukukun gereğini yapın ve avukatlarımızı içeri alın” diye ekledi. Mahkeme başkanı buna rağmen sorularını sürdürdü. Arından Üstün’ün sorulara yanıt vermediğini tutanak altına aldı.

Figen Yüksekdağ ise “En temel hukuk kurallarından biri savunma hakkının eksiksiz yerine getirilmesidir. Hukukun yerine getirin, avukatlar olmaksızın duruşmaya başlayamazsınız” demesine karşın mahkeme başkanı, “Evli misiniz, ne iş yapıyorsunuz, adresiniz neresi, üzerinizde mal varlığı var mı?” diye soru sormaya devam etti. Yüksekdağ’ın itirazlarını sürdürmesi üzerine SEGBİS’in sesi kesildi.

‘Hukuki değil siyasi bir dava’

Duruşma öncesinde engellemelere rağmen açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile milletvekilleri “Bu hukuki değil siyasi bir davadır” dedi.

Duruşma başlamadan önce burada bir araya gelip bir açıklama yapmak istiyorduk ama gördüğünüz gibi aramıza duvar ördüler. Bu, hakikatten korktuklarının bir başka göstergesidir. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar ancak yanılıyorlar. Bu davada da bizi sindirebileceklerini düşündüler ama yanıldıklarını bundan sonra da göstereceğiz.

Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Türkiye’deki barış arayışını, özgürlük özlemini ve demokrasi umudunu bitirme arayışıdır. Biz de özgürlük için, demokrasi için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz.

Bu bir siyasi intikam davasıdır aynı zamanda. 2014 yılında IŞİD’in Kobani’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş bir iktidarın öfkesinin ürünü olan bir davadır. HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilgilerin yarattığı öfkenin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız. Bugün burada bulunan, yurt dışından gelen ve Türkiye’den buraya duruşmaya gelen bütün dostlara hoş geldiniz diyoruz. Bu kumpas davasını boşa çıkaracağız, demokrasi mücadelesini büyüteceğiz, iktidarın hesaplarını bozacağız ve bu ülkeyi bu otoriter tasalluttan hep birlikte mutlaka kurtaracağız. Kimsenin bundan şüphesi olmasın. Burada hakikat yalanı, inanç korkuyu yargılayacak. Cesaret bu salonlardan bütün Türkiye’ye yayılacak, bütün dünyaya ses verecek.

HDP’liler, yapılan açıklamanın ardından duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geçti.

Duruşma öncesi gazetecilere polis şiddeti

Polis gazetecilerin önüne barikat kurarak, görüntü alınmasına engel oldu.

Bu arada duruşma öncesi basının çekim yapmasını da engelleyen polisler, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri polis zoruyla cezaevi önünden uzaklaştırıldı.

Polisin MA muhabirleri Diren Yurtsever ve Selman Güzelyüz’e fiziki şiddet uyguladığı da belirtildi.

MA’da yer alan habere göre polis, uygulamaya karşı çıkan muhabirlere, “Müdürümüzden emir aldık, Mezopotamya Ajansı’nı burada bulundurmayacağız” dedi.

Ajansın avukatları, muhabirlere şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacak.

Dava hakkında

IŞİD’in Kobani’ye saldırısı döneminde, 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında ülke genelindeki eylemler nedeniyle HDP yönetimine dönük Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan “Kobani soruşturması” iddianamesi, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, 28’i tutuklu 108 kişi için “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma” ve 37 kez “öldürme” başta olmak üzere çeşitli suçlardan cezalar talep ediliyor.

Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişi hakkında şu suçlamalar yöneltiliyor:

Öldürme (37), öldürmeye teşebbüs (31), yağma (24), alıkoyma (38), alıkoymaya teşebbüs (2), mala zarar verme (1750), yakarak mala zarar verme (397), kamu malına zarar verme (1060), yakarak kamu malına zarar verme (503), işyeri dokunulmazlığını ihlal (53), geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal (294), geceleyin açıktan hırsızlık (26), açıktan hırsızlık (20), hırsızlık (114), geceleyin hırsızlık (272), basit yaralama (5), silahla basit yaralama (43), kamu görevlisini silahla basit yaralama (264), kamu görevlisini kasten basit yaralama (7), kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), silahla kasten yaralama (78), kamu görevlisini silahla yaralama (51), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (3), ibadethanelere zarar verme (4), düşük yapmaya neden olma (1), bayrak yakma (24), 5816 Sayılı yasaya muhalefet (25), suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma.

Tutuklu siyasetçiler

Dava kapsamında tutuklu bulunanların isimleri ise şöyle:

HDP’nin eski eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, yerine kayyum atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, eski milletvekilleri Ayla Akat Ata, Beyza Üstün, İbrahim Binici, eski HDP Parti Sözcüsü Günay Kubilay, HDP yeni dönem Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Alp Altınörs, HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, HDP Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt, HDP’nin eski saymanı Zeki Çelik, HDP’nin eski MYK üyeleri Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cihan Erdal, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Dilek Yağlı, Pervin Oduncu, Berfin Özgü Köse, Ayşe Yağcı, Zeynep Ölbeci, eski HDP Milletvekili Aysel Tuğluk, DBP’nin eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile eski HDP MYK üyesi Nezir Çakan ve Meryem Adıbelli.


Karınca, Mezopotamya Ajansı, Evrensel

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
'İntihar' denilerek kapatılmıştı: Medine Ok her şeyi günlüğüne yazmış
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.