22 Mart 2023 Çarşamba
Gazete Karınca
Örnek Resim
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Takvim netleşti: Seçime 61 gün kala neler oluyor?

    Seçime 54 gün var: Neler oluyor, kim ne diyor?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Seçime 64 gün var: Neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 55 gün kaldı: Seçmen listeleri askıya çıktı

    ‘HDP, Türkiye’nin önünü açmak üzere bir siyasi fedakarlıkta bulundu’

  • MARAŞ DEPREMİ
    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye deprem sonrası inşa için 1 milyar euro

    Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye deprem sonrası inşa için 1 milyar euro

    ‘Yönetmeliklerin uygulanması zorunlu tutulmadı, hatta uygulanmaması cesaretlendirildi’

    AFAD Başkanı açıkladı: Depremlerde can kaybı sayısı 50 bini aştı

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Deprem bölgesindeki selde can kaybı 17’ye yükseldi

      Deprem bölgesi için sel uyarısı

      Meteoroloji’den 19 il için uyarı

      Meteoroloji’den Adana ve Antalya çevresi için sağanak uyarısı

      Keşan’da baraj seviyesi düştü, su kullanımına kısıtlama getirildi

      Keşan’da baraj seviyesi düştü, su kullanımına kısıtlama getirildi

      Deprem bölgesinde sel: Can kayıpları artıyor

      Deprem bölgesinde sel: Can kayıpları artıyor

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani ile görüştü

    Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Irak Başbakanı Sudani, Ankara’da

    Irak Başbakanı Sudani, Ankara’da

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Samandağlı kadınlar: Gitmedik, buradayız!

    Samandağlı kadınlar: Gitmedik, buradayız!

    Musa Orhan’a ‘hakaret’ gerekçesiyle Farah Zeynep Abdullah’a para cezası

    Musa Orhan’a ‘hakaret’ gerekçesiyle Farah Zeynep Abdullah’a para cezası

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Takvim netleşti: Seçime 61 gün kala neler oluyor?

    Seçime 54 gün var: Neler oluyor, kim ne diyor?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Seçime 64 gün var: Neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 55 gün kaldı: Seçmen listeleri askıya çıktı

    ‘HDP, Türkiye’nin önünü açmak üzere bir siyasi fedakarlıkta bulundu’

  • MARAŞ DEPREMİ
    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye deprem sonrası inşa için 1 milyar euro

    Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye deprem sonrası inşa için 1 milyar euro

    ‘Yönetmeliklerin uygulanması zorunlu tutulmadı, hatta uygulanmaması cesaretlendirildi’

    AFAD Başkanı açıkladı: Depremlerde can kaybı sayısı 50 bini aştı

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Deprem bölgesindeki selde can kaybı 17’ye yükseldi

      Deprem bölgesi için sel uyarısı

      Meteoroloji’den 19 il için uyarı

      Meteoroloji’den Adana ve Antalya çevresi için sağanak uyarısı

      Keşan’da baraj seviyesi düştü, su kullanımına kısıtlama getirildi

      Keşan’da baraj seviyesi düştü, su kullanımına kısıtlama getirildi

      Deprem bölgesinde sel: Can kayıpları artıyor

      Deprem bölgesinde sel: Can kayıpları artıyor

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani ile görüştü

    Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesinde güven zemini oluştu mu?

    Irak Başbakanı Sudani, Ankara’da

    Irak Başbakanı Sudani, Ankara’da

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Samandağlı kadınlar: Gitmedik, buradayız!

    Samandağlı kadınlar: Gitmedik, buradayız!

    Musa Orhan’a ‘hakaret’ gerekçesiyle Farah Zeynep Abdullah’a para cezası

    Musa Orhan’a ‘hakaret’ gerekçesiyle Farah Zeynep Abdullah’a para cezası

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Gazete Karınca
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa Yazarlar Demet Parlar

‘Devlet nerede?’

