AKP’nin kalesi olarak bilinen Konya’da ekonomik krizin etkisi her kesim tarafından dillendirilmesine rağmen muhafazakar seçmenin herhangi bir değişim istememesi dikkat çekiyor. Ancak muhafazakar kesimden gençlerin tercihi değişmiş, rotayı Millet İttifakı’na kaydırmış görülüyor. Kürt seçmen de Meclis’e vekil göndermekte kararlı.
AKP’nin güçlü olduğu kentlerden biri olan Konya, 2018 seçimlerinde AKP’den 10, CHP’den 2, MHP’den 2 ve İYİ Parti’den 1 milletvekili Meclis’e göndermişti.
Cumhurbaşkanlığında ise yüzde 74 oranı ile Recep Tayyip Erdoğan seçilmişti.
Konya’dan seçmenlerle konuştuk. Özellikle orta yaş üzeri ve mütedeyyin kesimin büyük çoğunluğunun AKP ve Erdoğan’dan vazgeçmemiş gibi görünse de beklenmedik şekilde kırılmalar da yaşanabilir. Kentte seçim sonuçlarında çok radikal bir sonuç yerine geçmiş seçmişlere göre bir değişiklik de bekleniyor.
‘Konya’da değişim isteyenler çoğaldı’
Yaş ortalaması yüksek kişilerin tercihi değişmezken, ancak genç seçmenin Millet İttifakı politikalarını incelediğini ve buraya eğilimli olduğu görülüyor.
Seçimlere dair konuşmaktan çekinen çok sayıda kişiden de “20 yıl yeter artık”, “Başım yanmasın”, “15’inden sonra konuşabilirim”, “Emekliyim, param yok”, “Demokrasi istiyorum” cevapları alıyoruz.
Kaygıları sebebiyle konuşmak istemeyen memur, öğretmen ve birçok genç, “Değişim istiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
‘Ekonomi büyük etken oldu’
Kentin sokaklarında ellerinde bayraklarla gezen başörtülü çocuklar dikkat çekiyor ve kadınlar da konuşmaktan çekiniyor. Yüksek sesle dile getirilmese de pek çok kişiden ‘değişim’ lafını duyuyoruz.
Sohbet ettiğimiz bir esnaf tüm seçimlerde AKP’ye oy verdiğini ancak bu seçimde kararını değiştirdiğini ifade ediyor. “Şu yaşıma kadar sol bir partiye oy vermedim ama üç aile Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz, bizden 15 oy var” diyor. Sohbet esnasında kararındaki en önemli etkenin ekonomi olduğunu ve EYT mağduru olduğunu da ekliyor. İnançlı biri olduğunu ifade eden esnaf, “Erdoğan artık diktatörleşmeye başladı” ifadelerini de kullanması dikkat çekiyor.
‘Yaptığımız son demokratik seçim olabilir’
“Genç bir kadın olarak daha özgür bir ülkede yaşamak ve haklarımıza sahip olmak istiyorum” diyen Ayşegül Alioğlu, özellikle son 15 senedir gidişatın iyi olmadığını ve daha da kötüye gidebileceğini belirtiyor. Alioğlu, “Yaptığımız son demokratik seçim olabilir. İnsanları bunu düşünerek oy vermeye davet ediyorum” diye ekliyor.
‘Değişim ihtiyaç değil, şart’
Hacı Kaya isimli bir yurttaş ise Millet İttifakı ile geleceğin iyi olacağını ifade ediyor. Türkiye’nin buzun üstünde olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Ben Avrupa’da 18 sene yaşadım. Avrupa’da kira, çocuk yardımı yapılıyor. Avrupa’yı kötülüyorlar ancak böyle bir şey yok, refah düzeyi yüksek. ‘Almanya bizi kıskanıyor’ diyorlar. Hollanda, laleyi Türkiye’den alıp dünyaya ihraç ediyor. Kanada, mercimeği bizden alıp dünyaya satıyor. Batı bizim neyimizi kıskanacak. İHA, SİHA olsun ama halk faydalanacak mı? Bugüne kadar iyi niyetimizi suiistimal ettiler. Değişim ihtiyaç değil şart, bir an evvel.
‘Gençler değişim istiyor‘
Saadet Partisi Gençlik Kolları’ndan Kamil Özcan, Konya’nın AKP’nin kalesi olduğunu ancak bu seçimde insanların değişim istediğini söylüyor.
