Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na İçişleri Bakanı Soylu’nun danışmanlarından Ali Arif Özzeybek atandı. Bu duruma tepki gösteren PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş “Bu yapıyı tanımıyoruz. Ne mevcut iktidar ne de iktidarı almaya yakın gruplar Alevilerden bahsetmiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” görevine Ali Arif Özzeybek’i atadı.
Bir dönem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını yapan Özzeybek daha sonra AKP’ye geçti.
Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanlığını yürüten Özzeybek’in ataması Resmi Gazete’de yayımlandı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Sekreteri İsmail Ateş, karara ilişkin Gazete Karınca’ya konuştu.

‘Özzeybek, Osmanlı geleneğinin temsilcisi gibi’
Atamanın Alevi, Bektaşi, Kızılbaş kurumları açısından sürpriz olmadığını söyleyen Ateş, “Özzeybek, Osmanlı’dan gelen geleneğin temsilcisi gibi davrandı. Osmanlı’da devşirme sistemi vardır. Özzeybek, Alevi aileden gelen bir insandır dolayısıyla Süleyman Soylu ve AKP hükümeti, Alevi birini devşirmiş oluyor. Yelpazenin solundan, en sağ ve milliyetçi kesime koşar adım giden bir insandır. Bizim yolumuzu gerçek anlamda süren insanlar rüşvetlere tamah etmezler” dedi.
Yok sayan, tekçi bir anlayışın tezahürü
Alevi toplumunun, uzun yıllardır eşit haklar mücadelesini ısrarla savunduğunu belirten Ateş, temel amacın Alevi inancının ve kimliğinin tanınması olduğunu söyledi.
Ateş sözlerini şöyle sürdürdü:
Alevi, Bektaşi, Kızılbaş inancını ve kimliğini tanımadan tanımlamaya kalkarsanız bugün içinde yaşamış olduğumuz kaos kaçınılmaz olacaktır. Cumhurbaşkanlığının bu kararı ile yasallaşmış olmasaydı ya da orada bir ‘ibadethane’ kelimesi geçseydi bugün yaşananlar olmayacaktı. Biz neyi istemiştik? ‘Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir, ibadeti de cemdir bunu tanıyın’ dedik. Oysa kültür evi gibi görüyorlar, Kültür Bakanlığı altında, tek inanç, tek mezhep şeklinde, Sünni-Hanefi inancının altına bağlamaya çalışıyorlar. Sünniliğin altında bulunan Şafiiliği, Hanbeliliği, Malikiği de görmezden geliyor. Üç mezhebi de görmezden gelen tekçi bir anlayıştır bu.
‘Bu yapıyı kabul etmiyor, bu yasaları tanımıyoruz’
1960 İhtilali’nden sonra Aleviliğin Diyanet İşleri Başkanlığı altında tanınması tartışmalarına değinen Ateş, şunları da vurguladı:
Buna her şeyden önce Sünni vatandaşlarımız karşı çıkmıştı ‘Bu zındıklar, kafirler diyanetin altında nasıl tanınabilirler’ diye. Diyanetin altında bir başkanlık kurulsaydı, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Aleviliği resmi bir inanç olarak tanımış olacaktı” diye konuştu. Bunu yapmaktan ısrarla kaçınıldığını ifade eden Ateş, Kültür Bakanlığı altında başkanlık kurulmasını ve ‘Her kültürün bir inancı vardır’ ifadesinin yanlış olduğunu belirtti. Ateş devamında şunları söyledi: “Her inanç bir kültür doğurur. Her inancın yeryüzünde kültürü oluşmuştur. Alevi kültürünü alıp, inancından koparmaya çalışıyorlar. Bu tehlikeli oyunu daha ne kadar sürdürecekler bilemiyoruz ancak, Alevi halkının onlarca yıldır kurumsallaştığı yapılar olarak biz bu yapıyı kabul etmiyoruz, bu yasaları tanımıyoruz.
‘Ne mevcut iktidar ne de iktidarı almaya yakın gruplar Alevilerden bahsetmiyor’
Altılı Masa’nın paylaştığı ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde 2 bin 300 madde sıralanırken Alevilere dair hiçbir madde olmamasının, korkutan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Ateş, şöyle devam etti:
Ne mevcut iktidar aleviler hakkında bir laf söylemeye kalkıyor. Ne de iktidara en yakın aday olan yapı bunu cesaretle dillendiremiyor. Alevilerin taleplerinin, Sünni inanıştan bir şeyler koparacağını düşünüyorlar sanırım. Alevilerin talepleri Alevilerle ilgilidir. ‘Siz kendi ibadetinizi yapın, biz de kendi ibadetimizi yapacağız. Bizi bize anlatmayın. Bizi tanımlamayın, tanıyın’ diyoruz. Biz 72 millete bir nazarla bakan, ‘yol cümleden uludur, hatır kalsın yol kalmasın’ şiarıyla hareket eden bir topluluğuz. Biz bugüne kadar hiç kimsenin inancını ne tanımladık, ne de tahrip etmeye kalktık. Ne yazık ki hem mevcut iktidar hem de iktidarı almaya en yakın gruplar bile bizim hakkımızda tek kelime etmekten imtina ediyor.
‘Alevilik inanç olarak tanınana kadar geri adım atmayacağız’
Ülke ikliminin barıştan ve hoşgörüden uzak olduğunu ancak umudun karartılmaması gerektiğini belirten Ateş, şunları da vurguladı:
Seçim öncesi oy kaygılarıyla belki de Aleviliği ya da Kürt sorununa dair laflar etmediler diye düşünüyorum ancak sadece Altılı Masa değil, Emek ve Özgürlük İttifakı da var. Bu iki ittifakın ülkeyi güzel bir bahara taşımasını umut ediyoruz. Alevilik inanç ve kimlik olarak tanınana kadar taleplerimizden geri adım atmayacağız. Üzerimizde çok fazla baskı var. Birçok şube başkanımız sudan sebeplerle gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Bir ay için PSAKD’nin 3 şube başkanı tutuklandı. Belki yarın bizim tutuklandığımızı gazetenizde haber yapacaksınız ama biz inancımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Ali Arif Özzeybek kimdir?
Ali Arif Özzeybek, 1964 yılında Ankara doğdu. 1988’de Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan Özzeybek, 1991 yılında ABD’de implant eğitimi aldı.
Özzeybek, 2004 yılında akademisyen, siyaset bilimcilerle beraber “Gelecek Bilimi Derneği”ni kurdu ve derneğin başkanlık görevini yürüttü.
Ziya Baba Bektaşi Vakfı’nın da eski başkanı olan Özzeybek, 2011-2018 yılları arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını yaptı. Özzeybek, 2018 yılında CHP’den istifa etti.
Daha sonra AKP’ye katılan Özzeybek, 24 Mart 2021 yapılan AKP Olağan Büyük Kongresi’nde, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) yedek üyeliğine seçildi.
Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanlığı görevini yürüten Ali Arif Özzeybek, cemevlerine elektrik ve suyun ücretsiz olması, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulması gibi düzenlemeler öncesinde yaklaşık 6-7 aylık sürede bazı cemevleri ve Alevi köylerinin muhtarlarını ziyaret ederek görüşmeler yapmıştı.