Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, kendisine ve ailesine yönelik ölüm tehditleri ile bu süreçte yaşananları Gazete Karınca’ya anlattı.
Türkiye’de her an her şeyi yapabilecek belli karanlık odaklar ve örgütlerin olduğunu anlayabiliyoruz. Özellikle bazı ülkelerin kendi elçiliklerini kapatıyor olması düşünülmesi gereken bir olay. Ülkedeki güvenliğin, kişi özgürlüğünün ve yaşam hakkının riskli tabloyu ortaya koyuyor. Bu bir ülke açısından rahatsız edici bir durum. Biz bu ülkedeki her bireyin can güvenliğini düşünmek istiyoruz.
Bu insanların bu gücü nereden aldığını düşünmemiz, buraya yoğunlaşmamız lazım. Bu kadar açık biçimde korkusuzca gazetecileri, siyasetçileri, baro başkanlarını tehdit etme cesaretini nereden alıyorlar? Tabi burada cezasızlık önemli bir faktör. Maalesef bu tür suç duyurularında etkin soruşturma yürütülmüyor. Ama zaman zaman en küçük eleştirinin bile paylaşıldığı sosyal medya hesaplarının çok kolay şekilde tespit edilip, yargı makamlarının önüne çıkarıldığını da biliyoruz. Önemli olan isteme iradesi.