Kritik iddia: Bahtiyar Aydın’ı JİTEM öldürdü, Özkan’ın üzerine yıktılar

HABER MERKEZİ – Eski bir istihbaratçı, General Bahtiyar Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü ve cinayet silahının ortadan kaldırıldığını öne sürdü. Cinayetin Mehmet Emin Özkan’a yıkıldığını belirten istihbaratçı, savcının da bunu tespit ettiğini ama davanın engellendiğini söyledi.

Diyarbakır Lice’nin 1993’te yakılması ve Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikastına ilişkin kritik bir iddia ortaya atıldı. Çözüm sürecinde faili meçhul cinayetlerin araştırılmasında yer alan bir istihbaratçı, konuya ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

Yeni Yaşam gazetesinden Gülcan Dereli’ye konuşan eski bir istihbaratçı, önemli iddialarda bulundu.

Eski istihbaratçı, Lice ve Temizöz gibi JİTEM davalarının soruşturma ekibinde bizzat yer aldığını, bu soruşturmalarda önemli bilgilere ulaştıklarını belirterek, Lice davasına dair şu iddialarda bulundu:

Bahtiyar Aydın cinayeti İlker Başbuğ’a uzanıyordu. Savcı bunu tespit etti. Önce dosyada sanık olan dönemin üsteğmeni Tunay Yanardağ’ın (JİTEM, Türk İntikam Tugayı TİT Komutanı, sonra Albay oldu…) Bahtiyar Aydın’a tuzak kurması istendi. Tuzak kuruldu ve yalandan bir polis aracı tarandı. Diyarbakır Kolordu Komutanı Hasan Iğsız, yardımcısı da İlker Başbuğ idi. İlker Başbuğ, Bahtiyar Aydın’a Lice’de çatışma var, hemen oraya git dedi. Helikopterle komando bölüğüne iner inmez Bahtiyar Aydın kanasla (keskin nişancı silahı) vuruldu. Ama kanasçı JİTEM’ciydi. Ve tugayın içinden yakın mesafeden tek el ateş ederek vurdu onu. Sonra çatışma süsü verildi. Diğer sanık da Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu. 30 dakika sonra olay yerine helikopter geldi. Gelen Iğsız ve İlker Başbuğ’du.

Daha önce de gündeme gelen Başbuğ, bu iddiaları avukatları aracılığıyla yalanlamıştı.

‘Silah ortadan kaldırıldı’

Eski istihbaratçının öne sürdüğü bir diğer kritik bilgi ise Bahtiyar Aydın suikastında kullanılan kanas silahına dair:

Cinayet silahı kanas ortadan kaldırıldı. Duvardaki çekirdek de yok edildi. Kanas silah yakılıp eritildi. Ateşte, parmak izi vs. otopsi için hiçbir şey kalmadı. 3 gün sokağa çıkma yasağı ve bu bahane ile Lice yakılıp yıkıldı. Helikopterle ateş edildi, insanlar öldürüldü. JİTEM ve Türk İntikam Tugayı elemanları da evleri, dükkanları yaktı. Bunların hepsini tespit ettik o dönem.

‘Engeller başladı’

Eski istihbaratçı, davaların nasıl boşa çıkarıldığını ve Başbuğ’a ilişkin iddialarını isim, yer ve tarih vererek sürdürdü:

Dönemin Emniyet Amiri ve komiser ifade verdi. Terörist görmedik… Birileri ateş ediyordu ama kimdi bilmiyorduk diyordu. Bunların ifadesini okudum. Sonra dosyalar genişletilmeye çalışıldı ama engeller başladı. Birçok ilde eşzamanlı 2008-2014 arası faili meçhulleri araştırma birimleri (istihbarat içinde kuruldu). Bu davalar daha sonra engellenmeye çalışıldı. Hem TSK/Ergenekon hem de AKP içinden; ilk engelleme Albay Cemal Temizöz’ün Cizre davasına geldi. Sonra bu müdahalenin İlker Başbuğ üzerinden geldiğini öğrendik. Adalet Bakanı Müsteşarı Fahri Kasırga, Genelkurmay’a çağrıldı kaç kere. Kasırga, JİTEM’ci Veli Küçük’ün kankasıdır. Şimdi Saray’da Genel Sekreter. Muhtemelen AKP ve Ergenekon arasında köprü vazifesini üstlendi.

Ne olmuştu?

Diyarbakır’ın Lice ilçesi 1993 yılında yakıldı, çok sayıda sivil katledildi, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’a da burada suikast düzenlendi.

Mehmet Emin Özkan, cinayeti işlemekle suçlanarak müebbet hapis cezası aldı. Ancak sonrasında ifade veren bazı tanıklar, Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü belirtti.

Geçtiğimiz günlerde elleri kelepçeli hastaneye götürülürken videosu yayınlananan Ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan, yeniden gündem olmuştu.

Eski bir istihbaratçı, Bahtiyar Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü ve cinayet silahının ortadan kaldırıldığını öne sürdü.

Cinayetin Mehmet Emin Özkan’a yıkıldığını belirten istihbaratçı, bunun tespit edildiğini ama davanın engellendiğini söyledi.https://t.co/ZAMxo5di3v pic.twitter.com/UJZdCGiAOU

— Gazete Karınca (@GazeteKarinca) August 30, 2021

Adli Tıp Kurumu, ağır hastalıkları olan Özkan için “Cezaevinde kalabilir” raporu verdi. İnsan hakları örgütleri, Özkan’ın derhal tahliye edilmesi yönünde sık sık çağrılar yapıyor.