Demet Parlar

15 Mart 2023 Çarşamba - 00:02
- Demet Parlar, Manşet, Yazarlar
‘Devlet nerede?’
Share on FacebookShare on Twitter

Gerçek olamayacak kadar ağır ve can yakıcı bir gerçekle yüz yüze gelince insanın acısını yaşama şekli galiba öncelikle kendi acısındaki ağır kanamayı tamponlayıp, bir başka deyişle acıyı yaşamayı erteleyip çevresinde ulaşabildiği büyük kayıplara yardıma koşma çabası oluyor…

Kardeşlerimden farksız sevdiğim sekiz kuzenimi, yaşamımdaki değerleri çok fazla olan yengemi ve eniştemi kaybetmenin acısına kırk yıllık aile dostlarımızın, arkadaşlarımızın, onların çocuklarının, torunlarının, komşularımızın kaybının acısı karışıyor… Sağ kalanların evini, işini bazılarının ikisini birden kaybetmesinin acısı gelecek kaygılarını artırıyor…

Yalnız benim değil, annemin, babamın, ailemizin nesiller boyu yurdu yuvası olmuş kadim şehrimizi kaybetmenin acısına, ilk üç günde devletin arama kurtarma faaliyetlerinin başlamasını beklemenin, enkaz altından gelen seslere yardıma koşamamanın yoğun acısına, arama kurtarmada deneyimli ekiplerin, askerlerin, madencilerin, araçların bekletildiğini duymanın öfkesi, isyanı ekleniyor…

Deprem sonrası ikinci hafta bir hafta süreyle ve sonrasında üç gün kalmak üzere gittim, eskisinden daha sık gitmeye de devam edeceğim memleketime… Depremin değil, ihmalin, yönetimsizliğin, imar yasalarının uygulanmamasının, 17 Ağustos 1999 deprem deneyimine, uzmanların ısrarlı uyarılarına rağmen son yirmi yılda çıkarılan imar aflarının yıktığı, ikinci dünya savaşında bombalanmış şehirlerden farksız hale gelmiş olan şehrime…. 2300 önce bize Romalıların hediye ettiği, çan, ezan, hazzan seslerinin, üç semavi dinin kültürlerinin asırlardır iç içe yaşamasının insanların yüzüne yansıdığı güler yüzlü Antakya’mıza…

Evet şehir bombalanmış gibiydi, ama hızla artan can kayıpları resmi rakamlarla bile sivil can kaybı açısından bir savaşta olamayacak kadar çoktu… Üç gün boyunca yardım isteyen seslerin ancak dördüncü beşinci günler cansız bedenlerine ulaşıldığında sevdiğinin ölüsüne sarılmak ve gömebilmek bir teselli olmaya başladı Antakyalılar için… Arama kurtarma çalışmalarının başlayabildiği beşinci gün sonrası artık kayıplar yalnız can kayıpları değildi, yaralı kurtarılan çocuklar kayıptı… Çıkarılan yaralılar ve cesetler kayıptı…

Deprem bölgesinde ilk günden bu yana hala sorulmakta olan “Devlet nerede?” sorusunu yurt dışı ve yurt içinden ilk günden gelen profesyonel arama kurtarma ekiplerinin, sağlık gönüllülerinin, enkazda ve enkaz başında yakınlarını bekleyenlerin tanıklıkları yanıtlıyordu;

“Eşimi deprem değil üç günlük gecikme öldürdü…”, “gönüllü pediyatri doktoru olarak gittiğim deprem bölgesinde size ihtiyaç yok denildiği için hiçbir şey yapamadan döndüm…”, “Beton delici ve kırıcılarımızla birinci gün aksam Adana’daydık, 10 saat bekletildikten sonra kurtarma aletlerimizin sonra gönderileceği söylenerek bizi elimiz kolumuz bağlı gönderdiler…”, “Kızımın kucağında çıktı köpekçik, ilk iki gün yavrumun ‘anne kurtarın beni’ çığlığını duyuyorduk, yetişemediler…”, “Telefonuma enkaz altındaki dostlarımdan, tanıdıklarımdan gelen yardım çağrılarına, seslerine gidilebildiğinde cesetlerine ulaşılabildi…”, “Üç çocuğumdan biri kucağımda birlikte bekliyorduk, ikinci çocuğum ayağımı tutuyordu, ona ulaşmam mümkün değildi, bir süre sonra öldüğünü fark ettim, eşimin ve onun yanındaki çocuğumuzun da sesi gelmez olmuştu o durumda on beş saat bekledik, enkazdan çıkarıldığımızda eşimi ve iki çocuğumu kaybetmiştim…”

