CİSST, 17 bin 600 tutuklu ve hükümlünün Maraş merkezli depremlerden doğrudan etkilendiğini belirterek, Adalet Bakanlığı’nı deprem bölgesindeki hapishanelerin ve mahpusların durumuna dair bilgi vermeye çağırdı.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), 6 Şubat’ta meydana gelen merkez üssü Maraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden dolayı bölgede bulunan cezaevlerine yönelik yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Meclis tutanakları ve internet taramalarında elde edilen ve cezaevi kapasitelerinin temel alınmasıyla; deprem bölgesinde açık ceza infaz kurumları hariç yaklaşık 17 bin 600 mahpusun ve buna bağlı olarak yaklaşık 70 bin mahpus yakınının depremlerden doğrudan etkilendiği bilgisi paylaşıldı.
Yaşanan depremlerin etki ve sonuçlarına ilişkin 6 Şubat’tan bu yana Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde yalnızca üç basın duyurusu yayımlandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
6 Şubat 2023’te yayınlanan duyuruda depremden etkilenen bölgedeki ceza infaz kurumlarında kalan mahpuslardan yaralanan ya da yahut hayatını kaybeden bulunmadığı, mahpusların aileleri ile görüşmesi konusunda gerekli kolaylığın sağlandığı belirtilmiştir. Yapılan açıklamadan sonraki günlerde çeşitli sosyal medya platformlarından Malatya E Tipi, Türkoğlu 1 No’lu L Tipi, Hatay T Tipi, Elbistan E Tipi Kapalı Hapishanelerinde mahpusların ailelerine ulaşamamaları sonrasında isyanlar çıktığına, bazı mahpusların firar ettiğine, bazılarının da güvenlik güçleri tarafından yaralandığına ve öldürüldüğüne dair bilgiler paylaşılmıştır. Ayrıca bazı hapishanelerin tamamen tahliye edildiği, bazı hapishanelerdeki mahpusların da bir kısmının başka hapishanelere sevk edildiği belirtilmiştir.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü resmi internet sitesinde 9 Şubat’ta yapılan duyuruda sosyal medya platformlarında Hatay T Tipi Kapalı Cezaevi’ne ilişkin paylaşılan görüntülerin, Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne ait olduğu hatırlatılan açıklamada, “Yaşanan olayda, Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Hapishanesi’ndeki mahpusların dışarıya çıkmaya çalıştığı, güvenlik güçlerinin mevzuat çerçevesindeki müdahalesiyle bunun engellendiği, müdahale esnasında ölüm meydana gelmediği, olayla ilgili soruşturma yapılmak üzere görevlendirmelerin gerçekleştiği belirtilmiştir. Aynı tarihte yapılan ikinci duyuruda; olaylara müdahale esnasında yaralanan 12 mahpustan 3’ünün hastanede yaşamını yitirdiği, olaylar esnasında kadın mahpuslara yönelik tecavüz iddialarının gerçek dışı olduğu, hapishanenin kullanılamaz duruma gelmiş olması sebebiyle mahpusların başka hapishanelere sevk edildiği belirtilmiştir” denildi.
İdari ve yargısal süreç yürütülmeli
Uluslararası insan hakları metinlerinde de düzenlendiği gibi, devletler kişileri özgürlüğünden mahrum bıraktığında bu kişilerin hayatlarını, güvenliklerini ve sağlıklarını korumakla yükümlü olduğu anımsatılan açıklamada, “Dolayısıyla hapishane yetkilileri; güvenlikleri kendi sorumluluklarında bulunan mahpusların haklarının afet dönemlerinde de korunması için riskleri öngörmeli ve bu riskleri ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri almalıdır. Mahpusların haklarına yönelik ihlallerin ise önüne geçmeli ve bu ihlallerin sorumlularının cezalandırılmasında etkili idari ve yargısal süreçleri yürütmelidir” ifadelerine yer verildi.
Bakanlığa çağrı
Söz konusu iddiaların açıklığa kavuşturulması için Adalet Bakanlığı’na ise şu çağrıda bulunuldu:
- Deprem sırasında ve sonrasında hapishanelerde alınan önlemlere ilişkin kamuoyunu bilgilendirmeye,
- Hapishanelerde yaşandığı iddia edilen isyanlara ve bu isyanlara müdahale edilmesi sürecinde yaşanan yaşam hakkı ve işkence yasağı ihlallerine ilişkin kamuoyunu bilgilendirmeye,
- Hapishanelerin tahliyesi ve mahpusların başka hapishanelere sevk edilmelerine ilişkin kamuoyunu ve mahpus yakınlarını ivedilikle bilgilendirmeye,
- Mahpusların sağlık, ısınma, temiz suya erişim, beslenme, iletişim gibi ihtiyaçlarını karşılamaya ve buna ilişkin kamuoyu ile şeffaf ve düzenli bilgi paylaşmaya,
- Bu süreçte bilgi akışının aksamaması için hükümlü ve tutuklu ayrımı gözetmeksizin hapishanelere yapılacak avukat ziyaretlerinde, avukatlara vekaletname ve yetki belgesi zorunluluğunu kaldırmaya ve görüş hakkı sınırı olmaksızın mahpuslarla görüşme hakkı vermeye çağırıyoruz.
Adalet Bakanlığı’nı Deprem Bölgesindeki Hapishanelerin ve Mahpusların Durumuna Dair Bilgi Vermeye Çağırıyoruzhttps://t.co/j8DIbFS6O6 pic.twitter.com/M5y33V3L1m
— Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (@cisstsocial) February 10, 2023
Hatay T Tipi Cezaevi’ndeki mahpuslar sevk edildi
Bu arada deprem sonrası adli tutukluların isyan çıkardığı Hatay T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki 350 mahpusun, Diyarbakır, Adana, Yozgat, Uşak ve Antalya’daki cezaevlerine sevk edildiği öğrenildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Cezaevi Komisyonu Üyesi Avukat Mehtap Sert, “Siyasi tutukluların büyük bir bölümünün Antalya S Tipi’ne sevk edildiğini tutukluların ailelerinden öğrendik” dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi Avukat Mehdi Zana Akkaya da şunları aktardı:
Çocuk tutukluların isyana katılıp katılmadıkları, ölü veya yaralı oldukları konusunda bilgimiz yok. Sadece cezaevinin boşaltıldığı ve tüm tutukluların başka cezaevlerine sevk edildiğini biliyoruz. Nerede oldukları konusunda bilgimiz yok. Bilgi verilmiyor. Tutuklu yakınları Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nü arayarak, bilgi almalılar.