Ana SayfaGüncelAlman mahkemesinden siyasi iltica talebine ret gerekçesi: Fazla siyasiler

Alman mahkemesinden siyasi iltica talebine ret gerekçesi: Fazla siyasiler

HABER MERKEZİ – Almanya’da mahkeme, “örgüt üyeliğinden” ceza almış olan iki kişinin siyasi iltica taleplerini, okudukları İbrahim Kaypakkaya kitabından yola çıkarak “siyasi angajmanları yüksek” diye reddetti ve sınır dışı etme kararı aldı.

Üniversite öğrencisiyken katıldıkları eylemler nedeniyle 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılan akademisyen Sinem Mut ve nişanlısı Anıl Kaya’nın iltica başvuruları reddedildi.

Alman mahkemesi, siyasi iltica taleplerini, “siyasi angajmanları yüksek” diyerek reddetti ve Türkiye’ye iade edilmelerine karar verdi.

1 Mayıs, 8 Mart ve Roboski anmasından ceza

Sinem Mut ve Anıl Kaya, üniversite öğrencisi oldukları dönemde Demokratik Haklar Derneği’ne üyeydi, dernekle birlikte katıldıkları 1 Mayıs, 8 Mart veya Roboski anması gibi eylemler gerekçe gösterilerek haklarında 2012 yılında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı.

2019’da sonuçlanan davada ikisine de ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar istinafça da onandı, dosya şu anda Yargıtay’da.

Dava sonuçlandığına Sinem Mut Ankara Üniversitesinde akademisyendi, Anıl Kaya da Selçuk Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisiydi ve özel bir şirkette çalışıyordu.

Aynı davadan, aynı gerekçelerle, aynı süredeki cezaları almış olan 10 kişi birlikte yurtdışına çıktılar.

Mut, Kaya ve beş kişi Almanya’ya, üç kişi de İsviçre’ye aynı dava dosyasındaki belgelerle iltica başvuru yaptı.

Bavyera eyaletinde başvuru yapan Sinem Mut ve Anıl Kaya hariç hepsinin başvuruları kabul edildi, oturum hakkı tanındı.

Almanya’da “İbrahim Kaypakkaya” sorgusu

Bianet’ten Ayça Söylemez’e konuşan Sinem Mut yaşadıkları süreci şöyle anlattı:

Almanya’da göçmenler ve sığınmacılar bürosuna (Bundesamt für Migration und Flüchtlinge / BAMF) başvurduk. 15 Mayıs 2020’de, başvurumuzu ‘belgeler gerçekçi değil’ diye reddettiler. Oysa aynı belgelerle diğer sekiz kişinin başvurusu kabul edilmişti. Bu ret kararını mahkemeye taşıdık, idare mahkemesi bir yıl sonrasına duruşma tarihi verdi.

Duruşmada e-devlet’ten belgelerin orijinallerini gösterince belgelerin gerçekliğine ikna oldular. Bu kez de ayrı bir ‘yargılama’ süreci başladı. Mahkeme bize dosyada bahsi geçen eylemlere katılıp katılmadığımızı sordu. ‘Tabii ki katıldık’ dedik.

Mahkeme, Türkiye’deki yargılamanın iddianamesini de incelemiş, bana evimde yapılan aramada İbrahim Kaypakkaya’nın Seçme Yazılar’ının çıkıp çıkmadığını da sordu. Ben de kitabın Türkiye’de bandrollü satılan, hakkında yasaklama kararı olmayan bir kitap olduğunu, benim de politik bir insan olduğumu ve evimde hem bu kitabın hem de başka birçok kitabın bulunduğunu söyledim.

‘Siyasi angajmanları yüksek’

Almanya’daki iltica başvurusu değerlendirmesinde, Türk mahkemelerindeki gibi tekrar yargılandık diyen Mut, sözlerini şöyle sürdürdü:

Politik kimseler olup olmadığımıza dair sorular sorulduktan sonra mahkemeden, ‘Siyasi angajmanları yüksek’ şeklinde ret kararı çıktı. 5 Mayıs 2021 tarihli kararda ayrıca, Türkiye’deki davada adil yargılandığımıza, 7 yıllık dava süresinde savunma hakkımızı kullandığımıza kanaat getiriliyor. Augsburg 4. İdari Mahkemesi, Türkiye’ye gönderildiğimizde tutuklanma tehlikemiz olmadığına da değinmiş ancak istinafça onanmış hapis cezalarımız var. Aynı davada yargılanan bir başka sanık ‘kaçma şüphesiyle’ halen tutuklu.

‘Türkiye hapishanelerinde kötü muamele yok’

Alman mahkemesinin Türkiye hapishanelerinde işkenceye dair bir bir bulguya rastlamadığını ileri sürdüğünü aktaran Mut, devamında şunları söyledi:

Kararda idam cezasının olmadığı, Türkiye hapishanelerinin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde düzenlendiğine dair net bir ifade yer aldı. Yani, “Türkiye sizi haklı gerekçelerle yargıladı”, “siz illegal örgüt üyesi olabilirsiniz”, “Türkiye hapishanelerinde kötü muamele ve işkence olduğu söylenemez”, “Türkiye’de idam kararı yok, bu yüzden iade edilmemizin insan hakları ve özgürlük hakkı ihlali anlamına gelmeyeceği’ gibi ifadeler kullanarak başvurumuz reddedilmiş oldu. Gerek mahkemede sorulan sorular gerekse de gerekçeli kararda gördüklerimiz bize Türkiye’de maruz kaldıklarımızı tekrar yaşattı.

 




Önceki Haber
Eda Nur Kaplan’a cinsel saldırıda bulunan Yusuf Güzelyurt gözaltına alındı
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.