HDP PM toplantısının açılış konuşmasını yapan partinin Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Öcalan’ın CPT heyetiyle görüşmediğine dair bilgi kaygı vericidir, derhal avukat görüşü yapılmalıdır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM), Ankara Balgat’ta bulunan HDP Genel Merkez ek binasında PM toplantısı için bir araya geldi.
Parti Meclisi toplantısının açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan yaptı. Buldan konuşmasına 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’da öldürülen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’yi anarak başladı.
Buldan, “Biz HDP olarak faili meçhul tutulan bu karanlık cinayetlerin aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması için tarihsel bir zorunluluk duyuyoruz” dedi.
Buldan konuşmasında, 14 kentte kadınlara dönük yapılan operasyonlardan Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük hava saldırılarına kadar birçok konuya değindi.
HDP PM toplandı | Eş Genel Başkan Pervin Buldan, 14 kentteki gözaltılara ilişkin iktidara seslendi: Kadınlardan korkmaya devam edinhttps://t.co/nbxwWQPKn9 pic.twitter.com/KbSmg5U7cn
— Gazete Karınca (@GazeteKarinca) November 30, 2022
25 Kasım sonrası kadınların gözaltına alınmasına dair konuşan Buldan, şunları söyledi:
25 Kasım haftasında da kadınlara yönelik şiddet bitmedi. Bu operasyonu yapmanın seçim sürecine yaklaşırken kadınları gözaltına almanın ve tutuklamanın sebebi ne? Demokratik siyaset ve kadın mücadelesi yürüten kadınlara dönük bir operasyondur bu ve aynı zamanda bir intikam operasyonudur bu. Yani sokaklarda ve meydanlarda mücadele yürüten kadınlara karşı bir intikam operasyonudur. Kadın muhalefetinden duyulan korkunun operasyonudur.
Çok açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki bu 2023 seçimlerine hazırlık operasyonudur, kadınların seçimdeki aktif rolünü engelleyeceğini zanneden bu iktidara karşı bir kez daha ifade etmek isterim, kadınlar sizin tutuklamalarınıza, sizin baskı ve şiddet politikalarınıza asla diz çökmeyecek ve asla vazgeçmeyecek. En önemli işi kadınlara saldırmak olan iktidara buradan bir kez daha sesleniyorum; kadınlardan korkmaya devam edin! Çünkü mücadelenizden korktuğunuz kadınların sizin rantçı, talancı, kayyumcu bu düzeninizi bozmaya yetecek gücü var.
‘Kuzey ve Doğu Suriye’ye atılan bombaların oy olarak dönmesini hesaplıyorlar’
Taksim’de yaşanan saldırıya ve ardından başlatılan Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik hava harekatına da değinen Buldan, “Taksim’de sivil insanlar hedef alınarak yapılan bombalı saldırıya ilişkin soru işaretleri güncelliğini korumaktadır. Ortada bu kadar çelişki olduğu halde Taksim saldırısı yine Kürde saldırmanın esaslı bir gerekçesi haline getirildi” dedi ve şöyle devam etti:
Kürtlere hızlıca savaş ilan edildi. AKP-MHP ittifakı için seçimde bir zafer görünmüyor. Bu nedenle bir zafer kazanmanın peşine düşen bir iktidarla karşı karşıyayız. Yani AKP-MHP ittifakı kendilerine yeni bir zafer yaratmanın yolu olarak Kürtlere Kürt halkının yaşadığı her yerde savaş açma politikasını bir kez daha gündeme getirdi. Bununla seçimlere hazırlandığını her birlikte görüyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’ye atılan bombaların kendilerine oy sandıklarında oy olarak dönmesini hesaplıyorlar. Bunun adı bu kadar açık ve nettir.
