HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın din ve inançları istismar ettiğini belirterek, “Bu kampanyanın amacı dinin iktidarların tahakküm ve sömürü aracı olarak kullanılmasının önünü kesmektir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirdiği buluşma ile “İslam’da Emek, Barış ve Adalet” kampanyasının startını verdi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, tanıtım metni okunan kampanyaya dair değerlendirmelerde bulundu.
Son derece önemli bir kampanyanın startının verildiğini söyleyen Sancar, şunları ifade etti:
‘İktidar inançları istismar ediyor’
İslam’da Emek, Barış ve Adalet kampanyası öyle bir dönemde başlatılıyor ki pek çok açıdan ülkenin yol ayrımına gelmesinde doğru yolu gösterici bir ışığı da hep birlikte yakmayı sağlayacaktır. Bu yol ayrımında mevcut iktidarın en çok istismar ettiği alan din ve inançlardır. Bu istismarı önlemek ve inançların barış, emek ve adalet konusunda doğru yolu, güzeli ve iyiyi göstermesine katkı sağlamak son derece değerli bir hedeftir.
Dinlerin barış, sevgi, adalet amacıyla ortaya çıktıklarını, siz alimler de burada bulunan kardeşlerim de dile getirdiniz. Yola çıkış sevgi, adalet, barış için olmuştur, fakat dinlerin zulüm, sömürü ve savaş için kullanılmasının da örnekleri çok fazladır. Dinler tarihi bir yandan iyilik, adalet, sevgi için mücadele tarihi iken; bir yandan da dinlerin zulüm, sömürü ve savaş için kullanılma tarihidir.
Bir inanç, bir din adına hareket edenler o dini ve inancı dayatmayı reddetmek, eğer barışı istiyorsa eğer özgür yaşamak istiyorsa, esas olan budur. Bu kampanyanın amacı bir yandan dinin iktidarların tahakküm ve sömürü aracı olarak kullanılmasının önünü kesmek ve bütün inançların eşit ve özgür yaşayacağı bir geleceği kurmanın temellerini atmaktır.
Dini sömürünün bir perdesi ve meşruluk kaynağı olarak kullanmak günahtır, ayıptır hatta suçtur.
‘Özgürlükçü ve eşit bir yaşamı savunuyoruz’
Dinin bu şekilde hele İslam dininin bu şekilde kullanılmasına karşı HDP inançların özgürlüğü ve eşitliğini kararlılıkla savunan bir programı başından kuruluş temeli olarak ilan etmiştir. Dinlerin ve inançların istismarını önleyecek özgürlükçü laiklik ilkesini benimsemiştir. İktidarın dinleri kullanılmasını, dinlerin iktidar için araç olarak kullanılmasını ancak bu ilkelerle mümkün olabilir. Bizler eşit yurttaşlığı savunurken, tam da çoğulcu, özgürlükçü ve eşit bir yaşamı savunmuş oluyoruz. Bütün inançların eşit ve özgür, bütün hakların eşit ve özgür yaşadığı bir geleceği kurmayı hedefliyoruz. Bizlerin bu yolda bugüne kadar harcadığı çabaları tek tek anlatmaya gerek yok. İktidarları en çok ürküten şey, samimi ve gerçek anlamda inançlara saygıyı, inançların eşitliğini ve özgürlüğünü savunan böyle büyük kitleden güçlü bir örgütlenmenin varlığıdır. HDP’den ürkmelerinin nedeni bu düzene gerçek bir alternatif sunuyor olmasıdır. Bizler bunda vazgeçmeyeceğiz.
Önümüzde seçimler var, seçimlere giderken toplumu inanç üzerinden, din üzerinden kutuplaştırma yöntemlerini bu iktidar yoğunlaştıracağını açıkça gösteriyor. Varlığını sürdürebilmek için bu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya ihtiyaçları var. Suçlarını, günahlarını, yolsuzluklarını ve zulümlerini örtmek için dine sığınmaya, dini istismar etmeye devam edecekler. Bizler de dinin gerçek değerlerinin, bu iktidarın uygulamalarına karşı olduğunu sizlerin yardımı ile topluma daha fazla anlatmaya çalışacağız.