Emek ve Özgürlük İttifakı 16 Mart’ta seçime giriş koşullarını netleştirmek için toplanıyor. Toplantıya dair TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca, “İttifakımızı oluşturan siyasi öznelerinin seçimlere dair farklı stratejileri var. Toplantıda da bu modelleri konuşup değerlendireceğiz” dedi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise seçimle ilgili “Bölgelere göre ayrı ayrı planlama yapılmalı. Kimi yerde tek parti adı altında girilmeli” değerlendirmesinde bulundu.
Seçimler 14 Mayıs’ta yapılacak. Yeni Seçim Kanunu’nun geçerli olacağı seçimlerde, ittifaklar ve partiler seçime giriş koşullarını tartışıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenleri 16 Mart’ta toplanacak.
Toplantı öncesi TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in ittifaklara ilişkin yasal zorunluluklar nedeniyle bazı şehirlerde TİP listesinden seçime girmenin daha doğru olacağını açıklaması yoğun tartışmalara ve eleştirilere neden olmuştu. İttifakın bileşenlerinin ise seçime parti olarak mı yoksa ittifakla mı girecekleri yarın ki toplantıda netleşecek.
Konuyla ilgili Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca, Gazete Karınca’nın sorularını yanıtladı.
‘İttifakımızın siyasi öznelerinin farklı stratejileri var’

Periha Koca, “Bu toplantı hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerine yönelik ortak kararımızı alacağımız ve nasıl bir yol izleyeceğimize yönelik tartışacağımız bir sonuç toplantısı olacak” dedi ve ekledi:
Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan siyasi öznelerin elbette ki hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik çeşitli stratejileri var. Bu stratejilere dair siyasi öznelerin çeşitli açıklamalarda bulundukları durumlar var.
TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in açıklamalarıyla ilgili de Koca şunları söyledi:
Sera arkadaşımız da parlamento seçimlerine yönelik TİP’in modeli üzerinden önermesini yapıyor. Bu gayet normal. Yarın yapılacak toplantıda da bu modelleri konuşup değerlendireceğiz. Kamuoyunun yarınki toplantıdan çıkacak sonucu beklemesi gerekiyor. Nasıl ki cumhurbaşkanlığı seçiminde asıl stratejimiz karşı karşıya olduğumuz faşist kurumsallaşmayı püskürtmekse parlamento seçimlerinde de en güçlü şekilde bu süreci bir kurucu sorumlulukla götürebileceğimiz bir strateji ile gitmek amacımız.
Koca, TİP ve EMEP’in seçime katılma yeterliliği olduğunu hatırlatarak, “Seçime katılma yeterliliği olan partiler, seçim listelerinde kendi stratejilerinin de geçmesini istiyorlar bunu istemek en doğal hakları olmanın dışında bir siyasi partinin varlık sebebi. Bu sebeple yapılan tartışmalara düşmeden esasa odaklanmak gerekmekte. Parlamentoya kurucu bir şekilde çıkacağımız, çıkarken de halkın talepleri, çıkarları ne yöndeyse onun sözcülüğünü yapacağımız bir stratejide anlaşacağız” dedi.
‘Farklı modellerin ortaklaşacağı bir pusula yöntemini bulmaya çalışacağız’
Koca, kendi partileri içinde yaptıkları tartışmaları ise şöyle özetledi:
Geçtiğimiz günlerde parti dönem sözcümüz Juliana Göze de bir açıklama yaptı. Değerlendirmemiz şu yönde açıkladı; 6 Şubat depremlerinden sonra sosyalistlerin, solun, devrimcilerin, feministlerin çok ciddi bir intiba kazandığını ve mutlaka parlamento seçimleri koordinasyonunda sosyalistlerin temsil edilebileceği ve sosyalistlerin seçim pusulasına da yansıtılabileceği bir gündemin oluşturulması. Biz böyle düşünüyoruz. Ve bu süreçte ittifakımızla ortak karardan yanayız. Bu tek liste formülasyonu da olabilir ortak liste formülasyonu da olabilir. Bizim esas amacımız Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ortak mücadele yürüyüşünde seçimde de ortak tavrı almak.