Günlerdir süren operasyonlarda bir yıkım yaşanıyor. Sadece sivil insanlar yaşamını yitirmiyor, aynı zamanda yaşam yerleri tahrip ediliyor. Ancak bu zihniyet sadece AKP-MHP iktidarının zihniyeti olarak algılanmamalı, siyasal muhalefetin de bu konuda, özellikle Kürtler ve Kürt sorunu konusunda, yani çözümsüzlük konusunda iktidarla ortaklaştığını bir kez daha görüyoruz. İktidar değişsin ama çözümsüzlük siyasetine devam edilsin zihniyetiyle bizim HDP olarak hiçbir ortaklığımız söz konusu olamaz.
Halkın derdinin kimin iktidara geleceğinin olmadığını vurgulayan Buldan, “Halkımızın derdi savaş politikasına, çözümsüzlük siyasetine son verecek; ülke barışına, ülke ekonomisine, ülke refahına yatırım yapacak yeni bir siyasi aklın ülkemizi yönetmesidir. İşte halkımız böyle bir değişimi bekliyor, böyle bir değişim için gün sayıyor ve seçimleri iple çekiyor” diye belirtti.
‘Tecrit iktidarın siyasi kimliği haline geldi’
“İktidarın savaş politikalarının hiç kuşkusuz beslendiği yer İmralı’dan başlayarak bütün cezaevlerine ve toplumun her alanına yansıyan tecrit politikalarıdır. Tecrit iktidarın siyasi kimliği haline gelmiştir” diyerek sözlerine devam eden Buldan, şöyle konuştu:
Tecriti derinleştirdikçe otoriter rejimi daha kolay hayata geçireceğini keşfeden bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye 2013 ve 2015 yılları arasında sürdürülen çözüm ve müzakere sürecinin iktidar tarafından rafa kaldırılması ile birlikte çok farklı bir sürecin içerisine çekildi ve çok büyük acılar yaşadı. Bunun ardından çatışma, çözümsüzlük, haksızlık, hukuksuzluk ve katliamlar yaşamın her alanına bu süreç rafa kaldırıldıktan sonra yaşanmaya başladı.
‘Kaygılarımız derinleşti’
3 Mart 2020’den beri PKK lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamadığını dile getiren Buldan, “Tecridin giderek derinleştiğini, çağrılara kulakların tıkandığını görüyoruz” dedi ve Öcalan’ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu’nun dün yaptığı açıklamaya ilişkin şunları söyledi:
Asrın Hukuk Bürosu dün CPT’nin İmralı’ya gittiğini, Sayın Öcalan’ın CPT heyeti ile görüşmediğini Türkiye kamuoyuna duyurdu. Sayın Öcalan’ın CPT heyeti ile görüşmediğine dair bilgi hepimizin kaygılarını bir kez daha derinleştirdi. Bu konu acilen açıklığa kavuşturulmalı, bir an önce yetkililerin açıklama yapmasını bekliyoruz. Bizim muhatabımız Adalet Bakanlığı’dır, devlettir.
CPT’ye çağrı
Eşbaşkanlar olarak bir süre önce İmralı Adası’na gitmek üzere yaptığımız başvuru, Adalet Bakanı’nın masasın üstünde hala duruyor. Bize herhangi olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmedi. Bu meseleye kimsenin gayri ciddi yaklaşmasına hakkı da haddi de yoktur. İktidar ve Adalet Bakanı derhal açıklama yapmalıdır. CPT de elindeki bilgileri derhal açıklamalıdır ve iktidarın bu hukuksuz uygulamalarına ortak olmamalıdır. CPT’ye de bu çağrıyı yapmak istiyorum. Biz HDP olarak bu mesele açıklığa kavuşana kadar, avukatların yaptığı başvuru kabul edilene kadar girişimlerimizi sürdüreceğiz.
HDP ve DBP’li vekillerden İmralı başvurusu
Diğer yandan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Nuran İmir ve Erdal Aydemir, Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Adalet Bakanlığı’na sunulan başvuru dilekçesinde, 20 aydır haber alınamayan Öcalan’ın ziyaret edilmesi talep edildi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Parti Sözcüsü Ebru Günay ve partinin Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan, İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmek talebiyle 20 Ekim’de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu. Ancak başvuruya dair henüz bir yanıt verilmedi.