Çevre ve meslek örgütleri, Türkiye’nin Akkuyu’dan sonraki ikinci nükleer güç santrali olarak Sinop’ta kurulması planlanan enerji santraline ilişkin hazırlanan ÇED raporunun iptalini yargıya taşımıştı. Danıştay, rapora yapılan itirazı kabul ederek, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Samsun 3. İdare Mahkemesi, doğa, çevre ve kent aktivistleri ve dernekleri ile Sinop belediyeleri, Şehir Plancıları Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) gibi pek çok kurum ve kuruluşun yargıya taşıdığı Sinop’a kurulması plananlanan nükleer santrale ilişkin, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporlarının iptali istemini reddetmişti.
Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin ret kararı, davacı çevre ve meslek örgütleri tarafından bir üst mahkeme olan Danıştay’a taşındı.
Danıştay 6. Dairesi çevre ve meslek örgütlerinin itirazını kabul etti ve Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozarak, ÇED olumlu raporlarının iptali istemini yeniden incelemek üzere yerel mahkemeye geri gönderdi.
Olumlu ÇED raporu, bilirkişi görüşleri dikkate alınmadan hazırlandı
Danıştay verdiği kararda, davacı çevre ve meslek örgütleri tarafından Samsun 3. İdare Mahkemesi’ne yapılan haklı itirazların yerel mahkeme tarafından dikkate alınmamasının haksız bir değerlendirme olduğuna dikkat çekti.
Bu nedenle Danıştay, yerel mahkemenin, bilirkişi raporunda yetersiz veya çelişkili görülen inceleme, tespit ve değerlendirmelerin giderilmesine yönelik olarak ek bilirkişi raporu almasına ya da yeniden oluşturulacak bir heyetle keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle alınacak rapora göre yeniden bir karar vermesi gerektiğine hükmetti.
Danıştay kararında, Samsun 3. İdare Mahkemesi hakiminin hukuki bilgisiyle çözümü mümkün olmayan, özel ve teknik bilgi gerektiren konularda bilirkişi görüşlerini dikkate almayarak itirazları reddetmesinin hukuka aykırı olduğuna ve bilirkişi görüşlerinin dikkate alınması gerektiğine yer verdi.
‘Herkesin bildiğini şimdi yüksek mahkeme söyledi’
Nükleer Karşıtı Platform bugün Sinop’ta bir basın açıklaması yaparak, Samsun İdare Mahkemeleri’nin görevlendirdiği 15 bilim insanı tarafından sunulan resmi bilirkişi raporunda 300’e yakın iptal gerekçesi tespit edildiğini, buna rağmen iptal isteminin Samsun İdare Mahkemesi hakimleri tarafından reddedildiğini ifade etti.
Açıklamada çevresel etki değerlendirmelerinde ele alınması gereken parametrelerin hiçbirine yer verilmediğine dikkat çekildi:
Danıştay kararı, tarihsel, bilimsel ve hukuksal haklılığımızı tescil etti. Danıştay’ın kararı, dava konusu raporun bir “ÇED Raporu olmadığı” gerçeğini net bir biçimde kanıtlamıştır. Konuya ilgili herkesin bildiği korunan alanlar, deniz ekosistemi, meteorolojik veriler, şehir ve bölge planlama, jeolojik ve sismik veriler, flora ve fauna, halk sağlığı, yöre ekonomisi, ormanlar, kentsel alanlar vb bir çevresel etki değerlendirme sürecinde ele alınması gereken parametrelerin hiçbirine bu raporda yer verilmemiştir. Herkesin bildiğini şimdi yüksek mahkeme de söyledi.
Basın toplantısında söz alan Prof. Dr. Beyza Üstün de davayı açan ekoloji, emek, meslek örgütleri ile Sinop halkına teşekkür ederek başladığı konuşmasında, ÇED kararıyla ilgili davanın politik bir müdahale olduğunu, siyasi kriz sürdüğü müddetçe yaşamı yok eden projelerin üretilmeye devam edeceğini vurguladı: “Biz yaşamı korumaya kararlıyız, nükleerle geleceğin yok olacağını çok iyi biliyoruz. Daha yolun çok başındayız ne Sinop’ta ne Mersin’de ne de başka bir yaşam alanında yaşamı yok edecek projelere ve bilimin hukukun hiçe sayılmasına izin vermeyeceğiz.”
Akkuyu nükleer santralinde ısrar edilmemeli
Açıklamada, Akkuyu nükleer santralinde ısrardan vazgeçilmesi gerektiğinin de altı çizildi: “Ülkemiz büyük bir deprem felaketinin acılarını yaşarken nükleer felaketten bir adım uzaklaşmış olduk. Deprem gerçeğine rağmen Akkuyu nükleer santralinde ısrardan vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.”
HABER MERKEZİ