‘Ortak bir pusula yöntemini bulmaya çalışıyoruz’
HDP’li yoldaşlarımızın daha önceki seçim deneyimleri ile ilgili de görüşmelerimiz, onları dinleme fırsatlarımız da olmuştu. HDP’li yoldaşlarımız da şuraya odaklanmış durumdalar; bu parlamento seçiminde en fazla vekil sayısını nasıl çıkartabiliriz? Bütün renklerin yansıdığı, bütün mücadele alanlarının yansıdığı, bir oyun bile heba olmadığı şartları oluşturmak. EMEP ve TİP de buraya odaklanmış durumda sadece farklı modeller var. Bunun ortak bir şekilde yansıtılacağı bir pusula yöntemini bulmaya çalışıyoruz. Yarın bunu bulacağımızı düşünüyoruz.
‘Seçim planlamaları ayrı ayrı yapılmalı’

Gazete Karınca’ya konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise parti olarak parlamento seçimlerini ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini ayrı değerlendirdikleri ifade ederek, şunları dile getirdi:
Biz parlamentoyu demokrasi mücadelelerinden birinin mevziisi olarak değerlendirdiğimiz için çok önemsiyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakını bir sandık seçeneği olarak değil, ülkede birikmiş sorunların yani demokratik, siyasi, dış politikadaki sorunların çözümünü ortaya koyan programıyla farklı bir mücadele seçeneği olarak değerlendiriyoruz.
Parlamento seçimlerinde, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da içerisinde yer aldığı halk güçlerinin güçlü bir temsiliyetle çıkmasını önemsiyoruz ve tartışmalarımızı da bu kapsamda yürütüyoruz.
‘Seçime giriş koşullarının bölge illerinde ayrı tartışılması gerekiyor’
Gürkan, seçime giriş koşullarına dair de yürüttükleri tartışmaları şu şekilde açıkladı:
Öncelikle siyasi partilerin seçime girebilmesi için en az 41 ilde seçime girmiş olması gerekiyor. Biz milletvekili çıkarılmasının çok mümkün olmadığı yerlerde (geçmiş seçim oralarına bakarak) her partinin bir ittifak çatısı altında, kendi logolarıyla seçime girmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Hem kendi programlarını ortaya koyması hem ülkedeki sorunların çözülmesi noktasında kendi çözümlerinin yol ve yöntemlerini göstermesi açısından da önemli. Ayrıca seçime giriş koşullarının bölge illerinde ayrı tartışılması gerekiyor. Metropollerde, HDP’nin milletvekili çıkardığı illerde, ki çoğunlukla Emek Partisi ittifak halde ya da destekleyerek girdi seçimlere, ayrı planlama yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
‘Halk ve demokrasi güçlerinin güçlü temsil edileceği yolu bulmaya çalışıyoruz’
Henüz tam netleştiğimiz bir şey yok ama halk güçlerinin güçlü bir temsiliyetle parlamentoya girmesini çok önemsiyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı içinde yer alan partiler, diğer sol-sosyalist güçler, emek ve meslek örgütlerinin demokratik bir mücadelesi olacak, asgari müştereklerde ortaklaşacağımız platform etrafında seçime ortak girmek. Yol yönteme gelince kimi yerde tek parti adı altında girmek. Mesela A ilinde B partisi adı altında, B ilinde C partisinin adı altında girerek buralardan güçlü bir temsiliyetle çıkabiliriz diye düşünüyoruz ve bunları bir yöntem olarak tartışabiliyoruz. Kesinleşen bir şey yok ama bizim için halk güçlerinin demokrasi güçlerinin güçlü bir temsiliyetle bulunacaksa o yolu yöntemi bulmanın yolunu arıyoruz.