Ve daha yüzlerce, binlerce tanıklık AFAD gibi liyakatsiz yöneticilere teslim edilen kurumların yanı sıra, tek adam rejiminin inisiyatif kullanma yetkisi elinden alınan yöneticileri nedeniyle devletin, deprem bölgelerinde bulunduğunu ama varlığıyla engelleyici ve kısıtlayıcı bir işlev gördüğünü can yakıcı bir şekilde gösteriyor…

Sağlık alanında başta aşılamaların, kronik hastaların takip ve tedavilerinin, gebe ve bir yaş altı bebek takiplerinin yapılamaması gibi birinci basamak sağlık hizmetlerindeki yetersizlik, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti veren tüm hastanelerin hizmet dışı olduğu Antakya ve Defne’de halen bu hizmetlerin başlatılamamış olması da beklenilen çözüm üreten sosyal devletin yokluğunu belirgin bir şekilde hissettiriyor. (1) Bu vahim koşullarda TTB’nin Sağlık Bakanı ile görüşme ve birlikte çalışma çağrılarını da yanıtsız bırakan Sağlık Bakanlığı, TTB’nin gönderdiği toplam 3222 gönüllü hekimden oluşan listedeki hekimlerin idari izinli sayılması için herhangi bir çalışma da başlatmadı.

Yalnızca sağlık hizmetleri alanındaki bu devasa ihtiyaçlar ve sorunlar nedeniyle deprem bölgesinden yükselen “Devlet nerede?” sorusu bir kez daha haklı hale geliyor.

Hayatta kalanlardan imkanı olanlar hızla şehri terk ettiler, Antakya ve Defne ilçeleri geceleri şehirde kalacak bina olmadığı için hayalet şehirlere dönüşüyor. Sağ kalanları bekleyen başta barınma ve sağlık olmak üzere hijyen, tuvalet, temiz su ve gıdaya erişim sorunları depremin üzerinden bir ayı geçen zamana rağmen hala tümüyle çözülmüş değil. Bu nedenle TTB, tüm raporlamalarında Sağlık Bakanlığı’nı ve yetkilileri kolera ve tifo başta olmak üzere hijyenik koşulların bozukluğuna bağlı olarak gelişebilecek salgın tehlikesine karşı uyarıyor. (1)

TTB, TMMO ve ekoloji gruplarındaki doğa ve yaşam savunucuları enkaz kaldırma çalışmaları sırasında gösterilen aceleciliğin yaratacağı aspeste bağlı ciddi sağlık sorunlarına, ekosistemin ve biyolojik çeşitliliğin göreceği zararlara dikkat çekmeye çalışıyor. (1, 2 ) İnsanları, hayvanları kurtarmak için gerçekleştirilemeyen hızlı çalışma, enkaz kaldırma çalışmaları sırasında görülüyor; yapılması gereken incelemeler yapılmadan, uzmanların uyarıları dikkate alınmadan çok hızlı bir şekilde enkazlar kaldırılıyor, zeytinliklerin, tarım alanlarının, sulak alanların üzerine, yerleşim yerlerinin yakınına  dökülüyor, kısa ve uzun vadede ortaya çıkabilecek zararlar göz ardı ediliyor.

Yaşam alanlarımızın, havamızın, suyumuzun, toprağımızın enkazlardaki zehirli atıklarla kirletilmesi, hem uluslararası belgelerde (İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25/1 maddesi) (3) hem de Anayasa’nın 36. Maddesi’nde tanımlanmış olan sağlıklı bir çevrede barınma hakkımızı ihlal etmektedir.

Anayasa’da barınma hakkı Madde 36’da tanımlanmıştır, hatırlamakta fayda var; “Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir. Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli tedbirleri alır.”

Tüm bu haklar yok sayılarak deprem bölgelerinin yeniden inşası için yürürlüğe konulan 126 sayılı Kararname (4) ile kentlerin inşası ile ilgili yetkilerin tek bir elde merkezileştirilerek tüm yetkinin Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na verilmesi, ormanların ve meraların yapılaşmaya açılması, her türlü kamusal denetimin itiraz yollarının kapatılması; sermayenin çıkarlarını ön planda tutan bir yapılaşmanın olacağını göstermektedir.

Şehrimiz yeniden inşa edilirken hem uzman görüşlerinin alınmasını, hem halkın kararlara katılımının sağlanmasını isteyen Antakyalılar olarak muhalefet partilerinden bu kararnamenin iptali için Anayasa mahkemesine başvurmalarını beklemekteyiz.

