İbrahim Aslan
6 muhalefet partisi liderinin 13 Şubat’ta verdiği yukarıdaki fotoğraf üzerinden epey bir tartışma yürütüldü ve yürütülmeye devam ediyor.
Bu fotoğrafa ilişkin MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin grup toplantısında fotoğrafın çıktısı üzerinden yaptığı, ‘alttaki tek ayak, yok 4’üncü ayak, yok üçayak olsa bilmen HDP neresinde, dış güçler şurasında’ yorumunu ise gülmek isteyenler, izlemedilerse yeniden izleyebilirler.
Bahçeli, sanki grup toplantısında siyasi değerlendirme değil de Veli Efendi Hipodrumu’nda at yarışlarına ilişkin yorum yapıyor hissine kapılmadım değil!
***
Fotoğrafa ilişkin Bahçeli’nin yorumunu bir tarafa bırakarak, işin özüne dair birkaç kelam edeyim.
Toplantıdan önce 6 muhalefet liderinin özellikle fotoğraf ile verecekleri mesajın üzerinde oldukça duruldu.
Gazete Duvar’da toplantıdan bir gün önce Nergis Demirkaya’nın muhalefet yetkililerine dayandırarak verdiği kulis habere göre bir yetkili, verilecek fotoğrafa ilişkin şu yorumda bulunuyor:
“Bu toplantının vereceği ilk mesaj çekilecek fotoğraf olacak. Bence bu toplantının en önemli sonucu 6 lideri bir arada gösteren iyi pikselle çekilmiş kaliteli bir fotoğraf olacak. Bu fotoğraf gelecek açısından bir başlangıç anlamı taşıyacak.”
Yine BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın toplantı sonrası yazdığı kulis habere göre, toplantı öncesinde 6 muhalefet liderinin ayakta ve yan yana görüntü vermesi CHP tarafından planlandı ve bir gün önce diğer partilere iletildi.
Gelen değerlendirmeler üzerinden küçük değişikliklerle parti başkanları, kameraların karşısına geçerek poz verdi.
Toplantıya ilişkin basına verilen iyi pikselle çekilmiş kaliteli fotoğraf bu şekilde ortaya çıktı. 6 partinin başkanı açısından da önemliydi!
***
Üzerinde durulan fotoğrafın yanı sıra bir başka tartışma konusu da, 6 muhalefet partisinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnini 28 Şubat tarihinde açıklayacak olması.
Bu tarih birçok kişinin akıllarına hemen ‘post modern darbe’ olarak da nitelendirilen 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu kararının 25. yıldönümünü getirdi. Bu post modern darbe ile bugünkü iktidarın önünün açıldığına ve muhalefet liderlerinin bu tarihi bilinçli seçtiğine yönelik yorumlar yapıldı.
28 Şubat tarihi aynı zamanda Dolmabahçe Mutabakatı’nın 7. yıl dönümü. 2012 yılının sonuna doğru başlayan “çözüm süreci”nin en önemli adımıydı Dolmabahçe Mutabakatı.
28 Şubat 2015’te İmralı Heyeti ile devlet heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 10 maddelik Çözüm Deklarasyonunu açıklamıştı.
6 muhalefet partisinden söz konusu tarihe ilişkin tesadüfi olduğu yönünde açıklamalar yapılsa da, 28 Şubat tarihinin seçilmesinin, post modern darbeden çok Dolmabahçe Mutabakatının yıldönümüne getirilmesi ihtimalinin daha güçlü olduğuna inananlardanım.
Çünkü bu devletin iktidarı da iktidara aday olan sistem içi muhalefeti de kendince önemli gördüğü açıklamaları yaparken, tarihini tesadüflere bırakmaz. Hep simgesel tarihlere gönderme yapacak bir akıl ile karar alır.
Bu aklın da açıklama tarihini post modern darbe tarihine denk getirmekle değil Dolmabahçe Mutabakatı’na karşı olmak üzerinde bu tarihi seçtiğini düşünüyorum.
Öyle olmasaydı Kılıçdaroğlu ve Uysal’ı hadi geçelim; Davutoğlu, Babacan ve hatta Akşener’in o fotoğraf karesinde ne işi olurdu?
***
Masanın ayakları, verilen fotoğraf ve 28 Şubat tarihinin yanı sıra toplantıdan sonra özellikle sosyal medyada,‘HDP neden fotoğrafta yok’ tartışmaları oldukça yoğun yapıldı. Buna ilişkin yazılan, çizilenin yanı sıra gerek iktidar kanallarında gerek ise iktidar karşıtı kanallarda çeşitli tartışmalar gerçekleştirildi.
HDP orada olmalı mıydı?
Kanımca asıl HDP’nin olmaması değil olması sorun olarak görülmelidir.
Bir defa zaten HDP’nin iki Eş Genel Başkan ile orda olması, oradaki 6 liderin keyfini kaçırırdı.
Alın size tartışılan fotoğraftan ilk kriz!
Eş Başkanlık sisteminin somut halinin o fotoğraf karesine girmesi dahi 6 sistem içi muhalefet liderinin kimyasını bozabilir demeyeyim, kesin bozardı.
O fotoğraf karesi, HDP’nin Eş Genel Başkanlık sistemini kaldırabilecek demokrasi çerçevesine sahip değil ve olacağını da düşünmüyorum.
HDP’nin o fotoğraf karesinde olmamasına ilişkin uzun uzadıya değerlendirmeler de yapılabilir. Ancak işin özü HDP’nin ideolojik-politik hattı ile fotoğraf karesindekilerin ideolojik-politik hattı, fotoğrafın megapiksellerini tarumar edebilir.
***
HDP’nin bu muhalefet liderleri veya partileriyle AKP-MHP iktidarına karşı taktiksel politikalar geliştirmesi anlaşılır ve olabilir. Bu yok sayılacak, reddedilecek bir durum değil.
Veya devletin iki ayrı blok halinde hareket eden partileri arasında dönemsel politikalar geliştirmesi, seçim stratejileri oluşturması dışlanamaz. Ancak bu bloklara angaje olmuş bir HDP, öncelikli olarak HDP’nin misyonunu ortadan kaldırır.
Bunu en iyi idrak edenin başta HDP kitlesi ve yöneticileri olduğunu düşünüyorum.
HDP’nin içerisinde yer aldığı veya oluşturmaya çalıştığı asıl ittifak, Demokrasi İttifakı’dır.
Demokrasi İttifakı’nın zemini ne kadar güçlendirilir ve fotoğraf karesi ne kadar büyütülürse, bu coğrafyanın sorunlarına çözüm getirilebilir.
6 muhalefet liderinin“Yarının Türkiye”sini inşa etmek için önemli bir adım attık” diyerek, servis ettikleri fotoğraf karesi, yarının Türkiye’sini inşa etmek değil bugünün Türkiye’sini yeniden restore etmektir.
Bu coğrafya insanın asıl ihtiyaç duyduğu ise, eskiyi yeniden restore etmek değil yeniyi, alternatif bir paradigma ile inşa etmektir.
O inşayı gerçekleştirecek fotoğrafı HDP, Demokrasi İttifakı çalışmasıyla Türkiye’nin tüm renklerini kadrajın içine alarak verebilir.
Asıl üzerinde durulması gereken ve bu coğrafyanın ihtiyacı olan o fotoğraf karesinin gücü olabilir.