“Seçimi iptal ettirmeye yönelik planlar yapılıyor”

HABER MERKEZİ – MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı “af” çıkışını ve  “Seçime 1 hafta 10 gün kala bir talimat ile isyan başlatırlar ise ne olur?” sözlerini Gazete Karınca’ya değerlendiren HDP Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, “Seçimi iptal etmeye varacak planların yapıldığını söylemek mümkün” dedi.

Haber: Altan Sancar

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dile getirdiği “af” beklentisine yönelik tartışmalar devam ediyor.

Bahçeli’nin hükümete yakın Sabah Gazetesi’ne yaptığı, “Cezaevindekiler kader kurbanı olmaktan çıkıp seçime 1 hafta 10 gün kala bir talimat ile isyan başlatırlar ise ne olur? Kader kurbanı olan insanları ayıklayıp dışarı çıkartın, Türkiye biraz rahatlasın, rehabilite olsun” açıklaması ise tartışmayı başka bir boyuta taşıdı.

“Af” söylemi ve ardından ortaya atılan “isyan” sözlerini değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Bahçeli’nin suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı gibi isimleri önceleyerek hem oy kazanmayı hedeflediğini hem de seçimlerin ötesinde planların yapıldığının görüldüğünü belirtti.

“Seçimi iptal ettirme amacı olabilir”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve MHP’nin seçimlere ‘ölüm kalım meselesi’ olarak baktığını belirten Özgökçe-Ertan, istenilen sonuçların alınamayacağının anlaşılması nedeni ile seçimlerin iptal edilmesine yönelik bir amacın olabileceğini dile getirdi.

Özgökçe-Ertan, gazetemize şunları aktardı:

“Bahçeli, af söylemi ile birlikte Çakıcı gibi mafya liderlerini övmüş ve onları önceleyerek ‘Vatan haini değiller’ demişti. Yani MHP lideri af tartışmasını bu tarz isimler için başlattı, ancak tüm tutuklu ve hükümlüler ile ailelerinde bir beklenti yarattı.

Biliyoruz ki cezaevlerinin kapasiteleri çok üzerinde bir doluluk oranına sahip ve devlet vaat olarak yeni cezaevlerinin yapılacağını belirtiyor. Özellikle 7 Haziran sonrası ve OHAL ile birlikte de siyasi tutukluların sayısı giderek artıyor. Sadece HDP’ye üye olan beş binden fazla kişi şu an itibari ile tutuklu bulunuyor. Bahçeli yarattığı bu beklenti ile siyasi tutuklulardan oy alamayacağını bildiği için de asıl hedef olarak adli suçlardan tutuklu insanlar ve ailelerini de hedefliyor olabilir.

İsyan söylemi aynı zamanda bir tehdit algısı yaratmak için de ortaya atılmış bir söylem ve amaç bunun üzerinden siyasete yön vermek. Bahçeli’nin bahsettiği ve cezaevlerinde çıkacak bir isyan aynı zamanda seçim güvenliğine dönük de bir hamle ve bu durumda Türkiye kaosa dahi sürüklenebilir. Biliyor ve görüyoruz ki seçimin ilk turda sonuçlanmayacağı ve ikinci tura kalacağı gün gibi aşikar. İlk defa AKP’nin kaybedeceği görülüyor ve toplumda da böyle bir hava oluşmuş durumda. AKP ve MHP, sırf bu kaybedişi engellemek ve HDP’yi barajın altında bırakmak için bir seçim yasası çıkardı ve seçim ihlalleri kanun haline getirildi. Muhalefetin buna rağmen yürüttüğü çaba ile bu yasa ile hedeflenene ulaşılamayacağı ortaya çıktı. Seçime ölüm kalım meselesi olarak bakıldığı için de ortaya çıkabilecek kaos ile seçimi iptal ettirme amacı da güdüyor olabilirler.”

“Paramiliter güçler hayra alamet değil”

AKP’nin seçime yönelik birçok planının olduğunu belirten Özgökçe-Ertan, 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşananları hatırlatarak benzer olayların yaşanmasının mümkün olduğunu da dile getirdi.

Seçim sürecinin “sıkıntılı” geçeceğinin görüldüğünü belirten Özgökçe-Ertan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Seçime dair hesapların dışında, mafya liderlerine yönelik af çıkışının oluşturulan paramiliter güçlere yönelik de bir hazırlık olma ihtimali de kaygı uyandırıyor. Paramiliter güçlerin, Kürt illerinde her geçen gün daha fazla güçlendirildiğine dair ciddi duyumlar alıyoruz. Ciddi anlamda sıkıntılı bir seçim süreci geçireceğimiz de aşikar. Halk, sandıklara gidip oy kullanma yönünde büyük bir irade gösteriyor, ancak sandık güvenliğine yönelik bir hava oluşturulmaya çalışıldığı yönünde ciddi duyumlara sahibiz. Hazır kıta bekletilen paramiliter güçler seçim ve sonrası açısından hiç de hayra alamet değil.

AKP’nin seçimde 7 Haziran benzeri bir sonuç alması halinde farklı farklı planları olduğundan bahsediliyor. 7 Haziran sonrası hükümet kurulmaması B planıydı. 7 Haziran sonrası yaşananlar da başka bir plandı ki bu süreçte de benzerlerinin yaşanması mümkün. Yaşanacak olaylar ile seçimi iptal etmeye varacak planların yapıldığını da söylemek mümkün.”

Bahçeli’nin çıkışı, hükümetin tutumu

MHP lideri Bahçeli, “çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılar, FETÖ’cüler hariç” olmak üzere ‘genel af’ çağrısında bulunmuş ve şunları söylemişti:

“Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşat Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı?”

Bahçeli’nin bu çağrısı hükümet kanadında karşılık bulmazken, Başbakan Binali Yıldırım, “Hükümet olarak teröristlere af gündemimizde yok” demişti. AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Sayın Bahçeli’nin bu talebi veya teklifi kendisine aittir. Ama bizim şu anda hükümetimizde böyle bir düşüncemiz kesinlikle yoktur” açıklamasında bulunmuştu.

MHP lideri ise Erdoğan tarafından da kabul görmeyen af talebinin arkasında durmuş, “Devamlı dillendireceğiz. Allah’ın izniyle affın çıkacağını ümit ediyorum” demişti.

Bahçeli son yaptığı açıklamada ise “Kader kurbanları” vurgusunu yineleyerek bu kez “Seçimden önce bir talimat ile isyan başlatılırsa ne olur? Gezi olaylarından çok daha korkunç ve gaddar olur. Yoksa biz durup dururken şunu şöyle yapın demiyoruz” demişti.