Sorunlar, acılarımız gibi katman katman… Tuvalet ve barınma gibi temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı ilk günlerden itibaren, çok hızlı bir şekilde gelen ve kararlılıkla devam eden gönüllü desteği, depremden çok ihmalin, gecikmelerin, yardımların geciktirilmesinin yarattığı yaralarımızın iyileşmesine, kendimizi birdenbire içinde bulduğumuz büyük umutsuzluğun umuda dönüşmesine yardımcı oluyor.

Yurt dışında ve Hatay dışında yaşamakla birlikte yüreği kadim Antakya sevgisi ve değerleriyle atan, gönül bağları memleketinden hiç kopmayan Antakyalıların ve Antakya’nın dostlarının daha depremin ilk günlerinde oluşturdukları KADOP (Kadim Antakya Dostları Platformu) ve Yeniden Antakya Platformu gibi dayanışma ağlarının, Antakya’nın tarihi ve kültürel özelliklerinin korunarak yeniden inşası, demografik yapının korunmasına yönelik önlemlerin alınması gibi amaçlarla hızla ve güçlü bir şekilde oluşması, yaşadığımız derin karanlığı aydınlatan, birlikteliğin ve kararlılığın, dayanışmanın verdiği sevgiyi, gücü hissettiren, umut tazeleyen  çabalar olarak sürüyor.

İBB başta olmak üzere İzmir BB ve Kocaeli BB gibi yerel belediyelerin, TTB ve İstanbul Tabip Odası, TMMO, Şehir Planlamacıları Odası gibi meslek odalarının, SES gibi sendikaların, İstanbul Kent Konseyi gibi STK’lardan, İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji birliği, kadın dayanışma örgütleri gibi sivil inisiyatiflerin, muhalefet partilerinden gelen kurumsal ve bireysel gönüllülerin yarattığı dayanışma ortamı ve destek, Antakya’nın tarihinden, Antakyalıların gönüllerinden ve hafızalarından silinmeyecek.


1- TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ 6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ VE 20 ŞUBAT 2023 HATAY DEPREMLERİ BİRİNCİ AY RAPORU https://ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=cd396578-ba85-11ed-9a7d-94c3131533bf
2- https://cmo.org.tr/deprem-sonrasinda-asbestin-tehlikeleri-temizlenmesinde-guevenli-uygulamalar-teknik-bilgi-notu
3- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25/1 maddesi barınma hakkını: “Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar” olarak tanımlamaktadır.
4- https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/02/20230224-9.pdf

‘Where is the government?’

Demet Parlar

When faced with a reality that is too heavy and painful to be true, the way one experiences pain is probably an effort to buffer the heavy bleeding in one’s own pain, in other words, to postpone experiencing the pain and to help the great losses that one can reach around him…

The pain of losing my eight cousins, whom I love no different than my brothers, my aunt, and my uncle, who has a significant value in my life, is mixed with the pain of losing our ‘forty years’’ of family friends, friends, children, grandchildren, and neighbours… The pain of the survivors losing their homes, jobs, some of them both, increase their anxieties for the future…

The pain of losing our ancient city, which has been the home  not only for me but also for my mother, father, and family for generations. The inexplicable pain of waiting for the search and rescue activities of the government to start in the first three days, the intense pain of not being able to help the voices coming from under the wreckage, hearing that experienced teams, soldiers, miners, vehicles in search and rescue are kept waiting, the anger and the rebellion is adding…

In the second week after the earthquake, I went to stay for a week and then for three days, to my hometown which I will continue to go to, more often than before… To my city, which was destroyed and has become akin to cities bombed in the second world war, not because of the earthquake but, due to negligence, lack of management, lack of implementation of construction laws, despite the insistent warnings of experts with the 17 August 1999 earthquake experience, the construction amnesties issued in the last twenty years…. To our smiling Antioch, which was gifted to us by the Romans 2300 years ago, where the sounds of church bells, call to prayer of the azan and hazan, and the cultures of the three monotheistic religions have lived together for centuries, and this is  reflected in the faces of the people…always.