Özellikle gençlerin değişim istediğini vurguluyor. Gençlerin istihdam sorunu yaşadığını, mezuniyeti dışında işler yapmak durumunda kaldığını söyleyen Özcan, şu ifadeleri kullanıyor:
20 yıllık tek adam iktidarının bizi getirdiği, kutuplaştırmanın arttığı bu durumda Millet İttifakı olarak uzlaşı sağlamamız, zıt tabanların bir araya gelmesi, bunlar güzel etkenler. 6 siyasi liderin farklı alanlarda etkili olması, Meclis’teki farklılıkları olumlu yönde etkileyeceğini ve daha güzel olacağını düşünüyoruz.
Zafer Partisi’nden ‘provokasyon’
Siyasi partiler, Zafer Yürüyüş Yolu üzerinde seçim stantlarını yan yana kurmuş ve çalışmalarını yapıyor. Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyeleri bildirilerini dağıtırken Zafer Partisi standından küfür ve hakaret içeren sloganların yükseldiğine şahit oluyoruz.
Sahada polis olmasına rağmen herhangi bir uyarı yapılmaması da dikkat çekiyor. Sloganlara karşı halay çeken TİP üyeleri polis tarafından kameraya alınıyor.
Irkçı sloganların ve provokasyonun artmasıyla birlikte Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri, TİP’e destek vermek için birlikte “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganı atıyor.
‘Gençler ekonomiyi düşünmek istemiyor’
TİP Gençlik Kolları’ndan Cihan Kavak da gençlerin çok fazla problemi olduğunu ifade ederek, şunları söylüyor:
2 senedir sinemaya gitmedim. Gerek maddi durum gerek sanat üstüne inen siyasi ambargolar yüzünden böyle durumlar yaşanıyor. Maddi durumu düşünmek istemiyoruz. Bir gencin bunu düşünmemesi gerekiyor. Bir kafede çay içmek 10 lira olmuş. Gençlerin en büyük sıkıntısı şu an budur.
‘TİP gibi partilerin çalışma yürütmesi değişimin başlangıcı’
Kılıçdaroğlu’nun yüzde 5 farkla kazanacağını düşünen Kavak, Konya’da TİP gibi partilerin çalışma yürütmesinin değişimin başlangıcını gösterdiğini ifade ediyor. Sohbet ettikleri seçmenden aldıkları tepkiye göre, AKP ve MHP’den karar değişikliği yapanların olduğunu da söylüyor.
Kürt seçmenin tavrı
Konya’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu ilçeler Kulu ve Cihanbeyli ise geçmiş seçimlerde Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) desteklemiş ancak HDP Konya’dan milletvekili çıkaramamıştı.
2018 seçimlerinde AKP’nin yüzde 67,75 oy oranına ulaştığı Meram ilçesinde 2021 yılında Dedeoğulları ailesi katliamı yaşanmıştı.
Kürt seçmen Konya’da seçim çalışma yürütmenin ırkçı saldırılar ve ayrımcılık nedeniyle zor olduğunu dile getiriyor, ancak önümüzdeki seçimlere dair umutlu oldukları da görünüyor.
Seçimlere sayılı günler kala Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Konya Işıklar Mahallesi’nde seçim mitingini yaptı.
Coşkulu ve her yaş grubunun bulunduğu mitingde yoğun güvenlik önlemi alınması dikkat çekiciydi. Alana gelen insanlar, polis tarafından detaylı aramadan geçirildi. Halk şiddetli rüzgara rağmen miting bitene kadar alanı terk etmedi. Yeşil Sol Parti, bu seçimde Konya’dan Meclis’e milletvekili gönderme konusunda iddialı.
Miting alanında mikrofon uzattığımız Gıyasettin Almaz, Eylül Yaylacı ve Faruk Karagöz önümüzdeki seçimlere dair görüşlerini Gazete Karınca’ya anlattı.
‘Halkımızın talebi değişim’
“21 yıllık AKP iktidarı artık herkesi canından bıktırdı” diye sözlerine başlayan Gıyasettin Almaz, Konya’da halkın Yeşil Sol Parti’ye ilgisi ve heyecanı olduğunu belirtiyor.
Türkiye genelinde parlamentonun aritmetiğini Yeşil Sol olarak değiştireceklerini söyleyen Almaz, “Hem cumhurbaşkanlığı hem de Meclis’te değişim olacak, halkımızın talebi de bu yönde” diyor.
