İstanbul’daki 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, bütün engellemelere rağmen binlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti. Yapılan açıklamada, “Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız!” denildi.
İstanbul Valiliği, Taksim’de yapılacak Feminist Gece Yürüyüşü’nü engellemek için metro seferlerini iptal etti. Kaymakamlık yürüyüşü yasakladı. Taksim’e çıkan yollar polis tarafından akbukya alınırken, Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan ara sokaklar polis bariyerleri ile kapatıldı.
Kadınlar bütün engellemelere rağmen yürüyüşte ısrarcı. Toplanma saatinin yaklaşması ile birlikte kadınlar Taksim’de bir araya gelmeye başladı.
Kadınlar “Sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Tayyip kaç kaç kadınlar geliyor”, “Jin, jiyan, azadi” (Kadın, yaşam, özgürlük), “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Hükümet istifa” sloganları attı.
Karaköy tarafından gelenlerin geçişine izin verilmezken, Taksim’de toplananların sayısı ise binleri aştı.
Kalabalıktan “Barikatı aç” sloganları yükseliyor. Yürüyüş birazdan başlayacak.
Binlerce kişi Cihangir Katlı Otoparkı’nın bulunduğu alanda yürüyüş için bekliyor. Cihangir Caddesi’ne çıkan sokaklardan polis geçişlere izin vermiyor, Kadınlardan “Barikatları açın” çağrısı yapıldı.
21’nci Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar ve LGBTİ+’lar, tüm engellemelere rağmen pankartı açtı, yürüyüşe başladı.
Cihangir’de toplanan on binler saat 20.00’ı gösterdiğinde cep telefonlarının ışıklarını açarak “Jin jiyan Azadi” sloganları attı.
Katledilen kadınların isimlerinin okunduğu eylemde devletin cezasızlık politikasına dikkat çekilerek kadın katliamlarının politik olduğu vurgulandı.
Karaköy Mimarlar Odası’nda bir araya gelen yüzlerce kadın, Mumhane Caddesi’nden Sanatkarlar Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti.
Kadınlar basın metnini Cihangir Katlı Otoparkı’nın bulunduğu alanda okudu. Türkçe, Kürtçe ve Arapça okunan basın metninde şu ifadelere yer verildi:
Hayatlarımız değil, patriyarka yıkılsın diye feminist isyandayız!
Sokakları ve geceleri feminist isyanla, coşkuyla ve dayanışmayla doldurduğumuz Feminist Gece Yürüyüşü’nün 21.’si için buradayız, sokaklardayız. Yirmi yıl boyunca çok şey gördük; savaş, işgal, yoksulluk, ırkçılık, artan emek sömürüsü, LGBTİ+ düşmanlığı, yönetilemeyen pandemi, ekonomik kriz ve giderek güçlenen patriyarka.
Şimdi ise 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrasında on binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yaralandığı, evsiz kaldığı bir dönemden geçiyoruz.
Patriyarkal kapitalizmin yol açtığı yıkım, bizlere doğal afet diye açıklanmaya çalışılıyor. Doğayı, kentleri rant uğruna mahvedenler, afete müdahale biçimleriyle de insan hayatına zerre önem vermediklerini gösteriyor. Deprem bölgesinde dayanışma kurmak için seferber olan insanları polisle tehdit edip baskı uygulayarak dayanışmayı kriminalize etmeye ve insanları birbirine düşman hale getirmeye çalışıyor.
Üzgünüz, Öfkeliyiz!
Biz kadınlar; insan hayatının hiçe sayılmasını, devletin krizleri yönetme, sorumluluğunu yerine getirme konusundaki acizliğini ve bunun sonuçlarını çok iyi biliyoruz!
Bu iktidarı;
Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek milyonlarca kadının hayatını tehlikeye atmasından, 6284’e karşı saldırıların önünü açmasından, erkek şiddetini teşvik etmesinden tanıyoruz.
Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikâyete giden kadınları karakollardan evlere geri göndermesinden; mahkemelerde tecavüzcü ve katil erkekleri, erkeklik indirimleriyle affetmesinden; hayatına sahip çıkan kadınlara ağır cezalar vermesinden; nafaka hakkına saldırmasından; kürtajı engellemeye çalışmasından; kamu kreşlerini kapatıp çocuk bakımını özel sektöre ve yoksulları da cemaat ve tarikat kreşlerine mecbur bırakmasından; ev içindeki tüm iş yükünü kadınların sırtına yüklerken kadınları sermayeye ucuz iş gücü haline getirmesinden tanıyoruz.
Kadınları aileye hapseden, aile dışında var olmalarını kabul etmeyen politikalarından, LGBTİ+’ları hedefe koymasından, çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmaya çalışmasından tanıyoruz.
Diyanete sonsuz bütçe verip kreşleri kapatırken dini kurumlarda eğitimi teşvik edenler, bugün refakatsiz çocukları tarikatlara, dini kurumlara vermekte beis görmüyor.
Bu iktidarı, bu erkek-devleti her yıl 8 Mart’larda yüzlerce polisiyle, TOMA’sıyla, barikatıyla bizi, isyanımızı engellemeye çalışmasından biliyoruz.
Açıklamanın ardından Firuzağa’da bulunan kadınlar polis kalkanlarını yıkmaya çalıştı. Polis kadınlara biber gazı ile müdahale etti. Gözaltına alınanlar oldu.