Yes, the city seemed to have been bombed, but the rapidly increasing loss of lives was too much compared to a war in terms of civilian casualties… On the fourth and fifth days, when people crying out for their loved ones,unfortunately were given the dead body of their beloved ones,people  who asking for help for three days, were eventually reached but in vain,survivors in agony, hugging and burying the dead of their loved ones became a consolation for the Antiochians… After the fifth day, when the search and rescue could start, the losses were not only loss of life, the rescued injured children were also lost… Devastation after devastation…

“Where is the government?” a question which has been asked since the first day until now in the earthquake zone, was answered by the testimonies of professional search and rescue teams who came from abroad or inside the country since the first day, health volunteers, and those waiting for their relatives in and on the wreckage and at the beginning of the wreckage were answered as;

“It’s not the earthquake, it’s the three-day delay that killed my husband…”, “I went to the earthquake zone as a volunteer pediatrician and returned without doing anything because I was said that there was no need for me, “We were in Adana in the evening on the first day with our concrete drills and breakers, they sent us after 10 hours of waiting, to no avail,  saying that our rescue tools will be sent later…”, “The puppy came out in my daughter’s arm, we heard my baby’s cry: ‘mom, save me’ for the first two days, they couldn’t reach…”, “When I could reach the calls for help and the voices of my friends and acquaintances, we reached their corpses…”, “We were waiting together with one of my three children in my arms, my second child was holding my foot, I could not reach my child, after a while I realized that my child had died, my husband and our child next to him, voices were gone, so we waited for fifteen hours. When we pulled them out of the wreckage, I lost my husband and two children…”

Hundreds and thousands of testimonies are painfully revealing that, in addition to institutions such as AFAD, which were handed over to unqualified administrators, the government was located in earthquake zones, but had a preventive and restrictive function with its’ existence, due to the administrators of the one-man regime who were deprived of their authority to take initiative.

The absence of a social government that produces expected solutions is clearly felt due to the inadequacy of health care services such as the inability to carry out vaccinations, follow-up and treatment of chronic patients, and follow-up of pregnant women and babies under the age of one, all the hospitals providing health services are being out of service and these services have not yet been started in Antioch (Antakya) and Defne. (1) The Ministry of Health, which did not respond to the calls of the Turkish Medical Association (TTB) to meet with the Minister of Health and work together under these grave conditions, did not initiate any work for the list of 3222 volunteer doctors sent by the TTB to be considered on administrative leave.

Only because of these huge needs and problems in the field of health services, the question of “Where is the government?” which was escalating from the earthquake zone, becomes justified once more.

Survivors who could afford leaving the city,started to leave the city and Antioch and Defne turned into ghost cities with not a single person behind.The problems of access to hygiene, toilet, clean water, and food, especially shelter and health, as well as awaiting the survivors, are still not completely resolved despite a month passing since the earthquake. For this reason, Turkish Medical Association warns the Ministry of Health and officials against the danger of epidemics that may develop due to the deterioration of hygienic conditions, especially cholera and typhoid fever, in all its’ reports. (1)

The Turkish Medical Association, the Union of Chambers of Turkish Engineers and Architects (TMMO), and the advocates of nature and life in ecology groups are endeavoring to draw attention to the serious health problems related to asbestosis disease – a chronic lung condition caused by prolonged exposure to high concentrations of asbestos fibers in the air and which escalates during the debris removal work, and which as a result causes damage to the ecosystem. (1, 2 ) Rapid work that cannot be performed to save people, and animals, is seen during debris removal efforts; the debris is removed very quickly, without the necessary investigations being made and without heeding the warnings of experts, spilling over olive groves, agricultural areas, wetlands, near settlements, the damages that may arise in the short and long term are ignored.

The pollution of our living spaces, air, water, and soil with toxic wastes in the debris, violates our right to shelter in a healthy environment, which is defined both in international documents (Article 25/1 of the Universal Declaration of Human Rights) (3) and in Article 36 of the Constitution.

In the Constitution, it is stated that the right to shelter is defined in Article 36, it is useful to remember that; “Everyone has the right to housing and shelter that can meet their basic human needs and befitting human dignity. In order to realize these rights, the government takes the necessary measures within the framework of a plan based on the historical and cultural characteristics and environmental values of cities and other settlements.”

With Decree No. 126 (4), which was put into effect for the reconstruction of earthquake zones by ignoring all these rights, the authorities related to the construction of cities were centralized in a single hand and all authority was given to the Ministry of Environment, Urbanization, and Climate, the opening of forests and pastures for construction, closure of objections to all kinds of public inspections; shows that there will be a structuring that prioritizes the interests of capital.

