Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’de yapıların Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmadığına dikkat çekerek, “Türkiye’de binalar, izinsiz yapıldığı, malzeme çalındığı ve kontrol edilmediği için tamamen çöküyor” dedi.
Merkez üssü Maraş olan 7.7 ve 7.6’lık depremler 10 kentte büyük yıkıma neden oldu.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Erzurum tarafından başladığını ve Bolu, Adapazarı ve İzmit üzerinden Marmara Denizi’nden Çanakkale’ye geçtiğini belirtti. Mariwaki, söz konusu hattın Çanakkale’den Ege’ye, oradan Güney Kıbrıs’a geçtiğini de söyledi.
Doğu Anadolu Fay Hattı’nın Elazığ Harput’tan başlayarak Maraş, Hatay ve deniz altından Kuzey Kıbrıs’a gittiği bilgisini paylaşan Mariwaki, şunları dile getirdi:
32 sene önce deprem sayısı ve büyüklükleri azdı. Tabi arada 7.4 büyüklüğünde 1999 depremi, 7.2 büyüklüğünde 2011 Van depremi oldu. Ama bu fay hattı 3 sene önce Elazığ depremi ile kırılmaya başladı. Daha önce fay hattı kırılmasının yukarıdan, Elazığ’dan başladığını ve bu taraflara gelebileceğini söyledim. Aynı zamanda Ege Bölgesi’nde Manisa, Muğla ve İzmir’de de deprem oldu. Türkiye’de fayı tutan bir plato var ve platonun kenarı depremin fay hattı anlamına geliyor. Türkiye’de genel olarak hareket başladı ve şimdiye kadar biriktirdiği enerjiyi atmaya çalışıyor diyebiliriz.
‘Birçok bina ruhsatsız, izinsiz ve kaçak’
Türkiye’nin 1998 ve 2018 yılında yapı yönetmeliğinde yaptığı değişiklikler ile yönetmeliğin Japonya ile benzer olduğuna dikkat çeken Mariwaki, şöyle devam etti:
Türkiye’nin yönetmeliğinin bazı küçük noktalarda Japonya yönetmeliğinden daha katı olduğunu söyleyebiliriz ama uygulama noktasında yönetmelik takip edilmiyor. Aslında belediyeden ruhsat alınması ve yanlış varsa yapı denetim şirketlerinin orayı kontrol etmesi gerekiyor. Ama birçok bina ruhsatsız, izinsiz ve kaçak. Türkiye’de bazı bölgelerde birkaç tane bina yönetmeliğe uygun yapıldığı için sağlam kalıyor. O kadar bina düzgün yapılmadığı için tamamen çöküyor. Japonya’da çökmüyor, çökse de sadece birinci katta çöküyor veya yamuluyor. Binalar kullanılamaz hale gelse de tamamen çökmüyor. Oysaki Türkiye’de izinsiz yapıldığı, malzeme çalındığı ve kontrol edilmediği için tamamen çöküyor. Kontrol tam yapıldığı takdirde bunlar olmuyor.
Eğitimin önemi
Deprem eğitiminin önemine dikkat çeken Mariwaki, Japonya’da anaokulundan itibaren çocuklara deprem anında yapılması gerekenler hakkında eğitim verildiğini aktardı. Japonya’da 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremde bina yıkılmadığını ancak insanların deprem esnasında balkondan atladığı için yaşamını yitirdiğini hatırlatan Mariwaki, şunları da ifade etti:
Balkondan atlayan kişi maalesef Türk’tü. Ama bu o insanın suçu değil. Bu insan eğitim almadı. 1999’da Yalova’da o binanın çöktüğünü gördü ve bir deprem varsa binanın içinde olmamak gerektiği bilgisi vardı. Japonya’da binanın çökmediğini düşünmedi ve kendini kaçıncı kattan attığını düşünmeden balkondan atladı. Dolayısıyla eğitim çok önemli. Eğitimle hükümet, belediyeler ve şirketler herkesi depreme karşı hazır hale getirmeli.
‘İnsanların yüzde 70’i kurtarılabilir’
Japonya’nın da Türkiye’nin de depremden kaçamadığını ve buna hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Mariwaki, “Herkes kötüyü unutmak istiyor, tekrar kötü olmasın diyor. Depreme hazır olunduğu taktirde yüzde 70 hasar tespiti yapılabilir. Yani hesaplama ile insanların yüzde 70’ini kurtarabilir. Onun için hep birlikte bunu yapmak lazım” dedi.
‘Marmara depremine hazırlıklı olunmalı’
Marmara Bölgesi’nde yakın tarihlerde 7.5 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini söyleyen Mariwaki, deprem için de hazırlıklı olunması uyarısında bulundu.