Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden sol partilerin oluşturduğu üçüncü yol ile çıkılabileceğini belirten SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, “Üçüncü yol hayati önemde. Bu yolu genişletmekten başka çare yok” dedi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, yaklaşan seçimler öncesi Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ve sol bloğun oluşturduğu üçüncü yol çalışmalarını değerlendirdi.
‘Anayasa ve yasalar askıya alındı’
AKP’nin son 20 yılda uygulamış olduğu neoliberal iktisadın sonunun geldiğini söyleyen Uğur, bütçenin denetlenemediğini, yasaların ve Anayasa’nın askıya alındığını ifade etti.
Örgütlülüğün zayıf olmasından kaynaklı ekonomik krizlere yol açan yönetim biçimine yeterince tepki gelişmediğini belirten Uğur, “Maalesef Türkiye’de sendikal hareket, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinde kuvvetli bir örgütlülük yok” dedi.
‘Tepkiler gelişmeye başladı’
İtirazın yükselmemesinin ikinci nedeninin de 12 Eylül’den devralınan baskı rejimi ve Anayasa olduğunu ifade eden Uğur, yaratılan korku iklimine dikkat çekti. Uğur, “Herkes tepkisini 2023 seçimlerine saklamakta. Ama yer yer bu tepkinin sokağa çıktığını görüyoruz. Senenin başında moto kurye işçilerinin eylemleri, arkasından Antep’te çok sayıda tekstil işçisinin direnişini gördük. Bugün yine çeşitli iş yerlerinde işçi direnişleri görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bu yolu genişletmekten başka çare yok’
Toplumun içerisinden geçtiği bu süreçte HDP’nin başını çektiği 3’üncü yolun hayati önemde olduğunu söyleyen Uğur, bu yolun farklı görüşlerin, toplumsal kesimlerin ve taleplerin bir arada durabileceği bir zemin sunduğunu dile getirdi.
Bu yolun mevcut egemen ittifakların karşısında halkçı, ilerici, demokratik ve sosyal bir cumhuriyeti hedeflediğini kaydeden Uğur, “Kasıt ettiğimiz şey siyasi yapıların üste inşa ettiği bir durum değil. Esasen aşağıda kadın, işçi, ekoloji mücadelesini kapsayan ve birleşik bir mücadele hattı kuran yaklaşımdır. Bu yol açılmıştır. Bu yolu genişletmekten başka çare yoktur. Eğer 2023 bir hesaplaşma anı ise burada herkesin sorumlu davranması, elindeki bütün imkanları ortak imkanlara dönüştürmesi gerekir. Bu sosyalistlerin hem kendi aralarındaki hem de toplumsal dinamiklerle kuracağı bloğun oluşumu açısından önemlidir. Şimdilik burada çalışmaktan başka yol yok” diye belirtti.
‘Parlamentoda çoğunluğun sağlanması önemli’
Bu ittifakın öncelikli hedefinin mevcut iktidar rejimini ortadan kaldırmak olması gerektiğini belirten Uğur, rejimin yarattığı ağır iktisadi tahribatın kaldırılması, emekçilerin lehine yeniden düzenlenmesi için buna ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Parlamentoda çoğunluğu sağlamanın önemine vurgu yapan Uğur, şunları dile getirdi:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan kaybetmiş olsa bile parlamentoda da çoğunluğun elde edilmesi gerekiyor. Yoksa Türkiye yeniden siyasi bir krizin içerisine girer ve buradan yeni bir sağcı dalganın yükselmesine sebep olabilir. Bu korkulu rüyayı görmek istemiyorsak bugün önümüzdeki bütün görevleri kendi örgütsel çıkarlarımızın önüne koyarak ortak hareket etmekten başka yol yok. Bu açıdan da sadece bir seçim işbirliğinden bahsetmiyoruz. Tek adam rejiminin ortadan kaldırılması, radikal demokratik dönüşümlerin hızla gerçekleştirilmesi, işçilerin, köylülerin sosyal taleplerinin gerçekleşmesi için bu birliğe ihtiyaç var.
Hem Türkiye’nin içinden geçtiği siyasi krizden hem de emekçilerin yaşamış olduğu iktisadi krizden kurtulmak için önümüzde bir süreç var. Sosyalistler ve HDP başta olmak üzere rol üstlenmeliler. Derin iktisadi krizin çözümü yeni neoliberal politikalar değil halkçı politikalardır. Bunu toplumun önüne koyarak, yeni bir seçeneği ortaya koymaktan başka yol yoktur.