HABER MERKEZİ – Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis çalışmalarını yeniden sürdürme kararı aldıklarını açıkladı. Bilgen, “Ne buraları size teslim ederek gideceğiz ne de buradaki oyunun figüranı olacağız” dedi.
Eş genel başkanları dahil 10 milletvekilinin tutuklanan HDP’nin grup toplantısında parti sözcüsü Ayhan Bilgen konuştu.
Bilgen, Meclis çalışmalarını durdurma kararı sonrası, parti bileşenleri başta olmak üzere çeşitli kesimler ve seçmenlerle yaptıkları toplantılarda Meclis’te kalma yönünde eğilim çıkması üzerine aldıkları yeni kararı açıkladı.
Toplantıda ilk olarak Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, tutuklu eş başkan Figen Yüksekdağ’ın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kaleme aldığı mektubu okudu.
Ardından Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen değerlendirmelerde bulundu.
Bilgen, Meclis çalışmalarını yeniden sürdürme kararı aldıklarını belirterek, “Ne sizin umduğunuz, sizin hesap ettiğiniz gibi buraları size teslim ederek gideceğiz, ne de buradaki oyunun figüranı olacağız” dedi.
Bilgen’in konuşmasından satır başları şöyle:
Bugün bu kürsüde eş başkanlarımızın konuşması gerekiyordu. Aramızda bizimle birlikte oturması gereken milletvekili arkadaşlarımız 18 gündür rehin tutuluyor. Bu tablo Türkiye demokrasisine kara bir leke, büyük bir ayıp olarak geçmeye devam ediyor
Milletvekillerini cezaevi ziyaretleriyle ilgili Adalet Bakanı’na yönetmelikteki bir cümleyi tekrar okumak isterim. Yorumlanacak bir tarafı yok, 40’ın maddede milletvekillerinin tutuklu ve hükümlülerle nasıl görüşeceği belirlenmiştir. Milletvekilleri hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret biçiminde görüşebilirler. Bu yönetmeliğe Adalet Bakanı uymayacaksa halen bu keyfiliğe devam edecekse söylenecek başka söz yok ama bu keyfi uygulamasının da bir gün hesabının sorulacağının umarız farkındadır. Başka bir yönetmelik yoksa bir gizli yasa yoksa bu yönetmelik Adalet Bakanını herkesten çok, herkesten önce bağlar
Şirvan maden faciası
Sadece evlerine helal lokma götürmek için yine buradaki bir işçi yakının ifadesiyle ‘koyunların bile güven içerisinde otlatılamayacağı bir coğrafyada çalışmaya mahkum bırakılmış ve bunun bedelini hayatlarıyla ödemişler. Hükümet temsilcilerinin sözleri de en az ölüm kadar acı. Madene uzaktan bakıp ihmal olmadığını anlayan bir bakanımız var. Sağlık Bakanı uzaktan bakıyor ve ihmal olmadığını anlıyor. Tıpkı Soma gibi. Eğer belediyelerimize aylarca hatta bazen yılları aşacak uzun görevlendirmelerle müfettiş görevlendirmek yerine madenlere müfettiş görevlendirselerdi belki bu facia yaşanmayacaktı, onca insan toprağın altında kalmayacaktı. Bütün bu utanç tablosuna rağmen haberler ‘şu kadar iş makinasına ulaşılabildi’ diyebiliyor. İnsanın bu kadar değersiz olduğu bir siyasetle ne yazık ki daha çok insanımızı kaybetmeye devam edeceğiz.
KHK’lar
Bugün yayımlanan Kanun Hükmündeki Kararnamelere ilişkin de konuşan Bilgen, “Ülke güne KHK ile uyandı. 16 bin civarında insan sorgusuz sualsiz, ekmeğinden oldu. 16 bin yuva ekmeksiz kaldı, umutsuz kaldı. Binlerce öğretmeni işsiz bırakanlar üç gün sonra nutuk atıp, ne yüzle ‘Bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyecekler
Ekonomi
EKK yoğunluktan değil yoğun çaresizlikten dolayı toplanıyor. Bu yaklaşımla dövize müdahalenin bir risk taşıdığının farkında bile değiller. Başbakan ekonomiye ilişkin ‘elle gelen düğün bayram’ diyor. Böyle derin analizi ekonomistler haftalarca düşünse bulamazdı. Başbakan ekonomideki durum için Trump’un seçilmesini sorumlu gösteriyor. Yani sorumlu ABD’li seçmen, bunların hiç kusuru yok
Meclis kararı
Bizler ne zorluklarla burada olduğumuzu, kimlere borcumuz olduğunu biliyoruz. Partisi için can verenlerin yükü omuzumuzdadır. Biz kime ne borcumuz olduğunu farkındayız.
Nerede duracağımız, hangi görevi nasıl yerine getireceğimizin kararını da Bingöl’de seçim çalışmalarında katledilen Hamdullah arkadaşımızla vereceğiz. Arnavutköy’de seçim çalışmalarında yaşamını yitiren Erkan Öztürk’ü unutmadan vereceğiz. Biz partisi için canını verenlerin sorumluluğunu hissederek karar vereceğiz. Erzurum’da seçim aracının içerisinde yakılmak istenenleri unutmadan karar vereceğiz. Biz karar verirken Ceylan Önkol’un gözlerini unutmayacağız. Cenazesi günlerce sokak ortasında bekletilen Taybet Ana’yı unutmayacağız.
Ama şunu da bilin ki; ne sizin umduğunuz, sizin hesap ettiğiniz gibi buraları size teslim ederek gideceğiz ne de buradaki oyunun figüranı olacağız. Ne bu deveyi güdeceğiz, nede bu diyardan gideceğiz.
Yükümüz ağır, biz halk toplantılarını yapmaya devam edeceğiz. Bizim buralara bir davayı savunmak için gönderen halkın çağrısı her şeyden daha kıymetli. Bu tartışmaları nihai karar için devam edeceğiz. Şimdilik burada olacağız, size rahatsızlık versek de burada olacağız.