‘Cumhurbaşkanlığı kadar Meclis çoğunluğu da önemli’
Parlamentonun bir takım işi olduğunu ve tek yönlü olamayacağını söyleyen Almaz, şöyle devam ediyor:
Sadece cumhurbaşkanlığının kazanılmasıyla taleplerimiz karşılanmayacak. Taleplerimizin tamamen karşılanması için cumhurbaşkanlığı artı Meclis aritmetiğinin mutlaka değiştirme gücü ve yeterlilik sayısı olması lazım. Meclis çoğunluğu da tek başına yetmez, cumhurbaşkanı yetkisi Meclis kararlarını lağvedebilir. O yüzden toplumsal taleplerimizin karşılanması için ve yargının esas görevini yapması için Meclis aritmetiği ve cumhurbaşkanlığının aynı potada olması lazım.
‘Halk bu gidişata dur diyecek’
Halka anlatacak bir şey olmadığını, ekonomik krizin herkesin gözü önünde olduğunu ifade eden Almaz, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Çok şeye muhtaç olduk. Düne kadar yemediğimiz, soframızda bulunması ayıplanan şeyler baş tacı oldu. Eti marketlerde vitrinde görüyoruz, soğanın fiyatı öyle. Sofrasında, trafikte her yerde birebir halk yaşıyor. Çocuğunu okutamıyor artık insanlar. Bir asgari ücretlinin aylığı kirasına yetmiyor ki bu adam nasıl beslenecek? İnsanlar artık bu gidişata dur diyecek.
Almaz, “Bu kadar uzun süreli yetkinin geldiği noktayı hiçbirimiz hak etmedik. Gencimiz, kadınımız, coğrafyamız, doğamız hiç kimse hak etmedi” diyor ve amasız fakatsız herkesin tek noktada birleşmesi gerektiğini kaydediyor.
‘Kader seçiminde Yeşil Sol Parti anahtar rolünde’
Eylül Yaylacı ise “Bu sene Konya’dan milletvekili çıkaracağımıza inanıyoruz” diyor ve ekliyor:
Bir gencin boynunda sarı atkı vardı, içeri almadılar. Halktan daha fazla sayıda güvenlik güçleri var. Yeşil Sol Parti böyle dezavantajları her zaman yaşıyor ancak halkımız bunu umursamıyor. Genel olarak 28’inci dönem milletvekili seçimlerinde Yeşil Sol Partiyi şanslı görüyoruz, anahtar rolde. Hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçiminde Türkiye’nin kader seçimi olacak. Sahada da çok net görüyoruz. Türkiye’yi çok güzel günler bekliyor. Yeşil Sol Partinin yeşil rengiyle kucaklayacağız.
‘Ortak demokratik anayasa ve rahat siyaset yapmak istiyoruz’
Matematik Öğretmenliği mezunu olan, ancak mülakat nedeniyle görevini yapamayan ve ticaretle uğraşan Faruk Karagöz de siyasi süreçlerden dolayı bedel ödediğini ve mesleğini yapamadığını söylüyor.
“Ortak demokratik anayasa, halkların kardeşçe yaşadığı, insanlık paydaşında buluştuğumuz bir seçim süreci yaşamak istiyoruz” diyen Karagöz, ülkede herkesin söz sahibi olması, özgürce kendini ifade edebilmesi ve kitlelerin rahatça siyaset yapabileceği bir ortam istediklerini vurguluyor.
‘Bu halkın ferdiyiz, kutuplaştırılmak kötü bir duygu’
Konya gibi bir yerde siyaset yapmak çok zor olduğuna değinen Karagöz, şunları ifade ediyor:
Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi; ‘Biz kalemsiz yazıp, kitapsız okuyoruz.’ Herkesten aynı politik tavrı beklemek yanlış ancak bu bayrakların asılması bile Konya için önemli. Özellikle Cihanbeyli ve Kulu halkını ötekileştirenlerin bu süreci nasıl yönlendirdiğini görüyorsunuz. Biz bu vatanda 1071 Malazgirt Savaşı’ndan beri beraber yaşıyoruz. Bu halkın ferdiyiz, kitlesiyiz. Ülke o kadar kutuplaştırıldı ki, ya ondan yanasın ya terörist ya da FETÖ’cüsün. Bu şekilde insanları çember içine alınması çok kötü bir duygu.
Medyada hiçbir şekilde yer almadıklarını da söyleyen Karagöz, halka ulaşmak için ev ev gezdiklerini ifade diyor. Sonuç olarak Konya’daki Kürt seçmen Meclis’e vekil göndermekte kararlı.