Jake Horton & William Armstrong*
Türkiye’de, yönetmeliklerin yetersiz uygulanmasının son depremlerde birçok binanın yıkılmasına neden olması öfkeyi artırıyor.
BBC, yakın zamanda inşa edilip son depremlerde çöken yapı bloklarının olduğunu doğruladı.
Malatya’da (aşağıda görülen) bir bina geçen yıl tamamlandı ve sosyal medyada “son deprem yönetmeliğine uygun olarak tamamlandı” ilanının ekran görüntüleri yayımlandı.
Metinde, kullanılan tüm malzeme ve işçiliğin “birinci sınıf kalite” olduğu belirtildi.
Şu an bu reklamdan hiçbir iz yok, ancak birkaç kişi daha önce çektiği fotoğraf ve videoları internette yayınladı. Reklam, şirketin web sitesindeki benzer tanıtımlarla eşleşiyordu.
Liman kenti İskenderun’da yakın zamanda inşa edilen bir başka apartmanın büyük ölçüde yıkıldığı görüldü.
Öncesi ve sonrası: İskenderun’da yeni yapılmış bir apartman
Bu bina için bir inşaat şirketi, binanın 2019’da tamamlandığını gösteren bir görsel paylaştı.
BBC, yıkılan binanın görüntüsünün (sağda) şirketin yapıyı tanıttığı fotoğrafın (solda) konumuyla eşleştiğini doğruladı.
Görüş almak için ilgili inşaat şirketiyle iletişime geçtik ancak henüz bir yanıt alamadık.
Antakya’da 2019 yılında açılışı yapılan bir diğer yapı, BBC tarafından doğrulanan bir fotoğrafta büyük ölçüde yıkılmış olarak görülüyor.
Antakya’daki Güçlü Bahçe Sitesi depremlerde ağır hasar gördü.
Söz konusu inşaat firmasının sahibinin “Güçlü Bahçe City projesi, özellikle konumu ve inşaat kalitesi açısından diğerlerine göre özeldir” açıklamasının yer aldığı, sitenin Kasım 2019’daki açılış törenine ait bir video bulduk.
Depremlerin şiddetine rağmen uzmanlar, kurallara uygun şekilde inşa edilen yapıların ayakta kalabilmesi gerektiğini söylüyor.
“Depremlerin maksimum büyüklüğü çok fazlaydı ancak iyi inşa edilmiş binaları yıkacak kadar güçlü değildi” açıklamasını yapan University College London’dan Acil Durum Planlaması ve Yönetimi Profesörü David Alexander, “Çoğu yerde sarsıntı düzeyi maksimum seviyenin altındaydı, bu nedenle yıkılan binlerce binadan neredeyse tamamının uygun bir deprem yönetmeliği doğrultusunda inşa edilmediği sonucunu çıkarabiliriz” diye konuştu.
İmar yönetmeliğinin uygulanmaması
En sonuncusu 2018’de olmak üzere önceki afetlerin ardından imar yönetmeliğindeki değişiklikler sıklaştırıldı.
Ülkenin kuzeybatısındaki İzmit kenti çevresinde 17.000 kişinin hayatını kaybettiği 1999 depreminin ardından daha katı güvenlik standartları da getirildi.
En son mevzuat, deprem bölgesindeki yapılarda çelik donatıyla güçlendirilmiş yüksek kaliteli beton kullanılmasını şart koşuyor. Kolonlar ve kirişlerin de depremlerin etkisini etkili bir şekilde önlemek için dağıtılmasını zorunlu tutuyor.
Ancak bu kurallar yeterince uygulanmadı.
Prof. Alexander, bu durumu şöyle ifade etti: “Problemlerden biri de mevcut binalarda iyileştirme çalışmalarının yetersiz olması ancak aynı zamanda yeni binalarda da yönetmelik standartlarına yetersiz bir şekilde uyuldu.”
Uygulama neden bu kadar zayıf?
Hükümet, gerekli izne sahip olmadan inşa edilen yapılar için periyodik olarak, ücret karşılığında fiilen yasal muafiyet sunan ‘imar afları’ sağlıyordu. Bu aflar, 1960’lardan bu yana (en son 2018’de olmak üzere) uygulandı. Eleştiriler, bu tür afların büyük bir deprem durumunda felakete yol açabileceği konusunda uzun süredir uyarıda bulunuyordu.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu’na göre, Türkiye’nin güneyindeki deprem bölgesinde 75 bin kadar binaya imar affı verildi.
Son afetten sadece birkaç gün önce, Türkiye medyası, son inşaat çalışmaları için yeni bir affı kapsayan yasa tasarısının Meclis onayını beklediğini bildirdi.
Jeolog Celal Şengör, bu yılın başlarında fay hatlarıyla bölünmüş bir ülkede bu tür imar aflarını geçirmenin “suç” olduğunu söylemişti.
2020’de Türkiye’nin batısındaki İzmir’i vuran ölümcül depremin ardından, BBC Türkçe raporu, İzmir’deki 672 bin binanın son aftan yararlandığını ortaya koymuştu.
Aynı rapor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2018’de “Türkiye’deki binaların yüzde 50’den fazlasının -yaklaşık 13 milyon binaya eşdeğer- yönetmeliklere aykırı olarak inşa edildiğini” belirten tespitine yer vermişti.
Son depremlerin ardından, Türkiye’deki inşaat standartları hakkında görüş almak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ulaştık. Bakanlık, “Yıkılan hiçbir binamız yok. Alandaki hasar tespit çalışmaları hızla devam ediyor” açıklamasında bulundu.