As Antiochians, who want both expert opinions and the participation of the people in the decisions while our city is being rebuilt, we expect the opposition parties to resort to the Constitutional Court for the annulment of this decree.

Our problems are multi-layered, just like our sufferings… From the first days when merely basic needs such as toilets and shelter could not be met, the volunteer support that came very quickly and continued with determination, helps us heal our wounds caused by negligence, and delays in aid and to transform the great despair we found ourselves in, to hope.

Rapidly and powerfully forming of solidarity networks such as KADOP (Friends of Ancient Antioch Platform) working from the heart, from the first day of the earthquake, for the purposes of reconstructing by preserving its’ historical and cultural characteristics and taking measures to protect the demographic structure, by the people of Antioch and their friends, who live abroad and outside of Hatay, but whose hearts beat with the ancient love and values of Antioch and whose heart ties have never broken with their hometown, continues as endeavors that illuminate the profound darkness we live in, making us feel the love and strength of unity and determination, solidarity, and renewal of our hope.

Particularly IBB (Istanbul Metropolitan Municipality), local municipalities such as Izmir BB and Kocaeli BB, professional chambers such as TTB and Istanbul Medical Chamber, TMMO, Chamber of City Planners, unions such as SES, NGOs such as Istanbul City Council, Climate Justice Coalition and Ecology union, women’s solidarity organizations,and the atmosphere of solidarity and support created by civil initiatives such as civic initiatives and institutional and individual volunteers from opposition parties will stay in the history of Antioch, and will not be erased from the hearts and memories of the Antochians.

Translator: Benan Rifaioglu

 

1- TURKISH MEDICAL ASSOCIATION FIRST MONTH REPORT ON 6 FEBRUARY 2023 KAHRAMANMARAS AND 20 FEBRUARY 2023 HATAY EARTHQUAKE
https://ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=cd396578-ba85-11ed-9a7d-94c3131533bf
2- https://cmo.org.tr/deprem-sonrasinda-asbestin-tehlikeleri-temizlenmesinde-guevenli-uygulamalar-teknik-bilgi-notu
3- Article 25/1 of the Universal Declaration of Human Rights states the right to housing: “Everyone has the right to a standard of living adequate for the health and well-being of himself and his family; This right includes the right to food, clothing, housing, medical care, and necessary social services, and to security in the event of unemployment, sickness, disability, widowhood, old age or other inability to earn a livelihood due to circumstances beyond its control”.
4- https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/02/20230224-9.pdf
Etiketler: afadantakyaDemet Parlardeprem

SON YAZILAR

Okul’u enkaz altından çıkarabilir miyiz?

Okul’u enkaz altından çıkarabilir miyiz?

22 Mart 2023
Diyarbakır Newrozu’nda en az 160 kişi gözaltına alındı

Diyarbakır Newrozu’nda en az 160 kişi gözaltına alındı

21 Mart 2023
Takvim netleşti: Seçime 61 gün kala neler oluyor?

Seçime 54 gün var: Neler oluyor, kim ne diyor?

21 Mart 2023
İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

21 Mart 2023
Afganistan merkezli deprem meydana geldi

Afganistan merkezli deprem meydana geldi

21 Mart 2023
2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

21 Mart 2023

VİDEO HABER

Mevcut Oynatılan

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

Video
Bahadır Altan yanıtladı: Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi ne anlam ifade ediyor?

Bahadır Altan yanıtladı: Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi ne anlam ifade ediyor?

Video
İttifaklar, Kürt seçmen | ‘AKP, HÜDA PAR’la devletin ilişkisini güncelliyor’

İttifaklar, Kürt seçmen | ‘AKP, HÜDA PAR’la devletin ilişkisini güncelliyor’

Video
HDP ve Kılıçdaroğlu görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP ve Kılıçdaroğlu görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Video
Deprem bölgesinde sel neden can aldı?

Deprem bölgesinde sel neden can aldı?

Video

Gazete Karınca

  • HAKKINDA
  • KÜNYE
  • TÜM HABERLER

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
  • MARAŞ DEPREMİ
  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
  • TOPLUMSAL CİNSİYET
  • YAZARLAR
  • VİDEO

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!