Hrant’tan Deniz’e karanlık sistem basit katiller

İbrahim Aslan

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesinin üzerinden yaklaşık 14 buçuk yıl geçti.

Hrant’ı kalleşçe katleden Ogün Samast’ın o dönem söylediklerini ve ortaya çıkan görüntüleri hatırlamakta fayda var.

Katil Samast, ilk ifadesinde şunları dile getirmişti:

“…İnternette haberlerde okudum. Orada ‘Ben Türkiyeliyim. Ama Türk kanı pis kandır’ dediği için öldürmeye karar verdim. 17 Ocak’ta Trabzon’dan otobüse bindim. 18 Ocak akşamı İstanbul terminaline indim. Geceyi de terminalde geçirdim. 19 Ocak’ta görüşmek için gazeteye gittim. Ancak görüşemedik. Daha sonra cuma namazını kıldım. Namaz çıkışı da gazeteye gittim. Bu sırada Hrant Dink bir bankaya girdi. Bankadan çıkıp gazeteye gitti. Beni görünce irkildi. 10 dakika sonra gazeteden çıktı. Arkasından yanaştım ve 1 metre uzaklıktan vurdum. Pişman değilim…”

Katil Samast’ın bu ilk ifadesine göre, Türklük gururu! zedelenen bir genç, eline silahı alıp Trabzon’dan yola çıkmış ve İstanbul’a gelip Ermeni gazeteci Hrant Dink’i katletmiş.

Sonra Dink’in katledilmesine ilişkin davada, katil Samast yakalandığı sırada Türk bayrağı ve “Vatan toprağı kaderine terk edilemez” yazılı poster önünde fotoğrafının çekilmesi talimatını verdiği iddia edilen eski polis Metin Balta, suçlamayı kabul etmeyerek, “Emredileni yaptım, kafama göre iş yapmadım” diye ifade vermişti.

Hrant katledilirken önce kamuoyunda, ‘bir yalnız kurdun’ bu cinayeti işlediği algısını oluşturmaya çalıştılar.

Sonra ne olduğunu hepimiz gördük.

İktidarda yine AKP vardı ve AKP’nin o günkü ortağı bugün FETÖ dedikleri Gülen Cemaatiydi.

İçerisinde emniyet müdürlerinden MİT elemanlarına, jandarma komutanlarına bir cinayet şebekesi vardı. Bu cinayet şebekesi ise devletten bağımsız olarak düşünülemezdi.

Tam da devletin kalbinde olan bu şebeke, basit bir tetikçi bularak Hrant’ı katlettirmişti.

Bu toprakların en değerli insanlarından biri olan Hrant katledildikten sonra asıl cinayet şebekesinin tetikçi bulmakta zorluk çekmeyeceğini stadyumlarda beyaz bere ile “Ogün Samast” diye bağıran, sokaklarda dolaşan binlerce kişiden gördük.

19 Ocak 2007 tarihinde katledilen Hrant Dink cinayetinden bugüne gelelim.

17 Haziran 2021 tarihinde HDP İzmir İl binasında yine vahşice katledilen Deniz Poyraz cinayetine.

Deniz Poyraz’ı, Hrant Dink’i katleden Ogün Samast gibi kalleşçe katleden ve yetmiyormuş gibi naaşına işkence yapan Onur Gencer isimli katil de, yine bize anlatılmak istenen masala göre Türklük hassasiyetleriyle harekete geçmiş ‘bir yalnız kurt.’

Elini kolunu sallayarak, onlarca polisin önünde beklediği HDP İl binasına giren bu katilin ilk verdiği ifade de bizi şaşırtmadı.

Katil Onur Gencer’in basına yansıtılan ifadesine göre, bu vahşice cinayeti işlemesinin nedeni şu:

“…Birkaç kez keşif amaçlı çalışmalarım oldu. Gaziemir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bulundurma olarak 2021 Mayıs ayında silah ruhsatı başvurusu yaptım, geçici ruhsat aldım. Kızlarağası’ndan Mehmet isimli şahıstan 3 bin 500 TL bedelle Ruger Silah aldım. Bu silaha 10 mermi koyarak bugünkü olayı gerçekleştirdim. Olay yeri olan HDP il binası içerisinde 10 mermiyi de sıktım. Amacım birkaç kişiyi orada bulabilmekti. Ancak sadece 1 kişi oradaydı. Buraya da PKK’lıların geldiğini düşündüğümden herhangi bir ayrım yapmadım. Başka kişiler de olsaydı onlara da ateş edecektim…”

Deniz Poyraz’i vahşice katledip binadan çıkmaya çalışırken polislerin hoş sohbet bir şekilde, “Abiciğim senin adın ne?” diyerek gözaltına aldığı katil Onur Gencer, jet hızıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.

Onur Gencer’in Suriye’de orduya ait silahlarla çektirdiği fotoğrafların, orada ne amaçla bulunduğu sorularının yanıtları henüz iktidar yetkilileri veya iktidar yargısı tarafından verilmiş değil.

Soruşturma devam ediyor, önümüzdeki dönemde neler yaşanacak neler ortaya çıkacak bunu hep birlikte göreceğiz.

İktidarın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin adeta Onur Gencer’i övecek şekilde yaptığı açıklamalar ve katil Onur Gencer’in vahşice katlettiği Deniz Poyraz’ı, kendince ‘terörist’ ilan etmesi yabancısı olmadığımız ve bize asıl adresi gösteren bir pusula niteliği taşıyor.

Onur Gencer’in arkasındaki güçler de zamanla ortaya çıkacaktır.

Çıkmasa dahi bu topraklarda yaşayan Kürtler de, Ermeniler de, tüm ezilenler ve hakları için mücadele edenler, katillerin arkasındaki asıl gücü, asıl faili biliyor.

Hrant’ın katledildiği 19 Ocak 2007 tarihi ile Deniz’in katledildiği 17 Haziran 2021 tarihleri unutulmayacak.

Ermeni olan Hrant cinayetinin arkasında da Kürt olan Deniz cinayetinin arkasında da yüzyıllık ‘Bebekten katil yaratan’ inkar ve imha düzeni yer alıyor.

Ogün Samast ve Onur Gencer ise bu düzenin her zaman kullanabileceği kendisini kahraman zanneden veya öyle yetiştirilen basit ve zavallı tetikçiler olarak tarih sahnesindeki yerlerini alıyorlar.