Times: Türkiye’nin Katar’a desteği, NATO’yu aptalca bir kavgaya sürükleyebilir

HABER MERKEZİ – Körfez’de yaşanan krizde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumunu ele alan Times gazetesi, Türkiye’nin Katar’a desteği için “NATO’yu aptalca bir bölgesel kavganın içine sürükleyebilir” yorumunda bulunuyor.

Times gazetesi, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın aralarında yer aldığı 13 ülkenin “terörü desteklediği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri kesme kararı almasının ardından yaşanan krizde Türkiye’nin tutumunu başyazılarından birinde ele aldı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın Körfez ülkelerinin taleplerini “saygısızlık” diye tanımladığını söyleyen gazete, Katar’ın talepleri reddettiğini, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ise Katar’a yönelik suçlamalarını sürdürdüğünü, ambargoyu sürdürmekten ve “ek önlemlerden” bahsettiğini belirtiyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre “Tehlikeli ve tamamen gereksiz bir hesaplaşma için sahne hazır” diyen Times’ın makalesinde dikkat çeken satırlar şöyle:

Türkiye’nin müdahalesi işi ciddileştiriyor. Türkler şimdi de Katar’ı dış müdahaleden korumak için askerlerini kullanmaya hazır olduklarından bahsediyorlar ve bu nedenle silahlı kavga kaygıları artıyor. Erdoğan böyle yaparak, IŞİD’le mücadele koalisyonun katılmak için isteksizce aldığı karar rağmen, İslamcı davalara verdiği destekten vazgeçmediğini gösteriyor. Ankara’nın yasaklı Müslüman Kardeşlere verdiği destek nedeniyle hala öfkeli olan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile baltaları gömme niyeti de yok. Ayrıca, Suudi Arabistan ile Suriye konusundaki görüş ayrılığını derinleştirip İran’la yakınlaşmaktan da korkmuyor.

Times, Erdoğan’ın Katar konusundaki tutumuyla Batı için bir ikilem yarattığını söylüyor ve “Erdoğan yanlış nedenlerle doğru bir iş yapıp, bir ülkenin zorbalara karşı kendi egemenliğini savunmasına yardım ediyor” diyor.

Gazete başyazısına şöyle son veriyor:

Erdoğan’ın gündemi, bölge genelindeki İslamcı davaları desteklemek, Suriyeli Kürtler ‘in yenilgisi ve eski Osmanlı hegemonyasının aşama aşama yeniden yaratılması. Bunlar Batı’nın amaçları değil. Ve Türkiye bir NATO üyesi olduğundan, herhangi bir askeri macera ittifakı da kavganın içine sokabilir. Gururları ve otoritelerine meydan okunduğunda Arap prensleri pervasızca yanıt verebilir. Ortadoğu’nun bir başka büyük yangına ihtiyacı yok.

Ne olmuştu?

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın aralarında yer aldığı 13 ülke “terörü desteklediği” gerekçesiyle Katar’la diplomatik ilişkileri kesme kararı almıştı.

Katar, Körfez’in önde gelen ülkelerince diplomatik ve ekonomik olarak ablukaya alındığı ve bölgede krizin sürdüğü esnada ise Katar’a Türk askeri konuşlandırılmasını öngören karar tasarısı geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilmişti.

Tasarı, çoğu AKP ve MHP’li olmak üzere, 240 vekilin lehte oyuyla kabul edilmişti.

Tasarının Meclis’te kabul edilmesinin ardından ise önce 3 kişilik askeri heyet üs kurma çalışmaları için Katar’a gitmiş, sonra da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da yer aldığı bir heyet Katar’a ziyarette bulunmuştu.

Son olarak TSK 5 zırhlı araç ve 23 pernoselden oluşan askeri birliğin, Katar’ın Başkenti Doha’daki askeri üsse konuşlandığını duyurmuştu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanı ülkelerine uygulanan ambargonun kaldırılması çağrısı yapmış ve ambargo altındayken hiçbir anlaşmanın imzalanmayacağını açıklamıştı.

Körfez’deki dört Arap ülkesi, bölgedeki krizin çözümü için Katar’ın önüne bir talep listesi koymuştu.

Listede yer alan talepler şöyleydi:

–              El-Cezire haber kanalı kapatılacak.

–              Türkiye’nin Katar’daki askeri üssü kapatılacak ve Türkiye’yle askeri ortaklık sonlandırılacak.

–              Katar, radikal grupları desteklemeyecek.

–              İran ile ilişkiler azaltılacak.

–              Katar, tazminat ödeyecek.

–              Katar ülkelerin ‘terörizm’ iddiasıyla iadesini istediği kişileri teslim edecek.

–              Katar Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır vatandaşı olanları kendi vatandaşlığına kabul etmeyecek, kendi topraklarında bulunan bu dört ülkenin vatandaşlarını ise sınırdışı edecek (Katar’ın ülkelerin işlerine karışamaması için).

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in ablukanın kaldırılması karşılığında ilettiği talepler listesini ‘mantıklı olmadığı’ gerekçesi ile reddettiklerini açıklamıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, iletilen taleplerin Katar tarafından ‘dikkatli bir şekilde’ incelenmeye başlandığını açıklamıştı. Tillerson bazı taleplerin yerine getirilmesinin ise zor olacağını söylemiş ancak krizin çözümü konusunda diyalog için bir temel oluşturabileceğini ifade etmişti.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Tahran’ın izlediği politikanın hedefinin Katar’la ilişkileri sürekli olarak geliştirmek olduğunu belirterek “Tahran, Katar hükümeti ve halkının yanındadır” demişti.